geçen seneden beri net bir şekilde ortada olan durumdur.
herhalde tarihte tüm santraforları bir sezon içinde kırmızı kart gören tek takım da galatasaray olmuştur. (bkz:
süper lig 2020-2021 sezonu)
onu geçtim, galatasaray düşmanlığının bu kadar fazla hissedildiği başka bir dönem hatırlamıyorum ben, geçen sene ve bu sene akıl almaz hatalar yapılıyor. sadece sezon başından itibaren ciddi averaj ve puan kaybımız var hakemler yüzünden, gösterdiğimiz ekstra efor da cabası.
mesela
3 ekim 2021 çaykur rizespor galatasaray maçını ele alalım, düzgün bir hakem olsa berkan'ın çekilmesine faul verirdi, ondan önce rizesporlu oyuncunun el pozisyonunda vücudunu büyütmesine penaltı verirdi, cicaldau'ya taban girip iki kere vuran oyuncuya kırmızı kart gösteririrdi. sonuçta ne olurdu? güle oynaya kazanırdık maçı. ama öyle olmadı, verilmeyen penaltı, kırmızı kartın devamında muslera delirdi, kırmızının ucundan döndü, 2 şuta 2 gol yedik ve takım mental olarak çöktü, ikinci yarı maçı çevirecek işleri yapsak da hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıprandık.
bu tip durumlar takımlar üzerinde psikolojik çöküntülere de sebep oluyor. mesela selim ay'ın penaltı pozisyonunda doğru düzgün itiraz bile etmedik, reaksiyon göstermedik. rahat geçen maçta hakem kararlarının da etkisiyle skor dönünce panikledik, saçmalamaya başladık. futbolda ufak kararların genel tabloya etkisi büyüktür, örneğin beşiktaş her maç rakibi sindirici 4-5 faul yapıyor, kart görmüyor. maç ilerledikçe rakipler çekingen oynamaya başlıyor, necip diye bir adam var her hareketi faul, josefle rosier var başka ülkede olsa tutuklanırlar yaptıkları hareketlerden dolayı ama bunlara hakemler ses etmiyor, sonrasında mental olarak sinen rakip geri çekilmeye ve açıklar vermeye başlıyor. son iki seneye kadar hakem konuşmaktan nefret ederdim lakin geçen seneden beri bir şeyler oluyor, aleni şekilde yapmaktan da çekinmiyorlar.
daha kötüsü bu duruma gereken tepkileri göstermedik, göstermemeye de devam ediyoruz.