• 64
    20 sene serinin nasıl ilerlediğini dün gece gördü bir kere daha genç nesil.

    var'ın olduğu zamanlarda bile maçları kaybetmeyen adamlar var yokken döve döve maç alıyordu işte.

    verilmeyen ofsaytı, verilmeyen penaltısı falan derken birkaç iyi oldukları maç haricinde kazanamadığımız o maçların en az 4-5'inde galibiyetimiz çalınmıştır.

    tıpkı dün geceki gibi.

    (bkz: 24 aralık 2023 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • 1
    her galatasaray taraftarının bulunmak isteyeceği ortam. hele ki bir de galibiyet gelirse, tadından yenmez.

    23 şubat'taki derbide orada olan şanslı 2000 kişiden biriydim, çok şükür. maç sırasında tribün yapmaktan video çekecek fırsatı pek bulamasam da, maç önü, 2. ve 3.golden sonra yaşananlar ve harika maç sonu atmosferini kayıt altına alabilmeyi başardım. bir yandan atmosferi yaşayıp, bir yandan o tarihi an'ları kaydetmek zor da olsa finalde güzel, yarım saatlik bir video çıktı diye düşünüyorum. amacım, orada olamayan arkadaşlarımıza, kardeşlerimize de orada yaşananları gösterebilmek, hissettirebilmek.

    izlemek isteyen olursa diye, unutulmayacak deplasmanın tribün özeti videosunu buraya bırakıyorum.

    iyi seyirler.

    https://www.youtube.com/...fejdeZ1A4&t=603s
  • 33
    efenim yıllarca küçük bir çocuğu "aaa bak polis amcan kızar" diye korkutur gibi, görsel ve yazılı basın tüm galatasaraylıları ne zaman havaya girseler "daha bunun kadıköy'ü" var der gibi korkuttu şu ülkede. ulan şerefsizler, sizin yüzünüzden basketbol takımı bütçesine kurulan 2005-2006 sezonundaki kadronun tadını çıkaramadık. ne zaman bi maç kazansak, "kadıköy'de beraberlik alabilir miyiz ki acaba?" diye ellerimizi cebimize sokmuş soğuk sokaklarda yürürken, kalitesiz spor ayakkabılarımızın lastik burunlarıyla yerdeki taşlara vura vura gezdik arkadaşlarımızla.

    ne olduysa fatih hocamın 2020 yılında takım otobüsüyle gidip, el arabasıyla çıktığı o derbiden sonra oldu.* her sezona -3 diye başlamamıza sebep olan kadıköy deplasmanını, bir tatlı huzur almaya geldik yumuşaklığıyla karşılar olduk. 4 senede 3 galibiyet alırken, 1 mağlubiyeti de domenec torrent yönetiminde dicem ama pek yönetemediği için kendisinin sorumluluğu altında dicem ama pek sorumlu bi kişi olmadığı için, işte onunla beraber aldık. 4 deplasmanda, 9 puan. 7 gol. kulağa şahane geliyor değil mi?

    hadi o zaman bir de son 4 senedeki deplasman istatistiklerimize bakalım.

    son 4 sezonda 4 kere deplasmanda oynadığımız takımlar ve sonuçlarımız;
    rakip maç galibiyet
    antalyaspor 4 2
    trabzonspor 4 1
    kasımpaşa 4 2
    kayserispor 4 2
    başakşehir 4 2
    sivasspor 4 2
    fenerbahçe 4 3

    en yüksek galibiyet oranı yakaladığımız deplasmanlar:
    rakip toplam maç galibiyet
    ümraniyespor 1 1
    fenerbahçe 4 3
    giresunspor 1 1
    altay 1 1
    bb erzurum 1 1

    rakip maç gol
    başakşehir 4 9
    fenerbahçe 4 7
    çaykur rizespor 3 7

    rakip maç mağlubiyet
    antalyaspor 4 0
    trabzonspor 4 0
    kasımpaşa 4 1
    başakşehir 4 0
    sivasspor 4 1
    fenerbahçe 4 1

    gördüğünüz üzere en çok galibiyet elde ettiğimiz, en yüksek galibiyet oranına sahip olduğumuz, en çok gol attığımız, en az yenilgi aldığımız deplasman olmuş nerdeyse kadıköy.

    ararım, ararım, ararım seni her yerde,
    sorarım,
    ıssız gecelerde
    128 milyar pardon feneriiiiim nerde.
  • 49
    anadolu'daki 1960 model stadların yıkılıp tribünlerin saha kenarından başladığı modellere dönülmesi, galatasaray ve beşiktaş'ın da en az kendisi kadar heybetli yapılara geçmesiyle pek bir esprisi kalmayan deplasman. 2009 yılında kayseri kadir has stadyumu açılana kadar türkiye'de fiziki olarak eşi hatta benzeri yoktu. sadece bu sebepten ötürü bile çok uzun süre türkiye içinde ürkütücü bir deplasmandı. buna ek olarak dönemin şartlarında ihtiyaç halinde kapasite fazlası taraftarın da kolayca içeri alınabilmesi ve fenerbahçe'nin tarihindeki en önemli şampiyonluk serilerinden birini yapmasının verdiği coşkuyu ekleyince zaten çoğu maçta hakeme bile gerek kalmadan rakip takımın gardı çok kolay düşebiliyordu.

    10-12 bin kişi ortalamaya oynanan, arada koşu pisti hatta bisiklet veledromu olan konya atatürk stadyumu'ndan çıkıp da 55 bin azgın taraftarın sahanın dibinde olduğu saraçoğlu'na gelip de eli ayağaı titremeyen insan bulmak zaten çok istisnai bir olaydı...

    2010 sonrası dönemde ise ardı ardına açılan stadların etkisiyle pek bir esprisi kalmadı. hatta diğer stadların yanında eski ve güdük kalmaya başladı. fenerbahçe özelde 12 mayıs 2012 sonrası, genelde ise 2010'ların ikinci yarısından sonra kadıköy'deki hakimiyetini tamamen kaybetti, derbilerdeki serilere saha içi olsun saha dışı olsun tüm gücüyle tutunmaya çalıştı. özellikle 2017 sonrası iç sahadaki her derbide fenerbahçe'nin kaybetmemeye oynadığı, hakemlerin de buna yardım ettiği bir döneme girildi.

    23 şubat 2020 sonrası ise kelimenin tam anlamıyla ellerinde bir şey kalmadı.

    valla sevindirici bir durum....
  • 66
    bu deplasmanda oynadığımız son 7 maç;

    1- 17 mart 2018 fenerbahçe galatasaray maçı
    2- 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı
    3- 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı
    4- 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı
    5- 10 nisan 2022 fenerbahçe galatasaray maçı
    6- 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı
    7- 24 aralık 2023 fenerbahçe galatasaray maçı

    7 maçta 3 galibiyet 3 beraberlik 1 mağlubiyet almışız, 8 gol atıp kalemizde 4 gol görmüşüz.

    domenec torrent ile çıkıp kaybettiğimiz maç haricinde 6 maçta 8 gol atıp kalemizde sadece 2 gol gördüğümüzü (bunlardan biri eljif elmas'ın iptal edilmesi gereken golü, diğeri de vedat muriç'e çalınan penaltı sonrası atılan gol) söylemekte fayda var.

    bu 6 maçı biraz derinlemesine inceleyecek olursak maçların 2'sinin ortada geçtiğini (2018 ve 2021'deki maçlar), kalan 4'ünde ise bizim üstün olduğumuzu görmek mümkün. özellikle 2020'de seriyi bozduğumuz maç ve geçen sezon oynadığımız maçta rakibi ezim ezim ezdiğimiz görülüyor. 2019'daki maçı fenerbahçe'nin kırmızı kartı sonrası domine etmişken dünkü maçta ise maçın genelinde az farkla üstün olan taraftık.

    hakem yönetimlerini dahil ettiğimizde durum fenerbahçe açısından daha da dramatikleşiyor.

    - 2019'daki maç (son dakikada verilmeyen penaltımız, fenerbahçe'de mehmet topal'a çıkarılmayan kırmızı kart ve fenerbahçe'ye verilen hatalı gol),

    - 2021'deki maç (verilmeyen 2 penaltımız, serdar aziz ve caner erkin'e verilmeyen kırmızı kartlar)

    ve

    - 2023'teki 2 maçtan (ilk maçta hakem düdüğü standartlarının maçın başından sonuna kadar tamamen fenerbahçe lehine olması, ikinci maçta verilmeyen tartışmasız penaltı ve kırmızı kart)

    lehlerindeki korkunç hakem hatalarına rağmen sadece 2 puan çıkarabilmiş olmaları onlar adına felaket tablosu.

    bizim adımıza kadıköy maçlarının son yıllardaki gidişatında aslan payı fatih terim ve okan buruk'a ait. iki hoca da fenerbahçeli meslektaşlarına ağır üstünlükler kurarak oyuncularımızın sahadaki işini oldukça kolaylaştırıyorlar. bu maçlarda aradaki kadro kalitesi farkı da aleyhimize olmadığı için (genelde lehimizeydi) 50 bin fenerbahçe taraftarı her sene tribünde galatasaray'ın top oynamasını izleyip oflaya puflaya evine dönüyor.

    galatasaray taraftarı için bir zamanların travması olan kadıköy deplasmanının özellikle son 7 sezonda bizim açımızdan geldiği nokta çok sevindirici. hakemler adil yönetim gösterse ve araya domenec torrent girmese belki 5-6 maçlık bir galibiyet serimiz de olacaktı. iki camiada da işler benzeri şekilde gitmeye devam ederse 5-6 maçlık seriler olmasa da kadıköy deplasmanı istikrarlı olarak fenerbahçe'yi üzdüğümüz bir deplasman olmaya devam edecek gibi görünüyor.
  • 35
    unpopular opinion:

    2010’dan sonra hükmünü yitirmiştir. o tarihten sonra galatasaray takımı puan alması gerektiği yerde puan çıkarmıştır. zoraki bir şekilde 10 sene bunu sürdürdüler. sonra da azalarak bitti zaten. 2011-2012’de kupayı almışız ordan, playoff öncesi derbide son dakika el fatiha okutmuşuz baros’un topunda, onları bile başarı saydılar.

    kadıköy cehennemi dediğin 2000-2010 arası dönemdir. tarihin en rezil sezonunda hagi oradan 1 puan aldığında bitmişti zaten o cehennem. ondan sonraki döneme bi bakalım;

    2011-2012 sezonunda normal sezonda puan alıp aradaki farkı korumuşuz o sezon normalde şampiyon olmamız gerekiyordu o aldığımız 1 puanla, üstüne bir de süper final oynandı, puanı alıp kupa kaldırdık.

    2012- 2013 sezonunda oraya şampiyon gelmiştik zaten. iddiamız olsaydı yine puan ya da puanlar alırdık.

    2013-2014’de yenildik. iki takım da potadaydı, biz de sami yen’de yendik. normal bir sonuç yani.

    2014-2015 sezonunda ilk maçı içerde biz yendik. dışarda da onlar yendi. iki takım da potadaydı. yasin ve burak yılmaz akıl almaz pozisyonlar kaçırmalarına rağmen yenildik ama 4. yıldızı taktık.

    2015 - 2016 sezonunda sezonun ilk yarısı potadaydık. 1,60’lık olcan adın 1.90’lık ba’ya üstünlük kurup gol atmıştı kornerden. o sezon rezil bir kadromuz olmasına rağmen istediğimizi almışız.

    2016 - 2017: yine rezil bir galatasaray sezonu. yine bok gibi bir kadro ve biri serdar aziz’in hediyesi olmak üzere rvp’nin attığı iki gol. ikinci devre havlu atmıştık zaten.

    2017-2018: tarihin en çekişmeli sezonlarından birini oynuyorduk. çok da çekişmeli geçmişti maç. son dakika tolga ciğerci kale ağzından gol kaçırdı. istediğimizi aldık, sezon sonu şampiyon olduk.

    2018-2019: bu kez fenerbahçe çok kötüydü. onyekuru attıktan sonra ali palabıyık’ın hediyesiyle fener gol attı. ersun, maç sonu “galatasaray’ı şampiyonluktan ettik belki” dedi. ne hikmetse kimse sesini çıkarmadı. sezon sonu şampiyon olduk.

    2019-2020: pandemi öncesi doludizgin giden bir takıma fenerbahçe de dayanamadı. zaten yıllardır zorla kadıköy geyiği yapılıyordu. artık bitti. 1-3 bitti. 1-6 bitse kimse itiraz edemezdi. pandemi olmasaydı şampiyon olurduk bu formla. yine istediğimizi aldık.

    2020-2021: okçu saplamıştı. şampiyonluğa doğru gidiyorduk, averajla kaybettik. yine istediğimizi almıştık.

    2021-2022: taktik dehası torrent önderliğinde çıkılan maç. rezil bir sezondu zaten. o maçta ne oynadığımızı bile hatırlamıyorum. zaten iddiamız da yoktu. yenildik.

    2022-2023: belki de en ezici oynadığımız kadıköy deplasmanı. yine 6 7 atsak kimsenin şaşırmayacağı bir maç oldu. başakşehir ile arasındaki fark, o maçta icardi’nin 11 başlamasıydı. değilse bu maç da 0-6 falan biterdi. potadayız ve yine istediğimizi aldık.

    yani demem o ki, 2010’dan sonra potada olduğumuz her zaman istediğimizi aldık zaten. gerisi medya ve basının goygoyu.

    o cehennem 2010’da bitmişti zaten kardeşim. pino ile, lucas neill ile, lorik cana ile falan bitirdik o cehennemi.

    yav kısa bir yazı yazacaktım sözde, yine uzadı konu. siz anladınız bence demek istediğimi.

    biz ordan kupa kaldırmışız, seyirci sahayı yakmış, adamlar yine de fener’e yazdılar o maçı seri olarak. bu kadar objektif bir basınımız var işte ):
  • 16
    https://twitter.com/.../1124320093595426819

    --- alıntı ---

    02.10.1994 tarihinde ali sami yen stadı'nda oynanan galatasaray - beşiktaş maçı ile son bulmuştu.

    --- alıntı ---

    istanbul derbilerindeki yarı yarıya tribünler uygulaması 2 ekim 1994 tarihinde kalktı ve kadıköy deplasmanı bizim için tam anlamıyla bir deplasman haline geldi.

    o günden bugüne,

    teknik direktörümüz fatih terim iken çıktığımız kadıköy deplasmanlarında (resmi maçlar ve tsyd kupası maçları);

    15 maçta 4 galibiyet 6 beraberlik 5 yenilgi almışız (maç başına ortalama 1.2 puan ediyor).

    teknik direktörümüz fatih terim değil iken çıktığımız kadıköy deplasmanlarında (resmi maçlar ve tsyd kupası maçları);

    22 maçta 0 galibiyet 6 beraberlik 16 yenilgi almışız (maç başına ortalama 0.27 puan ediyor).

    fatih terim'in ne kadar büyük bir futbol dehası olduğunu anlatmaya gerek bile yok ama bu denli bir farkı da sadece fatih terim ismiyle açıklayamayız. 30 seneye yaklaşan bir periyotta fatih terim'siz çıktığımız hiçbir maçta galip gelemememiz, bu maçların ezici çoğunluğunda fenerbahçe'nin bizi rahat rahat yenmesi olacak iş değil. koskoca galatasaray futbol takımı'nın kadıköy deplasmanlarında en azından kişilikli bir futbol oynamak için fatih terim'e ihtiyacı olmamalı.

    duruma tersten bakarsak fatih terim dönemi haricinde kadıköy deplasmanlarında 22 maçta sadece 6 beraberlik alabilmiş takım fatih terim döneminde kadıköy'de oynadığımız maçlarda fenerbahçe ile yaklaşık eşit istatistik yakalamış (hatta önemi itibariyle 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı bizi öne geçiriyor) ve bunu futbol olarak neredeyse hiçbir maçta rakibinden kötü oynamadan yapmışsa elbette buradan bir fatih terim övgüsü çıkmalıdır, hem de devasa ölçüde bir fatih terim övgüsü çıkmalıdır.
  • 53
    gidenlerin hatıratlarından, video/foroğraflarından hakkında epey bilgim olsa da gerçek halini çok merak ettiğim deplasman.

    bazı şeylere daha hevesli olduğumuz ergen zamanlarımızda uç nokta hedeflerden biriydi. x ilindeki bir avuç "uni" militanından biri olduğumuz senelerden birinde, elebaşımız "uni" içinde title sahibi biri olmasına rağmen yazı ile iki bilet "düşmüştü" bize. gidebilmenin ne oranda güven, özveri ve tecrübe gerektirdiğini tam olarak o gün idrak edebilmiştim.

    aradan yıllar geçti. deplasman yasakları başladı ve yıllar yılı devam etti. o zamanlar 12. senesinde olan meşhur serinin tüm manevi zarar zinanın temizleyen o mesut gece* yasaklara takıldı.

    o geceden sonra eşik kırılsa da kah şanssızlıkla, kah fenerbahçe'nin tek hedef motivasyonuyla, kah hakem müdahalesiyle malum seri her ne kadar yenilememeye evrilse de 20 seneyi buldu.

    23 şubat 2020 serinin son dayanağı olan yenilmeme istatistiğinin de elden gittiği gündü. özellikle 2006-2009 arası her kadıköy öncesi camiayı saran umut bulutundan öte bir inançla "bu sefer nasıl bir pislik yapacaklar" tereddütü kol kola girmişti.

    o maç öncesi ciddi ciddi bilet arayıp da günün sonunda "hiçbir yerde düşmüyor" diyen arkadaşlarım vardı. öte yandan karaborsacının dostu bir sitede deplasman biletleri, en azından ilanları, havada uçuyordu.

    maç haftasına girerken burada 10 küsur yılda artık kardeş gibi olduğumuz bir yazarla muhabbet ederken "abi hiç mi yolu yok" noktasına gelmiştik yine. karaborsaysa karaborsa diye gözü karartmışken "hem kazık yersin, hem bi' pislik yaparlar elimizden galibiyeti çalarlar. yorgunluk da yanına kalır" demişti.

    belki dost refleksiyle maddi manevi zarara girmeme gönlü elvermemişti. belki de aramızda artık dalga konusu olan uğursuzluk meselesini bertaraf etmek için böyle bir ikna salvosu atmıştı* *.

    o akşam penaltı öncesi teşrik tekbiri duyulup da fenerbahçe tribünleri şoka girerken emin olduğum tek bir konu vardı. o deplasman tribününde "ilk defa geldik seriyi bozduk" diyebilecek kişi sayısı iki elin parmaklarını geçmezdi. zira yıllarca orada o çileyi yaşamamış birinin, hele hele z kuşağının aklına o anda öyle bir şey gelmezdi. aklına gelmeyi bırak, 50 bin kişilik stadda çıt çıkarmayacak kadar yürekten, son perdede bağırmak da içinden gelmezdi.

    onyekuru'nun koşusu da golle sonuçlandıktan sonra doğru düzgün gol sesi bile çıkmamasının, ekrana yansıyan tribün görüntüsünde birbirine sarılan insanlar görülmesinin arkasında da böyle bir sebata ulaşma hissi vardı aslında...

    arada birkaç gün geçip de sevinç normal seviyeye inince "altı üstü bir galibiyetmiş işte" demeye başlamıştık ki, covid 19 pandemisi patladı. "şurada bir kere kazansak ne olur ki?" diye geçen yıllarla dalga geçercesine pandemi yasakları geldi, dünyanın sonu gelmediyse de dengesi bayağı bir şaştı...

    entry tarihi itibarı ile o maç, kadıköy deplasmanına bizim taraftarın alındığı son maç. ertesi sene seyirci yasağı olan ama fener yönetiminin üç bin kişiyi içeri aldığı maçta 1-0 kazanmayı bildik. küme düşmekten kılpayı kurtardığımız sene, torrent'in arda güler için yapılan tezahüratı yanlış anlayıp arda turan'ı sahaya attığı maçta varlık gösteremedik. 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı ise bambaşka boyutta bambaşka bir maç oldu, anlatmaya kelimeler yetmez...

    bu sezon başlarken deplasman yasaklarının devam edeceği duyurulmuştu. ancak oluşan kamuoyu sonrası önce beşiktaşlılar arena'ya geldi. sonra fenerliler tüpraş stadyu mu'na gitti. muhtemelen bizim taraftara da kadıköy izni çıkacaktır.

    il güvenlik kurulu toplantısı sonrası olumlu karar çıkması halinde, lisenin yiyeni ölümsüz yapan pilavı dahil bu camianın en mistik olaylarından birinin de startı verilecektir;

    (bkz: kadıköy bilet olimpiyatları)
App Store'dan indirin Google Play'den alın