bakın, tudor ilk geldiğinde;
1- takımın en önemli 2 oyuncusunu
* dışarıda bıraktı ve onları küstürdü mü?
2- oynadığı önemli maçlarda ki bunlar, içerde bjk ve fb, deplasmanda başakşehir ve ts, hepsini üstelik gol bile atamadan kaybettik mi?
3- revizyona ilk bruma ve sneijder'i yollatarak başladı mı? bugün bile ki her ne kadar ana planda yer almasalar da, yasin ve selçuk hala takımdalar.
4- geçen sene kendi oyununu oynattığı maçlarda ızdırap çeken takım, tekrar riekeink'in düzenine dönünce seri galibiyetlerle ligi tamamladı mı?
5- östersunds faciası yaşandı mı?
yani kusura bakmayın da dünyanın hiçbir yerinde hem de 5 ayda yukarıdaki fiyaskolara benzer işler yapan adamın arkasında durulmaz, sabredelim denmez. 20 temmuz gecesi kovulsa arkasında kaç kişi ağlardı? el-cevap; 0. hiç birbirimizi kandırmayalım. ama ne olduysa 21'inden itibaren oldu. transferler takıma girdikçe takımın karakteri değişti. çıkıp bunu en baştan anlatsaydı, biz de bruma, sneijder ve podolski gibi adamların gidişini hayra yorardık. anlatmadı ki adam. sneijder sorulduğunda depara kalkmadı mı arkadaş?
eee. şimdi ben de dahil kendisinden ümidini kesen herkes yeni bir heyecan yaşıyor. evet şimdi takım iyi ve biz de tudor'un hakkını veriyoruz. ama bu bizi, onca fiyaskonun yaşandığı dönemde tudor'u eleştirdik diye futbol cahili yapmaz. o zaman ettiğimiz laflar için pişma nıyız diye soruyorsanız, ligin ilk 3 maçının oynanmadığını düşünüp 20 temmuz gecesine gidin. siz o gün ne düşünüyordunuz bugün ne noktadasınız.
böyle bir dönüşümün, şaşırtmadığı galatasaraylı yok. biz de şaşkınız. ama mutluyuz ve gelecek adına heyecanlıyız. bugünkü tabloyu 20 temmuz 2017 gecesinden gören bir tane yazar kardeşimiz varsa yeşillendirsin de ne zaman öleceğimi de bildirisin.