6
ilhan cavcav’ın menajer tanıdığından davet almasıyla başlamış bu hadise...
yani klasik bir menajer önermesi ‘ilhan abi şu adam var gel izle’ ... ilk başta böyle gözüksede önerilen oyuncuların maçlarını tek tek izleyen başkan, önerilen oyuncular dışında da kalan takımdaki oyuncuları izlemiş. menajer başkana kone oyuncusunu öneriyorsa, başkan ben geremi’yi beğendim diyormuş. nitekim burdan da anlayacağımız gibi dediğim dedik bir insanmış.
bir gün süleyman seba njitap geremi‘yi almak için kulüp binasına davet etmiş ilhan cavcav’ı.
ilhan demiş geremi için ne kadar istiyorsun?
‘2 milyon dolar istiyorum abi.’
süleyman seba da ‘oğlum sen kafayı yemişsin.’ diye karşılık vermiş...
yetiştir-sat politikasına bağlı olan ilhan cavcav ‘abi kafayı yemedim başka çaremiz yok’ diyince geremi’nin beşiktaş’a transferi iptal olmuş.
gel zaman git zaman tarık adında bir menajer ilhan cavcav’a ‘abi geremi’yi istiyorlar, ne kadar istiyorsun’ diyince ilhan cavcav bu sefer ‘5 milyon dolar.’ demiş ve ispanya’nın yolunu tutmuş real madrid yöneticileriyle görüşmek için.
öğlen yemeğinde 8-10 kişilik masaya ispanyol yöneticiler tarafından söylenen yemeğe ‘tarık bu dana’nın ne işi var’ diyen cavcav’a göz boyama yapıldığı çok belliymiş.
velhasıl bu göz boyama sonucu 2 milyon dolar teklif etmiş ispanyol kulübü yöneticileri. ilhan başkan dediğim dedik biri. biz buraya pazarlık yapmaya gelmedik diyip masadan kalkınca, ispanyol yöneticileri pazarlık yapmaktan vazgeçmiş. ingilizce ve ispanyolca bilmeyen ilhan başkan ise garsondan kağıt isteyip üzerine “5.000.000 $” yazdıktan sonra masadaki bütün yöneticilere gösterince hallolmuş transfer.
geremi’den gelen para ile tesis yapmış, genç oyuncular almaya devam etmiş; zamanında güzel bir politika uygulamış rahmetli gençlerbirliği başkanı...
yani klasik bir menajer önermesi ‘ilhan abi şu adam var gel izle’ ... ilk başta böyle gözüksede önerilen oyuncuların maçlarını tek tek izleyen başkan, önerilen oyuncular dışında da kalan takımdaki oyuncuları izlemiş. menajer başkana kone oyuncusunu öneriyorsa, başkan ben geremi’yi beğendim diyormuş. nitekim burdan da anlayacağımız gibi dediğim dedik bir insanmış.
bir gün süleyman seba njitap geremi‘yi almak için kulüp binasına davet etmiş ilhan cavcav’ı.
ilhan demiş geremi için ne kadar istiyorsun?
‘2 milyon dolar istiyorum abi.’
süleyman seba da ‘oğlum sen kafayı yemişsin.’ diye karşılık vermiş...
yetiştir-sat politikasına bağlı olan ilhan cavcav ‘abi kafayı yemedim başka çaremiz yok’ diyince geremi’nin beşiktaş’a transferi iptal olmuş.
gel zaman git zaman tarık adında bir menajer ilhan cavcav’a ‘abi geremi’yi istiyorlar, ne kadar istiyorsun’ diyince ilhan cavcav bu sefer ‘5 milyon dolar.’ demiş ve ispanya’nın yolunu tutmuş real madrid yöneticileriyle görüşmek için.
öğlen yemeğinde 8-10 kişilik masaya ispanyol yöneticiler tarafından söylenen yemeğe ‘tarık bu dana’nın ne işi var’ diyen cavcav’a göz boyama yapıldığı çok belliymiş.
velhasıl bu göz boyama sonucu 2 milyon dolar teklif etmiş ispanyol kulübü yöneticileri. ilhan başkan dediğim dedik biri. biz buraya pazarlık yapmaya gelmedik diyip masadan kalkınca, ispanyol yöneticileri pazarlık yapmaktan vazgeçmiş. ingilizce ve ispanyolca bilmeyen ilhan başkan ise garsondan kağıt isteyip üzerine “5.000.000 $” yazdıktan sonra masadaki bütün yöneticilere gösterince hallolmuş transfer.
geremi’den gelen para ile tesis yapmış, genç oyuncular almaya devam etmiş; zamanında güzel bir politika uygulamış rahmetli gençlerbirliği başkanı...
