adnan polat yönetiminin en önemli icraatı bu adamın transferlerde devreye girmesini engellemek olmuştur diye düşünüyorum. şükür onun devreye girmediği transferler son 2 senedir güzelce gerçekleşmekte.
aslında her şey güzel başlamıştı. spor bültenleri ilk kez canaydın'ın fransa'daki iş ortağı haim fresco'nun transfer için devreye girdiğini söylediğinde heycanlanmıştık, "tamam aga adam hem yabancı hem de isimdeki şu karizmaya bak kesin bitirir bu işi" diye sevinmiştik. olmadı, kesin karısı problem çıkarmıştır yoksa bu adam bu transferi kesin bitirirdi diye sineye çektik. gel zaman git zaman bu adamın adı hangi transferde devreye girse o transfer yattı. pires hangi uçakla geliyor diye thy'nın sitesinden ingiltere-fransa üzerinden türkiye'ye gelecek uçakların saatlerine bile baktık, hatta adamı karşılamaya giden 3-5 taraftar bile oldu, ama olayın başkahramanı haim fresco yine devredeydi. daha da garibi, sadece bir isim olarak dolaşmaktaydı haim fresco, cismen yoktu ortalıkta, ne bilim haber bültenlerinde bir iki konuşması, gazetelerde kuşe kağıta basılmış resimlerini göremedik. bildiğin keyser söze gibi sır olarak kaldı bu adam o dönemlerde. gazeteciler için bundan büyük bir fırsat var mı, her transfer haberinin yanına da yazdılar bu ismi.
canaydın'ın iş ortağıymış. ne güzel demiş atalarımız,
bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.