resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 8076
    galatasaray 111 yıllık kulüp. herkesin de gayet net bir şekilde bildiği üzere çağdışı bir tüzüğü var, kongresi kendince bir seçkinler grubunun elinde. derwall'in gelişiyle başlayan ve 2000'de -2001 de zirve olarak alınabilir- zireveye ulaşan süreçte avrupa'ya senkronizasyonuna diğer kulüplerden erken başlamasa şu an kendisinin ve onun etkisiyle türk futbolunun nerede olacağını tahmin etmek pek kolay değil.

    2016 yılından geriye doğru baktığımızda ise onun gerçek bir avrupa devi olamadığı tespitini yapmak güç değil. peki neden son 30 yılın ilk 15'i ile sonraki 15 bu kadar farklı? 14 sene şampiyon olamayan takımdan 4 sene üst üst şampiyonluklara avrupa başarılarına sıra gelmişken bu duraklama neden? bu soruların cevabı bir sürü dış etkenin dışında elbette ilk paragrafta gizli.

    gayrimenkul zengini, 25 milyon taraftarı olan galatasaray, genç nüfusa sahip bir ülkeden çıktığı halde avrupa'nın küçük kasabalarının takımları seviyesinde şu anda. üstelik bu kısıtlı bütçeli takımların çatır çatır mücadele ettiği dönemde para harcamayı bilmediği için avrupa kupalarından men cezası yedi. belki de üstün beceri göstererek bu cezayı 2'ye katlayacak.

    şimdi filmi geriye saralım aralık 2010 tarihine dönelim ve o tarihte herhangi birimize yukarıdaki bu kısa metni zaman yolculuğu yaparak okutalım. aradan geçen 5,5 yılda galatasaray'ın başına gelenleri tahmin etmesini isteyelim. 3 şampiyonluk, avrupa başarıları aklına bile gelmezdi kimsenin herhalde. belki 1 şampiyonluk yazardık 5 sezona. peki sonraki 5 sezon için şimdi ne düşünüyoruz. şampiyonluk neyse daha önemlisi avrupa başarısı öngörmek mümkün mü?

    gelelim 2014 sonbaharına. galatasaray'ın iyi abi yöneticileri bir akıldanelerine danışıp takıma kendileri gibi bir iyi abi teknik direktör bulmak istemektedirler. çünkü çağdışı kongre çağdışı bir yönetim ortaya çıkarmıştır, takım avrupa'da üst üste tarihinin en kötü sonuçlarından bazılarını almaktadır. aklıdane de kendisi çağırdığında koşa koşa gelen yardımcısını ödüllendirmek ister.

    hamza hamzaoğlu'nun yönettiği bursaspor 7 mayıs 2016 tarihinde, osmanlıspor ile oynadığı müsabakada 3-0 öne geçip 3-3 berabere kaldı. o üzüldüğü için bizim üzüntülerimiz azaldı. avrupa cezamız tekrar görüşülecek hatta o kovulursa ceza iptal.

    sevmesem de tanımı en sona koymak gerekti: bursaspor'un sözleşme uzattığı bir grubun günah keçisi.
  • 8079
    sabri benim doğrum diyecek kadar inatçı, gomez umut ve burak ayarında bi futbolcu diyecek kadar futbol cahilidir. sıkışan maçları eli belinde bizim gibi seyretmesine ve yaptığı ezbere ve saçma sapan değişikliklere değinmedim bile bak. üstelik bunlar öyle değişikliklerdir ki bazen önde olduğunuz maçı verirsiniz. altını kazısan neler çıkar kimbilir daha ama aklıma ilk olarak gelenler bunlar.

    yahu arkadaşlar şu 10 aylık süre içinde olanları görüp yaşadığımız halde bu adamı savunabilmek ciddi mide isteyen bişey. yani daha ne yapması lazım, ne demesi lazım bilmiyorum. kendisi ve cücü gitti, sıra çiğköftecide inşallah. bu kulübün altını dinamitleyen herkesi tek tek gönderiyoruz, göndermeye de devam edeceğiz.
  • 8080
    yahu ben şunu anlamıyorum. hamzaoğlu'nun salak bursa macerasından bize ne arkadaş? her yenildiğinde orgazm ola ola buraya entry döşemeye çalışıyorsunuz. bu yanlış zamanda kovdurduğunuz teknik direktörün bizi hala potada tutabileceği ihtimalini %1 bile zayıflatmıyor. bu sene kulübün içine çok kötü sıçtınız dursun özbek'e maşa vererek. bu alınan donk bile dolaylı olarak sizin hatanız.

    o zaman sezon ortası trabzonspor'u devralıp sıçıp batıran ersun yanal da bir önceki fenerbahçe kariyeri için de bir kriter teşkil ediyor. güldürmeyin beni. men cezamız bu sene iki seneye çıkınca asıl o zaman orgazm olursunuz. bursa yenildikçe vicdanını rahatlatmaya çalışanların hepsi kendini kandırıyor. kandırmaya devam.

    hayır yani hamza benim gram umrumda değil ama zamansızca kovdurmanın götümüzde nasıl patladığını bir ben kendime itiraf edebiliyorum herhalde.
  • 8081
    kendisiyle ilgili en ilginç şey, kendisini "hala" savunanlar. benim için durum böyle.

    bu şahıs ilk imza attığında herkes neden? sorusunu sordu. daha yüksek profil biri beklendi ancak çok laf edilmedi. çünkü akhisar'da fena değildi ve insanlar herhalde fatih terim işaret etti demişlerdi. biraz homurtular oldu, ancak çok büyük infial yaratmadı gelişi. herkesin kafasında yabancılara olan tutumuyla ilgili soru işaretleri vardı. sneijder hakkında daha önceden söylediği sözler vardı.

    sonra bu şahıs çok sevildi. adam geldi ve sneijder ile güzel görüntüler verdi. çoğu kişi de bu meseleyi geçmişte yaşandığı şekilde bıraktı. takım bir şeyler yapmaya çalıştı. mücadele ettik, bir şeyler değişti. daha tempolu oynadık. mükemmel oyun olmasa da ortada güzel oyun, iyi tempo vardı. zaten kim mükemmel top oynuyor ki? mutlu olduk tabi. kulüpte futbolculuk geçmişi olan, akhisar'da önemli işler yapmış biri geldi, yenildiğimiz arsenal maçında bile alkışlattırdı kendini. ortada cesur oyun, tempolu oyun vardı. mutlu olduk. son birkaç hafta aksasa da, takıma "winner" karakterini geri getirdiğini düşündük. çünkü 1 atıyorduk, muslera tutuyordu. öyle veya böyle, takım kazanıyordu. 3 kupayı aldık. misler gibi. hepimiz 1-2 transfer ve kadro korunmasıyla seneye de ilk ikide ligi bitiririz diyorduk.

    işte bu noktadan sonra ben hamza'ya kızdım. bu noktadan sonra bitti. yok umut ile sözleşme imzalarmış, yok dengeymiş, yok burak ayarındaki forvet bilmemkaç milyon euro imiş. gignac kaç paraydı abi? kalinic? meksika takımının aldığı adamı mı getiremeyecektik? yapma yahu? cüneyt tanman ile güzelce kanser ettiler bizi. takımın yıldızı burak'mış. hadi oradan be!

    sanki insanlar hiçbir şey yokken kızdı bu adama, sanki ortada hiçbir şey yoktu da biz sinirden kendimizi paralayacak hale geldik.
    geldi, biraz homurtular oldu. sonra kendini sevdirdi.
    ha sonra ne oldu? sneijder meselesindeki tutumunun kendi karakterine ait bir şey olduğunu gördük. evlat muhabbetleri, denge muhabbetleri.
    malzemeyi de kendi verdi, tepkileri de kendi topladı.

    bu kadar basit.

    edit: bir zahmet sene başı burak efendiyi sattırıp, bonservissiz gignac'ı aldırsaydı. kafanızı biraz çalıştırın, biraz. çok değil, lütfen biraz. biraz yahu. biraz bakın. biraz biraz.
  • 8082
    bu adamın başlığına yazmaktan gerçekten sıkıldım artık. antropolog yukarıda bazı şeyleri güzel özetlemiş. en azından sürecin nasıl bu hale geldiğini.

    benim anlayamadığım olay galatasaray taraftarı. abi bu adamı kovan biziz. neredeyse teneke bağlayıp gönderdik. ama bizim taraftara bakıyorum. sanki hamza'yı biz kovmamışız da hamza bizi bırakmış gibi davranıyorlar. aldatılıp terk edilmiş, kendisini terk eden eski sevgilisini hala unutamamış, bütün gün onu stalklayan, kendi hayatında olumsuz giden her şeyi ona bağlayan aşk acısı çeken yaralı gençler gibi davranıyor bizim taraftar. abi adamı kovan biziz. azıcık relax olun ya.

    sözlükte kendisini hala savunanların olmasının sebebi yuklarıda bahsettiğim aşk acısı çekiyormuşcasına kendisine saldıran yazarlardır. şöyle anlatayım. ffp den ceza aldık hamza'nın başlığına girip hamza'yı sorumlu tuttular. transfer istemeyen, transfer yaptırmayan taraftarı da bu nedenle karşısına alan bir adam ffp nedeniyle alınan bir cezanın nasıl sorumlusu olabilir. buna benzer şeyler yazan thrasher'ın o entrysi de hala en ofsayt entryleri arasında durur. çünkü bazı yazarların gerçekleri görmeye bile tahammülü yok. onlara göre hamza bizi aldatıp terk eden eski sevgili ve herşeyin sorumlusu o.

    kendimden örnek vereyim. hamza hamzaoğlu sabri ve umut'u ölümüne savunduğu gün bitti benim için. ama başlığına bi giriyorum bursa'dan ayrılmak istemiyormuş. tazminat alacaktır o yüzdendir entryleri. ya bu adam bizden tazminat almayı geçtim alacaklarını bile tahsil etmeden ayrılmış. kaç ay oldu gideli daha ağzını açmamış galatasaray alacaklarımı vermedi diye. şimdi sen çıkıp bu adama tazminat avcısı yazarsan ben bu adamı sevmesem de savunurum. çünkü bu şekilde çamur atmak, bok atmak benim ahlak anlayışıma ters.

    ota boka gelip buraya yazılmadığı(bkz: 2-3 farkı bulup berabere kalan ilk hoca gibi davranmak), saçma sapan komplo teorileri ile dolu entryler yazılmadığı, komplo teroilerine karşı doğruları yazan adamların ofsayt manyağı yapılmadığı gün hamza hamzaoğlu'nun aslında sizin sandığınız kadar seveninin olmadığını fark edeceksiniz.

    insanlar hamza hamzaoğlu'nu sevdiği için savunmuyorlar. siz bazen öylesine saldırgan ve öylesine komplocu yaklaşıyorsunuz ki olaya biraz sakin yaklaşan insanlar savunmak zorunda kalıyorlar. bunu fark eder ve ona göre davranırsınız umarım.
  • 8083
    ligin başında, kovulana kadar çıktığı 11 maçta 21 puan almış hocamızdır. şimdi sizi basit bir matematik yapmaya davet ediyorum. evet doğru çarptınız, 33 maçta 63 puan yapar. 34. maçta da galibiyet verelim kendisine olsun 66 puan. hani hamza hoca gitmese potadaydık, şampiyonduk diyen arkadaşlar için basit bir hesap yaptım. hatta 66 puanı da alamazdı çünkü sürekli geriye giden bir takım vardı ve alınan galibiyetler de oldukça şans eseri ve sürdürülebirliği yoktu. zaten kovulma sebebi de takımın iyice gevşemeye başlaması, kötü oyunların gittikçe kötüye gitmesi ve son olarak rize'den 4 gol yenmesi. üstüne de kendisini eleştirenlere umut bulut güzellemesi yaparak dönüş biletini cebine koydu. kalsaydı şöyle olurdu böyle olurdu diyenlere bilimsel, basit bir matematik hesabıyla en fazla 3. olacağımızı söylemek istedim. kaldı ki ivme inişe geçmişti, en fazla şu günden artı 5 puan oynardı.
  • 8084
    gignac ve kalinic'i aldırmadı diye eleştirilen teknik direktör. insanlar maliyetlerden ve yediği ffp cezasından bir haber. adama maliyet söylüyorlar o da kulübün durumunu düşünerek olmaz diyor. sanki hamza pazarlık komitesinin başında, kendi gidiyor fiyatları tavandan öğreniyor. ha eğer bu fiyatlarla olsun illa da alalım diyorsanız ffp cezası size zaten müstehak.

    bu yazarlara kalsa ffp cezası 1+1 değil 2 sene garanti olurdu. sanki arsenal gibi kulüpte ganimet var hamzaoğlu harcamadı. saçma sapan argümanlarla olumsuz eleştiri yapıp hala daha neden savunulduğunu anlamayanlar varmış. eserinizle gururlanın, hamza'nın kaçındığı cezayı kendi ellerinizle büyüteceksiniz. az kaldı.
  • 8085
    galatasaray taraftarını ikiye bölmemiş şahıstır. galatasaray taraftarı, galatasaray'ın çıkarları için iyi olana iyi, kötü olana kötü demeyi bildikten sonra herhangi bir problem olmayacaktır. kendisi kötüdür. galatasaray taraftarı da kendisine kötü demiştir. kendisi de kötü olduğundan dolayı galatasaray taraftarını bölememiştir.

    bu entry'nin amacı kendisini övenlere, ''galatasaray taraftarı değil.'' demektir. açıkça yazayım da sonra yok sen böyle mi demek istiyorsun falan demesin kimse.

    not: iron man'ı severim ama batman döver.

    dayandırmayan editi: madem ffp'yi düşünüp gignac'ı ve kalinic'i istemedi, sabri'nin kontratına gelince neden ffp'yi düşünüp karşı çıkmadı ? antrenman tempomuzu arttıran jem paul nerede gençler ? sizce bursa'dan aynı parayı alıyor mu ? madem ffp vardı da devre arasında burak yılmaz satılabiliyor iken neden sezon başında burak yılmaz satılıp daha düşük maliyetli bir forvet alınmadı ? hamza'nın kaçındığı ceza ? yes.

    neden boşa yoruluyoruz acaba.
  • 8086
    hakkında olumlu veya olumsuz görüş bildirmek istemediğin eski teknik direktörümüz. ister olumlu, ister olumsuz düşünelim hakkında ama artık şu konuyu kapatalım arkadaşlar. sürekli geçmişle ilgili şeylere takarsak sürekli eleştirdiğimiz galatasaray kongre üyelerinden ne farkımız kalır? geçmişten sıyrılıp önümüzdeki yıllarda ne gibi projelerle takımın kalkına bileceğini, kulübün yol alması gerektiği hakkında tartışmalıyız.

    benim için gelmiş gitmiş biridir hamza. katkıları için teşekkür ederiz, allah yolunu açık etsin. daha da gerisi hiç ilgi alanıma girmiyor. tavsiyem sizinde öyle yapmanız.
  • 8087
    çok büyük dehaydı kendisi...
    kendisini göz göre göre kaçırdık elimizden...şu anda takımın başında olsa son 3 hafta itibariyle bjk yerine biz fenerle şampiyonluk yarışındaydık...
    hatta geçen sene tekerrür ederek biz beşiktaşı yenip fener başakşehire puan kaybedip şampiyonluğu ilan ederdik...
    bu adamın gitmesine sebep olanlar kendine ''galatasaray''lıyım demesin bir zahmet...
    niasseyi aldırmadınız ne oldu sosyal medyadan...
    evertona gitti adam...
    jem paul karacanı istemediniz...yok umut bulut ne işi yararmış...
    gomezi alıp avrupaya gidemedikten sonra ne yararı demişti...gene gidemiyoruz gomez oynuyor mu hayır kaldı mı 9 milyon euro cepte...
    kendisi bizim için biçilmiş kaftandı...
  • 8088
    galatasaray'dan taraftar tarafindan kovulmamistir. hamza istifa sesiyle gonderme zevkine nail olamadik. dursun bakkal bakti ki hamza ile beraber dibe batiyor agirligi atma karari aldi. bunun neticesinde de aglasmalar basladi arkasindan. birte gs en'in yaptigi analize bile gerek yok aslinda. bizzat hamza'nin kendisi zaten bu sene sampiyon olma hedefimiz yoktu ki diye agliyordu kovuldugu sirada.

    insanlarin salterleri bu ve bunun gibi noktalarda atiyor zaten. evet hamza skoru tutmayi beceremeyen tek hoca degil. oyuncular arasi disiplin saglayamayan tek hoca degil. kondusyon yukleyemeyen tek hoca degil. konusmasini bilmeyen tek hoca degil. yonetim taraftar transfer iliskilerini beceremeyen tek hoca degil, tek yerli oyuncu kayiran hoca da degil. hucum plani olmayan topu oyun kurucuya ati diyen belki de tek hoca degildir emin degilim. daha saymama gerek var mi bilmiyorum ama arif olan anlar diyecegim de ortam musait degil ne yazik ki.

    ffp uzerinden elestirilmis. evet dogrudan bir ilgisi yoktur belki. peki dolayli olarak? sampiyonlar liginden gelecek gelirler galatasaray tarihinin en aptal kadro planlamasinin bir urunu degil mi? gonderilen alinan oyunculara bakiyoruz yine zarar. dzemaili'nin ucretinin yarisini ode yerine jpk al bilal kisa al. sabri'ye zam vs. elbette ki ffp gibi bir konunun yonetimsel ozellikle dursun bakkal tarafindan daha fazla etkileri var. bunu biraz medyayi takip eden herkes goruyor, biliyor. ama hamza'nin pozitif katkisi oldu mu? hayir.

    benim derdim hamza'yla. hamza bir galatasaray dusmanidir. aziz yildirim add manager yapsa farkli birsey yapmazdi. kendi cikarlarini galatasaray'in onune koymustur. nedir kendi cikari? kariyeri. nasil yapti bu isi? sportif uzun vadeli basari yerine kisa vadeli topcuya dayali duzeni uyguladi ve uzun vadede bile degil orta vadede batirdi.

    boyle bir adami hala galatasaray'da olsaydi rero olurdu falan diyerek savunan adamlar iste benim cinlerimi tepeme cikariyorlar ben de 181. entariyi girmis oluyorum. 3-0'i tutamiyor diyorum. ilk hoca mi diyorlar? degil ilk hoca degil. kim kimi tahrik ediyor gayet ortada hersey.
  • 8089
    hamza hoca kendi kurmadığı takımı "idare etme" açısından bir şeyler yapabilmiş bir teknik adam ama hani bu daha çok futbolcularla kulüp arasında köprü olmaya çalışan futbol şube sorumlularının yaptığı işe benziyor abdürrahim albayrakın yaptığı gibi mesela. velakin olay kendi düşünceleriyle ve fikirleriyle yeniden bir takım kurma ve kendi oyuncularını alma aşamasına geldiğinde hamza hocanın başarısızlığı asıl orda günyüzüne çıkıyor. hamza hoca iyi futbolcudan anlayabilen bir teknik adam değil. eğer öyle olsaydı melonun yerine jem paul ü tercih etmezdi yada umut varken mario gomeze ne gerek var tarzı fantastik düşüncelere sahip olmazdı. antreman ve kondisyon bilgisi de zayıf. takımı sadece "idare" edebilecek bir teknik adam asla geleceğinizi teslim edebileceğiniz bir teknik adam değil o nedenle futbol bilgisi maalesef tartışılıyor...
  • 8090
    ben bu başlığa daha yazı falan yazmıyorum. cevaplaya cevaplaya yoruldum adamlar aynı şeyleri usanmadan bir daha yazıyorlar.

    #1952204

    şurada yazan maddelerin üçüne katılsam da diğerlerine yine teker teker cevap yazdım ama baktım ki bu nefret ve bir halt yemenin verdiği vicdan azabını dindirme yazılarının bitmeyecek olduğunu anladım ki hepsini geri sildim. hamzaoğlu'na kızdığımız yönler elbet oldu ama şurada madde madde saçmalayıp da like kasan bir tip iyi ki olmadık, şükrediyoruz.
  • 8091
    8 mayıs 2016 galatasaray beşiktaş maçı'ndayız. hamza reyiz'in sezon başında düşündükleri meyvesini vermeye başlamış olacak ki ilk beş için mücadele ediyoruz. beşiktaş ile oynarken sneijder'in oyundan çıkması gerekiyor. yedekte bilal kısa, ryan donk, koray günter, olcan adın ve umut bulut var. çünkü hamza bey kontrol edemeyeceği oyuncuyu, vasat olmayanı takımda tutmamak üzerine bir yaz dönemi transfer dönemi geçirmiş. kendisine önerilen potansiyelli gençleri yeterince evlat bulmayarak kadroya katmamış.

    şimdi ben bu maçta oyuna ryan donk'un mu bilal'in mi alınması gerektiğini ciddi ciddi tartışmamızı kime bağlayayım? hakkımda içip içip eski sevgilisini arayan sevgili benzetmesi yapılmaması için kime sarayım? söyleyin öyle yapacağım.
  • 8093
    kendisi 6 aydır bursaspor'un başında ve takdir edersiniz ki bu hakkında değerlendirme yapmak için gayet makul bir süre.

    bursaspor hh ile çıktığı 18'i lig, 6'sı kupa olmak üzere 24 resmi karşılaşmanın 19'unda gol yemiş. ayrıca ligde bursaspor 9 maçtır kalesinde gol görüyor. bu yenilen gollerin tümü de takım öne geçtikten sonra skoru tutamamanın etkisiyle yenen goller. yani skora etki eden ve puan kaybına yol açan goller. hh galatasaray'ın başındayken ise 11 lig, 4 cl ve bir de süper kupa karşılaşmasında yani toplam 16 resmi maçta 12 gol yemişiz. bu gollerin de çoğu puan kaybettiren goller. öyle takım 4-0 öndeyken laubalilikten yenen goller değil. hamza hamzaoğlu'nun takımları ayrıca bu sezon 3 gol ve üzeri skor bulduğu 3 maçta puan kaybetmiş. yani 3 gol attığın bir mücadelede rakibini yenemeyip travmatik biçimde puan kaybediyorsun. bir sezon için de bu sayı oldukça fazla.

    normalde istatistik kasarak eleştiri getirmem ama hh taraftarları o kadar saçma ve gerçek hayatta anlamlı karşılığı bulunmayan istatistikler uydurdular ki ben de onların yolundan gideyim dedim. sinan yılmaz gibi taner karaman gibi twitter'ın zorlama istatistikçilerinin kastırmalarını dün gibi hatırlıyorum. hücumda girilen pozisyonun şu kadarı gol oluyormuş da, maç başına son bilmem kaç yılın en çok pozisyona giren galatasaray'ı varmış da. galatasaray bilmem kaç yüz isabetli pasla ortalamasını yükseltiyormuş da. bunlar iyi güzel istatistikler ama karşıtlarını ortaya koymadan bu veriler bir anlam ifade etmez. etse bile eksik bakıldığı için insanları yanıltır.

    gelin bu konuyu açalım biraz. mesela gol pozisyonuna girme sayısında rekor kıran galatasaray rakibe ne kadar pozisyon veriyordu? osmanlıspor'a sezon başı kaybettiğimiz maçta 5 tane isabetli şut şansı vermişiz. sen 2. golü atıp maçı eşitlesen adamlar 3.'yü atıp yine yenecek çünkü takım savunman nanay. keza hepimizi çıldırtan astana deplasmanında %79 pas isabet oranı sağlamışız ama adamlara tam 8 tane isabetli şut şansı vermişiz. demek ki pas isabet oranımızın yükselmesinin de gerçek hayatta bir karşılığı yok. ben daha bunun gibi bir sürü istatistik bulurum size.

    dediğim gibi istatistikler sayısal olduğu için kesindir ama bu iş öyle excel tablosuyla hesap yapıp ben haklıyım demekle olmaz. bir bütün içinde inceleyeceksin ki bir anlam ifade etsin. ha bana savunmanın performansı düşük, kişisel hatalardan gol yedik, orta saha yok diyenler çıkacaktır. "melo'nun yerine transfere gerek yok, bilal selçuk orta sahasıyla top bizde kalır, hakan balta'yı hatta sneijder'i bile melo'nun yerine oynatırım, hamit, selçuk, bilal rotasyonu bizi götürür" diyen ben değildim. bize deliler gibi defansif orta saha lazımken gidip ne idüğü belirsiz rodriguez'i hatır transferiyle kulübe getiren ben değildim. devre arasına aylar varken donk listemizde olan bir isim diyerek kazmayı ilk gündeme getiren yine ben değildim.

    http://www.trtspor.com/...stiyoruz-108532.html
  • 8100
    taktik olarak yeterli olup olmadığı tartışılır, 3 kupa aldı niye gidiyor diye tartışılır, niye transfer yapmadı, kadroyu yeterli gördü diye tartışılır, herhangi bir nedenden birbirinizle hamzaoğlu'nu tartışabilirsiniz. her teknik direktör başarılı olamaz herhangi bir takımın başında bilirsiniz. ama sezon öncesi kampı hakkında bu adam tartışılamaz. çünkü rezalet bir sezon öncesi geçirtmiş bana göre takıma. aşağıda bu sezon galatasaraylı oyuncuların yaşadığı benzer sakatlıkların listesini yazdım. bu sakatlıklar sezon içinde farklı zamanlarda olup, 1-8 hafta arası değişiyor.

    geçen sezon nasıl 3 kupa aldı derseniz cesare prandelli'nin tek doğru yaptığı ama onu da abarttığı sezon öncesi kondisyon, güç yüklemesi. takım fiziksel olarak daha dirençliydi farkındaysanız geçen sezon, bu sezon dakika 65'den sonra takım dökülüyordu. bu sakatlıklar sezon boyu devam etti ilk 11'de bile istikrar sağlayamadık. sezon öncesi kampı iyi geçirilseydi belki yine şampiyon olamazdık ama şu an topladığımız puandan +20 puan daha fazla toplardık bundan eminim.

    bu sezon oyuncuların yaşadığı benzer sakatlıklar;

    aurelien chedjou; bu sezon 3 farklı sakatlık yaşadı, uyluk gerginlik, kasık gerginlik ve tendonit. tendonit dışındaki iki sakatlığı da güç, kondisyonun önemi büyük diyebiliriz. yani sezon öncesi hazırlık kampı.

    semih kaya; iç bağ gerginlik(diz), baldır çekmesi, kasık. semih'in de yaşadığı sakatlıklarda sezon öncesi hazırlık kampını işaret ediyor.

    jason denayer; uyluk gerginlik, baldır çekmesi, kalça problemleri. kalça problemi dışındaki iki sakatlık yine antrenman kalitesiyle müzminliği yoksa azaltılabilecek sakatlıklar. geçen sezon uyluk veya baldır çekmesi gibi bir sakatlık yaşamamış.

    lionel carole; uyluk gerginlik, baldır çekmesi. geçen sezon bunlara benzer bir sakatlık yaşamamış.

    sabri sarıoğlu; uyluk gerginlik.

    selçuk inan;uyluk gerginlik, uyluk yaralanma. selçuk'u bilirsiniz galatasaray'a geldiğinden beri doğru düzgün sakatlık yaşamamıştır. ama bu sezon yine diğer oyuncularla benzer bir sakatlık.

    wesley sneijder; diz problemleri, baldır kas yırtığı.

    sinan gümüş; uyluk yırtık.

    burak yılmaz; galatasaray'dan gitmeden önce uyluk gerginlik, uyluk yırtık.

    şimdi siz de söyleyin, sizce bu kadar futbolcunun benzer sakatlıkları yaşaması tesadüf mü? bence değil.

    not: sakatlıkları transfermarkt'tan aldım, bulabildiğim benzer sakatlıkları yazdım buraya, geçirdikleri bütün sakatlıkları değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın