• 2026
    bu sezon * şampiyon olacakları için mutlu olduğum futbol kulübü. evet, şampiyon olacakları için resmen mutluyum. çünkü bu ligde eziyet haline geldiler. bunlar son yıllarda bu yarışın içine girdiğinden beridir türk futbolunda sonu gelmeyen bir kaos başladı. her sezon daha çok tartışmalarla geçiyor, her sezon daha çok gerilimle geçiyor. bunlar şampiyon olmadan da bu ligdeki hiçbir takım huzur bulmayacak. eğer her takım bunlar kadar rahatça işine gücüne bakabilseydi, tamam başakşehir'in şampiyonluğunu gönülden tebrik edelim. ne kadar doğru yapılandıklarından, nasıl da güzel bir kadro kurduklarından bahsedelim sabah akşam övelim. ama diğer kulüpler başakşehir kadar şanslı değil. gerçekten her kulüp başakşehir'le eşit şartlarda mı yarışıyor? bahsettiğim olay ekonomik durumla ilgili değil. şu an ligde tüm takımlar her konudan şikayetçi. herkes bir konuda mağdur olduğunu düşünüyor, herkes bir konuda haksızlığa uğradığına inanıyor. her takım hakemlerden şikayetçi, her takım federasyondan şikayetçi, her camia barut gibi. tek bir kulüp dışında.

    tüm takımlar başakşehir kadar "rahat" olabilseydi, siyasetten, federasyondan ya da hakemlerden şikayetçi olmasaydı acaba başakşehir'in işi bu kadar kolay olur muydu merak ediyorum.

    ama seviniyorum gene de. hani depremlerin meydana gelişi gibi. ortada bir enerji var ve tam manasıyla dışarı çıkmadıkça durmadan sarsıntıya neden olacak. başakşehir'in gazı da bir an evvel çıkacaksa çıksın, herkes önüne baksın artık. kulübü katarlılara mı satacaklar, göksel federasyon başkanı mı olacak, ne olacaksa olsun. çünkü her kulübün sürekli şikayetçi olmasının, işiyle gücüyle uğraşmak yerine enerjisini başka faktörlere harcamasının perde arkasında bu kulübün ve bu kulübü yönetenlerin olduğunu düşünüyorum. şampiyon olamadıkları sürece de bunların yoluna çıkan her kulüp futbol dışı şeylerle uğraşmak ya da mücadele etmek zorunda kalacak.
  • 2028
    yok biri destekliyor, yok birine satılacak, yok birileri şampiyon olmalarını istiyor. iki senedir kendimizi böyle kandırıp sonunda “koyduk mu?” çektiğimiz kulüp.

    üçüncü senesi tutmadı malesef. biz birbirinden saçma sapan son dakika gollerini yemesek okadar hakem hatası, bela ve uğursuzluğa rağmen yine liderdik. şampiyon olmadılar henüz, ama olurlarsa tebrik etmek lazım. senelerdir başa oynuyorlar ve gösterişsiz ama düzenli bir gidişatları var.

    her başarısızlık dış mihraklardan değildir, bazen biz de yanlış yapabiliyoruz. diğer kulüp taraftarları gibi her kayıba şike etiketi yapıştırmaya gerek yok. helal olsun deyip gelecek sezonun planlamasını doğru yapmak lazım. spor böyle güzel.
  • 2030
    uefa avrupa ligi 2019-2020 sezonunda yüksek olasılıkla çeyrek final görecek takım. bu bile tek başına ne kadar iyi bir sezon geçirdiklerinin kanıtı.

    akp hükümetinin desteği, yağan sponsorluklar, yerelde hakemler tarafından kollanmaları vs. herkesin malumu; ancak bizim brugge'e dahi diş geçiremediğimiz bir sezonda*, beşiktaş'la trabzonspor'un adeta nal topladığı bir sezonda* kendilerinin mönchengladbach'ı, roma'yı ve sporting'i ekarte edebilmiş olmaları bir şeylerin göstergesidir.
  • 2031
    yarım sezon forvetsiz oynayan şampiyonluktaki diğer rakibinin hem maddi olarak hem de türkiye bağlantıları açısından alabileceği mevcut iki forveti oynatmayacak olmasına rağmen muğlak sponsorluk gelirleriyle transfer edebilen, galatasaray'ın ligdeki başka bir takımın forvetini fahiş fiyata satın almasına bu şekilde vesile olan, hem ligdeki bir takıma dolaylı yoldan maddi zarar verip hem de ligdeki diğer bir takımın tüm oyun planını gidişatını bozabilen bir takım.

    yardımcı hakemi bir futbolcusu tarafından tartaklanan hakem o futbolcuya kırmızı kart gösterip ceza aldırdı diye bir sene maçlarına getirtmemelerinden falan daha bahsetmedim bile...

    ligi sessiz sedasız, devlet desteğiyle bu şekilde dizayn ediyorlar. yaptıkları etki ve yapabilecekleri bu derece uç noktalardadır. doğru düzgün çalışan, denetlenen bir ülkede var olamazlar bile. ligdeki tüm takımlar dernek statüsü ve idaresindeyken tamamen şirketleşmiş olması, el değiştirmiş falan olması bile başlı başına haksız bir rekabettir.

    arap şeyhlerin altın kaplı lüks spor otomobiline denk gelecek bir takımdır. bir eli yağda, bir eli balda, para var, lobi var, himaye var. ama ruh yok, hikaye yok*, aidiyet yok.

    başakşehir denen yer bundan 15 sene önce her köşesi başka bir semte bağlı olan bir nevi "hiçkimsenin toprağı" olan bir bölge idi. sırf malum parti bir ilçe daha kazansın diye her ilçeden biraz koparılıp yeni bir ilçe yapıldı. yeni türkiye zenginleri biraz daha zengin olsun diye binbir teşvik ve hibeyle koca koca siteler dikildi. içine de yeni türkiye zenginleri arı kovanını götürürken parmağını sokup bir parmak ucu bal alınca zengin olduğunu sanan zavallılar yerleştirildi. devlet bunlara metro yaptı, stadyum yaptı, takım yaptı, yapay göl bile yaptı...

    stadyum demişken maç oynadıkları stadyumun adı da fatih terim stadyumudur. bizim dördüncü fatih terim dönemi sonrası yokmuş gibi davrandığımız bir dönemde(!) fatih terim bile alet olmuştur bu işlere. zaten istanbul'dan bin kilometre ötede duran benim masamda duran istanbul kart bile alettir aslında.

    başakşehir şampiyon olmuş, ikinci olmuş, beşinci olmuş bunların çok önemi yok aslında.

    galatasaray 8 puan geriden gelip şampiyonluğu alınca bu düzeni yıkmış da olmuyor. büyükşehir belediyesi el değiştirmiş olsa bile düzen yıkılmıyor aslında.

    ilgi alanımız içinde bitirirsek entryi şampiyon olmuyorsun, sadece bir galibiyet alıyorsun. ya da maçı kazanmıyorsun, sadece bir gol atmış oluyorsun...
  • 2033
    2019-2020 şampiyonluğunu hak eden süper lig takımıdır. hakemler, bilmem neler bu konuları bir köşeye koyuyorum ve diyorum ki, başakşehir yıllardır üst sıralara oynayan ve taraftar desteğinden yoksun olmasına rağmen her yıl bir oyun sistemiyle disiplinli bir şekilde futbolunu oynayan bir takım. özellikle türkiye bu tarz takımlara pek alışkın değil. önceki yıllar şampiyon olmamasının yegane sebebi taraftarı olmamasıdır lakin oyuncular bu süreçte büyük tecrübeler edindi ve hakikaten okan buruk da kulübede oyunculara "sizin çabanızın yetmediği yerde ben varım" diyor resmen. müthiş oyun okuyor ve hamleleri acayip isabetli oluyor. zaman zaman sıkıcı maçlar izlesek bile en azından takımın oyunu belli, oyuncuların seviyeleri de belli. örneğin bizim takımda bir oyuncunun performansı 4-10 arası bir değerde değişirken ve her maç ne yapacaklarını beklerken adamların rotasyon oyuncusu bile bu kadar geniş bir skalada performans sergilemiyor örneğin yeteneksiz bir oyuncusu bile 3-5 arası oynuyor, ki hoca hangi hamleyi yapsa o hamle tutuyor. avrupa maçlarındaki başarıları da bu performans düzeyleri ve skalası ile doğrudan alakalı. bunu sağlayan en önemli etken de sezon başı kampı. ligin 3. haftası 5 tane oyuncu transfer etmiyorlar yani ilk 11'e veya kampta afirka kupası, cart curt kupası var diye eksik oyuncu olmuyor. ardından lige sağlam başlayabilecek şansı buluyorlar, ki lige sağlam başlamak demek formu erken tutmak ve pek çok takımın puan kaybettiği haftalarda üstünlük sağlamak demek. kısacası şampiyonluk kesinlikle hak ettikleri bir şey, bu şans eseri olan bir şey değil. yıllardır istikrarlı bir şekilde bu kupa için çalışıyorlar ve hayal ediyorlar. çabaları bu sefer sonuç verecek gibi. keza oyun sistemi ve kurgusu belli olan başakşehir takımını çözebilen her hoca başına bela olabilir ancak bela olunan maçlarda bile bireysel yetenekler ile bir şekilde maçları kazandılar. bu da şampiyonluk için olmazsa olmazdır.

    bu kulübü sevmiyorum evet, bunun için pek çok sebep var ve herkesin de malumu fakat kim derse ki bu yıl o kupayı hak etmediler gerçekten büyük bir yanılgı içine düşmüş olur. bizim şampiyonluk şansımız kalmadığına göre ben başakşehir'in diğer maçlarda puan kaybetmeden şampiyon olmasını trabzonspor'un ise üst üste kaybederek şampiyonlar ligi biletini bize vermesini temenni ediyorum. umarım takımımızın üzerinden de bu sis bulutları uzaklaşır da, hatta kasırga, hortum diyelim, 2. olarak bitirebiliriz ligi. bizim yerimiz şampiyonlar ligi, her ne kadar son katılımlarımızda kötü sonuçlar almış olsak da galatasaray avrupa'da tarih yazabilecek kültüre ve tarihe sahiptir.
  • 2036
    bu seneki küçük yandaş vs büyük yandaş rekabetine konu olan, küçük yandaş rolündeki futbol kulübü. trabzonspor'un her sene kendisine bir düşman yaratma hastalığından, fener'e yanlayıp bize bilenmelerinden ve de bu seneki 'yandaş' pastasındaki büyük dilimi almalarından dolayı ben şampiyonluk yolunda istemeye de olsa kendilerinden tarafayım.
  • 2038
    yıllardır istikrarlı bir şekilde şampiyonluk için mücadele ettiler ve umarım bu sezon* olurlar. madem biz olamıyoruz, fenerbahçe, beşiktaş veya trabzon gibi bize düşman takımlar kazanacağına elbette başakşehir'ın kazanmasını isterim. en azından sağda solda boş boş konuşan rakip takım taraftarları olmayacak.

    geçen sezon, başakşehir bitti lem! seneye küme düşüyormuş, kesin bilgi, yayalımcı tayfa elbette kendilerinden nefret edecektir. ben de hayranları değilim şahsen ama sezar'ın hakkı sezar'a. kaybetmeyi de öğrenmek lazım. yok hakemmiş, şuymuş, buymuş, geçiniz. bizim şampiyonluğumuzda da hakemlere demedik şey bırakmadı medya, rakip takım taraftarları, yöneticileri...

    hem avrupa'da hem de ligde iyi ilerlediler. bakalım avrupa liginde ne yapacaklar. büyük takımlara da ders olsun. hesap kitap bilmeyen yöneticiler, bol giderle gelir-gider tablolarını kıvırıp kıvırıp yerler artık.
  • 2041
    kendilerinin şampiyonluğunu ben de istemem. ancak olaya büyük resmi görmek üzere bakarsak kendilerinin şampiyonluğu 53-61 tayfayı da baya zor durumda bırakır.

    futbolun kendisi zaten politik. sen bir de kendi elinle siyaset sokmayacaksın. hadi soktun, bu kadar daldırmayacaksın ki olay iç mücadelelere dönmesin. bak döndü. bir yanda senin iki grubun lig şampiyonluğu verirken diğer tarafta da yine senin desteklediklerin kupa finali oynayacak. böyle böyle bitireceksiniz kendiniz, biterken şampiyonluğu olsun olmasın bu takımı da gömeceğiz tarihin tozlu sayfalarına. yiyin birbirinizi, et pahalı.
  • 2046
    trabzonspor'la şampiyonluk yarışında olduğu için doğranacağı öne sürülen devlet destekli takım. öeh artık! korkarım bu işin sonu "che öldükten sonra çantasından visca'nın forması çıkmış" gibi efsaneler de doğuracak.

    arkadaşlar yapmayın. trabzonspor da başakşehir de aynı lacivertin tonu. hani "kötü ve daha kötü" arasında kalırız ya bazen, bu öyle değil.

    daha kötü ve daha kötü şampiyonluk yarışındalar.
  • 2048
    devlet destekli ya da değil oraya girmeyeceğim ama bu takım son 5 yıldır şampiyonluğa oynuyor mu düzenli olarak? oynuyor. hatta bizim takım bu kadar düzenli şampiyonluğa oynamadı bu süre içinde.

    bu takım bizim sapır sapır döküldüğümüz, beşiktaş'la trabzon'un neredeyse sıfır çekeyazdığı avrupa'da oldukça iyi mücadele etti ve ediyor mu bu süre zarfı içinde? gayet tabi. bu ülke sınırları içerisinde sporting'e comeback yapıp eleyebilecek başka bir kulüp maalesef yok.

    bu takım robinho gibi bir yıldızı bile yedek bırakacak kadar müthiş bir kadro mühendisliği uyguluyor mu? kesinlikle. diğer üç istanbul takımında olsaydı bu adam her maç banko oynatılırdı "yıldız olum bu" diye. yalansa yalan deyin.

    sözün özü kardeşim, bu adamlar şampiyonluğu 10 yılda bir şampiyonluğa oynayan trabzon'dan son 5 yıldır daha çok hakediyorlar. avrupa'daki başarıları da bunun simgesidir.

    sırf okan buruk için 2019-20 sezonunda şampiyonluk yolunda desteklediğim kulüptür. ayrıca bu adamların şampiyon olmaları, olası bir şampiyonlukta karadeniz bölgesi ve istanbul'da vakaları patlatacak olan milyon tane kot kafaliden bu açıdan daha mühimdir.
  • 2050
    galatasaray’ ın şampiyon olamadığı sezonda kimseyi şampiyonluk yolunda desteklemem. hatta şu şampiyon olsun gibi seçimde de bulunmam. biz olamıyorsak kimin şampiyon olduğunun bir önemi yok benim için. son iki sezonda tecrübesiz olmalarından ve loser hocalarından dolayı kaybettikleri şampiyonluğu bu sene alacak gibi görünüyorlar.ayrıca bu sefer hocaları loser değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın