git kewell. bir an önce git.
bu kadar insan seni seviyor ve sen son 5-6 hafta kala gerçekten profesyonellik ile ruhu birbirine karıştırarak oynamaya başladın. son 5-6 hafta bizden biri oldun daha fazla. oynadığın son 5-6 maçtan bahsediyorum. ve sanırım hepsinde golün var. yoksa da çok önemli değil zaten. şimdi kim girecek wiki ye ya da bilimum istatistiksel sitelere. son 5-6 hafta hakeme itiraz etmeye, arkadaşlarının ardından deli gibi press e başladın. seni sevdiren bu değildi tabi öncesinde de yaptıklarındı ama sen bizden biri olmaya gerçekten sonraları başladın. sana istinye parkta ilk rastladığımda ve fotoğraf isteğimde ''sorry, i feel bad'' demiştin ama şimdi olsa ''ne demek olum tabii ki'' dersin biliyorum.
biz sevdiklerimizden çok çektik. küçüğünden,büyüğünden hepsinden.
korkar olduk içimizden birini sevmeye. şimdi sen bize hiç çaktırmadan git ki değerin düşmesin.
biz senden daha çok sevdiğimizi teknik direktörken kovduk, kimisini de yollayp ''türk parasını fırlattı'' dedik ardından. ya da söyleyenlere mahal verdik. aynı bokun
laciverti işte.
bizim için yaptıklarının karşılığını tam veremediklerimiz varken sen bir an önce git.
balık hafızalıyız biz. yarın öbür gün yuhalarsak seni ''what the hell guys, we loved one of our'' dediğinde yüzümüz kızarır mı yoksa kızarmaz mı onu bile bilemeyiz.
sen git ama burada dönüp geleceğin bir evin olduğunu bilerek git.
yarın öbür gün stada maç izlemeye geldiğinde ''harry, harry kewell'' diye bağıracağımızı bilerek git. gideceksen bir kıyak yap da git, ardayı da götürüver paslanmasın çocuk buralarda. yoksa popüler kültür aşığı milletimiz ile magazin delisi medyamız sergen yalçın'dan bu yana en önemli yeteneğini harcayacak. gideceksen güle güle harry. kalacaksan da istediğin kadar,
stay with us...