• 44
    ilk 10 dk içinde maçın kötü geçebileceği sinyalleri gönderen lazio pres denemeleri biraz gevşediyse, bugün geriden pasla çıkma işini ortalama üstü yaptığımız içindir. bir iki sekansta çok rahat şekilde 3. bölgeye çıktık. başarılı girişim sayısını arttırdığımız takdirde ummadığımız şekilde girdiğimiz gol pozisyonu sayısının artacağını düşünüyorum.

    (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı)
  • 26
    galatasaray gibi takımlar için seçenek değil zorunluluktur. önemli olan bunu ne kadar yapabildiğin.

    bizim şuan en büyük problemimiz beklerin çok fazla ileride konumlanması, orta saha oyuncularımızın da arkası dönük top alma becerisinin elit olmaması. çok kötü değiller ama elit seviyede değiller. bir de stoperlerden bir tanesi topu alınca 10 saniyede ayağından çıkaramayınca baskı yapılması kolay bir takım oluyoruz. bu dediklerimin bazılarının değişmesi kalite gerekirken bazıları da oyun pratiğiyle gelişebilir. tabi bunun gelişmesi için de sık sık beraber oynamak gerekir. ilk defa yan yana oynamış 9 oyuncunun olduğu bir gruptan ilk maçlarında çatır çatır oynamaları beklemek çok büyük hayalperestlik olur.

    bizim yapmamız gereken şey, bundan vaz geçmek değil, eksikliklerimizi nasıl kapatırız onu düşünmeliyiz. 2019-2020 sezonunun 2.yarısında kimse bize ilerde basmaya cesaret edemiyordu. çünkü cesaret ettiklerinde 10 saniyede topu kalelerinde görüyorlardı. bunu yapabilecek seviyeye geldiğimizde zaten iyi takım olacağız.

    modern futbolun gerekliliklerinden kaçarsan işte o zaman zamanı kurtarmak için bir şeyler yapmış olursun. ona ayak uydurmak için acı çekersen, o çektiğin acılar işe yaradığı zaman zannettiğinden daha fazla adım ileriye atarsın. şuan zıplamak için eğilme aşamasındayız. daha fazla zıplayabilmek için ne yazık ki eğileceğiz. umarım eğilirken yere yatmayız tabii :)
  • 9
    uzun süredir oynanan kötü oyunun sebebi olan durumdur. çıkamıyoruz arkadaşım yapamıyoruz. ne oyuncuların teknik kapasitesi buna uygun ne de teknik ekip. defanstan kısa paslarla çıkıyoruz ortasaha defansa yaklaşıyor haliyle ön üçlü de ortasahaya yaklaşıyor. böyle olunca rakip kaleye olan mesafe oluyor sana 50 metre. bu oyunda ufacık boş alanların bile kusursuz değerlendirilmesi gerekirken bizimkiler boş alanlara pas almak için hareketlenmiyor bile. bazen hareketlenip alıyorlar karşısına bi rakip çıkıyor hop geriye veriyor bunların hepsi baştan tekrarlanıyor. ya yemin ederim yazarken kanser oldum. bu renklere sevdalanmanın bedeli bu olmamalı. ter istiyorum , kan istiyorum yeter artık tempo görmek istiyorum. kusura bakmayın yangıncı da itfaiyeci de değilim , üç dört yıldır sabrediyorum.
  • 190
    ben bunu eleştiren arkadaşları anlayamıyorum; neredeyse 100 milyon euro değerinde bir ekip olan galatasaray futbol takımı'nın ne yapmasını bekliyorsunuz, dan dun topu şişirmek yöntemiyle oynamasını mı?

    kalecimiz topu ileri şişirsin ama forvetimiz kafayla takım arkadaşına indiremesin ve kaybettiğimiz topu rakip alıp atağa çıksın, bu mu yani?

    velev ki forvet oyuncumuz topu arkadaşına indirdi, ee rakibin tüm oyuncuları yine kendi sahasında zaten.
    biz nasıl boşluk bulup pozisyona gireceğiz?

    bizim oyun anlayışımız belli, forvet ve kanat forvetleri defansın arkasına atılan toplar ile pozisyona sokup gol bulmak ki bunu da sezon boyunca fazlasıyla yaptık.
    sahamızda pas yapıp rakibi üzerimize çekmezsek ileride boş alan bulamayız zaten.

    2 maçta hata yapıp gol yedik diye işleyen sistemimizden vaz mı geçelim?

    ayrıca galatasaray bir dünya takımıdır ve modern futbol oynamalıdır; hata yapsa da, deneye deneye bunu icra etmek zorundadır.

    ben demiyorum ki francesco farioli'nin alanyaspor'u gibi kendi cezasahamız içinde pas yapalım, bu kadarı mallık tabi ama modern futbol da artık bu şekilde oynanıyor arkadaşlar.

    bölgesel amatör lig maçlarında mücadele etmiyoruz.
    kendimize real madrid, bayern münih, manchester city gibi takımları örnek alıyoruz, onlarla mücadele etmeyi arzuluyoruz.

    o halde modern futbolun gerektirdiği gibi defans oyuncusu dahil tüm takımın pas opsiyonu olduğu ve yeri geldiğinde de risk aldığı şekilde oynamak zorundayız.

    risk yoksa kazanç da yok.
  • 43
    https://twitter.com/...577657831206915?s=21

    günümüz futbolunun en temel oyun anlayışlarından birisi bile bu sözlükte eleştirildi. gerçekten inanılmaz. geriden pasla oyun kuramayan takım avrupa için yok hükmündedir. tabi beşiktaş’ın sadece adı süper olan ligde vurdulu kırdılı oyunu göze hoş geldiği için her takımda olması gereken geriden pasla oyun kurma taktiği bile eleştirildi. dördüncü fatih terim döneminde çoğu büyük maçta bu şekilde gol bulduk. 3-1 kazandığımız fenerbahçe ve beşiktaş maçlarını izleyin daha net anlarsınız.
  • 162
    galatasaray taraftarının saçmalık olarak nitelediği futbolun temel taşlarından biri.
    ben de soruyorum geriden pasla oyun kurmayıp da napacaksın? nasıl futbol oynayacaksın?
    2. lig takımı mıyız biz? hedefimiz kümede kalmak mı?
    beşiktaş geriden pasla oyun kurmuyor da ne olduğunu görüyoruz. forvetin 3 metre de olsa top şişirerek şampiyon olamazsın.
    tarihin senelerdir direkt oyunun en alasını yapmış, en gösterişsiz takımı atletico madrid bile geriden paslaşarak oyun kuruyor.
    büyük takımsan, zirveyi hedefliyorsan geriden iyi pas yaparak çıkacaksın, hızlı pas yapacak hücum kanadını değiştireceksin, oyuncuların hareketli olacak ve topu ayağına alan bir sürü pas alternatifi görecek. onun dışında guardiola gibi pozisyon oyunu da oynasan, atletico madrid gibi geçiş oyunu da oynasan sonuç alırsın. ama geriden pasla oyun kurmadan futbol oynayamazsın. önce futboldan ne istiyoruz bunu bilmek lazım. şu kalıplaşmış eleştirilerle bir gram ileri gidemeyiz, gidemiyoruz.

    galatasaray özellikle oliveira torreira'ya yaklaşıp topun defanstan çıkmasına yardım ettiği anlarda son derece efektif şekilde hücum alanına geçiyor. fatih terim'in son döneminde bu işleri hiç beceremiyorduk. şimdi de ne zaman oliveira rakibin arkasına saklanmaya ve pas almamaya başlıyor hücum bloğumuzla defans bloğumuz kopuyor. eleştireceksek bu işi iyi yapamadığımız dakikaları eleştirelim.

    ama gelirden pasla oyun kurmayı eleştirmek ne bileyim... biraz kahvehane amcalarından duyduğunu satmak gibi oluyor.
  • 206
    muslera eliyle nelsson’a oynar
    nelsson rakip basınca muslera’ya döner
    aynı rakip oyuncu muslera’ya koşmaya başlayınca muslera ayağıyla ileriye vurur
    orta sahanın rakip tarafındaki ilk metrelerinde rakip 6 numara kafayla indirir ve rakip atak başlatır.
    ben son 2 senedir özellikle davinson sanchez olmayan maçlarda bunu izliyorum, bu pasla oyun kurmak da değil, okan hocam bir zahmet anlatsın biz ne oynuyoruz.
  • 57
    sanılanın aksine galatasaray futbol takımının özellikle seçtiği bir sistem değildir. terim'in uzun yıllardır tüm takımlarında kullandığı taktiktir. taktiği söylüyorum: "ileriye şişirmeyin" bu kadar. sadece bu.
    bizim gözümüze şimdi batmasının nedeni artık dünyada her takımın yoğun ön alan baskısıyla oynaması. haliyle galatasaray futbol takımı, oyun kuramıyor değil oyuna başlayamıyor. zaten az sayıda iyi oynadığımız maçta, rakip takım oyuna başlamamıza izin verdiği için oynayabildiğimizi görüyorsunuz.
    teknik direktörümüz bu konuda bir çözüm üretmiyor. büyük ihtimalle "boşa kaçın, pas alın" filan diyordur antremanda. boşa kaçacak oyuncular da marke edilince takım pas opsiyonu bulamıyor, muslera'ya dönüyor. muslera en yapamadığı işi sürekli yap(ama)mak zorunda bırakılınca günden güne özgüven kaybediyor, iyice saçmalıyor. teknik direktörümüz de saha kenarında "boşa kaçın, pas alın" diye oyuncu azarlıyor. oyuncular azarı yedikçe sorumluluktan daha çok kaçıyor.
  • 24
    çok ama çok yanlış anladığımız oyun çeşiti. bizim yaptığımız geriden pasla oyun kurma değil, sıfır sıfırı korumaya yönelik, defansta top çevirdiğimiz, kimsenin hareketlenmediği garip bir oyun şekli. tabii bunu da başaramayacak bir oyun çünkü hata yapmaya da çok müsait oynuyoruz. yani dedikleri gibi; rakip gol atmıyor biz gol yiyoruz.

    geriden pasla oyun kuran takımda, top ayağında olmayan oyuncular hareketli olur, boşluklara gelir top ister, bekleri hücumda aralara kaçırıp half spaceleri kullanır. yani oyuncuların yeteneklerinin bu oyuna uymaması dışında, oynamaya çalıştığımız oyunu da doğru değerlendirmediğimiz ortada. acilen takıma uygun bir oyun anlayışına ve de formasyona dönememiz lazım.
  • 154
    türk liglerinde uygulanması mümkün olmayan taktik/sistem/anlayış. bazı şeyler türklerde eğreti duruyor: korku, dedektiflik ve bilimkurgu filmleri, amerikalı siyahilere özenen rapçiler( ceza ve sagopa hariç de lan) ve futbolda avrupa’da başarılı olan her şeyi taklit etme sevdası. bunlar bizde olmadı, olmuyor, olmayacak. kendimiz bir şeyleri bulmalıyız.

    geriden oyun kurma fatih hoca’nın başını yedi. adam 1. ve 3. gelişinde sahip olduğu oyun felsefesini bir kenara bırakarak geriden oyun kurma sevdasına kapıldı. taylan’ın kaptırdığı toplar kalemize gol olarak döndü ve küme düşmekten ucuz kurtulduk. benim istediğim galatasaray tempolu, baskılı ve rakibe nefes aldırmayan bir takım olmalı. bunaltıcı pres ve şok gollerle maçı ilk yirmi dakikada koparmalı.
  • 63
    defanstan top çıkarma ve geriden pasla oyun kurma birbirinden tamamen ayrı şeyler.

    popescu varken defanstan top çıkarırdık biz. oyun kurulumunu orta saha ve forvet oyuncuları yapardı. o nedenle top rakip sahada kalırdı. oyunu rakip alana yıkardı galatasaray. kaleciye geri pas şimdiki kadar asla olmazdı. galatasaray'ın ortalama bir maçında top %30 defansta, %70 orta saha ve forvet bölgesinde olurdu. oyuncular tam sahada değil rakip yarı sahada oynadıkları için hücum pres konusunda daha başarılıydılar.

    şimdi ise geriden pasla oyun kuruyoruz. yukarıda saydıklarımın tam tersini yapıyoruz. maç bizim yarı sahada oynanıyor. adı pas yapıyoruz, topa sahip oluyoruz ama rakibin işine gelen oyunu oynuyoruz. adamla maç boyunca üç top kapıp 3 pozisyona girseler puan kaybı garanti. kendi ceza sahamız içinde top çevirmeyi oyun kurma diye saçma sapan bir şeyle adlandırmışız. kendi yarı alanımızda kalabalığız. oyuncular tüm sahayı koşmak zorunda kalıyor. ileride çoğalamıyorsun çünkü top bizim sahada oynanıyor.

    sırf şu saçmalıktan kurtulmak için marcao satılsın istiyorum. ya da hoca marcao'yu orta sahada oynatsın. belki o zaman defanstan değil orta sahadan oyun kurmaya başlarız. hele şu kaleciye geri pas konusu. yasaklanması lazım ya. futbolu bu kadar öldüren başka bir şey yok. orta sahadan muslera'ya geri pas atıyor adamlar. böyle futbol felsefesi olmaz olsun.
  • 36
    çok uzun yazarak anlatmaya çalışan arkadaşlara saygım var ama bence bizim neden yapamadığımızın yanıtı o kadar karmaşık değil.

    senaryo her maç aynı aslında, topu muslera çıkaracak ceza sahası içinde solda marcao, sağda luyindama açılmış durumda. duruma göre taylan ya da berkan ortaya giriyor bu sırada rakip 3-4 kişi ile bekliyor. top ayaktan çıktığı an topu alan oyuncuya basıyorlar topu alan oyuncumuz ayağında eveleyip geveliyor çünkü pas kanalı yok.

    yani biz topu 4 kişi ile çıkarmaya çalışıyoruz geriye kalan oyuncular sabit bekliyor. bekliyorlar ki top ayaklarına gelsin.

    "olmaz öyle saçma taktik" bunun adı topla çıkmak değil. 11 kişi aktif olarak işin içersinde olacak. matematik basit rakip ilerde basıyorsa ya orta sahada ya geride eksik demektir senin topsuz oyuncuların orayı doldurup pas kanalı açmasa oyuncuların adının ya da ayağının iyi olmasının önemi yok. sonra sabaha kadar luyindama'nın ayağı iyi değil ondan kaptırıyoruz, falanca oyuncunun top kontrolü kötü, bireysel hata... saçmalığı dinleriz.

    hatta daha basiti top kaleciden çıktığı an o topu kaptıracağız demediğim tek pozisyon olmuyorsa o iş bireysel değildir artık.
  • 48
    futbol takımımızın sık sık yapmaya çalıştığı eylem. biz geriden çıkarken sanki takım ikiye ayrılıyor. topla çıkmaya çalışan geri 4’lü artı 1 orta saha bi tarafa, ilerde kendi içinde sağa sola joging yapanlar bi tarafta. arka taraf mücadele veriyor adeta bizim 1. ve 2. bölgemizde öteki tarafta ileridekiler kendi aralarında hareket ediyorlar ama hareket etmeseler de olur muhtemelen efektif bi boşa çıkma durumu yok sanki. bence en temel sorun bu. yani bi türlü ön tarafı topla çıkma işinde kullanamıyoruz. topla çıkmada tamamen arka tarafın bireysel yetenekleri söz konusu. halbuki ön tarafta işe dahil olsa hem topu çıkarabileceğiz hemde 3. bölgeden tek paslarla geçip pozisyona gireceğiz. arka tarafta topu kullanan ekibe bu kadar yük binmemesi lazım. takım boyunun bu kadar uzun olmaması lazım…
  • 85
    2021-22 sezonunda komedi filmlerini aratmaycak hallere dusmemize sebep olan seylerden biri. bu ugurda ne maclar kaybediyoruz, ama denemekten vazgecmiyoruz, cunku modern futbol. pasla ciksak ne yapacagiz mesela bilmiyorum, sanki harika top kabiliyeti olan topcularimiz var, cok organize ataklar hazirliyoruz da bu yuzden topu dikmeye yeltenmiyoruz. illa dizilicez aut atisinda mesela, rakip de gelecek 5-6 kisi. bir guzel topu alip cok rahat goller atacaklar, ama biz asla taviz vermeden devam edecegiz. vallahi kamera sakasi olsun lutfen de el sallayalim artik...
  • 2
    topa sahip olma üzerine kurulu takımlar için zaten olmazsa olmaz bir düzen ama artık geriden hızlı çıkarak pozisyona girmeye çalışan, nispeten geçiş oyunu odaklı büyük takımlarda da görüyoruz. antonio conte'nin inter'i bunun en güzel örneklerinden biri. mesela 2 ekim 2019 barcelona inter maçında bunu çok net olarak gördük. conte, derinden oyun kurarak rakibi pres yapmaya, dolayısıyla üzerine çekmeye zorluyor. geride brozovic'in de katılımıyla fazlasıyla kaliteli ayaklara sahip olduğu için topu kısa paslarla hızlı bir şekilde çıkarıp rakip sahaya geçmeye çalışıyorlar.
    bahsettiğim gibi, hem topa sahip olmak isteyen takımlar için hem de geçiş kovalayan takımlar için bunu başarmanın en büyük gereği ise kuşkusuz kaliteli oyuncular.
App Store'dan indirin Google Play'den alın