resim
Haim Revivo
Görev:Yönetim Danışmanı
Takım:-
Yaş:52
Uyruk:İsrail
  • 48
    17 sene önce bugün* bize imza atmış olan israilli on numara. gerek fenerden gelmesi gerekse de hagi'den sonra fellik fellik yeni bir 10 numara arayıp bir türlü dikiş tutturamamamız sebebiyle epey sansasyonel olmuştur gelişi. mükemmel bir başlangıç yapıp hat-trick yaptığı bursaspor maçından* sonra sezonun geri kalanında adeta yetenekleri alınmışcasına yokları oynayarak herkesi dumura uğratmıştır.

    esasen fener kariyeri daha uzun ve dolu olmasına rağmen bizden sonra gittiği ülkesinin fc ashdod takımını sonradan satın alıp kulübün mavi beyaz olan renklerini sarı kırmızıya çevirerek kafa karıştırmıştır.**

    edit: şimdi hatırladım, fenerden bize transfer olduğu vakit, aziz yıldırım fenerium mağazalarında orijinal olsun, olmasın revivo forması getirene yeni forma kampanyası başlatmıştı.*
  • 49
    internetin kamuya açıldığı yıllarda yaşanan ilk transfer çalımı olmasından mütevellit envai çeşit geyiğe konu olan futbolcu. israil futbolunun avrupa'ya gönderebildiği ender isimlerdendir. 4 yıllık celta vigo macerasından sonra fenerbahçe'ye imza atmıştı. o yıllarda türkiye ligi'ne takım farketmeksizin avrupa'nın ilk 5 liginden futbolcu gelmesi ender görülen bir olaydı. zaten 2000-2001 fenerbahçe'sini farklı yapan da bu sayıda çok fazla oyuncuyu aynı sezonda kadrosuna katması idi.

    aslen kanat oyuncusu olmasına rağmen fenerbahçe'nin o sezonki sisteminde belli bir serbestliği vardı bu adamın. milan rapaic championship manager ağzıyla konuşursak amc olarak takılırken bu abimiz üçüncü bölgenin her bölgesini gezerdi. orta sahada ilkel bir box-to-box oynayan ogün, adam yiyen orta saha akımının öncülerinden samuel johnson ve sigorta olarak lazetic'in varlığı ona epey bir serbestlik verirdi. bu sayede çok goller attı, çok asist yaptı. bu serbestliğine biz galatasaraylıların en yakından şahit olduğu maçı kesinlikle 7 şubat 2001 fenerbahçe galatasaray maçı'dır. iki kanattan birer asist ve bir golü vardı kendisinin bu unutulmaz maçta.

    ilaveten frikik de atabiliyordu. en meşhur frikiği 26 mayıs 2001 samsunspor fenerbahçe maçı'nda skoru eşitleyip fenerbahçe'yi 5 sene sonra şampiyonluğa götüren goldür. ilaveten 2001-2002 sezonu ön elemelerinde istanbul'da glasgow rangers'a attığı frikik golü ile fenerbahçe'yi şampiyonlar ligine götürmüştür.

    bugün sorulsa istisnasız her fenerbahçe taraftarı o topun gol olmamasını dileyecektir ya o ayrı...

    ilk sezonunda 14 gol 9 asist, ikinci sezonunda 13 gol 7 asist yaptı. üçüncü sezonda werner lorant'ın "deli köylü" olarak anılmasına sebep olacak olan her maçta farklı bir taktik ve kadroyla sahaya çıkması, ortega'nın gelişi, ilaveten tuncay'ın parlaması ve yusuf-ceyhun ikilisi sayesinde forma şansı bulamamaya başladı. zaten devre arasında yollarını ayırmış ülkesine dönecekken bir anda galatasaray'a imza attı.

    zaten 1996-2002 dönemi arasındaki galatasaray hegomonyası, şampiyonlar liginde 0 çekme, üzerine de fenerbahçe'nin 6-0'lık meşhur galibiyeti sonrası hararetlenmiş olan rekabetin ateşiyle arkasına rüzgarı almayı başardı. fenerbahçeliler tarafından hain olarak anılsa da galatasaray taraftarı sahiplendi.

    üzerine bir de ilk maçı olan bursa deplasmanında biri frikikten üç tane sallayınca galatasaray taraftarı da kendisiyle birlikte takla atmaya başlamıştı. çok da hakim olduğum sezonda kocaeli deplasmanında *ümit karan'a kornerden kesip attırdığı gol ve fenerbahçe maçında* ikinci yarının hemen başında yeni açık tarafına kaçırdığı daha doğrusu topun girmek istemediği gol dışında pek bir iz bırakamadı.

    fatih terim'in 6-0'lık maçta dahi 6 yemek pahasına ödün vermediği taktik disiplin takıntısı vardı o sezon. kanatlarda hasan şaş, baliç hatta zaman zaman pinto vardı. orta sahanın göbeğinde volkan arslan ve joao batista yardırıyordu. bu düzende fazla şans bulamadı. sezon başında felipe'ye yer bulamayan sistemde onun yer bulması zor oldu. nitekim sezon sonu ülkesine geri döndü.

    akıllarda bursa deplasmanındaki taklaları, fenerbahçe taraftarının haim'den hain'e dönüşü ve aziz yıldırım'ın fenerium'da revivo forması getirene bedava değişim kampanyası kaldı.

    bir de şahsına münhasır şu unutulmaz diyalog...

    (bkz: ulan ne kamisetası amına koyim be)
  • 52
    fenerbahçe'de oynayıp, neredeyse efsane statüsüne yükselip sonrasında yaşadığı sorunlar sebebiyle fenerbahçe'den bonservisini alıp galatasaray'a transfer olmuştur. galatasaray kariyeri çok iyi başlasa da devamını getirememiş ve ayrılmıştır.
    kendisinin transferini yetenek karşılaştırması yapmadan gözünüzde şöyle canlandırabilirsiniz genç kardeşlerim: sneijder'in bonservisini aldıktan sonra fenerbahçe'ye transfer olması.
  • 54
    genç arkadaşlar hatırlamayacaktır ama fenerdeki performansı alex'ten çok da eksik değildi. oynadığı maç sayısına yakın gol ve asist katkısı vardı ve sıklıkla tek başına maç alırdı. çok da iyi bir frikikçiydi.

    feneri sırasıyla bireysel oyuncular taşıdı, revivo, van hooijdonk ve alex bu şekildeydi. o şekilde bir oyuncu bulamadılar yıllardır durum ortada. bizdeki macerası kısa olsa da geldiğinde büyük heyecan duymuştum.
  • 53
    2002-2003 sezonu devre arasında kadromuza katılan ve galatasaray yeni 10 numarasını çok yakınında buldu başlıklı transfere konu olan futbolcuydu. daha ilk maçında bursaspor karşısında 3 gol atıp hat-trick yapmıştı. elbette o başlangıcı gören herkes de inanılmaz heyecanlanmıştı. zira fenerbahçe'de oynarken boş bir topçu olmadığını göstermişti. fakat sonra oynadığı 15 lig maçında gol atamadı, yalnızca 4 asist yaptı. tabi o zamanlar boş koşu yapana ya da asistin asistini yapan kişiye prim erilmediği için de arkasına teneke bağlanarak yollandı. balili ile birlikte ligimizde oynamış ve de adını bir şekilde hafızalara kazımış ender topçulardandır.
    ama elbette herkes kendisini suyun karşı yakasındaki performanslarıyla hatırlar. sadece kendisinden bahsedilirken "galiba sonra da galatasaray'a transfer olmuştu değil mi" diyerek muhabbet noktalanır. zaten bizden sonra israil'e dönüp orada da 1 sene sonra kariyerini noktalamıştır.
  • 56
    fenerbahçe taraftarı gözünde o dönem için, sneijder gibi bir efsaneydi demek doğru bir varsayım olmayabilir. ama biraz daha fazla oynasaydı, o düzey efsane olmaya yakın bir futbolcu olurdu diyebiliriz. 2000/2001 sezonunda fenerbahçe'ye transferi mustafa denizli'nin ısrarı ile gerçekleşmişti. geldiği sezon şampiyonluk yaşamış, bir sonraki sezon üçüncü yıldızı galatasaray'a kaptırmışlardı. sonraki sezon yani 2002-2003 sezonu devre arasında bonservisini alarak galatasaray'a gelmişti. fenerbahçe'de tam olarak 2,5 sene oynayabilmişti ki, son yarım sezonu doğru düzgün oynatılmadı bile.

    bize gelmesinin sebebi sanırım bir parça kişisel hırsıydı. ariel ortega transferi ile adeta pabucu dama atılmıştı. ceyhun eriş, ogün temizkanoğlu vs ile birlikte ortega'ya mobbing uygulayanlar arasında dahi olabilir. belki o işin içinde olmayabilir ama ortega'nın gelişi ile kendisinin huzursuz olduğu herkesin malumuydu. bize transferinden aylar önce geleceği konuşuluyordu zaten. fenerbahçeliler için pek sürpriz olmadı diyebiliriz. klasik canaydın yönetimi transferlerindendir. o sezon hoca ısrarlar marcelo gallardo'yu istiyordu. fakat canaydın yönetimi o sezon sıkça gerçekleştirdikleri bir şekilde, hocanın istediği futbolcuları alamıyor onun yerine "bu olur mu?" diyerek alternatif isimler sunuyorlardı. hatta hoca o dönem 19 yaşlarında olan javier mascherano'yu ve marcelo gallardo transferlerini birlikte istiyordu. nitekim revivo alınabilmişti anca.

    bize transferi akabinde fenerium kampanya başlatmıştı diye hatırlıyorum "haim reivo formasını getirene yeni forma bedava" diyerekten.galatasaray macerası da yarım sezondan fazla uzun sürmedi. hatta 2003-2004 sezonu açılış kampına katılmasına rağmen sezon başlamadan gönderilmişti. aynı sezon fenerbahçe şampiyon olmuş ve üzerinde fenerbahçe forması ile şampiyonluk kutlamalarına katılmıştı.
  • 55
    gerçekten o dönem fenerbahçe'nin en etkili oyuncusuydu ancak galatasaray'a transferi galatasaray'ın o dönem ne seviyeye düştüğünü de göstermektedir.

    3 yıl öncesinin uefa ve süper kupa şampiyonu, son 2 senesinde şampiyonlar liginde bir çeyrek final bir son 16 gören takımın 10 numarası bir anda avrupada 0 çeken takımın 10 numarası olmuştu. seviye düşmenin somut örneği bu transferdi. tabi ki ikinci bir hagi bulamazdık ama en azından riquelme, juninho klasında bir adam alabilirdik. biz gittik felipe falan ucuza kaçtık. ucuza kaçarsan aslında sana çok daha patlayacağını yıllar geçse de öğrenemedik. (bkz: 2015-2016 transfer sezonu)
App Store'dan indirin Google Play'den alın