4
1998-1999'un önemli olaylarından biridir. 9 ocak 1999 tarihli bir haber:
******************
bir türk futbolcunun avrupa'nın büyük kulüplerinden birinde göğsümüzü kabarta kabarta top koşturması yıllardır en büyük özlemimiz, hatta ve hatta kompleksimiz: elin romeni, hırvatı, bulgarı avrupa'nın büyük takımlarında oynuyor da, bizim oyuncularımız neden oynayamıyor?
üç yıl önce hakan şükür gitti torino'ya; başarılı olamayıp, dört hafta sonra tekrar galatasaray'a dönünce hemen herkesin ağrına gitti, torinolu şaban lakabı takıldı. bu sezon başında da trabzonsporlu hami mandıralı, almanya'nın güçlü takımlarından schalke 04'e transfer oldu. kendisinden beklenen performansı sergileyemeyen hami, en büyük özlemimizi gideremedi henüz.
galatasaray'ın ve türk milli takımı'nın golcü futbolcusu hakan şükür'ün 2. italya seferini ve dünyaca ünlü juventus'a transfer olmasını, sadece ve sadece, tatmin edilmemiş kompleksimizden kurtulmak olarak anlamlandırmak ne kadar doğru acaba? juventus, hakan şükür'ü sırf iyi oyuncu diye mi transfer etmek istedi, yoksa italyanların başka hesapları da var mıydı?
juventus, hakan'ı ısrarla neden istedi?
türkiye'nin, bölücübaşı terörist apo'nun iadesi için suriye'ye baskı yaptığı günlerde, kimse italya ile türkiye arasında gerginlik yaşanacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu. abdullah öcalan'ın rusya'dan sonra italya'ya sığınması ve italyan hükümeti'nin onu en güzel şekilde ağırlaması, iki ülke ilişkilerinin gerginleşmesine sebep oldu. bu gerginlik sonucunda da türk halkı italyan mallarını yakarak protesto etti. bu protestolardan nasibini alan kuruluşlardan biri de italyan fiat'ın en büyük ortağı olduğu tofaş otomobil fabrikası'ydı. tofaş'ın ürettiği arabaların satışı bir anda dururken, borsadaki tofaş otomobil fabrikaları'nın hisseleri de değer kaybetmeye başladı. 4400 olan hisselerin değeri bir ay içerisinde 2800'e kadar düştü.
başta fiat olmak üzere italyan mallarının eski imajına kavuşması için neler yapılabilirdi acaba? bir taraftan tofaş'ın ortaklarından rahmi koç, diğer taraftan da fiat'ın ve juventus'un sahibi agnelli bir çözüm yolu bulmak için düşünmeye başladı. düşünüldü, taşınıldı ve galatasaray'ın golcü futbolcusu hakan şükür'ün juventus'a transfer edilmesi kararı alındı. türkiye'nin en popüler ve en başarılı futbolcusu olan hakan şükür barış elçisi olarak sunulacak, fiat'ın reklamlarında oynatılacak, dolayısıyla da satışlar yeniden canlanacaktı.
bu transferi daha kimler istedi?
tofaş otomobil fabrikaları'nın yüzde 42'si fiat'ın, yüzde 22.5'i koç holding'in, yüzde 25'i makina kimya endüstrisi'nin, yüzde 10.5'i de iş bankası'nın. bu kuruluşların yanısıra türk ve italyan hükümetleri de hakan şükür'ün juventus'a transferini istedi, destekledi. italyanlar, hakan şükür'ün transferi için juventus'un ne gerekiyorsa yapmasını isterken; spor bakanı yücel seçkiner de 'gelişmeler, artık türk futbolunun ithalattan ihracata yönelmesi gerektiğini gösteriyor. hakan şükür, türkiye'nin ve türk futbolunun çıkarlarını gözönünde bulundurarak italya'yı reddetmemeli. hakan'ın juventus'ta oynaması türkiye için çok şey ifade edecektir. juventus gibi bir vitrini, hem kendisi, hem de ülke yararına değerlendirmeli' diyerek hakan şükür'ün italya'ya gitmesini istedi. peki, türkiye ligi'nde ve avrupa'da hedefleri büyük olan galatasaray yönetimi böyle bir oyuncuyu juventus'a gönderir miydi acaba?
g.saray yönetiminin teamülü
hakan şükür'e juventus'tan teklif geldiği günlerde galatasaray'ın romen oyuncuları paralarını alamadıkları gerekçesiyle isyan bayrağını açmışlar, dolayısıyla galatasaray'ın kasasının tam takır olduğu kamuoyuna yansımıştı. maddi açıdan zor günler yaşayan galatasaray yönetimi de bu sıkıntıyı gidermek için juventus'un cazip teklifini değerlendireceğini açıkladı. peki, hakan şükür'ün transferine sıcak bakılmasının tek sebebi kasada para olmaması mıydı acaba?
galatasaray eğitim vakfı başkanı ve rahmetli vehbi koç'un damadı inan kıraç, galatasaray kulübü'nün manevi başkanı. prosedüre göre galatasaray kulübü başkanlığı'na aday olan herkesin inan kıraç'tan icazet alması gerekiyor. dolayısıyla galatasaray kulübü başkanı faruk süren'in inan kıraç'ın bir dediğini iki etmeyeceği aşikar.
hakan: gitmedim, gönderildim
transfer teklifi kendisine iletildiğinde hakan şükür'ün ilk tepkisi, kesin bir dille 'hayır' oldu. italya'nın terörist apo'ya evsahipliği yapmasından dolayı bu ülkeye gitmek istemeyen hakan, 'şehit analarının yüzüne nasıl bakarım?' diyerek üçüncü güne kadar juventus'a transfer olmayı düşünmediğini söyledi. bu arada hakan şükür'ün anne ve babası da oğullarının italya'ya gitmesine karşı olduklarını belirttiler. gerekçeleri de otomobil şirketlerinin devreye girmesi ve oğullarının ticarete alet edilmesiydi. ama yine de son sözü hakan'a bırakıyorlardı. kamuoyunun tepkisi ise 'italyanlar apo'yu versin, hakan'ı öyle alsınlar' şeklindeydi.
çeşitli kişilerin ikna etmesi sonucu üçüncü günün akşamında 'gidebilirim' dedi ünlü golcü. 14 milyon doların yanı sıra bir villa ve bir de son model mercedes talebinde bulundu. iş bu merhaleye geldiğine göre transfere bitti gözüyle bakılabilirdi. ancak, anadolu ajansı'nın gazetelerin haber merkezlerine geçtiği 'juventus hakan'ın transferinden vazgeçti' haberi herkesi şok etti. hakan şükür'ün ille de mercedes marka arabada diretmesi fiat ve juventus'un sahibi agnelli'nin transferi askıya almasına sebep olmuştu. hakan şükür, kendi ürettikleri arabalar dururken, başka marka araba talebinde nasıl bulunabilirdi ki?
oysa, agnelli'nin transferi askıya alması sadece ve sadece taktikten ibaretti. çünkü, galatasaray yönetimi juventus'la bir buçuk ay evvel anlaşmaya varmış, ancak kamuoyunun tepkisinden çekindikleri için saklamayı tercih etmişlerdi. transferi askıya alma taktiğinin amacı ise hakan şükür'ü bazı isteklerinden vazgeçirmekti.
akgündüz: juventus'tan daha fazlasını vermeye hazırım
juventus'un taktik olarak transferi askıya aldığı günlerde jetpa holding yönetim kurulu başkanı fadıl akgündüz, sürpriz bir çıkış yaparak hakan'ı siirt jetpaspor'a transfer etmek istediğini açıkladı. birçok kulübe sponsor olarak spora da yatırım yapmaya başlayan proton'un türkiye distribütörü fadıl akgündüz'ün önerisi oldukça ilginçti: 'hakan şükür'e ve galatasaray'a juventus'un verdiğinden daha fazlasını verelim. siirt jetpaspor 1. lig'e çıkıncaya kadar hakan galatasaray'da oynamaya devam etsin'.
bu teklif, ligde ve avrupa'da hakan gibi bir golcüye ihtiyacı olan ve futbolcularının transfer taksitlerini ödemekte zorlanan galatasaray için son derece cazip bir teklifti ancak juventus'la çoktan anlaşan yöneticiler tarafından kabul görmedi.
hakan: yarım kalan işimi tamamlamaya gidiyorum
bu gelişmelerden sonra bir basın toplantısı düzenleyen hakan şükür, kendisine son derece güvendiğini belirterek 'italya'da yarım kalan bir işim var. o işimi tamamlamak için italya'ya gideceğim' dedi. ayrıca hakan, kendisinin haberi olmadan galatasaray'la juventus'un kendi aralarında anlaştıklarını da söyleyerek yöneticileri suçladı. 'beni her konuda tam manasıyla destekleselerdi, belki başarım iki misli artardı. beni her zaman ticari meta olarak gördüler. camialar dışarıdan gözüktüğü gibi değil. ben burada müthiş bir profesyonellik öğrendim. bana 'biz anlaştık, sen de anlaş' deniliyorsa, kırgın mı, dargın mı olurum ona kamuoyu karar versin'.
terim, sorumluluk almamak için isviçre'ye gitti
galatasaray'ın juventus'la gizli anlaşma yaptığını ve futbolcusunun ne olursa olsun italya'ya gideceğini bilen teknik direktör fatih terim, hakan şükür'ün karar vereceği günlerde tatil için isviçre'ye gitti. amaç, 'ben yokken yönetim ve hakan kararını vermiş' deyip kamuoyundan kendisine gelecek olan tepkileri önlemekti. nitekim fatih terim bu taktiğinde başarılı oldu.
italyanlar hakan şükür'ü bekliyor
türk gazeteleri gibi italyan gazeteleri de hergün hakan şükür'ü manşetlerine çıkarıyorlar: hakan evet dedi, hakan juveli, hakan geliyor... hakan şükür'ün, türkiye'de satışı azalan italyan mallarının eski imajına kavuşması için transfer edildiğine ise her iki ülkenin basını da geniş yer ayırmıyor. sadece satır aralarında 'bu transferle fiat'ın pazar payının artacağı tahmin ediliyor' cümlesi geçiyor, o kadar. türkiye'deki protestolardan çok futbolla ilgilenen italyan halkı da hakan şükür'ün bir an evvel juventus formasını giymesini istiyor.
oynadığı futbolla ve attığı gollerle taraflı tarafsız herkesin takdirini toplayan hakan şükür'ün juventus'a transfer olmasına bir sözümüz yok. bilinmesini istediğimiz birşey var: o da bu transferin normal bir transfer olmadığı, hakan şükür'ün tüm direnmelerine rağmen sporun ticarete alet edildiğidir. umarız hakan başarılı olarak türkiye'nin tanıtımını en iyi şekilde yapar ve avrupa'ya futbolcu gönderme özlemimiz sona erer.
kaynak: http://www.aksiyon.com.tr/...fiatina-hakan-504553
******************
bir türk futbolcunun avrupa'nın büyük kulüplerinden birinde göğsümüzü kabarta kabarta top koşturması yıllardır en büyük özlemimiz, hatta ve hatta kompleksimiz: elin romeni, hırvatı, bulgarı avrupa'nın büyük takımlarında oynuyor da, bizim oyuncularımız neden oynayamıyor?
üç yıl önce hakan şükür gitti torino'ya; başarılı olamayıp, dört hafta sonra tekrar galatasaray'a dönünce hemen herkesin ağrına gitti, torinolu şaban lakabı takıldı. bu sezon başında da trabzonsporlu hami mandıralı, almanya'nın güçlü takımlarından schalke 04'e transfer oldu. kendisinden beklenen performansı sergileyemeyen hami, en büyük özlemimizi gideremedi henüz.
galatasaray'ın ve türk milli takımı'nın golcü futbolcusu hakan şükür'ün 2. italya seferini ve dünyaca ünlü juventus'a transfer olmasını, sadece ve sadece, tatmin edilmemiş kompleksimizden kurtulmak olarak anlamlandırmak ne kadar doğru acaba? juventus, hakan şükür'ü sırf iyi oyuncu diye mi transfer etmek istedi, yoksa italyanların başka hesapları da var mıydı?
juventus, hakan'ı ısrarla neden istedi?
türkiye'nin, bölücübaşı terörist apo'nun iadesi için suriye'ye baskı yaptığı günlerde, kimse italya ile türkiye arasında gerginlik yaşanacağını aklının ucundan bile geçirmiyordu. abdullah öcalan'ın rusya'dan sonra italya'ya sığınması ve italyan hükümeti'nin onu en güzel şekilde ağırlaması, iki ülke ilişkilerinin gerginleşmesine sebep oldu. bu gerginlik sonucunda da türk halkı italyan mallarını yakarak protesto etti. bu protestolardan nasibini alan kuruluşlardan biri de italyan fiat'ın en büyük ortağı olduğu tofaş otomobil fabrikası'ydı. tofaş'ın ürettiği arabaların satışı bir anda dururken, borsadaki tofaş otomobil fabrikaları'nın hisseleri de değer kaybetmeye başladı. 4400 olan hisselerin değeri bir ay içerisinde 2800'e kadar düştü.
başta fiat olmak üzere italyan mallarının eski imajına kavuşması için neler yapılabilirdi acaba? bir taraftan tofaş'ın ortaklarından rahmi koç, diğer taraftan da fiat'ın ve juventus'un sahibi agnelli bir çözüm yolu bulmak için düşünmeye başladı. düşünüldü, taşınıldı ve galatasaray'ın golcü futbolcusu hakan şükür'ün juventus'a transfer edilmesi kararı alındı. türkiye'nin en popüler ve en başarılı futbolcusu olan hakan şükür barış elçisi olarak sunulacak, fiat'ın reklamlarında oynatılacak, dolayısıyla da satışlar yeniden canlanacaktı.
bu transferi daha kimler istedi?
tofaş otomobil fabrikaları'nın yüzde 42'si fiat'ın, yüzde 22.5'i koç holding'in, yüzde 25'i makina kimya endüstrisi'nin, yüzde 10.5'i de iş bankası'nın. bu kuruluşların yanısıra türk ve italyan hükümetleri de hakan şükür'ün juventus'a transferini istedi, destekledi. italyanlar, hakan şükür'ün transferi için juventus'un ne gerekiyorsa yapmasını isterken; spor bakanı yücel seçkiner de 'gelişmeler, artık türk futbolunun ithalattan ihracata yönelmesi gerektiğini gösteriyor. hakan şükür, türkiye'nin ve türk futbolunun çıkarlarını gözönünde bulundurarak italya'yı reddetmemeli. hakan'ın juventus'ta oynaması türkiye için çok şey ifade edecektir. juventus gibi bir vitrini, hem kendisi, hem de ülke yararına değerlendirmeli' diyerek hakan şükür'ün italya'ya gitmesini istedi. peki, türkiye ligi'nde ve avrupa'da hedefleri büyük olan galatasaray yönetimi böyle bir oyuncuyu juventus'a gönderir miydi acaba?
g.saray yönetiminin teamülü
hakan şükür'e juventus'tan teklif geldiği günlerde galatasaray'ın romen oyuncuları paralarını alamadıkları gerekçesiyle isyan bayrağını açmışlar, dolayısıyla galatasaray'ın kasasının tam takır olduğu kamuoyuna yansımıştı. maddi açıdan zor günler yaşayan galatasaray yönetimi de bu sıkıntıyı gidermek için juventus'un cazip teklifini değerlendireceğini açıkladı. peki, hakan şükür'ün transferine sıcak bakılmasının tek sebebi kasada para olmaması mıydı acaba?
galatasaray eğitim vakfı başkanı ve rahmetli vehbi koç'un damadı inan kıraç, galatasaray kulübü'nün manevi başkanı. prosedüre göre galatasaray kulübü başkanlığı'na aday olan herkesin inan kıraç'tan icazet alması gerekiyor. dolayısıyla galatasaray kulübü başkanı faruk süren'in inan kıraç'ın bir dediğini iki etmeyeceği aşikar.
hakan: gitmedim, gönderildim
transfer teklifi kendisine iletildiğinde hakan şükür'ün ilk tepkisi, kesin bir dille 'hayır' oldu. italya'nın terörist apo'ya evsahipliği yapmasından dolayı bu ülkeye gitmek istemeyen hakan, 'şehit analarının yüzüne nasıl bakarım?' diyerek üçüncü güne kadar juventus'a transfer olmayı düşünmediğini söyledi. bu arada hakan şükür'ün anne ve babası da oğullarının italya'ya gitmesine karşı olduklarını belirttiler. gerekçeleri de otomobil şirketlerinin devreye girmesi ve oğullarının ticarete alet edilmesiydi. ama yine de son sözü hakan'a bırakıyorlardı. kamuoyunun tepkisi ise 'italyanlar apo'yu versin, hakan'ı öyle alsınlar' şeklindeydi.
çeşitli kişilerin ikna etmesi sonucu üçüncü günün akşamında 'gidebilirim' dedi ünlü golcü. 14 milyon doların yanı sıra bir villa ve bir de son model mercedes talebinde bulundu. iş bu merhaleye geldiğine göre transfere bitti gözüyle bakılabilirdi. ancak, anadolu ajansı'nın gazetelerin haber merkezlerine geçtiği 'juventus hakan'ın transferinden vazgeçti' haberi herkesi şok etti. hakan şükür'ün ille de mercedes marka arabada diretmesi fiat ve juventus'un sahibi agnelli'nin transferi askıya almasına sebep olmuştu. hakan şükür, kendi ürettikleri arabalar dururken, başka marka araba talebinde nasıl bulunabilirdi ki?
oysa, agnelli'nin transferi askıya alması sadece ve sadece taktikten ibaretti. çünkü, galatasaray yönetimi juventus'la bir buçuk ay evvel anlaşmaya varmış, ancak kamuoyunun tepkisinden çekindikleri için saklamayı tercih etmişlerdi. transferi askıya alma taktiğinin amacı ise hakan şükür'ü bazı isteklerinden vazgeçirmekti.
akgündüz: juventus'tan daha fazlasını vermeye hazırım
juventus'un taktik olarak transferi askıya aldığı günlerde jetpa holding yönetim kurulu başkanı fadıl akgündüz, sürpriz bir çıkış yaparak hakan'ı siirt jetpaspor'a transfer etmek istediğini açıkladı. birçok kulübe sponsor olarak spora da yatırım yapmaya başlayan proton'un türkiye distribütörü fadıl akgündüz'ün önerisi oldukça ilginçti: 'hakan şükür'e ve galatasaray'a juventus'un verdiğinden daha fazlasını verelim. siirt jetpaspor 1. lig'e çıkıncaya kadar hakan galatasaray'da oynamaya devam etsin'.
bu teklif, ligde ve avrupa'da hakan gibi bir golcüye ihtiyacı olan ve futbolcularının transfer taksitlerini ödemekte zorlanan galatasaray için son derece cazip bir teklifti ancak juventus'la çoktan anlaşan yöneticiler tarafından kabul görmedi.
hakan: yarım kalan işimi tamamlamaya gidiyorum
bu gelişmelerden sonra bir basın toplantısı düzenleyen hakan şükür, kendisine son derece güvendiğini belirterek 'italya'da yarım kalan bir işim var. o işimi tamamlamak için italya'ya gideceğim' dedi. ayrıca hakan, kendisinin haberi olmadan galatasaray'la juventus'un kendi aralarında anlaştıklarını da söyleyerek yöneticileri suçladı. 'beni her konuda tam manasıyla destekleselerdi, belki başarım iki misli artardı. beni her zaman ticari meta olarak gördüler. camialar dışarıdan gözüktüğü gibi değil. ben burada müthiş bir profesyonellik öğrendim. bana 'biz anlaştık, sen de anlaş' deniliyorsa, kırgın mı, dargın mı olurum ona kamuoyu karar versin'.
terim, sorumluluk almamak için isviçre'ye gitti
galatasaray'ın juventus'la gizli anlaşma yaptığını ve futbolcusunun ne olursa olsun italya'ya gideceğini bilen teknik direktör fatih terim, hakan şükür'ün karar vereceği günlerde tatil için isviçre'ye gitti. amaç, 'ben yokken yönetim ve hakan kararını vermiş' deyip kamuoyundan kendisine gelecek olan tepkileri önlemekti. nitekim fatih terim bu taktiğinde başarılı oldu.
italyanlar hakan şükür'ü bekliyor
türk gazeteleri gibi italyan gazeteleri de hergün hakan şükür'ü manşetlerine çıkarıyorlar: hakan evet dedi, hakan juveli, hakan geliyor... hakan şükür'ün, türkiye'de satışı azalan italyan mallarının eski imajına kavuşması için transfer edildiğine ise her iki ülkenin basını da geniş yer ayırmıyor. sadece satır aralarında 'bu transferle fiat'ın pazar payının artacağı tahmin ediliyor' cümlesi geçiyor, o kadar. türkiye'deki protestolardan çok futbolla ilgilenen italyan halkı da hakan şükür'ün bir an evvel juventus formasını giymesini istiyor.
oynadığı futbolla ve attığı gollerle taraflı tarafsız herkesin takdirini toplayan hakan şükür'ün juventus'a transfer olmasına bir sözümüz yok. bilinmesini istediğimiz birşey var: o da bu transferin normal bir transfer olmadığı, hakan şükür'ün tüm direnmelerine rağmen sporun ticarete alet edildiğidir. umarız hakan başarılı olarak türkiye'nin tanıtımını en iyi şekilde yapar ve avrupa'ya futbolcu gönderme özlemimiz sona erer.
kaynak: http://www.aksiyon.com.tr/...fiatina-hakan-504553
