1
şüphesiz galatasaray taraftarı. yoksa hangi insan bu zulüme ses çıkarmaz? türkiyede asgari ücret 830 lira civarında. kombinelerin en ucuzu, * 1100,00 türk lirası.
asgari ücret ile geçinen bir galatasaray taraftarı iseniz ve kombineniz varsa bu gruptasınız. bir aylık emeğiniz, çektiğiniz stres, iş yükü, aile, ev ve çeşitli problemlerinizden sıyrılıp, can-hıraş biriktirdiğiniz o parayla kombine aldıysanız ve yeni stada gitmek için metro çilesini çektiyseniz normal olarak gittğiniz galatasaray maçındaki ilk umudunuz mutlu olmanızdır. bu mutluluk sebebini de izlemeye gittiğiniz takımınızın galibiyetine bağlarsınız.
eğer galatasaray taraftarı iseniz durum şöyle tezahür eder;
sizin yerinize tüm dertlerinden sıyrılmış,
parasının ve formasının hatta ve hatta yaptığı işin hakkını çoktan verdiğini düşünen,
önünden geçen 10 toptan 1'ine lütuf ederek müdahele eden ve onu da ceza sahasına en yakın yerden taca gönderen,
yaptığı hatalar sonucu, sol açık futbolcularının onun hatasını kapatmak için kontraya çıkamamasına sebep olan,
ters kanada pası yere bir metre yükseklikte göndermeye çalışan,
takımdaşı* ona eliyle ''öne çık ofsaytı bozma'' hareketi yaptığı halde 2 dakika sonra o hataya düşen,
korner çizgisi yakınında takımı rahatlatmak adına(!) topu kornere atan,
90. dakika takım yenikken faul atışını saniyeler geçirerek kullanan,
sol bek kontenjanını boş yere tıkayan...vs. (gider bu)
bir adamla karşılaşırsınız. sizin hayal ettiğinizin çok dışında olan bu adamın adı; hakan balta. artık teknik direktörün onun ekstra birkaç özelliğinden faydalanmak istemesi bile nafile sonuçlanmış. artık taraftar onun kanadından gelen her atakta en kötüsünü kabullenmiş, avrupanın adı-sanı duyulmamış bir takımına elenmemizi sağlamış bu arkadaş için asgari ücretten 300 lira fazlasını verip kombine alan taraftarın, kendi işinde 1 saat yırtındığını aylarca yapmayan bu adamı ve bu adamın oynadığı futbolu görünce sinirlenmemesi garip olur.
formata hürmeten tanım: çilekeş taraftardır.
asgari ücret ile geçinen bir galatasaray taraftarı iseniz ve kombineniz varsa bu gruptasınız. bir aylık emeğiniz, çektiğiniz stres, iş yükü, aile, ev ve çeşitli problemlerinizden sıyrılıp, can-hıraş biriktirdiğiniz o parayla kombine aldıysanız ve yeni stada gitmek için metro çilesini çektiyseniz normal olarak gittğiniz galatasaray maçındaki ilk umudunuz mutlu olmanızdır. bu mutluluk sebebini de izlemeye gittiğiniz takımınızın galibiyetine bağlarsınız.
eğer galatasaray taraftarı iseniz durum şöyle tezahür eder;
sizin yerinize tüm dertlerinden sıyrılmış,
parasının ve formasının hatta ve hatta yaptığı işin hakkını çoktan verdiğini düşünen,
önünden geçen 10 toptan 1'ine lütuf ederek müdahele eden ve onu da ceza sahasına en yakın yerden taca gönderen,
yaptığı hatalar sonucu, sol açık futbolcularının onun hatasını kapatmak için kontraya çıkamamasına sebep olan,
ters kanada pası yere bir metre yükseklikte göndermeye çalışan,
takımdaşı* ona eliyle ''öne çık ofsaytı bozma'' hareketi yaptığı halde 2 dakika sonra o hataya düşen,
korner çizgisi yakınında takımı rahatlatmak adına(!) topu kornere atan,
90. dakika takım yenikken faul atışını saniyeler geçirerek kullanan,
sol bek kontenjanını boş yere tıkayan...vs. (gider bu)
bir adamla karşılaşırsınız. sizin hayal ettiğinizin çok dışında olan bu adamın adı; hakan balta. artık teknik direktörün onun ekstra birkaç özelliğinden faydalanmak istemesi bile nafile sonuçlanmış. artık taraftar onun kanadından gelen her atakta en kötüsünü kabullenmiş, avrupanın adı-sanı duyulmamış bir takımına elenmemizi sağlamış bu arkadaş için asgari ücretten 300 lira fazlasını verip kombine alan taraftarın, kendi işinde 1 saat yırtındığını aylarca yapmayan bu adamı ve bu adamın oynadığı futbolu görünce sinirlenmemesi garip olur.
formata hürmeten tanım: çilekeş taraftardır.