resim
Hasan Gökhan Şaş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:48
Uyruk:Türkiye
  • 277
    bundan önce çok vedamız oldu futbolcularımıza, sırtlarındaki galatasaray formasını çıkarırlarken yada zorla çıkarttırılırken.
    ancak hiçbirinin vedası hasanınki gibi olmamıştı.hasan gibi hissettirmemişti hiçbirisi takımdan ayrılırken....
    hiçbirisi hasan kadar üzmemişti beni. bunun sebebi hasanın hagi den yada hakan şükürden bin kat daha iyi bi futbolcu olması değil kesinlikle. hasanın o forma için yaptıkları da değildir onu benim kaptanım yapan, o forma için yapmak istedikleridir onu hasan yapan onu benim takımımın kaptanı yapan.
    bundan sonra yorumcu da olsa hiçbir zaman hakan ünsalın yapmış olduğu gibi bir zamanlar ekmek yediği gemiyi dibe çekmeye çalışmayacaktir,bu yüzden hasandır o.

    sırf kendini yuhalayanlara inat sivassporda forma giyebilirdi. *sivasspor forması giyseydi gene canım yanardı her hafta yanardı hatta ama keşke bırakmasaydı da giyseydi o sivas formasını..koymazdı bu kadar onun futbolu bırakması kadar sivas forması giymesi..fakat hasan o formayı giydiğinde kendi canının da yanacağını biliyordu bizim canımızı da yakarken. o da biliyordu bunu.
    bizim 2008 2009 sezonunda kaybettiğimiz şampiyonluk yada uefa kupası finali filan değildir.galatasaray bir değerini daha kaybetmiştir.benim için önemli olan budur.bizim için önemli olması gereken budur.yoksa şampiyonluk kazanabileceğimiz daha çok sene olacaktır önümüzde fakat hasan ve hasan gibileri her sene her dönemde göremeyeceğizdir bundan sonra..olsun varsın kaybettirsin hasan bir iki maç ne kadar maç kaybettirirse kaybettirsin kazandırdıklarının değerine ulaşamayacaktı hiçbir zaman. yada başarısız olması onun başarısını gölgeleyemeyecekti hiçbir zaman. bunu unuttular onu bu takımdan futboldan yaka silktirtenler.
    son olarak;hoşçakal kaptan yolun açık olsun...
  • 278
    içimizden birisidir, hem de yeteneklidir, hem de çok büyük hizmetler yapmıştır, hem de çok büyük fedakarlıklar yapmıştır, öyle bir plaket ile falan geçiştirilirse yönetimimiz çok büyük bir ayıp işler, bu aralar hem tugay olayında hem de transferlerde galatasaray adına yakışır bir duruş sergileyen yönetimimiz gereğini yapmalıdır.
    hasan'a gelince; aslan parçası kimseye malzeme olmamıştır, herkese kapağı takmıştır, kendisine yakışanı yapmıştır. seni çok özleyeceğim adanalı.
    son olarak; hasan şaşım hasan şaşım fenere ...
  • 280
    büyük galatasaraylı. sarı kırmızılı formayı canı gönülden seven, forma aşkı herşeyden önce gelen ve galatasaraylıların kalbinde her daim yer edecek olan futbolcu. galatasaraya ve türk futboluna verdiğin hizmetler için teşekkürler hasan şaş.

    an itibariyle mehmet topuz başlığına bugün girilen entry 37 iken, bu başlığa sadece 6 entry yazılmış. ''doğuştan her takımlı'' arkadaşın saçmalıkları hasan şaşdan daha önemliymiş demek ki.
  • 286
    "adam gibi bir adam" daha ayrılıyor aramızdan demek!

    türk futbol tarihini yeniden yazan bir adamdan bahsediliyor, yuhlanarak değil, güller ve alkışlarla uğurlanması gerekirdi. tugay'a * gösterilen itibarın yarısını da mı haketmedi? tugay sivasspor maçında orta sahaya gelerek rakip takımın kaptanından forma ve çiçek jesti alırken, o neler düşünüyordu acaba o kara gözleriyle? neler geçiyordu o güzel ve -sadece- galatasaray için çarpan yüreğinden?

    ne yaptı bu adam? "başka bir formanın renkleri bizim adamlığımıza sığmaz" diye düşündüğü için mi attılar kafasına o aptal cihazı? sakatlığı düzelmeden takımın ona ihtiyacı olduğu için oyuna girdiği ve her zaman en iyi yaptığı, hatta sezon başında bile yaptığı ortayla galatasaray'a süper kupayı kayserinin * elinden aldığı için mi edildi o küfürler, "bu büyük galatasaraylıya"?

    neyi eksikti tugay'dan? ingiltere'ye gidip kapitalizmin çarklarından geçmemiş olması mı? bir kere bile magazin basınında haberi çıkmaması mı? yüreğindeki futbol aşkını, galatasaray aşkını, türkiye aşkını kim inkar edebilir?

    işim dolayısı ile afrika'nın çeşitli ülkelerine seyahate gittiğimde bana 3 tane isim sayarlar türk olduğumu öğrenince, bunlardan biridir "hasan şaş" kimin hakkı var, bu adamın o kocaman yüreğindeki futbol sevgisini öldürmeye adına karar vermeye? transferiniz, yurtdışına yolladığınız eurolarınız batsın, kaç tane hasan var, kaç tane kaldı etrafınızda, saydınız mı? hiç kalmayınca, arda'lar, sabri'ler gittiği zaman kimlere bulaşacağız peki? havaalanında kime telefon atacaksınız o zaman? çok büyük ayıptır bu, galatasaray'a ve tarihine yakışmamıştır.

    iyi ki böyle platformlar var da, "kim adam, kim değil" dilimiz döndüğünce anlatabiliyoruz. geçmişini de biliyoruz bu kulübün ve bu ülkede başarının nasıl "ödüllendirildiğinin"(!) bunları bir çapta düşünüp, hala youtube'da, uefa kupasının kaldırıldığı parken stadı soyunma odasında nasıl "göbek attığını" görünce ve de bunlara gülünce utanmıyor mu bazıları?

    öyle ya da böyle, "adamdır", "galatasaraylıdır", "parçalıya en yakışanlardan biridir", "küffarın stadında, kupa sevinicini 'yerel duygularla' kutlayabilendir" ve "sarı kırmızı renkler dışında forma giymeyi kabul etmeyendir"

    duyuyor musun küçük *, duyuyor musun semih *? öbürünü de anacaktım da, hasan şaş başlığına adını açmaya değmez!
  • 288
    galatasaray'ımın eski maçlarını izliyorum da hasan'ı görünce hep o maçı izlerken hissettiklerimi tekrar hissediyorum. "aha şimdi sağa çekecek" "bak şimdi de sola" "hoop rakip paket". hep böyleydi hasan. madrid'e gol attığında da malatya'ya gol attığında da kelini gösterirdi, aynı sevinirdi, takımını öylesine severdi. maçta bir futbolcumuz yere düştüğünde "bak şimdi hasan'a bak nasıl da itiraz edecek" derdik. o da hakeme doğru koşardı. itirazı abartılıydı ve hatta sevinci de. onu "hasan" yapan buydu belki de. onun aykırı oluşunu sevdik biz. kelini her zaman terden sırılsıklam gördük onun. çok kızdık, son zamanlarda terbiyesizlik de yaptık ama galatasaraylı'lığından hiç şüphe etmedik. bu taraftarın -en azından benim- gördüğü en farklı futbolcularımızdan biriydi hasan. elveda be aslanım, sen de gidiyorsun. layık olduğun şekilde gidersin umarım.

    en çok da yabancı spikerlerin hatta futbol oyunlarındaki spikerlerin "şaş" deyişini özleyeceğim be. başka şaş'ımız yok ne yapalım. gelir mi bir şaş daha bu takıma? bakalım, neden olmasın.
  • 292
    ulema taifesinin, tarifleri üzerine ufak dokunmalarımızın ardından, işin geneline bakmak açısından bir yazı yazmak ihtiyacı hissettim.

    özellikle, surinam’lı dâhinin gelişine sevinmemin, mehmet topuz efendi, yıldırırım aziz’in ve “tüp adam”ın birlikte sunduğu otuziki kısım tekmili birden tuluatın yarattığı neşeli havanın ardından, artık alışmaya başladığımız camiamıza ait vefasızlık örneği hasan şaş vakasının yarattığı hüznün oluşturduğu kaotik ruh halimle ne yazacağıma tam da karar vermeden, oturdum klavyemin başına…

    yallah bismillah…

    bundan iki sene evveli yıldırırım aziz onbir yabancı oynatalım önerisinde bulunmuş, hatta fenerbahçe efsanesinin avrupa şampiyonu olarak ultra-mega efsane olamamasının nedenini bu konuda basiretsiz davranan federasyon yöneticilerine ait olacağı mealinde açıklamaları bile olmuştu.

    aslında yıldırırım aziz bey’in, bu kelamından kastı “yav bu bizim insanımız kafayı kaldırmaz, bakkal işletmeyi bile iki kişi beceremezken, onbir kişinin kolektif çalışmasını gerektirecek işi yapamaz. gelin bu işi kökten çözelim” di…

    ancak kendisi nato müteahiti olduğundan kelli “türkle bu iş olmaz aga!” harbiliğinde bulunup, işine gücüne zeval gelmesin deyi, utangaç bir şekilde bunu böyle dillendirmişti…

    bir futbolsever olarak ne beklerim? bir taraftar olarak ne beklerim?

    işte en can alıcı ve ayırıcı soru bu benim açımdan.

    neden bir maratoncu orta afrika’lı? neden sprinterler ya da yüzücüler bir öbek ülkelerden çıkar?

    bütün futbolla ilgili herkesin üzerinde hemfikir olacağı, en azından gördükleri üzerinden varacağı sonuç şudur;

    iyi futbolcunun yeri asya değildir. bu yapısal bir şey olsa gerek. bu konuda kimsenin aşırı bir beklenti içinde olamayacağı kesin.

    ben kendi adıma ülkem insanlarından, herhangi bir sportif alanda başarı beklerken asla ve kata “dünya şampiyonluk”ları, “yenilmez armada” lık, ya da “efsane” filan olmalarını beklemedim.

    özelde futbolu konuşuyorsak, metin oktay’ı sevdim, metin kurt’u sevdim, hasan şaş’ı sevdim…
    çünkü bildim ki, bu topraklarda tutkunun, vefanın, bağlılığın bir şekli vardı. çünkü bildim ki, bu topraklar yenilgilerin, ezilmelerin ve binlerce yılın acısından süzüp getirdiği kendine özgü bir “adamlık” ve başkaldırı geleneği yeşertmişti. onun için ben “adam gibi adam” metin oktay’ı, başkaldıran asi “metin kurt”’u delikanlı “hasan şaş” ı sevdim…

    bir taraftar olarak hep şunu söyledim, benim bu değerlerimi de taşıyacak benim insanımla harmanlanmış, olduğu yerden bulunup getirilen iyi futbolcularla süslenmiş, iyi bir hoca ile taçlanmış bir takımım olsun! renklerine aşık olduğum takımıma bir de kara sevda ile tutulayım. ne anlatacağız lan biz torunlara? galibiyette bile götünü dönüp soyunma odasına giden “profesyonelleri” mi?

    ben kendimden bir şey görmediğim bir takıma nasıl benim takımım derim arkadaş? benim futbolcularım, en azından yerli olanların hepsini en az benim kadar “cimbom”lu görmek isterim.

    ben şampiyonlukta benim gibi hançeresini yırtacak adamı isterim arkadaş. naylon adamlık günün trendi olabilir, ben bunu istemem.

    benim fenerliden farkım budur. fenerlinin de benden farkı budur. yıldırırım aziz onbir kaliteli yabancıyı getirdiğinde ellibeşbin kombine satıp stadı doldurur. ben takımımda en az dört hasan şaş isterim. olmazsa içim burulur.

    aslına bakarsan fenerlinin herkesten farkı budur. gelişen ve değişen dünyanın yeni düzeni onlara uyar, bana uymaz… paranın padişahlığı bana uymaz, vefasız ve yalancı yönetici bana uymaz. kendi hayatında vefasızlığı umurumda değil, ama benimle sevinene, benim hagi’me, hasan’ıma vefasızlık yapan yönetici bana uymaz. takımla parasal ilişkisi bitince o kanal benim bu kanal senin gezip benim tutkularıma küfür eden adam galatasaraylıya uymaz arkadaş. bunu hala anlamayan varsa anlasın.

    ben yeni hoca’yı hem futbolu, hem duruşu ve hem de surinam’lı olduğu için seviyorum. aslında insanın sadece bir duruşu olması ile sevilebileceğini de biliyorum…

    omurgasızlığın ne benim hayatımda yeri var, ne de tutkularımın içinde yeri olmalı
  • 298
    fanatik gazetesi'nin yapmış olduğu en pislik haberlerden birine konu olmuş isimdir. bu fanatik türü gazetelere birinin dur demesi lazım ama yönetim "biz yalanlamaktan yorulduk onlar sallamaktan bıkmadı" zihniyetinde davranıyor. gerekirse sırf bu iş için birini işe alacaksın, bütün gün yalanlayacak, bütün gün ilgili gazetelere ayar verecek. bir süre sonra taraftar da anlar herhalde bu gazetelerin tuvalet kağıdı bile yapılamayacağını. işte ne zaman satış rakamları aşağıya iner, bu haberleri yapanlar da türk futbolu'nu rahat bırakır.
  • 299
    an itibari ile kanaltürke bağlanmıştır, haberleri yalanlamıştır.
    " ben 1984te prekazi, simoviç ve tanju ile galatasaraylı oldum, galatasaraya zarar verecek bir adam değilim, böyle açıklamalar yapmadım, kafama telefon yemeyi haketmedim ancak adam gibi ayrılıyorum, zaten sene başında da ayrılacağımı biliyordum, bir beklentim yoktu."
    edit: an itibari ile saçmalamaya başlamıştır, hiç yakışmıyor hasan kendine gel. beni konuşturmasınlar yoksa herkes galatasaraylılığından soğur ne demek, beni soğutamazsın hasan kusura bakma.
App Store'dan indirin Google Play'den alın