--------------------------alıntı-----------------------------“tribünlerin sevgilisi” olarak anılıyorsunuz, taraftar neden sizi bu kadar seviyor?
taraftarın sevgilisi olmamın sebebi, doğduğumdan beri galatasaraylı olmam. bütün ailem galatasaraylı. 5 yaşından beri ben hep ali sami yen’in kapalı tribünündeydim. o günden beri maçları kaçırmıyorum. bir anlamda “tribün çocuğuyum”. tarihler denk gelirse, tribündeki yerimi alıp mutlaka tezahürat yapıyorum.
bir de ali sami yen’de ilginç bir anınız var...
biz futbol maçından sonra ali sami yen’e girdik. finale kaldığımız için sahanın etrafında tur atacaktık. o anda tribünlerin bir isteği oldu. ben de tribünde 25 bin seyirciye üçlü çektirdim (üçlü tezahürat) benim için büyük bir mutluluktu.
maçlara çıkarken hep “jöle” mi sürüyorsunuz?
seyirciye güzel görünmek için sadece maçlarda jöle sürüyorum. antrenmanlarda ise, saç kremi ve ıslatarak idare ediyorum. maçlarda rahat edebilmek için genelde saçımı hep kısa kestiriyorum. saçımla oynamayı, rengini ve modelini değiştirmeyi çok seviyorum. ama uzun olunca, seçenekler kısıtlı oluyor. mesela rengiyle çok fazla oynayamıyorsunuz, çünkü saçınız yıpranıyor.
maçta laf atanlar oluyor mu?
laf atma olaylarıyla çok karşılaşmıyoruz. en son maçtan sonra bir erkek taraftar geldi ve bana “görüşebilir miyiz?” dedi. ben de, “zaten görüşüyoruz şu anda” deyip geçiştirince, şaştı kaldı. zaman zaman fanlarımız “benimle evlenir misin?” diye bağırıyorlar. ben de gülümsüyorum.
--------------------------alıntı-----------------------------*