• 28
    iki futbolcuyu canlı kanlı izlemiş biri olarak efsane kelimesini hak eden kişinin açık ara hagi olduğunu söylemek gerekir.

    sneijder'i çok seviyorum muazzam maçları golleri var lakin bir galatasaray efsanesi değildir olması çok zordur. 96 yılıyla başlayan süreçte kusursuz bir galatasaray vardı. ruhsa ruh , futbolsa futbol , arkadaşlıksa arkadaşlık , medya her yaz rakipleri şişirir fener rüya takım kurdu diye ortalığı gazlar tsyd maçı gelince hagi bunların aklını alırdı.

    yaşlı diyorlardı golü yazıyordu , emekli diyorlardı golü yazıyordu adama bir lig maçında ısınırken laf atıp moralini bozuyorlardı adam oyuna girip 90'a takıyordu :) efsaneydi efsane ve hep efsane olacak !

    bugün oynadığımız fifa'dan tutun dünya futbolunda türkiye denince galatasaray akla geliyorsa baş mimarlardan en önemlisi kendisidir.

    metin oktay'ı izleyememek onu erken kaybetmek büyük acı ama çok şükür çocuklarıma torunlarıma hagi'nin yaptıklarını keyifle anlatacağım. büyüksün hagi !
  • 30
    ikisini de defalarca izledim, sneijder'i çok seviyorum ama şu kadar söyleyeyim,

    hagi'nin futbolu bıraktığı gün oynadığı oyun > sneijder'in bugün oynadığı en iyi oyun

    hagi'den sonra uzun süre o forma boş kalınca gerçekten doldurabilecek bir isim olarak geldi sneijder. lincoln, arda gibi adamlar dolduramadı ama sneijder en iyi taşıyandı, hala öyle, eğer doğru bir kadronun içinde olsaydı belki yaptıklarından, kazandıklarından daha fazlasını da kazanacaktı ama asla bir hagi olmadı, olmayacak...
  • 33
    tesadüf bu ya swtor update'ini beklerken, ulu başkan ünal aysal'ın galatasaraylılara hediye ettiği unutulmaz maçlar belgeselini kim bilir kaçıncı kere izledim el alışkanlığı sözlüğü açtım bu karşılaştırma çıktı.

    sneijder'i çok severim ve sneijder'in galatasaray'ı sahiplenişindekli amatörlüğü görüp bunu melo'ya bağlayan bir adamım. hem hagi'yi hem sneijder'i hem de bizi çok üzseler de hakan şükür'ü, terim'i, tanju'yu yaşamış biri olarak kendimi şanslı görürüm. bunlara melo'yu, ujfa reis'i, elmander'i, kubilay türkyılmaz'ı, drogba'yı, jardel'i, prekazi'yi, kosecki'yi de ekleyebilir bunlardan kuzmanovski'yi, hayrettin'i, venison'u, iorfa'yı, servet'i, hamza'yı ve tabii ki sabri'yi çıkarabilirim ama çıkarmıyorum bu herifler olmasa eldekilerin kıymetini bilemezdhskajdhask şaka şaka *** git sabri, allah'a yakın ol hamza.

    dedim ya, belgeseli bir kez daha izledim de geldim. başka başlıklarda da yazmıştım sanırım. hagi'nin attığı bir gole deli gibi sevindim sadece o da atletico bilbao'ya* son dakikada attığı goldü. maçtaki ilk golü atmış olsa bu kadar sevinmezdim belki de. çünkü hagi gol attığında ben ~'ye basıp "showmethemoney" yazarak yata yata zerg harcamışız gibi olurdum. hagi ekstraydı aga. hagi melo gibi psikolojik bir üstünlüktü. hele keyfi yerindeyse çok pis rencide ederdi. en meşhuru roberto carlos'a yaptığı hareket. almanya'da dortmudluları da renci etmişliği de var*. ha sinirlendi mi kilitlenirdik orası ayrı.

    kısaca ben "hadi hagi" dediğimi hatırlamıyorum. bir iki maçta demişimdir. hep "oha be hagi" dedim. hadi geldiği ilk sene trabzon maçında* frikikten taktı, oynadığı oyunla da soru işareti falan bırakmadı.

    gerçek çilek hagi'ydi. çünkü pasta sağlamdı. şimdi size sayıyorum capone, bülent, ergün, popescu, k.hakan, davala, okan, suat, tosun, hakan, arif, hasan şaş, ilie, fakyel. bu kadro hagi olmasa da iş yapardı, yaptı da birkaç sene. hagi bu geminin kaptanıydı.

    sneijder evet bir dünya yıldızı. tıpkı hagi gibi avrupa'nın en büyük takımlarında top koşturup galatasaray'a geldi. peki oyun stili olarak karşılaştırabilir miyim? hayır. sneijder bir takım oyuncusu, hagi bir takımdı. yetenek olarak da karşılaştırmam imkansız. adam karpatların maradonası olm neyi neyle karşılaştırıyorsunuz gülerler adama. maradona'yla karşılaştır, baggio reis'le karşılaştır, ibra ile karşılaştır. ülkesinin bayrak adamından bahsediyoruz.

    hagi'yi teknik olarak doldurabilecek bir oyuncuyu ben galatasaray'da ne gördüm ne de işittim. ha karakter olarak gördüm. melo. drogba. karakter olarak doldurabilen türk oyuncu sayamamak ne acı. okan, hakan, ümit, ergün bunların hiçbiri karakter olarak doldurulamadı ne yazık ki.

    bizim en büyük erozyonumuz ne yazık ki karakterli futbolcu erozyonu. hagi'nini yerinin dolup dolmamasına öylesine odaklandık ki pastayı yapmayı unuttuk. 2000'den beri oturmuş tek kadro ünal aysal döneminde yapıldı. o da iktidarın hışmına uğradı.

    sözün özü sino beni çok sevindirdi. attığı gollere hagi'nin attıklarından daha çok sevindim. çünkü hagi'nin oynadığı takım buldozer gibi takımdı. heyecan yoktu. yani bakmayın uefa cl heyecanlarına, lig tek düze giderdi. rakipsizdik. sino'nun takımı yamalı bohça ne yazık ki. riera sol beke geçtiğinden beri takımda carole gelene kadar sol bek yoktu. 2 sağ bek geldi hala ayhan'dan torpilli sabri oynuyor. defansın göbeği yol geçen hanı. böyle bir ortamda 3 senedir sneijder'in yaptığı her katkı benim gözümde altın değerinde.

    2'sini de çok seviyorum, sino beni çok sevindirdi ama öbürü hagi beyler. aynı cümlede çok kullanmayalım.

    edit: sen yaz yaz yaz update yüzde 1 ilerlesin. abv ttnet.
  • 35
    metin oktayı izleyemedik.

    ama prekazi, tanju, simoviç i izledik çok şükür.

    hagiyi ve hakan şükürü izlemek ise türk bir futbol taraftarının ulaşabileceği en yüksek mertebedir.

    sneijder bu gidiş ile bizden ayrıldıktan sonra benim için kosecki, adrian illie veya dündar siz ile aynı kategoride hatırlanacak. hagi ile isminin aynı cümlede geçebilmesi için bu sene epey çaba sarfetmeli.
  • 36
    şöyle söyleyeyim; comandante'yi canlı görebilmek için, durumum da yoktu 17 idi yaş, o yaşta, soğuk bir ankara akşamında, tek başıma meşhur gecekondunun arasında -ki gecekondunun gecekondu olduğu, en ayığının esrar içip maça girdiği zamanlardır- adeta bir casus otokontrol kabiliyeti ve sakinliğiyle maç izlemiştim.
    sneijder'i de şu an gitmesini istemekle birlikte çok severim, olağanüstü bir şey olmadıkça hep iyi anacağım ama sanırım meseleyi yeterince açmışımdır.

    hagi aileden biriydi.
  • 38
    taraftarımızın bir kısmının ciddi ciddi kafayı üşüttüğünü düşünmeme sebep olmuş ilginç nesildir.

    wesley sneijder şuydu buydu bir kenara, gheorghe hagi sonrası teknik olarak en istikrarlı galatasaray futbol takımı "10 numara"sı olmuştur. bu bir gerçektir.

    bu iki 10 numarayı da canlı canlı izleme şansı bulmuş olan nesil pekala yeni nesillere güzel kıyas, bilgi, paylaşım vs. ile aydınlatıcı olabilirler. maalesef ki yalnız sneijder'e maruz kalmış olan genç nesle gheorghe hagi "öyle büyüktü ki adı konamaz" şeklinde anlatılamaz, hagi sevgisi de aşılanamaz. yine maalesef ki genç nesil büyük oranda kanlı canlı olarak yalnızca 2010-2011 sezonundaki teknik direktörümüz olarak biliyor gheorghe hagi'yi... sneijder ise bu sezonla bir 3.5 sene formamızı giymiş olacak, bu çok uzun bir süre ve kötüsü kadar iyisi de bol olan bir zaman dilimi...

    bu iki oyuncuyu da güzel güzel, sindire sindire izlemiş olan nesil abuk subuk kıyas yapıp "ehehe hohoho" yapacağına bence hangisinin artısı, eksisi neydi güzel güzel anlatmalı ki geleceğe bir bilgi kaynağı olarak kalacak galatasaray "sözlük" bir işe yarasın.

    hagi'yi izleyememiş adama "ders almam ders veririm" yaklaşımı işe yaramaz, oturup düzgünce yazmak lazım. ha biz bize hagi mastürbasyonu yapacak isek bir tane de benden gelsin;

    sneijder ancak hagi'nin sağ ayak baş parmağı olabilir :)))

    https://media.giphy.com/...oyE3ZT90YM/giphy.gif
  • 39
    sneijder için '' allahım gol'' repliği kulaklardan silinmiyor. ben bir başka replik hatırlamıyorum ama hagi için bir çırpıda onlarca sayarım.

    rapid wien maçı '' hagi, kaleye baktı, bir çalım, nefis bir hareket, hagi, hagi, hagi''
    atletico bilbao maçı '' tugay kaptı topu hagiye. hagi, hagi vuruyor ve gooool''
    dortmund maçı '' hagi önünü boşalttı, bir çalım ve gooool''

    bonuslar:

    alex ile kıyaslanmasına karşın '' hagi sana 40 metreden bir koyar nereye koyacağını şaşırırsın o istatistikleri ''
    hagi'nin yeteneğine itafen '' sağ ayağına kitap yazılır, son satırına solaktı diye eklenir. ''

    yukardaki satırları bir çırpıda yazabiliyorum hem de aradan yıllar geçmesine rağmen. kusura bakmayın ama şuan sneijder için aklıma sadece '' allahım gol '' repliği geliyor bir ikincisi yok ama ne mutlu bize ki ikisinide canlı kanlı izledik.
  • 40
    analiz kasıldığında hagi bari bir şekilde çok daha üstün çıkar. zira kendisi çok daha komplike bir futbolcudur sneijder'e oranla.

    lakin bu durum kıyaslanmayacağı anlamına gelmez; eskiye yönelik fetişizm bir kenara bırakılırsa gayet kıyaslanır. ancak toplum olarak her alanda eskiye yönelik bir özlem olduğu için objektifliğe kilim çekme hastalığımız burada da baş gösterir.

    mesela çoğu yazar arkadaşım "üff salağa bak, hagi ile sneijder'i kıyaslıyor" algısı altında bu yazıyı okumaz ama yine de yazayım;

    *ikisinde de muazzam bir oyun zekası vardır, top ayaklarına gelmeden hemen önce sahayı ve takım arkadaşlarının sahada nasıl yayıldığını çok kısa bir sürede analiz edip top ayaklarına geldiğinde takımın atağı en için en uygun kararı alıp uygularlar.

    *ikisinde de muazzam bir şut yeteneği vardır ki ikisi de bu alanda dünyanın önde gelenleridir; hagi için 10 üzerinden 9,8 verirsen sneijder için 9,0 gibi bir puan verirsin. hadi eleştirecek arkadaşlar için sneijder'e 8,7 falan diyelim. ama aşağısı kurtarmıyor dostlar. bize gelişi 8,5.

    *ikisinde de muazzam bir saha görüşü ve pas yeteneği vardır ki birbirlerine en yakın oldukları alan bence budur.

    *hagi'de muazzam bir çalım ve adam eksiltme özelliği vardır, rakibinin aklını alır, sneijder'de bu yoktur.

    *karakter olarak hagi'nin liderlik vasfı fazla gelişmiştir ki hagi'yi hagi yapan etkenlerden biridir bu. sneijder'in liderlik vasfı hagi kadar gelişmiş değildir. ancak bu demek değildir ki sneijder'de liderlik karakteri yoktur, gayet vardır. hagi'nin bu özelliği uzay teknolojisi çizgisinin ötesinde olduğu için sneijder ne yapsa da bu alanda hagi'den aşağıda kalır.

    *ikisi de yenilgiyi kabullenmez ve en sevdiğim özellikleridir.

    netice olarak en başta söylediğim gibi, hagi çok daha komplike bir futbolcudur, futbolculuk meziyetleri olarak hagi öndedir. mental açıdan ise çok daha öndedir.

    ama burada gelip, sneijder hagi'nin tırnağı etmez, 10 sneijder 1 hagi etmez gibi mesnetsiz, tamamen duygusalca ve romantikçe yazılmış kalıplar ile eleştirilmesine de gönlüm razı olmaz.

    tüm bu kıyaslamaları yaparken oynadıkları zamanı, zamanın şartlarını, takım kalitesini, takım arkadaşlarının kalitesini gibi detayları da ortaya koymak gerekir.

    son olarak; sneijder'i övmek için hagi'yi bir tık düşüren birini gördüğünü iddia eden ve üzerine sneijder'i yani galatasaray'a 4. yıldızı taktıran iki baş aktörden birini *, ilic ile aynı kefeye koyan şark kurnazı yazar arkadaşlar var. tutarlı olmaya davet ediyorum.
  • 42
    çocukluğumuzdaki futbolla bugün oynan arasındaki farkı da daha ne görebilen nesildir.

    hagi' nin efsaneliği zaten tartışma konusu değil. sneijder' de bu takımın efsanesi olacaktır. futbolu bıraktığı gün tabi. ha hagi ile kıyaslayamayız tabi. hagi ronaldinho ile biten futbolun daha çok estetik yanının ağır bastığı bir kuşağın futbolcusuydu. teknikte quaresmayı 10' a çarpardı. çalım atardı. 35 yaşında driplingle adam geçerdi. özel futbolcuydu. karakter olarak da özeldi. hagi, metin oktay' dan sonraki 2. efsanesidir takımın bence.

    ama sneijder, melo, muslera da bu dönemin efsaneleri olacak futbolcular. keşke selçuk da o formayı atmasaydı, saçma sapan bir şekilde kendini bitirmeseydi de efsane olabilseydi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın