hayatta olsa muhtemelen şu an şampiyonduk. fanatik fenerli basın mensupları da dahil “galatasaray 6-7 atacak”
*diye bizi tuzağa çekerken çıkar “inanamadım. bu karagümrük maçındaki gassaray evinde fenerbahçe’ye altılık olur. bu ligin sonunu göremez. okan efendi sen bu takıma ne çalıştırıyorsun? icardi diye bir adam var ben daha çok koşarım. mertens ile bu yaşta sözleşme uzatacak kadar izanını yitirmiş bu yönetim. adam benimle akran. alın beni de oynatın. mertens ile akran iletişimi kurarız. hele o torreira gs orta sahası olup da golü yok golü. ben böyle bir gaassaray tanımıyorum.” der hem taraftarı hem takımı sağlam bir duvardan duvara vurur ve sinirlendirir ama o takım ve tribün bu halde maça çıkmazdı.
akşamına da
icardi forması, mertens atkısı ve okan buruk ile anılarını anlattığı sırıtışıyla cemiyette rerere rarara yapardı. mevzu
hıncal uluç da değil aslında. eleştiri hatta abartılı eleştiri kültürü.
eleştirinin olmadığı, hıncal uluç stili taraftarın yer yer saçma da olsa duymak istemediği şeylerin söylenmediği, “yangıncı tayfa” diye eleştirilerin bastırıldığı bir ortamın sonu fenerbahçeli medyanın tuzağına düşmektir , vole’den yönlendirme yemektir.