• 151
    yaşanan sıkıntılardan falan herkes bahsetmiş de ben başka birşey soracağım. taraftarların yorumcuların herkesin siyahi futbolcuyu desteklerken "kara aslan" falan demesi, ırkçılığa hayır derken suratlarını siyaha falan boyamaları da bir çeşit ırkçılık değil mi aslında? şöyle bi düşününce bende zamanında brumaya kara tren falan demişim ama bu tarz şeylerin kilolu bi çocuğa kamyon gibisin maşallah falam demekten ne farkı kalıyor. yani ülkecek şaşkınız ve ne yapacağımızı bilemiyoruz çoğu zaman.

    neyse umarım derdimi anlatabilmisimdir.
  • 152
    irkcilik soylemi cok garip birseydir. mesela turkiye de zenci denir. biz bunu irkcilik icin yapmiyoruz. yani amerika da zenci denince asagilama olarak gorulur eskiden yasananlardan oturu. bizdr zenci denince asagilamak vs icin degil sadece siyah ten icin kullanilor nasil sarisin vs diyorsak ayni durum.

    ancak ve ancak maalesef bu bile artik irkcilik icin kullaniliyor. bunu ayirtetmek gerekiyor. genel olarak halkimizda zenci insanlara veya afrika kokenlilere karsi kotu birsey yoktur. bizde kurt, laz cerkes vs irkciligi vardir.

    sonuc olarak bizim halkimiz cogu zaman irkcilik olarak siyahi futbolculara bir dokundurma yapmaz kullandigi kelimeyle. ancak kullandigi yeri bilmeyip kullanan sigirlar var. bunlar yuzunden zaten sorun ortaya cikiyor.
  • 153
    önemli olan niyet. tabi 2 normal insan arasında sınıf, statü farklılığı yaratıp sonrada ırkçı değilim dersen tabiiki de niyetim kötü değil diye kurtaramazsın.

    yoksa luis ck; canlı yayında; hep köleliğin bitişinden siyahların mağdur olduğu zamanlardan bahsediyorlar, beyazlar da o zaman kölelerini kaybetti biz de mağduruz gibisinden cümle kuruyor; siyahı, beyazı, kahverengisi herkes gülüp geçiyor, adamı da gayet seviyorlar yani içerlenme falan durumu yok.

    neyse bu ortamda özellikle son günlerde çok abartılıyor. sanki bu işin bir kural kitabı olması lazım orada kelimeler anlaması kıt insanlar için yazılması lazım tek tek.. kara panter ırkçılıkmış, he aq. * bir insanı ten rengi farklı diye 2. sınıf görürsen, sen kravat takma yakışmıyor git çöp topla dersen ırkçılık yaparsın bu kadar basit.

    bu arada ırkçılık dünya genelinde "racism" olarak bilinen bir terim. "race" yani ırk. neden siyah-kahverengi-beyaz ayrımında kullanıldığını, nasıl ortaya çıktığını falan araştırabilirsiniz rahatlıkla.
  • 154
    tabidir ki bu itham bir kişinin yüzüne vurulunca far görmüş tavşana döner. camiamızın kenetlenip tepki gösterdiği zibidi de zaten "bunu açıkalamak zorunda kalmak bile korkunç" falan demişti. https://i.cnnturk.com/...8772ae78491f1c196f19

    bu tepki bireysel bir şey değil. kimseye insan gibi ırkçılık yaptığını anlatamazsın.
    muhakkak "ya olm o anlamda mı diyorum ben", "bizde yok ki o hem dinimizde yok bi kere", "offf çok hassassın yeaa", "social justice warrior" (bunu da köylü/güneyli amerikan aşırı sağından yeni öğrendiler internet boardları sayesinde), "abartmayın yeaa", "bir kere zenciler kendilerine de öyle diyor tamam mı" gibi cevaplar alınır. çok orijinal.
  • 157
    1968 meksika – mexico city olimpiyatları öncesinde sosyolog harry edwards, siyahi atletlerin olimpiyat oyunlarını boykot etmesi için the olympic project for human rights’ı (insan hakları için olimpik proje) kurar. irkçılığa ve toplumdaki siyah-beyaz eşitsizliğine dikkat çekmek amacında olan kurum, bazı siyahi atletlerin desteğini alsa da bir boykot gerçekleşmez.
    olimpiyatlar başlar ve her şey oldukça olağan şekilde seyreder.
    16 ekim sabahı koşulan 200 metre erkekler finalini, afroamerikan atlet tommie smith 19.83’lük derecesiyle dünya rekoru kırarak kazanır. avustralyalı ‘beyaz’ atlet peter norman 2. bir başka afroamerikan atlet john carlos ise 3. olur. madalya seremonisine kadar her şey normaldir.
    seremonide smith sağ yumruğunu, carlos ise sol yumruğunu sıkarak göğe doğru kaldırır. sıktıkları yumruklarında siyah birer eldiven vardır.
    https://hizliresim.com/8N8jzA
    atletlerin sıkılmış yumrukları afroamerikan birliğini, smith’in boynuna taktığı siyah atkı siyahilerin gururunu, ayakkabı giymeden çıktıkları platformda gözüken siyah çorapları da siyahların yoksulluğunu sembolize etmektedir. bütün bunlardan daha da önemlisi eldiven fikri beyaz adam norman’dan çıkmıştır. norman ayrıca siyahi atletler gibi göğsüne olympic project for human rights’ın rozetini takarak siyahi atletlerin yanında olduğunu açıkça gösterir.
    tarihe black power salute yani “siyahi gücün saygı duruşu” olarak geçen bu olay sonucunda olimpiyatlar gölgede kalır. bu eylem dünya gündeminde uzun süre yankı bulur. lakin bu durum atletlerin temsil ettiği ülkeler tarafından hiç hoş karşılanmaz. amerika birleşik devletleri, carlos ve smith’i, avustralya da norman’ı atletizmden men eder. her üç atlet de toplum tarafından dışlanır; kolay kolay iş bulamaz ve üçünün de sosyal hayat düzenleri bozulur.
    abd yıllar sonra atletlerine iade-i itibar yaparken, diğer tarafta avustralya ise norman’ı hiçbir zaman affetmez.(avustralya devleti norman’ı hiçbir zaman affetmese de, norman’ın o yarışta kırmış olduğu 200 metre erkekler avustralya rekorunun bugün hala kırılamadığını belirtelim.)
    yaptıkları eylem, spor kariyerlerinin bitmesine ve sosyal yaşamlarının darmadağın olmasına sebep olsa bile, bu hareketleri sayesinde cesaretin ve inanmışlığın sembolü olurlar.
    başlarından geçen onca olumsuzluğa rağmen bu üç cesur adamın dostluğu ömür boyu sürer.
    ta ki peter norman 2006 yılında hayatını kaybedene kadar.
    tabutuna omuz veren tabi ki smith ve carlos'tur.
    kaynak:buzzspor
  • 158
    sadece siyah ten beyaz ten ile alakalı bir durum değildir. ülkemizdeki en alt tabakadan en üst tabakaya kadar her kesimde bu özelliğe sahip insanlar var.

    ben kürt bir vatandaşım. aman aman öyle bir kürtlük damarım yok. ama sosyal medyaya, oraya, buraya bakıyorum ki insanların içine o pislik öyle bir şekilde işlemiş ki düşünmeden konuşuyor. yok kürtten dost olmaz, kürt şöyledir, kürt böyledir. ulan aşağılık herif ben bu güne kadar kimseye kötülük yapmadım, ailem de yapmadı, sülalem de yapmadı. e ben de kürt birisiyim. evet pkk var, çok can aldı ama piç herif ölen sadece türk mü? o şehit olan askerlerin içinde kürt yok mu? sen de biliyorsun ki eskiden de vardı şimdi de var. bu ırkçılığın bir şekilde silinmesi gerekiyor ama gel de anlat işte andavala.

    insanı eleştir arkadaşım. türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının hatrı sayılır kısmı kötü ki ülkece belimizi doğrultamıyoruz.gerçekler bu kadar aşikar iken zırvalamanın manası ne? konya maçı öncesi taraftarımız gasp eden piçler ülkü ocakları üyesi. o ocakların hepsi de böyle aşağılık insanlarla dolu. irkçı bir insanın şerefli olması gibi bir ihtimal yok zaten. tüm ırkçıların şerefine sokayım.
  • 161
    https://twitter.com/...s/937338680678731776

    ülkemizde su içmekten bir farkı yoktur. şimdi bu ırkçının ırkçılığı gündem bile olmayacak, tff, pfdk, savcılar ırkçılık ne demek nasıl yapılır bilmiyorlar, bilmezden geliyorlar. anca tayyip çıkacak bu ırkçı diyecek o zaman savcılarımız şikayet dilekçesini yazmak için birbirleriyle yarışacak gece 3'te tff karar alacak idama kadar yolu var.

    --- alıntı ---

    ümit özat: ben bırakın ankaragücü'nü yahudi takımı olsa ekmeğini yediğim yere laf etmem.

    --- alıntı ---
  • 164
    bir ırkın diğer ırktan farklı, üstün, zeki, ayrıcalıklı, olduğunu savunan veya diğer ırkı aşağı gören veya diğer ırkı ırk olarak bile görmeyen veya diğer ırkın veya ırkların kendinden olduğuna inanan, ulusların kendi kaderini tayin hakkına saygı duymayan, ulusların bağımsızlık isteğini çeşitli bahanelerle tanımayan ideolojidir.

    bunu yapan kişiye de ırkçı denir.
  • 166
    milliyetcilerin bol bol icine dustugu igrenc hastalik. hos, bizim ulkede sol kesim de irkciliga bulasir. boyle de enteresan bir ulkeyiz.

    irkcilarin ortak ozelligi, hicbiri irkci oldugunu ya da soyleminin irkcilik oldugunu kabullenmemeleri.bunun en buyuk sebebi de hicbir zaman irkciliga maruz kalmamis olmalari, empatiden uzak hep cogunluk olacaklarini sanmalari.

    yunana, ermeniye, araba, kurde, gurcuye, bulgara, rusa kufrederek, asagilayarak kendi irkini yuceltemezsin, aksine yerin dibine sokarsin.

    bati bizi begenmez irkcilik yapar, biz de bu yukarida belirttiklerimi begenmeyiz onlara irkcilik yapariz.

    galasaray sozluk'te bile futbolcularimiz belhanda ve feghouli'ye aptalca irkciliklar yapilmakta ve bunu yapanlar bir de uste cikiyor, bu igrenc dusuncelerini savunabiliyor. gecen sezon az denk gelmedim.
  • 168
    cogunlukla türk’e karsı yapıldıgı zaman ayıp olmayan sey. mesela bir kürt, türk’e ‘mogol artıgı, orta asya dölü’ seklinde saldırırsa kınanmaz, tepki görmez. ben bu yasıma kadar kürt ırkcılıgına karsı herhangi bir söylem gelistiren solcu görmedim. mesela bir muhalif(ben de öyleyim) akpli anadolu secmenine comar dedigi zaman ırkcı sayılmaz, kınanmaz. lakin bir türk olarak dogudaki kaçak elektrik, ensest ya da berdel konusunu gündeme getirirseniz bir numaralı ırkcısınızdır.

    ikiyüzlü olmayın. ya gercekten demokrat olun ya da babalar gibi cıkın ben türklerden nefret ediyorum deyin. dürüst olun. merak etmeyin türkler de size bayılmıyor.

    ha sahsım adına sunu söyleyeyim, üc bes tane keci sakallı, yıkanmayan sahıs beni ırkcı olarak nitelendirse dahi umrumda olmaz. bildigim dogruyu okumaya devam ederim.
  • 169
    yasamadan ne hissettirdigini anlamanin pek de mumkum olmadigi seydir. oyle bir insanin kanina dokunur ki, basarinla geldigin, en az otekilerle ayni seviyede olmana ragmen sadece benligin nedeniyle dislanmak kucumsenmek vs durumunu yasamak.

    sahsim adina bazi zamanlar geliyor ki, kendilerinden nefret etmeme ragmen turkiyeyi yoneten siyasi olusumu yabancilara karsi savunuyorum. o saf asagilamayi, sacma ignemeleri vs yasamadan ciddi anlamda hissettiklerimi anlamaniz cok kolay degil, benim de anlatmam.

    almanyaya tasinmamdan sonra, ki inanilmaz fazla da karsilasmadim irkcilikla, turkiyedeki azinliklarin, suriyelilerin, alevilerin vs neler cektigini sadece kafamda canlandirdim. yani saniyoruz ki irkcilik sadece siyahileri otekilestirmek, ya da yurtdisinda insanlarin azinliklara yaptigi bir sey ama ne yazik ki farkinda olmasak da turkiyede biz de fazlasiyla yapiyoruz bunu.

    sahsim adina, canim sozlugumun guzel insanlarindan, zaten yapan yoktur ama, farkli bir dinden olsun, farkli bir irktan olsun bir insan ile konusurken o bireylerin de sen ben gibi bir insan oldugunu, duygularinin oldugunu dusunmelerini ve herkese esit davranmak icin daha fazla gayret gostermelerini rica ediyorum.
  • 170
    neden hastalık olarak tanımlandığını anlayamadığım görüş.

    bir insanın mensup olduğu ırkı, diğer ırklardan daha çok sevmesi, önemsemesi neden hastalıktır?

    ırkçılık, kendinden olmayanları yok saymak ya da küçük görmek değildir. sayısız ırkçılık tanımı arasından en olumsuzları ve hatalıları seçip onların üstünden yorum yapmaktır asıl ruh hastalığı.

    başka bir milletle kardeş olmak, bunu fikri olarak on yıllar boyunca dayatmaktır asıl hastalık. ırk sevgisi, anne-baba sevgisi gibi içgüdüseldir. dinini değiştirebilirsin ama ırkından vazgeçemezsin, en fazla önemsemezsin.

    mensup olduğu ırka tarihte en fazla fayda sağlayan başbuğ mustafa kemal atatürk'ün "türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır" sözündeki hastalık nedir mesela?

    ya da "ne mutlu türküm diyene" demekle hangi ırkı ezmiş olursunuz.

    bu mevzu uzar gider. ortak paydanın sarı kırmızı olduğu bu güzel ortamda ötesini konuşmaya gerek yok.
  • 171
    ulkemize bakacak olursak eğer aksi yönde turkiye'de avrupa hayranlığı var. onları üstün görme olayı var. eğitim, teknoloji ve ekonomik açıdan bakıldığında bunu haksiz görmüyorum geçtim.
    ancak ülkemizde kendi insanımıza yaptığımız ırkçılık var. milliyetcilikle ırkçılık arasındaki çizgiyi farketmiyoruz.
    kendimden yola çıkacak olursam iç anadolu insanıyım. ve 2 yildir ülkemin doğu tarafında görev yapmaktayım. iç anadolu insanını herkes bilir. dışa kapalıdır ve düşünceleri çok değişmez. eskiden süregelen düşünceler etrafında kişilik olusur. aşırı milliyetçilik hakimdir, aslında milliyetcilikten öte kendinden olmayanı yadirgarsin, öyle yetişirsin. ön yargilarla büyürsün. öcü gibidir sana farklı olanlar farklı düşünenler. nitekim doğuya da o onyargilarla gittim.
    ama şu iki yıldır önyargılarım çok kırıldı. farklılığın bu ülkenin zenginliği olduğunu gordum. önceki kendimdeen nefret ettim. her şeyin bana öğretilenler gibi olmadığını gördüm.
    yani mesut özil için duyar kasiyoruz. ama konu açılınca bizden olmayana yine aynı şeyi yapıyoruz. yapıyoruz ama farkında değiliz buni ırkçılık olarak kabul etmiyoruz bu daha kötü değil mi.
  • 172
    bir sosyal antropoloji yüksek lisans öğrencisi olarak bu konu hakkında biraz konuşmak istiyorum, benim açımdan ırkçılık nedir/ne değildir anlatayım.

    öncelikle, dünya üzerindeki her şey, somut yahut soyut, insan tarafından anlamlandırılır. birisi tree der, öteki ağaç der, ancak "o" nesneye atfedilen bir kelime daima vardır. ha bu elma olur, armut olur, her dilde farklıdır. o ayrı. ancak vardır. her dilde farklı olduğu gibi, her insan için de farklı olabilir. sizin elma olarak gördüğünüzü bir başkası doğanın mucizesi, proteini eksik besin, hatta armut olarak da görebilir. bu insanları yakmak, bu insanlara salak demek birkaç yüzyıl öncesinde kaldı.

    ne dedik? hemen her şey insanlar tarafından anlamlandırılır. ırkçılık meselesi de böyle. şimdi bizim ülkemizde biliyorsunuz bir zenci sempatisi vardır. vardır bu. bir zenciye beş kere "kötü" ırkçılık yapılıyorsa, elli beş kere de "iyi zannedilen" ırkçılık yapılıyordur. ırkçılık bana göre bir kültürü, milleti yahut ten rengi mensubunu bulunduğu ortamda elinde olmayan farklılıklarından dolayı ötekileştirmek veya sürekli farklı ve dışarıdan hissettirmektir. frantz fanon'un siyah deri beyaz maskeler isimli çok değerli bir kitabı vardır. fanon der ki, zenci severlik ve zenci sempatisi de ırkçılıktır. bunun da zenciye, siyah adama farklı hissettirdiğini ve onu öteki yaptığını söyler ve bunu ırkçılık olarak yorumlar. dönemine göre bu yeni bir bakış açısıdır ve bana göre oldukça kıymetlidir. adam yiyen orta saha başlığı var bu sözlükte. bir bakın. badou ndiaye başlığına bakın. abdul kader keita başlığına bakın. fanon sağ olsaydı ve bunları görseydi, ırkçılar der geçerdi. böyle diyecek çok fazla insan olduğunu da söylemem gerek. bakın nereye geliyoruz? ırkçılık da farklı yorumlara, farklı bakış açılarına açıktır. dönelim bir başka değerli isim richard sennett'e. kendisi de otorite isimli kitabında yaptığı saha çalışmasında bir kadınla çalışır. kadın, ailesiyle yaşadığı gerilimde ailesinin onaylamayacağı zenci sevgililerini koz olarak kullanır. dışarıdan bakalım, zenci bir erkek, beyaz bir kadın. ırklara dair ön yargı yok gibi. ancak içeriden böyle değil, çünkü şu an olayı biliyoruz. kadın, zenci erkekleri kullanmakta. ailesiyle olan ilişkisinde zenci erkeklerle ilişkilerini kullanmakta, bir maşa olarak bu erkekler bu kadının hayatına hizmet etmekte. kaldı ki bir zenci sevgilisi bu kadına "gördüğüm en ırkçı insansın" demiştir. yine geldik başka bir ırkçılığa. halbuki ortada ırkçılık yok dışarıdan bakılınca. beyaz kadın, siyah erkek.

    şimdi gelelim benim açımdan ırkçılığa. ben türkiye'de yaşayan istanbullu bir insan olarak, ırkçılık şudur, budur şeklinde ahkam kesemem. çünkü ben bugüne kadar ne almanya'da, ne nikaragua'da, ne ingiltere'de, ne başka bir yerde düzenli şekilde yaşayıp ırkçı davranışlara maruz kalmadım. tecrübe etmediğim bir durum, sadece yaşananları okuyup, yorumlayıp, kısıtlı bir fikir beyan edebiliyorum. ben ırkçılığa maruz kalıp üzerine düşünmedim, yorum yapmadım.

    ama şunu söyleyebilirim: bana göre ırkçılık bir şahsa veya bir millete/kültüre/ten rengi mensubuna elinde olmayan nedenlerden ötürü bu nedenlere gönderme yapacak şekilde hakaret etmek, sözlü veya fiziksel şiddet uygulamak, şahsın ruh ve beden sağlığını bozmaktır. samimi siyahi arkadaşınızın cinsel gücüne veya cinsel organına yapacağınız yerinde bir espri komiktir. samimiyseniz, bunun onu bozacağını yahut bozmayacağını bilirsiniz zaten. bu davranışa ırkçılık demek, zorlama bir akademik bakış ve duyar olacaktır bana göre.

    mesut özil'in milli takımı bırakmasına neden olan meseleye gelelim. şimdi bu durumu "ya benzerini biz yaşasaydık" şeklinde değerlendirmek pek doğru değil. çünkü benzerini yaşarsak, aynı tepkiyi değil, tıpkı vakadaki gibi "benzeri" tepkiler verirdik. ama aynı tepkiyi vermezdik. çünkü vaka benzeri olduğu için tepki de benzeri olurdu ve benzerlikler farklılıkları da içerir, nüanslar mühimdir. salt vakayı değerlendirelim: mesut özil, almanya vatandaşı. almanya milli takımında oynuyor. almanya'ya vergi veriyor. almanya'da futbol oynadı. almanya'da daha çok zaman geçirdi. mesut özil, almanların pek de onaylamadığı bir devlet başkanıyla fotoğraf çektiriyor. dolayısıyla kendisine bir tepki oluyor. burada şuna bakalım, aynı tepki boateng'e, klose'ye, podolski'ye karşı oluyor muydu? ben okumadım, görmedim. peki bu mesut'un türkiye bağlantısından dolayı mı oluyor? evet ise, sizce neden herkes türkiye'ye düşman? neden batı bize düşman, batı bize kıskanıyor, batı kötü biz iyiyiz? cevap hayır ise, problem nerede?

    ben meselenin şöyle olduğunu düşünüyorum: iki taraf da hatalı ve tertemiz değil.
    mesut özil hatalı, çünkü vergi verdiği ve daha çok yaşadığı almanya'nın hassas olduğu konularda almanya'ya vuran, ilişkilerinin pek iyi olmadığı bir devlet başkanıyla samimi oldu. halk, federasyon v.s. tepki gösterdi.
    federasyon ve yetkililer hatalı, çünkü onlar da tertemiz değil. işin içinde devlet, hükümet varsa tertemiz olmak mümkün değildir. sizin probleminiz, sizin probleminizdir yetkililer. tüm problem mesut özil miydi? mesut bu fotoğrafı çekmese yeni havalimanını birlikte açacak, almanya'da türk-alman mühendislerimize bira içirip halay çektirecek ve tüm meseleleri çözecek miydik? yapmayın lütfen.

    ortada yanlış hareket eden bir futbolcu, yanlış hareket eden bir devlet başkanı, yanlış hareket eden bir alman futbol federasyonu var. ama herkes kendi yanlışını da başkasına yamayıp tertemiz kalma çabasında. bunu yemeyin, tek ricam bu.
  • 173
    bunun en temel örneğini şu savda görebiliriz: her kürt'e bölücü, terörist deyip, her ermeni'yi vatan haini kabul edip, her yahudi'ye siyonist fişlemesi yapıp, her suriyeli'ye hırsız sıfatı yapıştırıp "türk'ün türk'ten başka dostu yok" demek. sen kendin hariç herkesi bir şekilde kötü sözle itham et, sonra da gelip herkes bize düşman, kimse bizim dostumuz değil diye şikayette bulun. velhasıl ırkçılık, kapitalizmle birlikte yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük sorunudur.
  • 174
    hem dinen günah, hem hukuken suç, hem de vicdanen yanlış olan olgudur. isteyen istediği açıdan bakıp görebilir. mensup olduğun ırka düşmanlık eden bir başka ırka tepki göstermen, yaptırım uygulaman makul görülüp ırkçılıktan sayılmayabilir zira kendini savunmuş sayılırsın. ama çok güzel ve gerekli bir duygu olan milliyetçiliğin arkasına saklanip, senden olmayana fikren ya da fiziken eziyet edersen ırkçısın, günahkarsın, suçlusun, yanlışsın demektir.
  • 175
    mustafa kemal atatürk'ün şu sözlerini aklıma getiren olgudur; "biz doğrudan doğruya millet severiz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk topluluğudur." "bize milliyetperver derler. fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle teşrik-i mesai eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. onların bütün milliyetlerin icabatını tanırız. bizim milliyetperverliğimiz herhalde hodbinane ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir." ulus ve millet fikri kutsal bir fikirdir. kendi ulusunun ve milletinin gelişimi için çalışmak önemlidir. ancak bunu yaparken başka milletlerin omuzlarına basarak yükselmeye çalışmak doğru ve etik değildir. bir ırkın başka bir ırktan tek üstünlüğü olabilir; o da çalışmak, daha çok çalışmak ve ilerlemektir. kendisine her zaman muatafa kemal atatürk'ü örnek almış bir türk olarak milliyetperver olmanın bir zararı olmadığını ancak sırf kendinden olmadığı için başka bir insanı, bir topluluğu yahut bir ırkı aşağılık görmenin hiçbir mantıklı dayanağı olmadığını düşünüyorum.

    yıllarca yurtdışına özellikle avrupa ülkelerine çok seyahatler yaptım. gittiğim birçok avrupa ülkesinde ırkçılık ile karşılaştım. bunların hiçbirisine aynı şekilde karşılık vermedim. siyasi sebeplerle sevmediğim topluluklar mevcuttur. örnek vermek gerekirse sözde ermeni soykırımı iddiaları ve dağlık karabağ mevzusu yüzünden ermenistan devletini sevmem. fakat bu benim ermenilere ırkçılık yapmam için bir sebep değildir. siyaset ayrıdır, bu mevzuların hesaplaşmaları devletler bazında yapılır. benim herhangi bir ermeni vatandaşıyla bir alıp veremediğim olamaz.

    demem odur ki sözlük, milliyetini sevmek ırkçılıktan çok farklıdır. ne mutlu atatürk'ün yolundan gidebilenlere.
App Store'dan indirin Google Play'den alın