göksenin köksal

• 576

  yüz verdik ayıya, geldi sıçtı halıya atasözündeki ayıdır.
  
  yıllarca en ufak bir sportif başarı vermeden bu kulübün ekmeğini yediğine şükretmiyor da, beni gönderdiler, algı yapıyorlar falan diye ağlamayı seçiyor. geç bile kalınmış bir karar. başka hiçbir takımda koca göbeğine, artık popişine sığmayan şortuna, potaya değmeyen üçlüklerine bu kadar tahammül edilmezdi zaten. bizden uzak olsun.
• 577

  basketbol şubesinin ne kadar kötü yönetildiği zaten yıllardır bilinen bir gerçek. yalnız kaçırdığı nokta şu ki; kendisinin yıllarca forma giyip üstüne kaptanlık falan yapması o berbat yönetimlerin en büyük sonuçlarından biri.
  
  galatasaray'ın yüzünü son yıllarda hep yabancılar güldürürken yerliler hep bir şekilde bize vurmayı seviyor. aynı dönem gelen felipe melo ve selçuk inan'ı kıyaslayalım misal. göksenin gibi selçuk da kaptanlık yaptı. ayrıldılar ve benzer muhabbetler oluyor. melo hala story falan atıyor ''en büyük çimbom abi yaa'' diye.
  
  yaptığı hareketler şube yönetimine falan değil galatasaray'a yapılmıştır. her branşta yerli oyuncuların bir şeyler yapıp sonra da ''ben yıllarca oynadım, ben kaptanlık yaptım, ben şöyle takımda bulundum'' tribi de ayrı sıktı. o zaman ona uygun davran sonunda onu bahane olarak sürmek yerine. bir de şunu anlayın. siz bir hareket yaparsınız bize etkisi 2-3 gün olur. koca 115 yıllık camia. yoluna bakar. olan sizin 15 yıllık kaptanlığınıza olur. yine aynı örnek; selçuk inan. galatasaray kaptanlığı yaptım diye kısık sesle söyleyince bile bizim taraftar gülüp geçiyor. kim kaybetti?
  
  valla ilkin aydın'dan umutluyum ama. şöyle doya doya kaptan diyeceğimiz bir yerlimiz var. o yüzden rahat ol göksenin. bir daha yenerseniz bir daha üçlü çektir. selçuk kadar bile izin yok zaten. 2-3 güne unutur geçeriz.