1
2 gündür bazi taraftarlarimizda hasan ne yapti abi ya ne yarari var ya, bize yakismiyor gibi ifadeler okuyorum, söyle bir fikirlerimizi toplayalim.
insanlari degerlendirirken bütüne bakmak gerekiyor, öyle üstleri alalim, yanlar kalsin, su iyi bu kötü diye degerlendiremezsin, öncelikle bakalim hasan nasil biri?
hasan sas kisaca ankaragücü'nde parlamis 3 büyüklerin arasinda galatasaray'i tercih etmis bir oyuncuydu, fenerbahce elvir balic'i, galatasaray da hasan sas'i almisti, karsilastiklari ilk mac tsyd kupasi maciydi, macta fenerbahce balic ile öne gecti, ardindan hasan sas attigi 2 golle galatasaray'in 4-1 kazanmasina yardimci oldu.
derken hasan hep hirsiyla, motivasyonuyla iyi bir performans cizdi.
derbilerde hasan hep isyan eden, maglubiyeti kabullenmeyen bir figür oldu, sirf bunun icin kadiköy'de futbolcu olarak yemedigi dayak, yumurta, cakmak, bozuk para, koltuk kalmadi, takim icerisinde ise genelde en neseli oyunculardandi, izin günlerinde tesislerde formasina tavla oynayan bir oyuncuydu, galatasaray'dan baska aklinda bir düsünce yoktu. brezilya'ya gol attiginda liverpool istedi hasan galatasaray'da kaldi.
hasan sas'in galatasaray'da iyi günleri oldu, kötü günleri oldu, düstügü zamanlar oldu, neredeyse tek basina sampiyon yaptigi sezonlar oldu, galatasaray taraftari hasan sas'in futbolu biraktigi son sezona kadar hep hasan'in yaninda oldu, 250 kg oldu ve o haliyle sahaya cikmak zorunda birakildigi icin yuhalandi, o da cok uzatmadi isi ve birakti.
hicbir zaman baskalari gibi birilerinin adami olayim, el etek öpeyim, küpümü doldurayim diye düsünmedi. miting miting gezmedi, siyasi düsüncesi taban tabana zit olan hocasi cagirir cagirmaz ortak hedef galatasaray'in basarisi diye düsünerek kosa kosa galatasaray'a geldi.
ülkemize birsürü yildiz oyuncu geliyor, galatasaray disinda takimini sahiplenen, türkiye'yi sahiplenen, ülkeden ayrildiktan sonra bile sevgisini sürdüren kac tane yabanci oyuncu var, bu oyuncularin %99'u galatasarayli, sizce neden olabilir?
neden bu kulüpte 10 ay para almayan oyuncular, giklarini cikarmadan sampiyon oluyorlar, tipki hasan sas'in futbolcu oldugu dönemdeki gibi,
neden bu kulüpte elmander'inden engin baytar'ina melo'sundan, baros'una gol attiklarinda hasan sas'a kosuyorlar, hasan'in üst düzey yabanci dil bilgisi icin mi?
neden bu kulüpte takim gol attiginda yedek kulübesi 50 metre saha kenarinda kosup bütünlesiyor?
neden bu kulüpte hagi gibi biri 17 yasindaki emre belözoglu'nun kramponunu bagliyor?
bunu baska kulüplerde neden görmüyoruz?
futbolcular antrenmandan sonra sinifa girip galatasaraylilik dersi almiyorlar herhalde, bunu görerek, yasayarak,yasatarak hissediyorlar.
iste bunu yapan adamlardan biridir hasan sas.
ya canim ne var bunda diyen varsa bana baska takimdan bir örnegini göstersin son 20 yilda.
insanlar mantiklariyla ve duygulariyla hareket ederler bu iki unsur ne kadar dengeli olursa kisi o kadar rahat eder, hasan sas mantikla degil duygulariyla hareket eden biri, bu fatih terim gibi o'na basari yolunda ekstra motivasyon sagliyor, bunu da iyi yapiyor gördügümüz kadariyla.
3. yildizi takarken,
yardimci hoca olarak sampiyonluklar yasarken,
yerli, yabanci oyuncularin hepsini motive ederken,
keskin sampiyonluk virajlarini dönerken,
saha kenarinda oyunculari hazirlarken; hasan sasim hasan sasim.
ama her kadiköy deplasmaninda kafasi yarilip, kendi sahanda belhanda gibi taraftarin %99'unun nefret ettigi bir oyuncuya tokat atilinca dahi sahada bu ise tepki gösterdiginde hasan'in yarari ne?
20 yas civari bir galatasarayli hasan sas'in ne faydasi var diye sorabiliyorsa, bu saatten sonra o'na hicbir yarari anlatilmaz.
bu camiada sadece mantik islemez, duygusal olarak kendisini galatasaray'a adamayan, avrupa gol krali olmus oyuncunun bile taraftarin gözünde böcek kadar degeri yok, zam zam zam diye tutturan oyunculara tamah etmektense koca devreyi forvetsiz oynamaktir bazen bu duygu.
bu kulüp his kulübüdür, yasadigi, yasattigi her basarida bir inanc, bir hirs bir duygu vardir ve duygular tartiya vurulmaz.
önce taraftar olarak bunun farkina varacaksin, bu sebeple yararinin ölcüsünü söyleyemem ama cok yararli olmustur hasan sas.
hasan sas'i linc yedigi her konuda sonuna kadar savunuyorum. herhangi bir yanlis harekette bulundugunu düsünmüyorum.
hasan birilerinin adami olmadi,
hamile karisini dövmedi,
karisini birakip milletin karisina asilmadi,
telefonla millete sike teklif etmedi,
sahada irkcilik yapmadi,
milletin agzina silah sokmadi,
bahis islerine girip kursunlanmadi,
at karsiligi mac satmadi,
seyircisine köpekler demedi,
basket macinda ezeli rakibine küfür ettirmedi,
gazeteci dövmedi,
kimseyi evinden aldirmadi,
evet videosu cekmedi,
siyasi islere girmedi,
kimseyi mac sonu otoparkta dövmedi,
teknik adam olarak hakemin yüzüne karsi orospu cocugu demedi,
kendisine saygisizlik yapmayan bir oyuncunun agzini sikmadi,
isiniyorum ayagina elini sortunun üstüne koyup rakibe hareket cekmedi.
kendi oyuncusuna tokat atan adami savunanlara tepki gösterdi, eger sirf bunun icin kendi hocani satacak taraftar varsa yazdigim her seyi unutsun, lince devam etsin.
insanlari degerlendirirken bütüne bakmak gerekiyor, öyle üstleri alalim, yanlar kalsin, su iyi bu kötü diye degerlendiremezsin, öncelikle bakalim hasan nasil biri?
hasan sas kisaca ankaragücü'nde parlamis 3 büyüklerin arasinda galatasaray'i tercih etmis bir oyuncuydu, fenerbahce elvir balic'i, galatasaray da hasan sas'i almisti, karsilastiklari ilk mac tsyd kupasi maciydi, macta fenerbahce balic ile öne gecti, ardindan hasan sas attigi 2 golle galatasaray'in 4-1 kazanmasina yardimci oldu.
derken hasan hep hirsiyla, motivasyonuyla iyi bir performans cizdi.
derbilerde hasan hep isyan eden, maglubiyeti kabullenmeyen bir figür oldu, sirf bunun icin kadiköy'de futbolcu olarak yemedigi dayak, yumurta, cakmak, bozuk para, koltuk kalmadi, takim icerisinde ise genelde en neseli oyunculardandi, izin günlerinde tesislerde formasina tavla oynayan bir oyuncuydu, galatasaray'dan baska aklinda bir düsünce yoktu. brezilya'ya gol attiginda liverpool istedi hasan galatasaray'da kaldi.
hasan sas'in galatasaray'da iyi günleri oldu, kötü günleri oldu, düstügü zamanlar oldu, neredeyse tek basina sampiyon yaptigi sezonlar oldu, galatasaray taraftari hasan sas'in futbolu biraktigi son sezona kadar hep hasan'in yaninda oldu, 250 kg oldu ve o haliyle sahaya cikmak zorunda birakildigi icin yuhalandi, o da cok uzatmadi isi ve birakti.
hicbir zaman baskalari gibi birilerinin adami olayim, el etek öpeyim, küpümü doldurayim diye düsünmedi. miting miting gezmedi, siyasi düsüncesi taban tabana zit olan hocasi cagirir cagirmaz ortak hedef galatasaray'in basarisi diye düsünerek kosa kosa galatasaray'a geldi.
ülkemize birsürü yildiz oyuncu geliyor, galatasaray disinda takimini sahiplenen, türkiye'yi sahiplenen, ülkeden ayrildiktan sonra bile sevgisini sürdüren kac tane yabanci oyuncu var, bu oyuncularin %99'u galatasarayli, sizce neden olabilir?
neden bu kulüpte 10 ay para almayan oyuncular, giklarini cikarmadan sampiyon oluyorlar, tipki hasan sas'in futbolcu oldugu dönemdeki gibi,
neden bu kulüpte elmander'inden engin baytar'ina melo'sundan, baros'una gol attiklarinda hasan sas'a kosuyorlar, hasan'in üst düzey yabanci dil bilgisi icin mi?
neden bu kulüpte takim gol attiginda yedek kulübesi 50 metre saha kenarinda kosup bütünlesiyor?
neden bu kulüpte hagi gibi biri 17 yasindaki emre belözoglu'nun kramponunu bagliyor?
bunu baska kulüplerde neden görmüyoruz?
futbolcular antrenmandan sonra sinifa girip galatasaraylilik dersi almiyorlar herhalde, bunu görerek, yasayarak,yasatarak hissediyorlar.
iste bunu yapan adamlardan biridir hasan sas.
ya canim ne var bunda diyen varsa bana baska takimdan bir örnegini göstersin son 20 yilda.
insanlar mantiklariyla ve duygulariyla hareket ederler bu iki unsur ne kadar dengeli olursa kisi o kadar rahat eder, hasan sas mantikla degil duygulariyla hareket eden biri, bu fatih terim gibi o'na basari yolunda ekstra motivasyon sagliyor, bunu da iyi yapiyor gördügümüz kadariyla.
3. yildizi takarken,
yardimci hoca olarak sampiyonluklar yasarken,
yerli, yabanci oyuncularin hepsini motive ederken,
keskin sampiyonluk virajlarini dönerken,
saha kenarinda oyunculari hazirlarken; hasan sasim hasan sasim.
ama her kadiköy deplasmaninda kafasi yarilip, kendi sahanda belhanda gibi taraftarin %99'unun nefret ettigi bir oyuncuya tokat atilinca dahi sahada bu ise tepki gösterdiginde hasan'in yarari ne?
20 yas civari bir galatasarayli hasan sas'in ne faydasi var diye sorabiliyorsa, bu saatten sonra o'na hicbir yarari anlatilmaz.
bu camiada sadece mantik islemez, duygusal olarak kendisini galatasaray'a adamayan, avrupa gol krali olmus oyuncunun bile taraftarin gözünde böcek kadar degeri yok, zam zam zam diye tutturan oyunculara tamah etmektense koca devreyi forvetsiz oynamaktir bazen bu duygu.
bu kulüp his kulübüdür, yasadigi, yasattigi her basarida bir inanc, bir hirs bir duygu vardir ve duygular tartiya vurulmaz.
önce taraftar olarak bunun farkina varacaksin, bu sebeple yararinin ölcüsünü söyleyemem ama cok yararli olmustur hasan sas.
hasan sas'i linc yedigi her konuda sonuna kadar savunuyorum. herhangi bir yanlis harekette bulundugunu düsünmüyorum.
hasan birilerinin adami olmadi,
hamile karisini dövmedi,
karisini birakip milletin karisina asilmadi,
telefonla millete sike teklif etmedi,
sahada irkcilik yapmadi,
milletin agzina silah sokmadi,
bahis islerine girip kursunlanmadi,
at karsiligi mac satmadi,
seyircisine köpekler demedi,
basket macinda ezeli rakibine küfür ettirmedi,
gazeteci dövmedi,
kimseyi evinden aldirmadi,
evet videosu cekmedi,
siyasi islere girmedi,
kimseyi mac sonu otoparkta dövmedi,
teknik adam olarak hakemin yüzüne karsi orospu cocugu demedi,
kendisine saygisizlik yapmayan bir oyuncunun agzini sikmadi,
isiniyorum ayagina elini sortunun üstüne koyup rakibe hareket cekmedi.
kendi oyuncusuna tokat atan adami savunanlara tepki gösterdi, eger sirf bunun icin kendi hocani satacak taraftar varsa yazdigim her seyi unutsun, lince devam etsin.