• 2
    galatasaray yönetiminin yaptıklarını anlamayanlar tarafından açılan hastag.

    işin aslı futbol politikası ile ilgili her adımı zeka kokan yönetimimizdir.

    bakalım...

    stad konusu. geçen sene ilgili başlıkda yazılanlar okunabilir. istifa davetine kadar tonla saçmalık. oysa dönen büyük bir oyun vardı. fikret orman hükümeti işin içine çekerek dediğim dedik tarzlarıyla konuyu galatasaray'a dayatmalarını sağlamaya çalıştı. peki bizim yönetimimiz ne yaptı? en zor olanı uyguladı. yıldırım demirören'in gazeteleri her gün stad konusunda kıçlarından uydurdukları haberlerle aynı arda olayında olduğu gibi hem taraftarı kışkırttı hem de galatasaray yönetimini zora soktu. istenen tek bir atarlı açıklamaydı. böylece yönetim ve hükümet karşı karşıya kalacak ve gerek vergi, gerekse başka konularda yapılacak tehditlerle başımız ezilecekti. oysa yönetimimiz olayı aslında biz beşiktaş'a yardımcı olmayı çok istiyoruz fakat malesef gerek localar, gerek sponsorluklar ve gerekse kombineler dolayısıyla bu durum hukuken imkasıza getirdi. sonuç? kazandık. bu sezon da aynı strateji sürdürülüyor.

    şike mevzusu... kabul etmek lazım ki şike konusu hükümetin oylarını etkileyebilecek önemli sonuçlar doğurabilirdi. adil olan çoktan bu olayda adı geçenlerin futboldan men edilmesi, 6-7 klübün de 1 değil suçlarının ağırlığına göre 2-3 lig aşağıya düşürülmesiydi. ancak adının tersine adaleti asla kendisine ilke olarak belirleyememiş hükümet olayı ele aldı. federasyon başkanını istifa ettirdi ve kuklası yıldırım demirören'i buyurduklarını yapması için o mevkiye resmen atadı. işte bu noktada ülke içinde yapılabilecek hiç bir şey kalmamıştı. galatasaray bağırıp çağırarak hiç bir sonuç elde edemeyeceği gibi sadece ve sadece hükümetin öfkesini üzerine çekerdi. peki ne yaptı? avrupa'da son derece güçlü olan lobimizle işi uefa'ya bitirtti. daha mevzu yeni açılıyor o kanatta. uefa tahkim sonucunda cezaların azalması bir yana artması da muhtemel. ayrıca daha uefa yeni aldığı prensip kararları doğrultusunda ki bu kararlar asla tesadüf değildir, fenerbahçe'yi belki 1 değil 2 küme birden düşürecek. yani akıllı oynadık, bu konuda da uzun vadede kazanıyoruz. kazanıcaz. bakmayın siz ünal aysal'ın biz fenerbahçe'nin zarar görmesini istemeyiz beyanlarına. resmen bıyık altından gülüyor büyük resmi gördüğü için...

    yabancı sınırında yeni ve saçmasapan bir kural geldi... hem de geçen sezon alınan apar topar bir kararla. o zaman prensip olarak futbol günlük mü yönetiliyordu? ya da bu gün mü bir anda federasyon çok prensipli bir hale geldi? hayır! bir gecede yönetmelikleri değiştiren, disiplin kuruluna şike konusunda rapor üzerine rapor yazdıran federasyon tabiki işine geldiği gibi davranıyor. onlar da geçen sezon uefa'nın bu işin peşini bırakmayacağını anladılar. sözüm ona önlemlerini alıyolar. ödleri kopuyor onlar şike mevzusuyla uğraşırken galatasaray'ın ülkeye yeni bir kupa sokmasından. aradaki farkın kapanması imkansız şekilde açılmasından. yönetimimiz gene konu ile ilgili stratejisini en iyi şekilde kurmuş. görünen o. atılacak 2 adım var. ilki ab pasaportlu oyuncuların yabancı statüsünde sayılmaması için yapılacak hukuki mücadele. bu konuda en geç bir sezon içerisinde başarı sağlanma olasılığı zaten çok yüksek. 2.'si de yıldırım demirören'in ipini çekmek. çünkü artık fenerbahçe ne istiyorsa onu yapan, meireles-melo olayında uyguladığı çifte standart gibi her konuda çifte standardın alasını uygulayan bu dönem federasyonundan mantıklı bir yaklaşım beklemek imkansız.. ancak bağırıp çağırmaya ve kendimizi komik duruma düşürmeye gerek yok. hükümetin has adamı olduğu için yönetim yıldırım demirören'e karşı ligde fenerbahçe dışında kalan 16 takımı yanına alarak hareket etmeyi seçmiş ve yine doğruyu yapmıştır. zaten futbolda sözü geçen ilhan cavcav ve diğer başkanlar da gerekli açıklamayı yaptı. orta vadede uefa şikeye karıştığından dolayı tüpçünün ipini çekmeden önce süper lig takımları çekecek. tabiki bu süreç görünüşe göre en az 1-1,5 ay sürecek. yani bu durumda malesef çok acil olan ön libero transferini bitirdikten sonra, geri kalan transferler için beklememiz gerekiyor. en azından lazım gelen 120 oyun toplanmasına kadar. zaten engin baytar'ın takıma dönmesi ve umut bulut'un da katılmasıyla ligde her türlü rakipsiziz. ancak avrupa'da ki mücadelemize bu kararın sekte vuracağı açık.

    ancak unutmamak lazım ki aziz yıldırım'ın 15 senede kurduğu bir karanlık imparatorluk var futbolda. medyasıyla, lobisiyle, federasyondaki gücüyle... bu da yıkılacak. fakat bir anda olmayacağı kesin. yine de bu yönetim başımızdayken olabilecek en hızlı şekilde gerçekleşeceğine eminim.

    yani ortaya ergen gibi çıkıp atarlı atarlı bağırmaktansa, star wars izleyenler bilirler cumhuriyetin içten içe anasını siken palpatin gibi davranmak en iyisi. sahi sölemiş miydim? ünal başkan'ın iş görüş tarzını ben palpatin'e benzetiyorum. izlemeyenler sırf başkanımızı daha iyi anlamak adına star wars serisi 1-2-3'ü izlemeli bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın