• 1
    --- alıntı ---

    hiç anlam veremediğim bir konuya değineceğim;

    96 - 00 arası fatih terim 11 kupa -4 lig- kazandırdı takıma. sonra ayrıldı, ayrılmak zorunda bırakıldı, süreci sorgulamıyorum. gittiği günden bu yana 10 yıl geçti ve sadece 6 kupa -3 lig- elde edilebildi.

    terim kalsaydı bu süre zarfında daha kötü durumda olunmazdı herhalde! terim gitmek istedi, kariyerinin zirvesindeydi, tutulamazdı diyelim, mircea lucescu getirildi, harika bir tercih idi, 2 yılda 2 kupa -1 lig- kazandırdı, kalan 8 yıl takımın başında dursaydı, 4 kupa ile yetinmezdi gibime geliyor. haydi terim'i geri getirme bahanesiyle, lucescu'yu da göndermek zorunda kaldık diyelim -ne absürd- terim bugüne kadar görev yapmış olsa ne kadar daha geriye düşebilirdik ki!

    terim'den de geçtim tekrar, ilk yılı başarılı olmasına karşın sonraki sezon çöküşe geçti farklı etkenlerden ötürü, hagi getirildi, futbol aklı vardı, takımı anında toparladı, doğru hamleler yaptı, bir de kupa kazandı, 6 yıl o kalsaydı 3 kupadan daha fazlasını kazanma şansı olurdu bence!

    hagi'yi de geçtim diyelim, eric gerets getirildi, kariyerli bir isimdi, biraz fantastik bir oyun şablonuyla puan rekorları kırdı, mucizevi bir şampiyonluk kazandırdı, 5 yıl daha kalmış olsa 2 kupa daha alınamaz mıydı en azından!

    arada kalli, cevat güler, skibbe, bülent korkmaz ile bir geçiş dönemi yaşandı, onları katmıyorum hesaba.

    şimdi de rijkaard'ı getirdin, ikinci sezonu.

    biz teknik adam beğenmiyoruz ve her seferinde bunun cezasını çekiyoruz, giden isimlerin hiçbirinin gelmesini istemem açıkçası ancak gitmelerini de istememiştim, doğru olan buydu kanımca. terim, lucescu, hagi, gerets'den hangisi kalmış olsa, bulunan noktadan çok daha iyi bir yerde bulunurduk sportif başarı anlamında.

    umarım benzer bir yazıyı -rijkaard'la başlayan- 10 yıl sonra kaleme almak zorunda kalmayız, artık ders alınsın, sorun teknik adamlar değil!

    19 ağustos 2010

    a. eren loğoğlu

    --- alıntı ---

    http://erenlogoglu.blogspot.com/...8/teknik-adamlk.html
  • 2
    sporda çok önemli bir konudur. istikrarlı bir oyuncu, kendisinden daha büyük potansiyele ve yeteneğe sahip hatta kendisinden daha iyi oynayan istikrarsız bir oyuncuyu yenebilir. takım sporları için konuşursak ondan daha yararlı oynayabilir.

    sözlük üzerinden de bir örnek vermek istiyorum. çünkü spordan örnek verirsem bu subjektif olur. ben size objektif, bilimsel net örnek vermek istiyorum: ne dediler başlığı istikrarlı bir şekilde entyrler girilen ama istisnalar hariç hiçbir zaman gündemin zirvesinde olan bir başlık değildir. arda turan ve fatih terim başlıkları ise azımsanmayacak kadar gündem olurlar. hatta bazı günler ne dediler başlığını 4'e 5'e katlarlar. fakat uzun vadeye, bir maratona baktığınızda şu sonucu görürsünüz: http://www.rerererarara.net/...ry_girilen_basliklar
App Store'dan indirin Google Play'den alın