• 2
    topa sahip olma üzerine kurulu takımlar için zaten olmazsa olmaz bir düzen ama artık geriden hızlı çıkarak pozisyona girmeye çalışan, nispeten geçiş oyunu odaklı büyük takımlarda da görüyoruz. antonio conte'nin inter'i bunun en güzel örneklerinden biri. mesela 2 ekim 2019 barcelona inter maçında bunu çok net olarak gördük. conte, derinden oyun kurarak rakibi pres yapmaya, dolayısıyla üzerine çekmeye zorluyor. geride brozovic'in de katılımıyla fazlasıyla kaliteli ayaklara sahip olduğu için topu kısa paslarla hızlı bir şekilde çıkarıp rakip sahaya geçmeye çalışıyorlar.
    bahsettiğim gibi, hem topa sahip olmak isteyen takımlar için hem de geçiş kovalayan takımlar için bunu başarmanın en büyük gereği ise kuşkusuz kaliteli oyuncular.
  • 3
    https://twitter.com/.../1329395663751274498

    --- alıntı ---

    dün macaristan da iyi örneklerini sergilediği için yazıyorum. baskı altında kaleciden pasla oyun başlatıp bunda başarılı olmak, takımın kendine güvenini göstermekle kalmaz, rakibe psikolojik üstünlük de sağlar. bu açıdan challenge sözcüğünü hak eden gerçek bir “meydan okuma”dır.

    --- alıntı ---

    geçen sene bizim de pandemi öncesi (ocak-mart arası dönem) çok güzel örneklerini gösterdiğimiz oyun kurulum şekli. hatta pandemi sonrasındaki 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı, 28 haziran 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçı ve 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı'nda da skora yansımasa da çok başarılı olmuştuk bu konuda. bu işte daha da profesyonelleşmemiz, bunu karakteristik özelliğimiz haline getirmemiz modern futbola adapte olmak istiyorsak çok önemli. fatih hoca'nın planı da bu şekilde gibi duruyor. oynatmaya çalıştığı 4-1-4-1, terimball diye bahsettiğimiz oyun planı, savunmadan baskıya rağmen pasla çıkmayı içeriyor. omar'ın gelişi ve luyindama'nın ilk 11'e dönüşü ile bunu yapmamızın imkansızlaştığı görüşüne katılmıyorum. iki tane ayağı iyi ve hareketli iç oyuncusu, en az 1 tane pas kalitesi yüksek kanat (feghouli mesela) ve top tutup pas dağıtabilen bir forvetle rahatça ediniriz bu beceriyi.
  • 7
    üç hatta dört büyüklerden en çok galatasaray’ın zorlandığı durum.
    aslında tam da karar veremiyorum. fırsat buldukça beşiktaş’ın ve fenerbahçe’nin de maçları izliyorum. hiçbir rakip takım bu rakiplerimize bize uyguladıkları gibi önde baskı uygulamıyor. iki rakibimize iki pasta orta sahaya geliyorlar ve güle oynaya oyun kuruyorlar. iş bize gelince biz oyuna çıkarken bizim sahamızda mutlaka en az 3 tane rakip futbolcu oluyor ve topu ikinci bölgeye aktarırken bile göbeğimiz çatlıyor.
    bu bizim eksikliğimizden mi yoksa rakipler bize özellikle mi baskı uyguluyorlar tam anlayamıyorum. ben henüz serdar aziz’in veya vida’nın üzerine doğru koşan bir rakip hiç görmedim. ama marcao’nun veya donkun etrafında hep birileri var.
    bu sorunumuza bir çözüm bulmamız gerek koca lig böyle bitmez.
  • 8
    üç hatta dört büyüklerden en çok galatasaray'ın zorlanmadığı durum.
    zira diğer büyükler galatasaray gibi sistemli planlı şekilde ısrarla bu organizasyonu uygulamıyorlar.
    tamamen doğaçlama şekilde ön hatlara ilerliyorlar. hatta çoğu zaman allah ne verdiyse şişirerek yüksek topla çıkıyorlar.
    bizim bu konuda karşılaştırılacağımız takım ise alanyaspor.

    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)
  • 9
    uzun süredir oynanan kötü oyunun sebebi olan durumdur. çıkamıyoruz arkadaşım yapamıyoruz. ne oyuncuların teknik kapasitesi buna uygun ne de teknik ekip. defanstan kısa paslarla çıkıyoruz ortasaha defansa yaklaşıyor haliyle ön üçlü de ortasahaya yaklaşıyor. böyle olunca rakip kaleye olan mesafe oluyor sana 50 metre. bu oyunda ufacık boş alanların bile kusursuz değerlendirilmesi gerekirken bizimkiler boş alanlara pas almak için hareketlenmiyor bile. bazen hareketlenip alıyorlar karşısına bi rakip çıkıyor hop geriye veriyor bunların hepsi baştan tekrarlanıyor. ya yemin ederim yazarken kanser oldum. bu renklere sevdalanmanın bedeli bu olmamalı. ter istiyorum , kan istiyorum yeter artık tempo görmek istiyorum. kusura bakmayın yangıncı da itfaiyeci de değilim , üç dört yıldır sabrediyorum.
  • 11
    derbilerde işimize yarayan, ama kolay düzeyde ki maçlarda işimize yaramayan taktik. galatasaray takımı iki senedir baskı yediğinde geriden oyun kurma işini çok iyi yapıyor. 3-1’lik fenerbahçe maçını, 2-0’lık trabzonspor maçını ve 3-1’lik beşiktaş maçlarını izlemenizi öneririm.

    daha 3 ay önce yere göğe sığdırılamayan beşiktaş’ı defanstan kısa paslarla çıkarak nasıl perişan etmişiz izleyin. babel’in göründe ki klaslığı izleyin. bizim asıl sorunumuz defanstan kısa pasla çıkmak değil, kapalı savunmaları açamamak. galatasaray pres yediğinde topla çıkabilen en iyi türk takımıdır. sorunlarımızı başka başlıklarda konuşmamız lazım.
  • 12
    bir türlü becerememize rağmen ısrar ettiğimiz, ısrar ettikçe beceremediğimiz, hem oyun kuramadığımız hem de sayesinde bir çok gol yediğimiz harika(!) sistemdir.
    kalecimiz 5 metre yanındaki stopere topu verir, stoperimiz yanındaki stopere topu verir bir süre öyle geçer sonra beklerimizden birine top ulaşır, ardından top tekrar stoperimize gelir ya da bekimiz biraz ileri gidip topu kanat oyuncumuza verir ya da en yanınındaki orta sahaya topu verir, atağa dönük pasta ise büyük ihtimalle topu kaptırırız ama bekimiz topu tekrar stopere verirse döngü tekrar başlar…
    insan anlatırken sıkılıyor bir de sahadaki oyuncuları düşünelim; ileri uç oyuncuları bu sıkıcı ve ne olacağı çok belli olan döngüde oyun konsantrasyonlarını ve topun kendilerine geleceğine dair inançlarını çok çabuk yitirirler.
    dinamik bir oyun olmaması, ileri uç oyuncularını maçta adeta uyutan bu sistem stoperleri ciddi derecede hata yapmaya zorlayıp, topu almaya giden orta saha oyuncularımızı da fiziken ciddi derecede yıpratıyor.
    ama durmak yok yola devam, 3 sene sonra inanılmaz dinamik, akıcı ve bol gollü maçlar izleyeceğiz!
  • 13
    daha az top kaybı ve daha garanti bir oyun için geriden sabırla ve yavaş tempoyla oyun kurmayı çalışıyoruz ama tercih ettiğimiz oyunun mantığına ters olarak çok basit top kayıpları yapıyor ve o esnada takımın büyük bölümü rakip yarı sahada olduğu için geride eksik yakalanıyor ve tehlikeli kontra ataklar ile karşılaşıyoruz.

    işin garip yanı, topu rakip sahaya acı çekerek de olsa taşıyabilirsek, oradaki top kayıplarından çok fazla tehlikeli kontra atak yemiyoruz. 2. ve 3. bölgede geçiş savunmamızın çok kötü olduğunu düşünmüyorum ama 1. bölgede yapılan top kayıplarına karşı çok çaresiz durumdayız.

    bu durum ve luyindama gibi bu oyuna taban tabana zıt bir oyuncu mevcutken, geriden oyun kurarken daha fazla uzun ve direkt oynamak bir nebze sorunları çözebilir gibi görünüyor ama bu kesinlikle yasakmış gibi davranıyoruz. kaleci de oyunun bir parçası diye kaleciye pas vermenin serbest, ileriye uzun vurmanın yasak olduğu bir oyun planını, ben naçizane bir galatasaray taraftarı ve futbol izleyicisi olarak kabul edemiyorum.

    1999-2000 yılındaki galatasaray'ınki gibi, kalesinde taffarel gibi ayağı iyi olan bir kaleci varken bile geriye pas vermenin neredeyse yasak olduğu oyun planını özlüyorum. şimdi ise ayağı kötü olan kaleci ve oyuncularla takıntılı bir şekilde geriden oyun kurmaya çalışıyoruz.

    hatta o kadar geriye bile gitmeye gerek duymadan, fatih hoca 2011-2012 sezonunda oynattığı futbolu şimdi oynatsa, hala dünyada çalıştırmayacağı takımın olmadığını düşünüyorum ama 2019-2020 sezonundan bu yana sahaya birkaç maç dışında hiçbir şeklinde aklındaki gibi yansımayan futbol ile üst seviyede hiçbir takımı çalıştıramayacağıını düşünüyorum.
  • 15
    övülen pozisyona bakalım hadi;

    https://twitter.com/...641709376835589?s=20

    4. saniyede sol bek, bir istisna olarak taç çizgisine basmamamış bu kez ve stopere yaklaşmış. pası verdikten sonra topu geride aldığı için önünde bindirme yapabileceği boş alan bulmuş. o bindirme sayesinde boş adam ve boş alan oluşmuş. top rakip sahaya geçmiş, ondan sonrası yan pas ve orta zaten. tabii orada berkan'ın becerikli bir ilk dokunuşla topu boşa taşıması da atlanmamalı. burada alkışlanacak mesele topun savunmadan rakip sahaya geçirilmesi.

    şimdi dön videoya 2. saniyeye bir daha bak bakalım sağ bek nerede duruyor. işte göreceksin ki 3 maç sonra sol bek de öyle duracak ve o top çıkmayacak savunmadan. çünkü fatih hcoa öyle yerleştiriyor bekleri anlayamadığım bir şekilde.
  • 16
    https://twitter.com/...641709376835589?s=20

    şu ataktaki maharetin çoğu neredeyse berkan'ın. 18.saniyeden itibaren topu kontrolü ve sonrasında topla boş alana hareketi, attığı pas ve koşuya başlaması. berkan pasını attıktan sonra koşuya başlayınca topu ister şekilde elini kaldırıyor ve bunu gören rakip savunmanın dikkati berkan üzerine odaklanıyor. berkan tek hareketiyle 2 savunma oyuncusuna kendini çekti. babel boşta kaldı. babel boşta kalınca rakip stoper babel'e yakınlaştı ve doğal olarak mustafa rahat şekilde topla buluşabildi. tüm oyuncularımıza pozisyon izletilip bunu yapmaları beklenmeli. yoksa pası atan duruyor yerinde. halbuki pası attıktan sonra da pası attığı yere göre pozisyon almaları gerekir.

    ayrıca pozisyonun sonunda mustafa muhammed'in kerem'e topu bırakışı en üst düzey forvetlerin yapacağı türden. hatta çoğu forvet beceremez bu şekilde topu bırakmayı. geldiğinden beri bağırıyoruz burada bu adam boş oyuncu değil diye. diagne'ye at bakıyım o pası verebiliyor mu kerem'e o şekilde? tek pozisyon kaçırdı diye forvet oyundan çıkarılmaz. dün oyundan muhammed'in çıkarılması çok can sıkıcı. şu pası verebilen bir forvete haksızlık ediliyor formu düşük vs. diye. formu düşük değil bırakmıyorlar ki oynasın. hayır nasıl anladınız formunun düşük olduğunu 2 maçta? gol atamayınca formsuz olur mu forvet? önceki 2 maç zaten bizim oynadığımız şey futbol değildi. o yüzden gol atamaması aşırı normaldi. son maçta* 45 dakika içerisinde tek pozisyon kaçırınca bir adam formsuz olabilir mi?

    (bkz: 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçı)
  • 17
    https://twitter.com/...641709376835589?s=20

    maç sadece 1 dakikadan ibaret değil. sen bu oyunu genele yayarsın, her maç minimum 10 kere şunu yaparsın o zaman başarılı oyun ortaya koyduk dersin.
    ancak bu pozisyonda doğaçlama dediğimiz olay başlıyor zaten. aanholt' un bir iç oyuncusu gibi ileri koşu atması bloklar arasını dağıtıyor ve sol çizgi aniden doğal olarak boş kalıyor. sonuç olarak güzel bir pozisyon ancak dediğim gibi 1 kere 2 kere değil.
    maç içindeki bu sekansları arttırıp sonuca gidersek bir geriden pas muhabbetini felsefemiz olarak kabul edebiliriz.
    ancak şu durumda bu oyun tarzı çok spesifik durumlar olmadığı sürece başarıya götürmez.
  • 18
    galatasaray'ın ana problemi olduğunu sanmadığım oyun kurma şekli. bence asıl sorunumuz rakip kaleye 30 metre kala yapamadığımız işler. bu işler nedir derseniz yapılamayan hızlı verkaçlar, ceza sahası dışında uygun şut açısısı yaratamamak, kaliteli yerden veya havadan yapılan sert ortalar ve ceza sahasına ekstra adam sokmamak gibi sorunlar daha major sorunlar gibi geliyor bana.
  • 19
    https://twitter.com/.../1423641709376835589

    ptt 1. lig düzeyinde takıma karşı, hiç pres yokken arka arkaya kaptırmadan 5 pas yapabilmek değildir. şu pozisyonun nesi paylaşılıyor allah aşkına? bir de atalanta falan denmiş, gasperini görse bileklerini keser. rakip konya ovası gibi boşluk bırakmış, geride bekliyor. geriden pasla çıkmak bu mu yani?
  • 21
    4. fatih terim döneminde en iyi yapılan aksyion. geriden pasla çıkmak büyük takım karakteristiğidir. marcao ve donk'un önünde önce fernando'yu sonra seri'yi şimdi de taylan'ı kullanarak 3 kişi basan rakibe karşı 3 kişi top çıkarıyoruz. son 4 senenin en çok gol pozisyonu üreten takımıyız. bunu pas ile başardık. ne zaman dribbling ile çıkacak n'diaye ve etebo gibi oyunculara döndük orada kaybettik. lemina diyen olacaktır ancak lemina zorunda olmadıkça dribbling yapmaz pası tercih ederdi. lemina'yı başarılı kılan bu oyun repertuvarıydı. yine de o sene daha iyi pas atan seri 6 numarada oynarken çok daha iyi oyunlar sergiledik.

    bazı arkadaşlar dribbling ile çıkmak istiyor ancak dribbling ile çıkılabilmesi için rakibin hatları arasında boşluklar bulmanız gerekir. küçük takımlar kapanır o boşlukları vermez. bizim gibi topa hükmetmek zorunda olan büyük takımlar dribbling ile çıktığında sorun yaşar çünkü dribbling ile çıkmak oyunu yavaşlatır. pas ile 0.5 saniyede kat ettiğin mesafeyi dribbling ile 2-3 saniyede kat edersin. bu rakibin ağırlık merkezini ona göre ayarlaması için fırsat verir. kapanmış savunmaya karşı dribbling ile çıkarken rakibin tek oyuncuyu sıkıştırması gerekir ve genellikle kazanır, bu kaybedilen toplar da genellikle gol olur.

    hayatında hiç bu oyunu oynamamış ve yeni transfer aytaç basit bir hata yaptı diye takımda en iyi işleyen en avrupai şeye laf etmeyelim gülünç oluyor.
  • 22
    bizler ki yıllar boyu top şişirmiş nesillerin evlatlarıyız.

    bizler ki yalnızca son dakikalarda değil, 60'tan sonraki taktiği yalnızca topu ileriye şişirmek olmuş ve bununla belirli aralıklarla başarıya ulaşmış galatasaraylılarız.

    yeri geldiğinde yılmadan usanmadan hakan'a şişirmiş, o yetmeyince stoperleri ileri yollamış, seneler sonra servet ile donk ile başarıya ulaşmış; kişiler yıllar içerisinde değişse de sistemi değişmemiş ataların evlatlarıyız.

    sözlük-ü sultani 2008'de kurulduğundan mütevellit sözlükte yalnızca didier drogba'ya top şişirmek ve umut bulut'a top şişirmek başlıkları yer alıyor olsa da, defansın topu ileriye şişirmesi başlığı hemen 2009'da açılmış ve altına şöyle bir entry dahi girilmiştir: "32. dakikada öne geçen tromsö'ye galatasaray 33. dakkadan itibaren defanstan şişirme top oynamıştır. bu taktikten sonuç alamayınca kafamız önde olarak avrupa mücadelemize son vermişizdir."

    tüm bunların ışığında bugün belki de yıllar yıllar sonra ilk kez bir sistem kurmaya, konuşmaya çalışıyor ve bazı geleneksel kalıplarımızı kırıp, eski demode sistem ile vedalaşmaya gayret ediyoruz. bu yolda acılar çekeceğiz ancak gelişen ve değişen futbolda var olmak için bunu bir şekilde yapıp, günün sonunda başarıya ulaşacağız. takıma ve yeni sisteme olan inancımız tam. bir şeyler yolunda gitmiyorsa da varsın bir kez de böyle ölelim.

    geçmişi ve geleceği harmanlayan şu beyit ile bitireyim yazımı:

    top şişirmemeyip, geriden pasla oyun kurmaya inancımız tam ama,
    geçen hafta hatay'a nasıl koydu luyindama!*
  • 24
    çok ama çok yanlış anladığımız oyun çeşiti. bizim yaptığımız geriden pasla oyun kurma değil, sıfır sıfırı korumaya yönelik, defansta top çevirdiğimiz, kimsenin hareketlenmediği garip bir oyun şekli. tabii bunu da başaramayacak bir oyun çünkü hata yapmaya da çok müsait oynuyoruz. yani dedikleri gibi; rakip gol atmıyor biz gol yiyoruz.

    geriden pasla oyun kuran takımda, top ayağında olmayan oyuncular hareketli olur, boşluklara gelir top ister, bekleri hücumda aralara kaçırıp half spaceleri kullanır. yani oyuncuların yeteneklerinin bu oyuna uymaması dışında, oynamaya çalıştığımız oyunu da doğru değerlendirmediğimiz ortada. acilen takıma uygun bir oyun anlayışına ve de formasyona dönememiz lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın