resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1426
    takımın birbirine yakın, alan paylaşımı konusunda başarılı ve rakip alanda karşı takımın oyununu bozmaya yönelik düzenleri her izleyici tarafından fark edilebilecek derecede başarılı oynamasını sağlamaktadır. özellikle rakip alanda yapılan baskıda her oyuncumuzun rakipteki her oyuncu ile birer eşleşmesini sağlayarak kalecinin pas ile çıkmasını zorlaştırıp uzun topa zorlaması, uzun zamandır görmediğimiz bir düzen bizim için. reikering'in diğer bir başarısı ise kendi sahamızda rakibi karşılarken takımın üç hattının (forvet-orta saha-defans) birbirine paralel olarak dizilişi ve ahenkli bir şekilde sağa ve sola kaymaları yapabilmesidir. bu durum geçen sezona göre daha az pozisyon vermemizde, topa sürekli sahip olmamız ile birlikte önemli bir etkendir. maalesef geçen sene bu tarz bir takım oyunu görememiştik. tabi bunda sürekli teknik direktör değişiminin ve takımın kondisyon açısından çok geride olması büyük birer etkendi.

    yukarıda üstünkörü değinmeye çalıştığım, oyun özelliklerimiz açıkçası bende ve tahmin ediyorum bir çok taraftarda büyük bir heyecan yaratıyordur. reikering'in takıma günümüz futbolundaki temel büyük takım özelliklerini aşılamaya çalışması ve galatasaray'ın genlerinde olan hücum pres özelliklerini geri kazandırması kendisi adına umutlu olmamızı sağlıyor.
  • 1427
    sene sonunda çok kişiye tükürdüğünü yalatacak "adam"dır. bugün yapılan riekerink eleştirileri ve saldırılarının altında da medyanın muhtemel galatasaray şampiyonluğu karşısında (zaten biliyoruz da) bilgisizliklerinin ortaya çıkacak olmasıdır.

    sene başında aldığı aylıkla yeni sözleşmesindeki yıllık ücretini hem de türk lirasına çevirerek eleştiren medya gevezeleri bugün "riekerink bey"i övmeye bile başladı.
  • 1429
    bu sezon yer gök inlemeli. j. olde riekerink bu sezona ve önümüzdeki on yıla damgasını vurmalı.

    üç yıl sonra cl'de yarı final bekliyorum. şampiyonluk ise asla ama asla hayal değil.

    bir kere daha söylüyorum. şu anda türkiye liginde, jor'dan daha bilgili ve vizyoner bir hoca yoktur. bunu şimdi söylemiyorum. daha ilk maçından itibaren söylüyorum. giderek daha mükemmel bir takım olacağımızdan hiçbir şüphem yoktur.

    kendisine güvenenleri yanıltmadığı için teşekkür ediyor, önündeki tüm yolların açık olmasını diliyorum.
  • 1430
    kişilere göre sistem oluşturmak yerine oyuncularını kafasındaki sisteme entegre etmeye çalışan bu yönde oyunlarını geliştirmeye çalışan teknik direktör. yaşı itibari ile uzun yıllar kulübede görmek istediğim teknik direktör tam olarak bu tipte ve bu mantalitede bi teknik direktör olduğu için keyifle başarılarını takdir edip takip ediyorum.

    şimdidet not: hoca mükemmel demedim ama hoca da takım gibi gelişmeye açık bence kendi geliştirmekten de geri duracağını düşünmüyorum.
  • 1432
    futbol takımımızın başında uzun süre kalması gereken potansiyelli teknik direktör bey.

    hem a takım hem de zamanı olduğunda alt yaş gruplarıyla ilgilenmesi takdire şayan. yanına daha kaliteli, kendisinin istediği yardımcılar getirilerek yedek kulübesinde daha etkili olmasını sağlamak gerekiyor.

    kendisinin futbol takımımızla ve taraftarımızla iyi bir uyum yakaladığını görmek güzel. şuana kadar ki başarılı performansını arttırarak devam ettirmesini, basını kale almamasını bir seveni olarak istiyorum.
  • 1433
    oyunu okuma eksiği olduğu iddia edilen teknik adam. ancak ben tam tersini düşünüyorum. zira kendisi (bkz: 22 ağustos galatasaray karabükspor maçı)'nda kanadı felç olan linnes'i daha ilk yarıda çıkarma cesaretinde bulunmuştu. son haftaki değişikliklerin geç gelmesini de (bkz: 10 eylül kayserispor galatasaray maçı)'nda yaptığı erken değişikliklerin 2 puana mal olmasından dolayı cesaretinin kırılmasına ve gerçek 2 adet yardımcı antrenöre sahip olmamasına bağlıyorum. kendisi ve galatasaray futbol takımı her maç üzerine koyuyor, seviye atlıyor. ben yolunun açık olduğunu ve kendisi bırakmak isteyene kadar bırakmaması gerektiğini düşünüyorum.
  • 1434
    oynattığı oyundan aldığımı zevki, duyduğum heyecanı en son eric gerets döneminde hissettmiştim. lucescu da çok başarılı bir teknik direktördü ama hatırlarsanız oyundan çok sonuca önem verirdi. onu aradım ama özlemedim.

    bana göre futbol bir şovsa bence sadece sonuç değil, sonucun nasıl geldiği de önemli. riekerink bey sayesinde her geçen hafta göze daha hoş gelen bir oyun sergilediğimizi ve bu yükselişin devam edeceğini düşünüyorum. gerets gittiğinde içimden kopan parça önemli başarılara rağmen bir türlü dolmamıştı, kendisi bu özlemi gidermeyi bir nebze başardı. orta vadede ve inşallah uzun vadede gelecek başarılarla, kupalarla yeni bir efsanemiz olabilir. dileğim, gerets gibi tadına doyamacak kadar tadımlık değil de uzun yıllar boyu hocamızın oynattığı bu güzel futbolu ve getirdiği başarıları izlemek.
  • 1438
    oyuncu degisikliklerinde ezber bozdugu icin ezbere elestirilen teknik direktorumuz. yeri geldiginde ilk devre bitmeden oyuncu degisikligi yapip, yeri geldiginde 2. yariya 2 oyuncu birden degistirip baslayarak oyuna mudahale etmistir. ama turk futbolunun "60.dakika mutlaka oyuncu degisir!" kuralini cignedigi icin oyunu okuyamamakla, oyuna mudahale edememekle elestiriliyor. ustelik yedek kulubesindeki isimlere bakmadan... ama dogru ya yedekte bastonlu hamit, cop semih, sakatliktan yeni cikan cavanda, sabri'yi aratan linnes bile olsa mutlaka 60'ta bir degisiklik yapmaliydi!
  • 1440
    gerçekten şaşılası bir adam... sen yıllarca altyapılarda orada burada çalış derken, sonra gel galatasaray'ın altyapısında çalış, sonra tüm hocalar kovulsun, sıra sana gelsin. sonra sen git galatasaray'da başarılı ol. ilginç gerçekten. bruma'nın, tolga ciğerci'nin performansları gençlerle arasının iyi olduğunu, genç oyuncu konusunda gerçekten yetenekli olduğunu apaçık gösteriyor. eren'in belki hayatının en önemli performansını göstermesi falan, teşekkürler be, çok sağol.
  • 1441
    hep bir proje takımı olma hayalim vardı. imrenirdim o ajax,porto,guy roux'ın auxerre gibi takımlara... hatta bir çoğumuzun da hayaliydi bu.

    sonra bu adam geldi altyapımızın başına -ajaxın altyapı hocasıymış kendisi- öyle ki ibretlik hoca performanslarından sonra ortam içersinde "jor hocalık yapsa ya" diye şakalaşırdık.

    en büyük hocalar,efsanelerimiz geldiğinde bile heyecanlanmamıştım ta ki riekerink bey gelinceye kadar. üstelik; hırsı, karakteri ile de pek bir yakıştı galatasarayımıza. umuyorum ki çok uzun zaman beraber olacaz hocam.
  • 1442
    takıma net iyi futbol oynatıyor. yani, bir 2015-2016 sezonunda ki futbola bakalım, bir de bu sezon oynadığımız futbola bakalım. arada dağlar kadar fark var. ama hocamıza öyle bir eleştiri yağmuru var ki (özellikle basın tarafından) sanki bu dağlar kadar farkın oluşmasında hocamızın hiç bir payı yok. biz taraftarlar olarak hocamızın arkasında saf tutmazsak onu göndermek isteyenlerin önünü açmış oluruz.
  • 1443
    sistem adamıdır. sistem oluşturur. kişilere bağımlı değildir. ki bunu umarım yakın zamanda ispatlayacaktır. nasıl mı ispatlayacaktır?

    bir maçtan önce "abi sneijder sakatlanmış" diyen arkadaşımıza "aha tarrağı yedik" yerine "allah acil şifalar versin" dediğimiz gün anlıycaz bunu işte.

    durum bu iken, bu adamın oyuncu değişikliği konusunda eleştirilmesi kadar saçma bir durum olamaz. 24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçı özelinden bakarsak. orada oynanan şey "sistem" di. beşiktaş'a top göstermemek, dönen her topa basmak, yeri geldiğinde kendi sahalarında topla oynamalarına izin vermek vs vs. bu "sistem"le o kadar atağa çıktık, iki tane gol attık, kalemizde pozisyon görmedik.

    işte bu adamın ne yapmak istediğini anlamak için ikinci yarının gelmesi gerekiyordu. beşiktaş doğal olarak seyirciyi arkasına alıp bastıracaktı, nitekim öyle oldu. şimdi zurnanın "zırt" dediği yere geldik. chedjou'nun iki hatasından iki gol yedik. bak kişisel hata diyoruz. yani orda chedjou değil de, zaman makinesiyle getirilmiş bir popescu olsa dahi, bu hatayı yapmayacağının garantisi yoktu. yediğimiz gollere dikkat edin, bilinçli ataklarla gelmiş goller değil. biri kornerden defansımızın zıplamayı unuttuğu bir pozisyon, diğeri gol olmayacakken chedjou'nun "du bakalım lan vurabilcek mi acaba" diye saçmalaması yüzünden.

    maçın son dakikasında da organize yakalanan bir atak ve josue'nin "vurmalı mı vurmamalı mı, yoksa hiç pozisyona girmemeli mi, ama ben pozisyona girmezsem topçu olamam ki" şarkısı eşliğinde kaçması.

    jor bey müneccim değil, her ne kadar memleketi hollanda'da bu işlere biraz daha müsamaha gösterilse de herhangi bir müneccimle de duygusal ya da sadece cinselliğe dayalı bir ilişkisi olduğunu sanmıyorum. bu ikisinin o gün o kazmalıkları yapacağını bilse, evet o da koymazdı o gün takıma merak etmeyin.

    yani "şunu çıkarsaydı bunu koysaydı" değildi o gün sorunumuz. futboldan anlayan galatasaraylılar o yüzden gayet keyifli bazılarının anlayamayacağı şekilde. olur bireysel hata, maçı da kaybederiz, ne var yani. "lan zaten yenemezdik biz onları bu oyunla" demiyoruz, işte buraya dikkatinizi verirseniz siz de keyiflenirsiniz.
  • 1444
    galatasaray'a son yıllarda gelmiş en sistemli teknik direktör. riekerink, günü kurtarma peşinde değil ancak oynattığı futbolla yarışmacı olabileceğini de gösteriyor. kendisine yapılan altyapı hocası eleştirileri de çok saçma, dünyadaki hangi teknik adama futbolu bırakır bırakmaz büyük bir takımın teknik direktörlüğü verilmiş? kendisi son derece bilgili, donanımlı ve insani değerleri yüksek bir hocadır. ilk kez saha sonuçlarından bağımsız olarak bir hocanın uzun yıllar burada kalmasını istiyorum. yerli sultasını bitirmesi, takımın fiziksel yükselişi, sahada bir şablon dahilinde oynayan bir takım yaratması benim için yeterlidir. başarıya giden yollar da bu aşamalardan geçiyor.
  • 1446
    geçen cumartesi günü oynadığımız beşiktaş maçında takım olarak 112 km sınırını geçtik. bu çok önemli.

    takımın kalitesi ve kreatif oyuncularımızın varlığı nedeniyle takım halinde koşu mesafesini artırırsak tadından yenmez bir takım oluruz.

    j. o. riekerink, şu anda buna odaklanmalı. çünkü şuna inanıyorum ki takım halinde 115-118 km seviyesine çıkarsak karşımızda dayanabilecek bir türk takımı kalmaz. isbatı beşiktaş maçı. 112 km'ye çıktık ilk yarı sürklase oldular. üstelik kendi sahalarında ve türkiye'nin en çoklarına sahip bir takıma karşı.

    oyuncu değişikliği ile ilgili eleştirileri gereksiz buluyorum. riekerink her konuda mükemmel değil ama mükemmel olabilecek kapasiteye sahip. bekleyelim ve görelim.
  • 1447
    temiz yüzlü, beyfendi ne yaptıgını bilen, karakterli, takımın kimyası ile uyumlu olan teknik direktörümüz. şu maddi manevi zor zamanlarımızda bu takımı ayağa kaldırır üstüne katarak ilerlerse hem galatasaray'ın efsanelerinden biri olur hem de dünya futbolu çok sağlam hollanda'lı bir teknik direktör kazanır. geç oyuncu değişikliği yaptığı için eleştiriliyor fakat kulubede podolski, sightorsson, de jong gibi adamlar yokken ya da saha içinde bu oyuncularımız yokken çok fazla rotasyon yapacak adamı yok maalesef. bu isimler ilk 11 e girip iyileştiğinde zamanında ve yerinde mudaheleler yapacak rotasyonu olacaktır ve bunu da en iyi şekilde yapacaktır.

    riekerink bey diyeceksiniz !
  • 1448
    son zamanlarda oynattığı oyun ve oturtmaya çalıştığı sistem ile heyecan uyandıran teknik direktör. takımı izlerken artık ne oynayacağını kestirebiliyoruz. takım iyi pas yapıyor, dönen toplara en erken zamanda sahip olmaya çalışıyor, bruma'nın patlayıcılığından maksimum oranda yararlanıyor ve bunları yaparken savunmada geçen seneye göre daha az pozisyon veriyor. eğer bu sistemi 60-70 dakika rakibin yarı sahasına yerleşik oynayabilirsek türkiye'de kendi oyunumuzu kabul ettiremeyeceğimiz takım yok.

    ayrıca hocamızın daha önce altyapı ağırlıklı çalıştığı için aldığı eleştiriler, ilk büyük takım deneyimi olması ile ilgili yapılan acımasız ve terbiyesiz yorumlara bakıyorum ve riekerink'in hepsini susturacağına inanıyorum. futbol böyle hikayeleri çok sever.. o yüzden bu sezondan çok umutluyum.. senin de bir hikayen olsun hocam, yürüyedur!
  • 1449
    duran toplarda bir basketbol koçu gibi müthiş setler hazırlayan hocamız. bu durumu ilk fenerbahçe ile oynadığımız türkiye kupası finalinde* podolski'ye hazırlanan bir frikik organizasyonunda fark etmiştim. hamzaoğlu döneminden sonra bu tarz şeyler görmek umutlandırmıştı. bu sene de duran toplardan attığımız gol sayısının çok olması kesinlikle tesadüf değil. tabi eren gibi iyi bir kafacının olmasının da etkisi var. kornerlerde gerek kısa pasla başlayan, gerek ön direk, arka direk ortaları olan pek çok alternatifli set çalıştırmış bence riekerink bey. rize* maçında attığımız goller ve beşiktaş* maçında eren'in attığı gol de buna örnek.

    bu linkte de beşiktaş maçında attığımız golün setini görebilirsiniz.
    https://twitter.com/...s/781038822230327296
  • 1450
    http://www.ligtv.com.tr/...kun-golunu-yorumladi

    ekteki vidyoyu izleyince eminim siz de maç esnasında heyecan ve golün sevincinden detayı fark etmediğinizi göreceksiniz.

    adeta bir basketbol koçu gibi hücum çizmiş, tam kafasındaki gibi uygulanamasa da sonuç istediği gibi olmuştur. her şeyden önemlisi takımın artık böyle şeylere de çalıştığını, bir şeyler için çabaladığını görmek bence. umarım sonuçlar da yolunda gider, birliktelik uzun ve başarılı bir dönem olarak tarihimizde yerini alır.

    kupalara layıksın sen, şanlı galatasaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın