kendisini amansızca eleştiren güruh ve devre arasında 7-8 transfer isteyen güruh hemen hemen aynı isimlerden oluşmaktadır.
öncelikle takımın transfere ihtiyacı olduğu konusunda herkes zaten hemfikir. ancak transfer dönemi olması çok fazla transfer yapılması gereken dönem olmasıyla aynı şey değil. devre arasında nokta transfer
* ya da fırsat yıldız transferi
** yapılır. ama devre arasındaki transferlerle takım kurulmaz, hele ilk 11'e 3-4 oyuncu alınmaz, yani alınır da çok pahalı olur. e zaten paramız yok diye sezon başında sakat adamları almış, transfer özürlü bir yönetim varken bu kadar transferi şimdi beklemek biraz açgözlülük gibi. ihtiyaç var da, ikmal sağlıklı olmayacaksa ve faydasından çok zararı olacaksa o ikmal yapılmasa da olur.
gelelim başta belirttiğim konuya. bu takımın min 5 ilk 11 transferine ihtiyacı var desem kimse itiraz etmez, eden de hayır 5 yetmez fazlasına ihtiyaç var diye eder herhalde. böyle bir takımda, kurulan takımdan şikayetçi olmak tutarsızlık oluyo biraz. kurulan kadroda şikayetçi olunan futbolcuların ikameleri zaten ilk 11'dekilerden yetersiz; sabri/linnes hariç her oyuncu için bu böyle. sabri/linnes konusunda ise tartışma linnes'e belki biraz daha şans verilebilir denildiğinde alınabilir bir risk olduğunu kabul ederim ancak bunun da risk olduğunu unutulmasına karşı çıkarım. linnes oynadığı maçların tamamında sabri kadar kötü, hatta daha kötü pozisyon alıyor; ofansta arada güzel işler yapıyor olsa da arada güzel işleri sabri de yapıyor. e o halde iki denk oyuncu varken sadece daha antipatik bulduğumuz için sabri'yi oynatmasını eleştirmek bana yanlış geliyor. linnes oynadığı sürelerde sabri'nin üstünde katkı vereceğine dair ne bir ciddiyet ne de potansiyel gösterdi. formayı hak etmeden kazanamaması da bence takdir edilmesi gereken bir şey.
gelelim tekrar transfer konusundaki taleplerle yapılan eleştirilere; bu adam sezon başında transfer istediği mevkiilerini ve oyuncu tiplerini açıkça söyledi, bu adamın trasnfer istediği bölgeye transfer istediği tipte bir oyuncu geldi mi? hayır. yani tolga belki orta sahada mücadeleci, genç pas yapabilen oyuncu talebini cevaplıyor ancak o da gelemedi bence çünkü sakat. e bu adam sezon başında serdar aziz varken stoper istemedi mi? alındı mı, hayır. şimdi bu adamı serdar da sakatlanmışken stoper tercihi yüzünden eleştirmek neden. yani illa birisi eleştirilecekse, kafa topuna sıçramayan semih'i chedjou'yu eleştirin. adam semih'i zıplamıyor diye kesse chedjou geliyo, e o da sıçramıyor, chedjou'yu kesince zaten semih geliyo o da kafa topu veriyor... kısır döngü var orada, çözüm? transfer. yapılıyor mu hayır. suçlu? yönetim ve futbolcu. fatura kime kesiliyor? riekerink'e. resmen mantıksızlık abidesi şu düşünce silsilesi. ve bu adama yapılan eleştirilerin temelinde bu mantıksal tutarsızlıklar hep baş gösteriyor.
eren yerine neden berk ismail ünsal alınmadı diye eleştiriliyor; hadi oyuna taktiksel müdahaleyi geçtim, false 9 denemesini geçtim.
* berk ismail ünsal daha yeni kupa maçında bi şey oynamadı diye gömülmedi mi? e bişey oynamamasının ödülü olarak lig maçına mı çıkacak bu çocuk? gençlere şans vermiyor deniliyor, bu temelde eleştiriliyor da, takımdaki gençlerin kalitesi veya formayı hakedecek performansı gösterip göstermedikelerini bilmiyoruz ki. ya da ben kupa maçında birhan'ı çok beğendim mesela. antrenman performansı da iyi olsun. bu çocuk yüzünden yenilen bir golde, bu çocuğun tepki almayacağının garantisi var mı? bu kadar kalitesiz bi taraftar grubu önüne 17 yaşında çocuğu atıp, psikolojisinin içine sıçmanın anlamı var mı? her şeyi geçtim, aldığı ilk kötü sonuçta gönderilsin çığlıkları atan taraftarı ve her basın toplantısında düzenli olarak kendisini aşağılamaya yönelik sorular sorup yerine aday gösteren basının önünde garantici oynuyor, risk almıyor diye eleştirmenin haklılık payı nedir?
kendisi çok çok iyi bir teknik direktör değildir muhtemelen. ne tesadüftür ki biz de çok kaliteli bir ligde mücadele eden, çok kaliteli bir camia değiliz. kendisini dev aynasında görmeyi bırakmadan da insanlar başarılı olamayacaktır, en azından sürdürülebilir başarıya ulaşamayacaktır.
uzun lafın kısası jor bizim için biçilmiş kaftan ve takımda kendi asgari sorumluluklarını yerine getirmeyen oyuncular ve yönetim mevcutken kendisi gönderilmesi en son konuşulacak/tartışılacak kişi olmalıdır.