resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 2779
    hakkında yazdığım her şeyin arkasında olarak sezonu bitirmesi zor görünen hocadır. 25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçında aldığımız skor çok mutlu edici ama tek maç ile kendisini eleştirmediğimiz gibi tek maçla göklere çıkabileceğini de düşünmüyorum.

    hepimiz takımımız başarılı olsun istiyoruz . riekerink'e ve takımımıza önümüzdeki maçlarda başarılar.
  • 2782
    ligin ilk yarısına baktığımızda bariz hataları sınırlıydı. bunların %90'ı oyuncu değişikliği üzerine diğer kalan kısmı da teknik, taktik yetersizliğine sayabiliriz. elindeki kısıtlı kadroyla bundan iyisini yapabilecek bir teknik direktör ben tanımıyorum. aynı koşullarda farklı bir hoca olsa üç aşağı beş yukarı aynı puanlarda bitirirdik diye düşünüyorum. kendisinin hücum anlayışı gayet iyidir. kanatlardan ortalarla forvet beslemek yerine elindeki pas yapan oyuncuları (bkz: sneijder, selçuk, tolga, de jong) ve dribbling yapan oyuncuları (bkz: bruma, yasin, sinan) kullanarak tiki-taka versiyonunu bir şekilde aktarmaya çalıştı. bunda podolski forvet başlayıp eren yedeğe geçince başarılı olmaya başladı. buna daha erken varabilse belki de evimizde kaybettiğimiz kritik maçlardan bir şekilde puan ve puanlar alabilirdik. * hücum açısından bazı zamanlar çok zorlandık ve ona rağmen bir şekilde bu takım kazanmasını bildi ki fatih terim'den sonra bunu bir tek hamza hocanın şampiyonluğunda görmüştük son olarak da bu sezon jor sayesinde görüyoruz. takım savunması halen ekside hoca da bunun farkındadır ama ilerideki oyuncular ne kadar yetenekliyse gerideki oyuncuların bazıları da o kadar futboldan bir haber veya kondisyonsuz veya ciddi anlamda yeteneksiz.. bunu da son maçlara doğru aşmaya başladık esasında serdar'ın stoper 2'lisine katılmasıyla birlikte. stoperleri bir şekilde hallettik diyelim sağ bek sorunu bu seferde göze çarpıyor. hocayı eleştireceğim tek nokta da burada işte. linnes bir maç sağ kanatta bomboş kalıp atakları üstüne üstüne yediğinde takımdan gram destek alamadığında anında diğer maç kesik yedi ve sabri oynamaya başladı. hoca işte bu konuda linnes'in hakkını yedi diye düşünüyorum. sabri'nin yapamadığı kademeler, kapamadığı toplar, yapamadığı basit ortalar ve yaptığı ortaların dağlara taşlara gitmesi.. bunlar bence yeterli nedenler ama bu kararın da arkasında riekerink hocanın olmadığını düşünüyorum. sabri'nin sözleşme durumu ve takımdaki itibarı ortada, biraz mecazi olacak ama kahrolsun içimizdeki dış mihraklar! demek yeridir.. velhasıl kelam, ilk yarı boyunca yaptığı önemli işler ve yapmak için uğraştığı önemli işler mevcuttu. şuan taraftarlar olarak kesinlikle hocaya destek çıkmalı ve teknik ekibin istediği oyuncuları alması konusunda yönetimi sıkıştırmalıyız.
  • 2785
    17.hafta konya (deplasman)
    18.hafta karabük (deplasman)
    19.hafta akhisar
    20.hafta kayseri
    21.hafta rize (deplasman)
    22.hafta beşiktaş

    2016-2017 futbol sezonunun ikinci yarısının ilk 6 maçı yukarıda.

    ocak-subat aylarına denk gelen bu maçlarda konya ve karabük deplasmanı kar-buz, rize deplasmanı ise sağanak yağmurlu olma ihtimalinde. hocanın da bahaneler hazır tabi, yok saha şöyleydi yok krampon böyleydi gibi.

    bu adam şu oynattığı futbolla ilk 6 maçta 4 ya da 5 galibiyet alabilir mi?

    zira şu maçlarda 4-5 galibiyet alamazsa nasıl şampiyon olacak?

    berbat ötesi futbol mentalitesiyle jor hoca, bu işi kesin ama kesin yapamayacak. bunu fanları da en geç 22.hafta anlayacak.
  • 2786
    bence kendisinin üzerine basın bu kadar gittiği için ve yönetim de sahipsiz bıraktığı için dengesi bozulmuş hocamızdır. ayrıca yönetim de çok işbilmez bizim.

    baktın basın toplantılarında saygısızlık mı yapılıyor. yapma abi. kaldır basın toplantılarını.

    ayrıca orhan atik'in yerine onunla birlikte çalışabilecek lider ruhlu ve taktiksel bilgisi yüksek bir yardımcı antrenör yanına oturtulmalı.*
  • 2787
    bu riekerink size ne etti kardeşim. galatasaray en zor günlerini yaşarken kimse teknik direktör olmaya yanaşmazken, mali durumundan ötürü avrupa kupalarına alınmazken adama gittiler al kardeşim görev senin dediler. adeta galatasaray'ın bir çalışanıyken bu göreve atandı. kendisi geldikten sonra mevcut durumda alınabilecek iki kupayı da takımına kazandırdı. kimsenin birşey beklemediği ligde şuan 3. sıradayız ve hepimiz biliyoruz ki zorla ittirile ittirile potaya sokulan fenerbahce, balonspor başaksehir ve öyle ya böyle penaltılarla şampiyon yapılacak beşiktaştan daha çok ilk yarı itibariyle liderligi haketmis bir takım oluşturdu. kendisi hakkında tek eleştirim defans hattını çok yanlış oluşturuyor olması. sabri yerine linnes, semih yerine de dünya üzerindeki herhangi birine daha çok şans verebilirdi. ayriyetten trabzon maçında cok kötüydük, fakat basaksehir maçında galibiyeti hakeden taraf kesinlikle bizdik.
  • 2789
    25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçında beni şaşırttı.

    hocanın karakterini ve duruşunu sevdiğimi çok kez söyledim. taktisyenlik açısından da bir çok kez eleştirdim. bu eleştrilerden birisi de takımın eren gibi bir forvete orta kesmemesiydi. bugün ilk 30 dakika herkes orta açmaya çalıştı resmen. eren de bu duruma hareketlenerek cevap verdi. forvet hattında daha aktif oldu ve orta kafa olmasa da golünü attı.

    bu tarz işleri çoğaltmalıyız. 2000 lerin başında borissia yı ve çek cumhuriyetinin uzun dönem uyguladığı jan koller taktiği geliyor aklıma. koller kadar uzun olmasa da onun kadar iyi kafa vuran bir adam var kadroda ve biz orta açarak onu beslemeliyiz.
  • 2790
    kendisini amansızca eleştiren güruh ve devre arasında 7-8 transfer isteyen güruh hemen hemen aynı isimlerden oluşmaktadır.

    öncelikle takımın transfere ihtiyacı olduğu konusunda herkes zaten hemfikir. ancak transfer dönemi olması çok fazla transfer yapılması gereken dönem olmasıyla aynı şey değil. devre arasında nokta transfer* ya da fırsat yıldız transferi** yapılır. ama devre arasındaki transferlerle takım kurulmaz, hele ilk 11'e 3-4 oyuncu alınmaz, yani alınır da çok pahalı olur. e zaten paramız yok diye sezon başında sakat adamları almış, transfer özürlü bir yönetim varken bu kadar transferi şimdi beklemek biraz açgözlülük gibi. ihtiyaç var da, ikmal sağlıklı olmayacaksa ve faydasından çok zararı olacaksa o ikmal yapılmasa da olur.

    gelelim başta belirttiğim konuya. bu takımın min 5 ilk 11 transferine ihtiyacı var desem kimse itiraz etmez, eden de hayır 5 yetmez fazlasına ihtiyaç var diye eder herhalde. böyle bir takımda, kurulan takımdan şikayetçi olmak tutarsızlık oluyo biraz. kurulan kadroda şikayetçi olunan futbolcuların ikameleri zaten ilk 11'dekilerden yetersiz; sabri/linnes hariç her oyuncu için bu böyle. sabri/linnes konusunda ise tartışma linnes'e belki biraz daha şans verilebilir denildiğinde alınabilir bir risk olduğunu kabul ederim ancak bunun da risk olduğunu unutulmasına karşı çıkarım. linnes oynadığı maçların tamamında sabri kadar kötü, hatta daha kötü pozisyon alıyor; ofansta arada güzel işler yapıyor olsa da arada güzel işleri sabri de yapıyor. e o halde iki denk oyuncu varken sadece daha antipatik bulduğumuz için sabri'yi oynatmasını eleştirmek bana yanlış geliyor. linnes oynadığı sürelerde sabri'nin üstünde katkı vereceğine dair ne bir ciddiyet ne de potansiyel gösterdi. formayı hak etmeden kazanamaması da bence takdir edilmesi gereken bir şey.

    gelelim tekrar transfer konusundaki taleplerle yapılan eleştirilere; bu adam sezon başında transfer istediği mevkiilerini ve oyuncu tiplerini açıkça söyledi, bu adamın trasnfer istediği bölgeye transfer istediği tipte bir oyuncu geldi mi? hayır. yani tolga belki orta sahada mücadeleci, genç pas yapabilen oyuncu talebini cevaplıyor ancak o da gelemedi bence çünkü sakat. e bu adam sezon başında serdar aziz varken stoper istemedi mi? alındı mı, hayır. şimdi bu adamı serdar da sakatlanmışken stoper tercihi yüzünden eleştirmek neden. yani illa birisi eleştirilecekse, kafa topuna sıçramayan semih'i chedjou'yu eleştirin. adam semih'i zıplamıyor diye kesse chedjou geliyo, e o da sıçramıyor, chedjou'yu kesince zaten semih geliyo o da kafa topu veriyor... kısır döngü var orada, çözüm? transfer. yapılıyor mu hayır. suçlu? yönetim ve futbolcu. fatura kime kesiliyor? riekerink'e. resmen mantıksızlık abidesi şu düşünce silsilesi. ve bu adama yapılan eleştirilerin temelinde bu mantıksal tutarsızlıklar hep baş gösteriyor.

    eren yerine neden berk ismail ünsal alınmadı diye eleştiriliyor; hadi oyuna taktiksel müdahaleyi geçtim, false 9 denemesini geçtim.* berk ismail ünsal daha yeni kupa maçında bi şey oynamadı diye gömülmedi mi? e bişey oynamamasının ödülü olarak lig maçına mı çıkacak bu çocuk? gençlere şans vermiyor deniliyor, bu temelde eleştiriliyor da, takımdaki gençlerin kalitesi veya formayı hakedecek performansı gösterip göstermedikelerini bilmiyoruz ki. ya da ben kupa maçında birhan'ı çok beğendim mesela. antrenman performansı da iyi olsun. bu çocuk yüzünden yenilen bir golde, bu çocuğun tepki almayacağının garantisi var mı? bu kadar kalitesiz bi taraftar grubu önüne 17 yaşında çocuğu atıp, psikolojisinin içine sıçmanın anlamı var mı? her şeyi geçtim, aldığı ilk kötü sonuçta gönderilsin çığlıkları atan taraftarı ve her basın toplantısında düzenli olarak kendisini aşağılamaya yönelik sorular sorup yerine aday gösteren basının önünde garantici oynuyor, risk almıyor diye eleştirmenin haklılık payı nedir?

    kendisi çok çok iyi bir teknik direktör değildir muhtemelen. ne tesadüftür ki biz de çok kaliteli bir ligde mücadele eden, çok kaliteli bir camia değiliz. kendisini dev aynasında görmeyi bırakmadan da insanlar başarılı olamayacaktır, en azından sürdürülebilir başarıya ulaşamayacaktır.

    uzun lafın kısası jor bizim için biçilmiş kaftan ve takımda kendi asgari sorumluluklarını yerine getirmeyen oyuncular ve yönetim mevcutken kendisi gönderilmesi en son konuşulacak/tartışılacak kişi olmalıdır.
  • 2791
    25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçındaki taktik varyasyonları ve hazırlanan gol pozisyonlarını çok ama çok beğendim. ilk geldiğinde de j. o. riekerink'in bu tür taktiklerini sevmiş ve bizde devam etmesini istemiştim.

    15 maç boyunca yeterince tatmin etmedi ama, son maçta bizi mest etti. bunun ikinci devrede de artarak devam etmesini diliyor ve bekliyorum.
  • 2792
    25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçı'nda elde ettiği başarı bana roberto mancini'nin bursa ve kophenag maçlarını hatırlattı. rakibin yetersizliği, tecrübesiz oluşu ve bu sene fenerbahçe dışında oynadıkları büyük maçlarda ortaya koydukları performansları itibarı ile referans değildir. temennim odur ki en azından, hücum yapmanın top tutmaktan daha önemli olduğunu bu maç ile birlikte kavramış olsun. kendisine şunu yapmalı böyle oynatmalı diyecek değilim haşa. ancak türkiye ligi de atla deve değil. topa sahip olunarak değil, hücum yaparak başarı kazanılır ligimizde. zaten yabancı olup da başarılı olan son teknik adamlara bakarsanız da demek istediğim anlaşılmış olur. kendisinden arthur zico, ya da eric gerets olmasını beklemiyorum. sadece hücum ağırlıklı oyunu benimsesin. yeterli.
  • 2793
    topa sahip olması konusunda oluşan eleştirilere katılmıyorum.

    şimdi orta sahada selçuk, tolga, hamit, sneijder benzeri forvette alternatifsiz eren, kanatlarda geriye koşmaları az olan yasin ve bruma ile sürekli ileriye top atan bir takım yaratmak imkansız bir şeydir.
    bu takımın ileride top tutması yada daha az yan pas geri pas yapması zor. kangren bir geri dörtlü ile birlikte takımın rakipten geri top kapma zamanlaması yaklaşık 30 saniye o da çoğu zaman kapamadan rakibin ya kötü tercihi yada aut atışı ile son buluyor.

    demem o ki rakibi karşılama, alan dağılımı ve temposu bu kadar kötü bir takım oluşumunu bundan farklı oynatmanız zor. en iyisi topu kaptırmadan topun daha çok sizde kalarak kalenizde daha az tehlike yaşamanız gerekmekte.
    örneğin geçen haftaki osmanlı ve bu haftaki alanya maçlarında önde veya geride olsak bile rakip tehlikeli geliyor atak yaptığımız zamanlarda.
    25 aralık galatasaray alanya maçında skor 4-1 iken adamlar orta sahayı yine rahat geçerek pozisyona girdiler bir kaç defa.
    bu sistemin değişmesi için çok iyi ileri geri koşan 2 kanat beki ve atiba benzeri hem dönen topları toplayıp yeniden atağa dönüştürecek hem de rakibi ilk karşılayacak adamlar lazım.
    bu kadro yapısı ile bizim rakip yarı sahada top oynamamız beklenmesin.
  • 2794
    25 aralık 2016 galatasaray alanyaspor maçında orta saha civarındaki yan toplarda defans hattını ceza sahasının 10 metre kadar önüne çekerek duran top savunması alternatifi denedi.

    bana göre de doğru bir tespit. boy olarak zaten kısa bir savunma hattımız var. bir de adam savunması konsantrasyonu da düşük olunca çok zayıf kalıyoruz. geriye yaslanıp karşılamaktansa bu taktik denenebilirdi. ancak adam savunmasındaki konsantrasyonsuzluk bu duran top savunma planını da alt üst etti. yine pozisyon yedik.
  • 2795
    geldiği, konuştuğu ve iyi oynadığımız dönemde kendisi hakkında sürekli olarak (bazen aynı günde birden fazla kere) olumlu şeyler yazmış olmama rağmen gelinen nokta itibariyle kendisi hakkındaki - kişilik ve vizyon harici - eleştirilerimi yapmak istiyorum. nitekim bence kişilik ve genel vizyon olarak halen eleştirebileceğimiz bir şey yok. bununla birlikte;

    1- takım son derece disiplinsiz ve temposuz. özellikle geçen haftalarda oynanan kasımpaşa maçının ilk devresinde 40 dakika boyunca sahanın orta bölgesinde, ileri gitmeden, hatta ileri gitmeye dahi çalışmadan pas yaptık. bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. topu kanada indirip düzenli olarak orta yaparak gol aramak kadar, elinde kule forvetin varken kapanan rakibe karşı onu ceza sahasında bırakarak yandan ortalara boğmamak da yanlış. oyunun o kadar tek tip bir oyun ki, gerçekten izlerken içim fenalaşıyor.

    2- galatasaray'ın kimyasında saldırmak var. 1 atınca 2, 2 atınca 4, 4 atınca 5 kovalamamız lazım. biz ise 1 tane atıp yaslanıyoruz. lucescu, sırf bu mantık yüzünden kovuldu ki onun takımında yaslanırken pozisyon vermiyorduk. şimdi 1-0 da anlamsızca top çevirirken gol pozisyonları veriyoruz.

    3- rakibi kesinlikle boğamıyoruz. bir onlar bir biz atak yapalım mantığı ile başarılı olamayız. kontrol yan pas, kontrol geri pas ile bu ligde herhangi bir rakibin direncini kırmak zor. nitekim, ligin en iyi topunu otnadığımız alanya maçının ikinci yarısında (ilk yarı klasik "disiplinli" futnolu oynadık) bulduğumuz şanslar ve attığımız goller rakibi boğup topu evelemeden gevelemeden bodoslama atak yapınca ne kadar efektif bir futbol oynayabildiğimizi gösterdi.

    4- takım içinde bir gevşeklik var. dikkat edin bütün büyük hocaların takımında bir pozisyonda sıçan oyuncu önce kenara bakar "anamı sikecek mi acaba" diye. bizde kimse kenarı siklemiyor.

    5- kenardan müdahale hiç yok. maç izlerken el kol yaptığını, takımı yönlendirdiğini veya yönlendirmeye çalıştığını göremiyorum. gerçi 4. maddede belirttiğim husus ile bu birlikte değerlendirildiğinde normal.

    eleştiriler bunlar. eleştiren adamın çözüm önerisi getirmesi lazım ki boş konuşmasın. çözüm önerim ise şu;

    a) öncelikle teknik heyette yaşanan isabetli kıyıma devam edilerek, son üç sezonunu mevcut selçuk futnolu ile geçiren ayhan akman ile yolların ayrılması ve yerine, tercihim ümit karan olmakla birlikte daha aktif, futbolculara kök söktürebilecek, topla oynama yüzdesinin değil golün önemli olduğunu bilen, kimseye amennası olmayan bir adamın gelmesi. nitekim mevcut ekonomik koşullar, riekerink bey'in yerine hoca olarak bunları yapacak bir adamıalamayscak olmamız gibi faktörler var.

    b) devre arasında comandante özellikli bir stoper alınması. bunun için chedjou çine itelenmeye çalışılabilir. zira comandante özellikli adamlar yanında oynayan, semih gibi savruk stoperleri bufflama özelliğine sahip. dikkat ediniz ujfa zamanında semih bile iyi oynuyordu. bir başka canlı örnek ise song-servet.

    bunlar olabilir, ortalama bir atak süremizi de 4 dakikdan 1 dakikaya indirebilir, bir de ceza sahasına 8-10 defa girebilirsek benim açımdan br sorun kalmaz.
  • 2797
    bir çok konuda olduğu gibi, transferde de sözü geçmeyen hoca.

    önüne stoper diye ahmet yılmaz çalık'ı koyacaklar. gönül ister ki veto etsin, bildiği uzun boylu bir stoper aldırsın ama nerdeee...

    bu şartlarda, istifa ederse her zaman saygı ile anacağım bir hoca olacak. yok, yönetimin yaptığı bu saçma sapan işlere göz yumar ve onlardan faydalanmaya çalışır, sonunda da başarısız olursa gözümde hamzaoğlu kadar bile değeri kalmaz.

    ezdirme kendini hoca, bu yönetimin kuklası olma !
App Store'dan indirin Google Play'den alın