• 2
    defoları kısmındaki ilk iki madde yüzünden -haklı olarak- olabileceğinden çok daha kısa sürede sona ermiş macera. bunun temelinde ise hamza bey'in futbolcuya dayalı sistemi abartıp türk olmaktan başka bir işlevi olmayan futbolcuları her fırsatta göklere çıkarması, bu futbolculara gereksiz zamlar yapması ve transferde yine sadece türk olmaktan başka işlevi olmayan futbolcuları tercih etmesiydi.

    ayrıca, yapmazsam ölürüm:

    --- alıntı ---

    atletico karşısında da benfica karşısında da asla ezilmedik.

    --- alıntı ---

    kes

    --- alıntı ---

    atletico karşısında asla ezilmedik.

    --- alıntı ---

    not: atletico karşısında ezildik.
  • 4
    öncelikle galatasaray özel isimdir. (bkz: türkçe)

    hamza hamzaoğlu'nun oynattığı bir top, taktik, anlayış falan ne haltsa o yoktur. kurduğu on bir ve futbolcuların başta sneijder'in ve onun organize ettiği, bruma yasin telles üçlüsü vardır. bir de melo inadı. kendisinin de belirttiği gibi yegane taktiği "topu sneijder'a" atın idi.

    32142479382479823 kere yazıldığı gibi rakibi sağ açıkta caner'i oynatma gafletinden vazgeçemeyen arap ismail ve ingiltere'ye gitmek için as kadrosunu ligde değil uefa'da oynatan biliç sayesinde galatasaray ile beraber şampiyon oldu. yoksa asla galatasaray'ı şampiyon falan yapmadı.

    eğer 20 yaşında bir adam çıkıp "en modern topu oynattı son yıllarda" derse tabii kendi ömür penceresinden baktığı için ve son 5 yılda 11-12 / 12-13 sezonları harici adam gibi top oynamadığımız için diyecek bir şey yok. kendi çapında haklıdır. ben galatasaray'ın şampiyon olduğu yılları bırak şampiyon olmadığı yıllarda da 10-11 sezonu hariç geçen seneki kadar berbat bir top oynadığını hatırlamıyorum. sneijder melo ve muslera'dan bir tanesi bu sene yok ve halimiz ortada. bruma telles'i de takımdan ayıran yine kendisi.

    galatasaray'a bu kadar ihanet eden bir adamın dakika başı övülmesinin sebebi de herhalde insanların sabırlarını zorlayalım hamza'ya hakaret ettirelim pilot edelim de meydan bize kalsın felsefesi. yoksa 3465784327 kere dile getirilmiş fikirlerin air kaynana misali bu kadar insanların gözüne sokulmasının başka bir mantığı yok gibi.
  • 10
    "hamzaoğlu kalsaydı bjk ile kafa kafaya giderdik" kısmı haricinde büyük oranda doğru tespitlerden oluşan yazı. forveti umut ve burak olan, defansif ortasahası olmayan, ne kanatları ne de merkez ortasaha oyuncuları rakibi ısırmayan bir takım zaten taraftarı mest edecek şekilde iyi oynayamaz, mümkün değil bu. böyle bir takım ancak öne geçip üzerine yatma oyunu oynar. o oyunla da şampiyonluğu bir defa kazanırsın, ikinci denemende patlarsın. üstelik yabancı sınırı kalktığı için ligdeki her takım geçen sezona göre en az %20 daha güçlü. biz ise geçen sezona göre güç kaybettik.

    kısacası hamzaoğlu kalsaydı şimdi bjk ile değil konyaspor'la kafa kafaya giderdik. kadromuzun niteliği ve hamzaoğlu'nun teknik direktörlük kapasitesi bu sezon 3.'lükten yukarıyı göremeyeceğimizi bas bas bağırıyordu. ha bir de atletico karşısında ezilmişiz ezilmemişiz orası kişiden kişiye göre değişir, ama hakan balta'nın dmc oynadığı 10 maç yapsak 10'unu da atletico alırdı.
  • 11
    başlık "galatasaray'da hamza hamzaoğlu dönemi" olsaydı daha net olabilirdi. bu başlıktan da aynı anlam çıkıyor ama başlıkların net olması gerekir.

    ilgili entry'nin (bkz: hamza hamzaoğlu'nun galatasarayı/#1937378) geneline katılıyorum. özellikle de o dönem takım ve oynanan oyunun iyi ve kötü yanlarıyla ilgili tespitleri ve hamza hamzaoğlu'nun defoları ile ilgili kısımları beğendim. ama defolarıyla ile ilgili katılmadığım bir nokta var. evet pasa dayalı ve kanatları kullanan bir oyun anlayışı ile oynamaya çalışıyorduk fakat ben hamzaoğlu'nun taktiksel anlamda, oyunu okuma ve müdahale etme anlamında galatasaray için yetersiz olduğunu düşünüyorum. belki bursa için yeterli olabilir.

    hamzaoğlu döneminde "ezildiğimiz" bir maçı ben de hatırlamıyorum. rakiplerden kötü oynadığımız oldu. ama kadıköy'de 2 fb maçı , iç ve dış sahada 2 bjk maçı, 2 benfica maçı ve iç sahadaki atletico madrid maçı dahil olmak üzere (madrid'deki maçta taffarel vardı) bu maçlarda ezildiğimizi düşünmüyorum. bu demek değildir ki bu maçlarda hep iyi oynadık. iyi de oynadık kötü de oynadık ama kötü oynamak farklı ezilmek farklı.

    bir konuda lafı uzatmaya gerek yok. gerçek şu ki; hamza hamzaoğlu galatasaray'a ihanet falan etmemiştir.
    bu başlık altında dikkatimi çeken bir diğer söylem olan "hamzaoğlu galatasaray'ı şampiyon yapmadı, galatasaray ile şampiyon oldu" söylemi yanlış bir söylem. kendisi galatasaray'ı şampiyon yapmıştır. daha önce 2648311357 kere yazıldı mı bilmiyorum ama şöyle ki;
    geçen sezon prandelli takımın başında kalsaydı takım şampiyon olabilecek miydi? ben böyle bir ihtimalden bahsedemiyorum. dolayısıyla "galatasaray ile şampiyon oldu" argümanı hatalı. prandelli neden galatasaray ile şampiyon olamadı? daha doğrusu neden olamayacaktı?
    bu şampiyonlukta, kazanılan türkiye kupası ve süper kupa'da hamza hamzaoğlu'nun öyle ekstra bir başarısından bahsedemeyiz. sallıyorum; belki de mancini devam etsek yine şampiyon olacaktık. ve yine mancini şampiyon yaptı olacaktı.

    geçen sezon galatasaray'ın rakiplerini itibarsızlaştırmak galatasaray'ın başarısını küçültmez. geçen sezon şampiyonluğu en fazla biz hak ettik ve şampiyon olduk. önemli olan bu şampiyonluğa rağmen takımın eksiklerini görebilmekti.
    ayrıca, geçen sezon bilic'in avrupa ligi'nde liverpool ve club brugge maçlarına as kadro ile çıkıp bu dönemdeki lig maçlarında rotasyon uygulaması son derece doğal ve doğru. ben de eskişehirspor maçı yerine liverpool maçına tam kadro çıkmak isterim. kaldı ki son 4-5 haftaya kadar 3 takım da kafa kafaya gitti. yani beşiktaş avrupa'dan elendikten sonra şampiyonluk yarışından düştü.
    fenerbahçe ise bir önceki sezon bilmem kaç puan farkla şampiyon olmuş kadrosunu korudu. ancak ismail kartal ile devam etme gibi yanlış bir karar aldılar. ve de açıp baktım, caner erkin geçen sezon sadece 1 maçta 69 dakika sağ açık oynamış. 1 maçta da gökhan gönül olmadığı için sağ bek oynamış.

    ortada başarılı bir dönem var ve bunda hamzaoğlu'nun da payı var. şimdi ise ortada bir başarısızlık var ve bunda yine hamzaoğlu'nun payı var. yazın rakiplerimiz güç kazanırken biz güç kaybettik. şuan hala takımın başında hamzaoğlu olsaydı kesinlikle daha iyi durumda olurduk ama şampiyon olamazdık. galatasaray için de şampiyonluk harici bir durum başarı değildir.

    bir insan, içinde hem övgü hem de eleştiri olan, neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde fikirlerini belirterek açıklayıcı bir şekilde içi dolu bir yazı yazıyor. ancak gel gelelim bu kişi çeşitli yollarla küçümsenmeye çalışılıyor. neden? çünkü "her zaman en haklı biziz. başkası haklı olamaz. hele şu yaştaki adam hiç haklı olamaz. mümkün mü öyle bir şey? o adam yanlış. bizim dediğimiz doğru. yanlış bilgiler içerse de bizim dediğimiz her zaman en doğru. öz eleştiri mi? o da ne?"

    son olarak; her 30 yaşındaki adam, her 20 yaşındaki adamdan her şeyi daha iyi bilecek diye bir şey yok. bazen muhabbetlerde "fatih, istanbul'u fethettiğinde 21 yaşındaydı" derler. o zamanlarda da "bu fatih, istanbul'u gemiyle fethedip çağ kapatıp çağ açacağını sanıyor. kendi çapında haklı olabilir" diyenler vardır.
    insanları yaşlarıyla yargılama hatasını ben de çok yaptım. ama sonra anladım ki şu atasözü çok doğru bir söz "akıl yaşta değil baştadır". herkes herkese saygı çerçevesinde yaklaştığı sürece küçükler büyüklerden, büyükler küçüklerden yeni bir sürü şey öğrenebilir. önemli olan niyet, iyi niyet.

    saygılar.
  • 14
    sona ermiştir. kazanılan kupalar için sonsuz teşekkürler lakin o dönem bizim 1 sene de acı çekmemize neden olmuştur ve o 1 senenin etkileri belki de bir kaç sene daha devam edecektir. yerlilerin at koşturduğu dönemdir. taraftarın sürekli taciz edildiği ve damarına basıldığı dönemdir. bu adamın gittiğini öğrendiğim an ki keyfimi yazılara dökemeyecek kadar çok sevinmiştim. belki de bu tepkimi haketmiyordu kendisi ama yaptığı açıklamalar ile bu nefreti kendi kazandı. aklıma geldikçe delleniyorum.

    sonuç olarak 2 senede 3 kupa kazandık, teşekkürler kendisine. lakin iyi ki de bitti, iyi ki de sona erdi. kafa yapısını değiştirmeden florya'ya adım atmasın mümkünse kendisi. arena'daki ilk maçta da tepki göstereceğim ve tepki alacağını da düşünüyorum kendisinin.

    edit: podolski hakkındaki söylemlerini incelememiz gerekse bir çok yazar pilot olur. takıma gram katkısı olmayan adamları savunurken ilk etkisiz maçında podolski'yi taraftara attı bu adam.
  • 15
    arkadaşlar ezildiğimiz maçını hatırlamıyorlarmış. ben gerek yendiğimiz, gerek berabere kaldığımız birçok maçta ezildiğimizi hatırlıyorum nedense. hamza döneminde ezildiğimiz maç yoksa ondan sonra da olmamış demektir. 100 pozisyon verip 5 gol falan yemiyoruz neticede. kötü oynuyorduk, daha da kötü oynamaya başladık. bu kadronun dramatik bir düşüşe geçeceği zaten belliydi hamza hamzaoğlu da kalsaydı. aslında kovulması kendi adına çok hayırlı oldu. kötüye giden ve gidecek olan takımdan erkenden ayrılmış oldu. olay zaten hamza hamzaoğlu'ndan ziyade bu kadro ve oyuncu grubunundan bir cacık olmayacağı idi.
  • 17
    gol yeme problemi olan galatasaray'dı. hatta hiç unutmam 4-3 biten rize deplasmanı sonrası hoca yaptığı açıklamada, "o golü yemeyeceksin, bir şekilde tutup yemeyeceksin" diye açıklama yapmıştı. bu açıklama nasıl bir acizlik içerisinde olduğuna dair en büyük kanıttı. 3 gol attığım maçı nasıl kaybederim diye düşüneceğine o son golü yemeyecektik dersen adama gülerler.
  • 21
    hamza hamzaoglu'nun takimi gecen sezon herkesin son haftalar olaganustu performansiyla 77 puan aldi. 70 kapasiteli takimin ekstra performansi diyebiliriz.

    bu sezon guc kaybetmis, forvetsizlige ortasahasizligi da eklemis, ustune prandelli'nin yaz kondisyon yuklemesi yerine hamza hoca'nin ne idugu belirsiz sacma programindan gecmis kadroyla takimin zaten kapasitesi 65-70i maksimum gorebilirdi. yillardir kimse adale sakatligi yasamazken bu sezon takim dokuluyor, ortada bir causality olmadigini mi saniyorsunuz? bu takim bu sezon su anda hamza hocayla devam etseydik maksimum 55 puandaydik. bana kalirsa 50-51 olurdu puanimiz. en iyi ihtimalle sezon sonu 65-70 arasini zorlardik.

    bu takimin hamza hoca elindeki kapasitesinin bu sezonki rakibi konya olurdu. haliyle sezon basi kalmasi yanlisti. bedavalardan duzgun bir forvet ve iyi bir ortasaha icin diretmedigi an gonderilmeliydi. ama yonetim zaten eksikleri farkedecek nitelikte degil ki hamza hocanin neyi gorup neyi goremedigini degerlendirsin.

    ama takimin hamza hoca gittikten sonraki kapasitesi daha da dusuyor elbette, nihayetinde hoca degisikligi nadiren iyidir. dolayisiyla sezona hamza hoca'yla basladiysan hamza hoca kalmaliydi. sezon sonuna kadar. sonra yeni hoca bakarsin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın