Kariyer Sonu226
juan pablo pino
-
-
227hala kafamda soru işareti vardır kendisiyle ilgili ama zaman destek zamanıdır. ayrıca kendisinin fm 2010'da potansiyeli keita'yla aynıdır gereksiz bir ayrıntı olarak belirtmek gerekirse *
-
228önyargıyla girilen entryleri çatır çatır sildirtecek oyuncudur.
-
229--- alıntı ---
juan pablo pino puello, 30 mart 1987’de kolombiya’nın karayip kıyısında sıcak bir plaj şehri olan cartagena şehrinde doğdu. 15 yaşında independiente medellin’in yetenek avcıları tarafından keşfedilen oyuncu, daha büyük bir şehire göç ederek futbol topunun peşinden ilk yolculuğuna çıkmış oldu. medellin’deki ilk yılının ardından a takım formasını üzerine geçiren pino, genç yaşta sergilediği başarılı futbolla ülkesinde dikkatleri üzerine çekerek, genç milli takımlara çağrılmaya başladı.
gerek milli takım, gerekse kulübündeki başarısıyla avrupa kulüpleri tarafından da takibe alınan kolombiyalı oyuncuya kanca atan ilk kulüp, 2010 dünya kupası’nda da dikkat çektiği üzere güney amerika transfer pazarında iyi işler çıkaran udinese kulübüydü. italyan ekibine transferi son anda gerçekleşmeyen pino, komşu ülke fransa’nın monaco takımı tarafından kadroya katıldı. bu transfer gerçekleştiğinde 20 yaşına girmek üzere olan pino’nun, üst düzey yeteneklerinin yanı sıra bir şansı da, avrupa’da az rastlanan güney amerikalı teknik adamlardan birinin monaco’nun başında olmasıydı. buna karşın brezilyalı teknik direktör ricardo gomes, öğrencisine ilk sezon yalnızca bir karşılaşmada ilk 11’de sahaya çıkma izni verdi ve onda da ilk düdükten yalnızca 36 dakika sonra pino, hocasının yanındaki yerini aldı. genç oyuncu, 2006-2007 sezonunun ikinci yarısı boyunca kadrosunda bulunduğu monaco’da yalnızca 243 dakika alabildi.
2007 yaz döneminde teknik direktörünün gözüne girmeyi başaran pino, yeni sezonda daha fazla şans buldu. ilk yarıdaki 19 maçın 15’inde forma giyen, ricardo tarafından genellikle sağ kanatta oynatılan pino, yine de yalnızca dört defa ilk 11’de sahaya çıkmıştı. bu fırsatı elde ettiği 5. karşılaşma olan ikinci yarının ilk maçıyla birlikte ligue 1’de 424 dakika ter döken kolombiyalı, bu karşılaşmanın ardından daha fazla şans bulmak adına kendi isteğiyle belçika’nın charleroi takımına kiralandı. ancak bu kez de sakatlık belası, genç oyuncunun yakasına yapıştı. ilk iki haftada oyunun son bölümlerinde takıma ısındırılan pino, ilk 11’de görev yaptığı ilk maçın 31. dakikasında sakatlanarak takımından 1,5 ay uzak kaldı. sakatlık sonrasında oynadığı ilk maçta da 24. dakikada, sedyeyle sahayı terk etti kolombiyalı oyuncu. böylece charleroi macerası, onun için kayıp bir devreye işaret etti.
2008-09 sezonu ise, pino’nun avrupa kariyerindeki ilk yükselişine sahne oldu. ligin ilk haftasıyla beraber takımda yer edinen genç yıldız, yine iki aylık bir sakatlık yaşadı ancak dönüşüyle birlikte performansını daha da yükseltti. 18. haftada valenciennes ağlarına fransa kariyerindeki ilk golü bırakan pino, takip eden haftada bordeaux karşısında iki asist, bir de frikikten golle oynadı. ligin sonlarına doğru skorer kimliğini daha da ön plana çıkaran oyuncu, ligde 1574 dakikada 6 gol, 3 asist istatistiğini yakaladı.
juan pablo pino, yeni teknik direktör guy lacombe tarafından as takımda düşünülmeyerek 2009-10 sezonunun ilk döneminde bir düşüş içine girse de, ligin son bölümünde performansını tekrar yükselterek ilk 11’e yükseldi ve son haftaya kadar da takımdaki yerini korudu. bu sezon 772 dakikada 2 asistle oynayan pino, kolombiya milli takımı’nda da 3 kez forma giydi ve yakın gelecekte takımın en önemli oyuncularından biri olmasına kesin gözle bakılıyor.
juan pablo pino; kanatlar, on numara ve ileri uç olmak üzere hücumun her bölgesinde forma giyebiliyor. müthiş sürati, pas futboluna yatkınlığı, yüksek oyun zekâsı ve üstün tekniği, çalım yeteneğiyle dikkat çekiyor. 1.76 boyunda ve 23 yaşında olan, ülkesinde “el mago” (sihirbaz) lakabıyla anılan juan pablo pino, artık galatasaray’ın başarısı için mücadele edecek.
--- alıntı ---
http://www.galatasaray.org/...ol_as/haber/7278.php -
230sahaya çıkmadan adam harcanan tek ülke türkiyedir galiba.
bundan şüphem kalmadı ama ister tesbih çekin,ister zikir sabrınızı kontrol etmek için
yeter ki biraz sabredin.. -
231en büyük sorunumuzun orta saha olduğu ve sağ kanatta keita ile "bile" başarılı olamadığımıza göre kallström veya o tarz bir oyuncu alınmadıkça (elano nun kaldığını varsayıyorum) transferi pek de mühim değil benim için. olmasa da olur yani.
servet -volkan şen takası yapıp yabancı hakkımızı stopere harcamak daha mantıklı olurdu bence... -
232hakkında okuduklarım, duyduklarım, yetenekleri ve bende bıraktığı izlenim itibariyle colin kazım'a benziyor bu adam. ama kendisinden çok umutluyum. acaba 2. ribery olur mu diyorum* içimden ve hatta dışımdan. eldeki parayı 30 küsur yaşına gelmiş, ununu elemiş eleğini asmış adamlara harcamaktansa bu tür yıldız adaylarına harcamaktan yanayım. en azından içimizde bir heyecan olur hep ilerisine ve sonrasına dair. tutacaksa böyle transferler tutsun, paralar verilecekse böyle transferlere verilsin, adam olmayacaksa da böyle transferler adam olmasın, veteran transferler değil.
-
233transfermarkt'a göre kendisini 3 milyon euroya almışız...
-
234transfermarkt.co.uk'a göre değeri ayhan akman'la eşit olan ve barış özbek'ten dahi az olan futbolcu.
-
235nedense harry kewell'in kendisine çok şey katabileceğini düşünüyorum.
ayrıca madem elimizde düzgün bir kaynak yok diyerek pes 2010'da, galatasaray'a alıp değerlendirdim 4-5 maç. oyun üzerinden ne kadar değerlendirme olur bilmem ama olduğu kadar.
ben ki, keita ile oynarken bile, bu çok yavaş gerçekte daha hızlı diyerek, editörden hızını artırmış adamım, pino bana fazla süratli geldi. topu ayağına alıp, depara başladığı saniye bir anda aşırı hızlanıyor ve bir iki saniyede tüm kanadı tüketiyor. bu sürati gerçekte de böyleyse mükemmel demektir. daha ilk oynadığım maçta, sağ çaprazda seken bir topu düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi. bir kaç şut denemesi yaptım, iyi. süper değil ama bir kanat oyuncusuna göre iyi. arda gibi aşağı yukarı (oyun bazında). pek fazla ince çalım atamadım bu arkadaşla. mesela arda ile, yavaş yavaş, adım adım, hıza bağlı kalmadan topu da vermeden adam geçebiliyorken, pino da bunu yapamadım, hemen kaptırıyor, ancak depara başladığı zaman, asla yakalayamadı defans oyuncuları (valencia, juventus, man city ve lyon aldım rakip olarak, en sondan bir önceki zorluk seviyesi).
özetle, sürati inanılmaz ve çok rahat adam geçiyor. şutları pasları ortalamanın üstünde. sanki bir geniş alan topçusu imajı uyandırsa da, kalabalık defansa bile hurra diyerek daldığım zaman genelde faul kazandım. oyunda bu durum galiba teknik becerisine bakıyor, koşarken topu kolay vermiyor genelde faul kazandırıyor kalabalığa dalsa bile.
bir de geriye pek gelmiyor, takımın taktiği mi diye, arda ve pino'yu kanat değiştirdim yok, mesela pino'da. baros ve arda orta sahaya geldiğinde bile kendisi az ilerde bekliyor. pek top kazanamıyor ayrıca defansif yönden çok iyi değil gibi.
elde başka kaynak olmayınca, bunlara mahkum kaldık. ama bir fikir veriyor en azından. -
236cok fena türk sinemasindan bir figüran a benzettigim orta saha oyuncumuz dur. kime benziyo bu cocuk yaa, diye sabahtan beri dü$ündügüm dür.
-
237
-
238colin kazım richards'a benzetenlerin nasıl benzettiklerini doğrusu merak ettiğim futbolcu. galiba benzerliğin esas sebebi kollardaki dövmeler ve esmer ten. colin kazım'ın bilekleri pino kadar iyi değil biir. pino gibi iki ayağını kullanamıyor iki. en önemlisi pino gibi şut çekme kabiliyeti de yok. dolayısıyla colin kazım richards denilen keranacı ile ilgisi yok bu adamın. ha evet kazım da kanatta ve forvette oynayabiliyordu değil mi? unutmuşum.
-
239colin kazım'la karşılaştırılması hata olan bir oyuncudur. kazım'ı fransa'da da izledik.daha doğrusu izleyemedik.
-
240bugun 21:30'da gs tv ekraninda sorularimizi * yanitlayacaktir.
(bkz: bugun de pino dedik allaha sukur) -
241bu yaşta, bu paraya, bu yetenekte bir futbolcu. umarım bi sakatlık olmaz bu işte.
-
242galatasaray'ın 2010-2011 sezonu öncesindeki yapancı transfer başlemesinin ikinci halkasıdır. en azından adnan polat öyle demektedir. genç ve gelecek vaad eden bir oyuncu. umarım kendini gösterir ve galatasaray'a uzun yıllar hizmet eder.*
-
243en sonunda çözdüm kime benzediğini:
pino:
http://www.asm-fc.com/docbase/joueur/7_225.jpg
ludacris: *
http://3.bp.blogspot.com/...iara_ludacris300.jpg
http://www.exposay.com/...rds-party-iiPnTt.jpg -
24420 numaralı formayla mücadele edecek aslandır.
-
245ne ara imzayı atıp kampa katıldı anlamadığım futbolcu. ne yani imzayı atıp hemen kaçtı mı? yarın fener maçına * ilk onbir çıkarsa şaşırmam o vakit.
-
246
-
247kendisine sorulan ; bir çok dövmen olduğunu gördük kendin için anlam ifade ediyordur. özel değilse öğrenebilir miyiz?
sorusuna şu cevabı vermiş oyuncu ;
vucüdumda bir çok dövme olduğu doğru ve bütün dövmelerin de anlamı var. katoliğim, dinine bağlı bir insanım, o yüzden haç resmi var, meryem ana resmi var. onun haricinde aileme çok bağlıyım. ailemdekilerin isimleri yazıyor. sırtımda babamın ismi yazıyor, annemin resimleri var.
* * -
248istatistiklerine göre geçen sezon ligde 14 maçta 0 gol, 2 asist ile oynamış yeni futbolcumuz.
-
249soy ağacığını ve aile albümünü vücudunda taşıyan futbolcumuzdur.
-
250pino'nun takıma uyumu ile birlikte arda'yı ortada pino'yu sağ kanatta ve serdar özkanı solda izleyebiliriz.
