halil karamer

• 1

  ali sami yen stadı'nın dji.
• 2

  sima ve isim olarak pek tanınmasa da* ali sami yen stadyumu'nun olmazsa olmazlarındandır. warchant'ın duyulmaya başlamasından sonra "sevgili galatasaraylılar; bütün bayraklar, bütün flamalar" diyen, gollerden sonra futbolcuyu anons ederken tribündeki bizler kadar kendinden geçen o sesin sahibi.
• 3

  2010 yılı itibariyle artık isyan noktasına getirmiş kişidir.kimisi galatasaray'ın teknik heyeti,kimisi yönetimi,kimisi de futbolcularını eleştirebilir.ama özellikle 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası bu bünye stadda maç öncesi şarkı yayını yapan o yetersiz,dünyadan bi haber dj bozuntusunu eleştirir arkadaş.her kadıköyde ki fener maçında neler oluyor hatırlamakta yarar var.ciguliden çalgı karısı binnaz,fatik ürekten hadi hadi,haluk leventten ben sevmek isterdim,laradan adam değilsin,athenadan marş söylerken yumruk göklerde,son zamanlarda da aşkın nur yengiden şimdi mosmor oldun mu ,nilüferden mor menekşe şarkılarıyla bekler ezeli rakip taraftarlarımız maç saatini.fenerbahçe sahaya çıkana kadar bir fenerbahçe marşı bile duyamazsınız.o sırada ısınan futbolcularımız ve orada ki taraflarımız iyice gerilirler ve o psikoloji ile maça çıkarlar.artık fenerbahçe sahaya çıkacaktır ve o sırada inanılmaz yüksek bir volumle kıraçın fenerbahçe marşı adeta yeri göğü inletir.oluşan atmosfer ölüyü dirilten cinsten olur.sonucu malum galatasaray maçlarını yaşayan fenerliler galibiyet sonrası hayatlarının en güzel anlarını yine djlerinin çaldıkları şarkılarla kutlarlar.
  eskiden ali samiyende de buna yakın atmosfer oluşturulmaya çalışılır en azından muazzez ersoydan ayva çiçek açmış,muazzez abacıdan bu akşam hüzünleri evde bıraktım gibi şarkılar çalar bestesi olan bu şarkılarla belirli bir hava ve atmosfer yakalanmaya çalışılırdı.daha sonrada takım galatasaray marşıyla sahaya çıkar herkes maç saatine kadar şükrü saraçoğlu stadında olan kadar olmasada belirli bir yoğunlukla hazırlanırdı.
  fakat 28 mart 2010 galatasaray fenerbahce maci ile zaten kötüye doğru gitmekte olan taraftarın stad dj'i tarafından maça hazırlanma durumu rezalet bir hal almıştır.ne maçtan önce anlamlı bir şarkı,ne takım sahaya çıkarken bir
  marş.adeta herkes herşeyi kabullenmiş yanlışların son halkası da böyle tamamlanmıştır.
  kadıköyde senelerdir yaşadığım eziyetin sonucu bu oldu ya yazıklar olsun!!!
• 4

  ölmüş fakat maalesef halen 1 adet ağlayanı bulunmayan galatasaray tribünlerinin katillerinden en kabahatlisidir belki de.
  
  28 mart 2010 galatasaray fenerbahce maci itibariyle eşşeğin münasip yerlerine su kaçmıştır. öyle ki; galatasaray takımı sezonun en önemli derbi maçında çıt çıkmadan sahaya çıkış yapmıştır. rerere rarara diye kükreyen galatasaray marşını geçtim, geçen sene aptalca alemin kralı geliyor remix tarzı dandik birşey çalardı. artık bu bile çalmıyor. florya'da idmana çıkmalarından hiçbir farkı kalmadı ali sami yen'e çıkmanın.
  
  kadıköy deplasmanını el birliğiyle hem futbolcu hem biz taraftarlar için ızdırap haline getiren oradaki terör değil kurdukları psikolojik baskıdır.
  
  7'de başlayacak bir maç için öğlen 3'de hoparlörlerden taraftarı yormayacak, sadece 2 kelime ile makarasını yaptıracak şarkılar durmaksızın çalmaya başlar. takımlar sahaya ısınmak için ve seremoniye çıkarken oluşan ortamı ise anlatmaya bile gerek yok.
  
  halen bu vatandaşın çalmaya çalıştığı yeni açık sağ tarafın favori şarkısı warchant denen saçmalıktan medet ummak ise saflıktır.
• 5

  en çok çalmayı sevdiği şarkı "deplasmanda sami yen de ultraslan hep seninle"dir. her maçtan önce sonlarda mutlaka bu şarkıyı çalıp aklınca ultraslan propagandası yaparak bizleri kendinden nefret ettirir. işin komiği stada gelen taraftar çoğunluğunun büyük bir kısmı ultraslandan nefret eder.
• 6

  zannediyorum 100 yaşında falandır. yeni stadla birlikte genç ve enerjik; taraftarı kendine sevdirecek bir dj buluruz diye umuyorum.
• 7

  18 nisan 2010 fenerbahçe beşiktaş maçı öncesini izleyip izlemediğini çok merak ettiğim kişidir. şükrü saraçoğlu dj eşliğinde 2 saat öncesinden hepsi manalı şarkılarla coşmuştur.hatta arada beşiktaştan sıkılıp mor menekşe ile bize de dokundurmuşlardır.maçtan önce asla bir fenerbahçe marşı çalınmamış hepsi full enerjik ve o stadda herkesin bildiği ''türkçe'' parçalarla atmosfer tavan yapmıştır.
  
  son olarakta fenerbahçe sahaya kıraç'ın fenerbahçe marşıyla çıkmış 2. dakikada da golü bulmuştur.
  
  bilmem birşeyler anlatabildim mi seni gidi warchantcı halil efendi.
• 8

  ultraslan'ın kurucularından ve beğenin beğenmeyin türkiye'nin en iyi djlerinden biri olan suat ateşdağlı gibi bir isim uzakta değil hem de tribündeyken bu arkadaşa görev vermek kimin fikri çok merak ediyorum.
• 9

  stadyum da maç öncesi bombok bir atmosferin oluşmasındaki 2 suçludan biridir. bir diğer suçlu ise kardeşler düğün salonu ndan alınmış gibi duran, o dandik hopörlörleri stadyuma sokanlardır. sesi sonuna kadar açsalar da 2-3 hopörlör artık patlama noktasına gelir ama sadece kuru bir gürültü çıkartır ne çaldığını doğru düzgün anlamazsınız bile. yeni stadyum da çok sağlam bir ses sistemi ve futboldan anlayan bir dj istiyoruz.
• 10

  #602288
• 11

  19 mayıs 2007 galatasaray fenerbahçe maçı öncesi yaşanan olaylar sırasında "attığınız koltuklar taraftarımıza geliyor" ve "kapalı tribün lütfen sakin olalım" gibi über anonslara imza atan nev-i şahsına münhasır kişilik. rakip stad dj'i derbiler için iki cdlik albüm yapacak kadar playliste sahipken arada bir denk gelirse ayva çiçek açmış'la yetinir derbilerde.
• 12

  18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçı öncesinde performanısını büyük merakla beklediğim kişidir. futbolcuların, hocanın zaten olayı belli ama gözünü seveyim be halil karamer, senelerdir beceremediğin işi yarın becer ve bu müthiş stadyuma yakışır bir ortam yarat.
• 13

  hep merak ederdim tipini. tahmin ettiğim gibiymiş.
  
  http://i.sabah.com.tr/...aber/45382279740.jpg
• 14

  (bkz: cosmo kramer)
• 15

  14 mayıs 2006 günü mustafa keçeli'nin golü attığı, sahadaki futbolcuların çocuklar gibi ordan oraya koşturduğu, entry sahibinin dahi 1000 kilometre ötede bir koltuk tepesine çıkıp hüngür hüngür ağladığı o unutulmaz anda dahi eline mikrofon alıp "lütfen sahaya meşale atmayalım" tarzından bir anons yapmışlığı bulunan zat.
  
  (bkz: seni andım bu gece)
  (bkz: kulakların patlasın)
• 16

  mabedimizin anonsçusu arkadaş. uzun yıllardır da bu görevi yapıyor. beğeneni beğenmeyeni olur, bana göre biraz yetersiz kalsa da, çok büyük sıkıntı olarak da görmüyorum bunu. lakin, kimin elinde bu olay bilemiyorum, ama yıllardır beklediğim bir olay var kendisinden. şu oyuncu değişikliklerinde oyuncunun ismini ruhsuz ruhsuz anons etmesi çok batıyor bana. kulüp yapımız şu an gayet güzel ve modern, dışarıya verdiğimiz imaja önem veriyoruz, stadımız gayet şık. ama şu küçük olay hala aynı. almanya'daki stadlara bu bakımdan imreniyorum, o şovu iyi yaşatıyorlar. 2 şubat 2014 galatasaray bursaspor maçı, sneijder 3 gol atıp taraftarı mest etmiş, hocamız alkışlatmak için oyundan alıyor adamı, anonsçumuz, spikerlerin avrupa maçlarında 'malesef top ağlarımızda' tonundaki durgun bir sesle ''galatasarayda oyuncu değişikliği, çıkan oyuncu wesley sneijder' diyor. arkadaş bağırsana bi, aynı gol sonrası gibi anons etsene adamın ismini, soyadını çığırttırsana taraftara, onore ettirsene sneijder'i..
• 17

  oyuncu değişikliğini ruhsuz yapmasının yanı sıra gollerden sonra futbolcunun ismini 4 kere bağırması-söyletmesi de bana çok itici geliyor. hadi ilk 3 tamam da o 4.sü resmen eh yeter amk dedirttiriyor insana.
• 18

  yaptığı anonsların şiddetinin, sayısının ve coşkusunun kendi insiyatifine çok bırakılmadığını düşünüyorum.
• 19

  (bkz: kapalı tribün lütfen sakin olalım)
• 20

  gollerden sonra futbolcunun soyadini 3 kere soyleyecegine, daha degisik sekilde de anons yapabilir. en azindan iki kere golu atanin ismi taraftarlarla beraber soylendikten sonra kendisi "sarı" dese taraftarlar da "kırmızı" der heralde.
• 21

  gol sonrası 2 kez isim tekrarı, bir es, son tekrar şeklinde yapmasa daha iyi olacak düşüncesindeyim
• 22

  (bkz: joseph kramer)
• 23

  durup dururken aklıma geldi de şöyle bir sövdüm yine :( dünyanın en kötü sesine sahip, dünyanın en kötü müzik seçimlerine sahip olan stat dj'i (bunu yazmaya elim gitmedi mecbur yazdım)
  
  nirvana'ya ulaştığı nokta selçuk şahin'in gol attığı maçta maç sonu disko müziği çalarak fenerlileri eğlendirmesiydi. adamlar ıslık çala çala göbek attılar tribünde.
• 24

  gamsızlık konusunda dünya markası olan ruhsuz insan.
• 25

  hani bir tezahuratimiz var ya, herkes gider biz kaliriz diye... bu beyefendi yazmis galiba malum tezahurati. yillar geciyor, surekli insanlar gidip geliyor, stadlarimiz degisiyor, bu arkadas degismiyor, bu arkadasin is kalitesi de degismiyor. ben artik biktim bu adamin ruhsuz ses tonundan, koskoca bir kulube yakismiyor boyle monoton anonslar. yaza yaza degistirecegiz insallah. gollerimizden sonra oyuncunun soyadini 4 defa soylemek, hele hele 4. anonsu her defasinda unutmus da son anda hatirlamis gibi bir kac saniye gec soylemek resmen rezalet otesi. taraftarlar o sira alkislamaya gecmisken tekrar bagiriyor bu arkadas yuzunden, ortaya cikan goruntu de hic iyi olmuyor. bunun yani sira, daha once de yazmistim, oyuncu degisikliginde adamin adini okumak olmamali gorevi, ayni sekilde anons yapmali tribune adamin adini bagirtmak icin. cok basit seyler bunlar, inanilmaz basit.