276
(bkz: #1239172) galatasaraylılık tam da burada anlatılan bir yaşam tarzıdır bazıları için.
galatasaraylılık
-
-
277babadan oğula miras olan hadise.
-
278oğluma bırakacağım en değerli şey.
-
279doğuştan gelir falan filan muhabbetine girmeyeceğim ama çok küçüklükten içlerimizde olan sevdadır.
bugün bruncha gittiğimiz bir kafede 2 yaşında bir şirin mi şirin kız çocuğu ortalığı yıktı. ama nasıl bağırıyor "cimbom cimbombom cimbombom cimbom cimbombom..". tüm kafenin dikkatini topladı. e haliyle kafede fenerbahçe formasıyla olan da var galatasaray formalı olan taraftar da var. en son çareyi babası sırt çantasından çıkardığı küçücük kısa kollu sarı kırmızı önünde galatasaray yazan tişörtte buldu. giydirdi bu küçük kıza. kız bir mutlu bir mutlu anlatamam, hafifte mutlulukla sakinleşti birazcık. herkes önüne döndü tabi neticede. asıl dikkat çekmek istediğim nokta o küçük kız belki de bugün bir derbi olduğunun farkında değil ama zaman ilerledikçe belki de o tişörtte bulduğu mutluluğu bizim 5. yıldızımızda yada her lig şampiyonluğunu aldığımızda tadacak. galatasaraylılık küçüklükten başlayıp kalbine oturan bir sevdadır, en büyük mutluluktan* en küçük mutluluğa* kadar geniş bir yelpazedir kalbimizde yanıp tutuşan. -
280siyasi görüşe dine imana ırka belli bir sosyal statüye bağlı değildir. öyle olduğunu düşünenlerden kurtarmak gerekir.
-
281geçmişten gelen bir asalet ve özgüven barındırır...
örneğin; 29 ağustos 2013 şampiyonlar ligi kura çekimi'ni "amaaan kim çıkarsa çıksın, yenilmeyecek takım yoktur!" rahatlığıyla izlersin! sonra gruplar belli olur...* şampiyonlar ligi 2013-2014 sezonu b grubu ile ilgili geyikler dönmeye başlar sosyal medyada ama sen "ben galatasaray'ımın real madrid'e 5 atabilme ihtimalini sevdim" dersin, akabinde de "iyi ki galatasaraylıyım be!"
işte öyle bir şey... -
282özellikle bazı maçlardan önce rakibini küçümseyici, beş atarız tarzı entry'ler giren adamlar maçı kaybettikten sonra takıma, hocaya saydırıyor.
oysa galatasaraylılıkta takıma güven esas ama rakibi küçümseme yoktur. -
283allah' ın her insana bahşetmeyeceği bir lütuftur galatasaraylılık... değil 6, 366 tane de yesek sonuna kadar takımımın arkasındayım... iyi günde de ama daha çok kötü günde takımımın destekçisiyim...
-
284sorgulattirici hareketlerde bulunulmamasi lazim.
eger sacma sapan konusmalar yapip sorgulattiriyorsaniz da kendinizi gozden gecirmeniz lazim. -
285
-
286eğer dün* her şeyden sonra sokaklarda hiçbir zaman olmadığı kadar galatasaray formalı insan gördüysem işte bu galatasaraylılıktır.
-
287en büyük hastalığım, allah şifamı vermesin.
sabaha karşı 6 da hala daha "allah'tan juve berabere kaldı" diye geçiriyorsam binbir derdim olan şu hayatta, en büyük hastalığımdır. -
288armasini ve formasini cocugu kadar sevmek, onu kardesi gibi korumak ve ona ana babasi gibi saygi duymaktir.
-
289günümüz şartlarında iyice bayağılaşan, sırada bir taraftarlık anlayışından ötede olan hissiyat bütünü.
ya da en azından ben öyle sanıyorum... -
290(bkz: #1311506) böyle bir gidişi galatasaraylılığıma yediremiyorum sözlük.
-
291pazara düşmüş kavramdır. öyle böyle değil; hem de bit pazarına.
öncelikle şunu ayırt edelim: biz sahne karşısındakilerle sahne önündekilerin sahneye ve piyese bakış açısı aynı değil. biz para verip, yağmurda çamurda oraya gitmek için her şeyi yaparız. ama onlar para aldığı için gönüllülükleri zamanla işçiliğe ve metazoriye dönüşür. parasını biraz kıstığınızda, başka piyeslerden rol kapmaya çalışır ya da piyesi sabote etmek için rolünü savsaklamaya başlar.
bakın şu kulüpte galatasaraylılığı için efsane diye anılan adamlara: bülent korkmaz gibi bir adam sebebi ne olursa olsun yapmaması gereken bir şeyi yapıp 'el kol' hareketi çekiyor, ilhan cavcav'ı aratırcasına. hakan şükür gibi bir adam demediğini bırakmıyor. hasan şaş gibi bir adam çıkmış fenerbahçe maçları öncesi ayaklarımız titrerdi, mondragon altına sıçardı deyu leş kargalarına meze olacak malzemeler veriyor. okan buruk, emre belözoğlu'nun kocaya kaçan kız gibi inter'e gitmek için yarım sezon yokları oynadığını da hatırlayalım. son olarak vedat inceefe'nin militanvari açıklamaları. ancak bir başkasının militanı olanlar, bir başkasının hasmına bu denli hakaretamiz ve düşmanca yaklaşır. fatih terim, 'aslolan galatasaraydır, kovulmadıkça gitmem' diyor ama birileri ile olan husumeti yüzünden yarı yolda bırakıp gidebiliyor, savaşmayı seçmiyor. daha önce de yaptı aynısını defalarca. daha kimleri sayayım arkadaş. hele şu yeni yetmeler. aydın yılmaz, emre çolak vs. kulüpten eşşek gibi para alıyorlar ama afedersiniz sadece bizimle değil galatasaray ismiyle bile taşşak geçiyorlar. yekta kurtuluş desen her demeçte galatasaray sevgisinden dem vuruyor. ama adama bir bakıyorsun, daha doğru dürüst forma bile alamıyor. o gitsin uçakta kitap okusun, kültürlü diyelim kendisine. saymakla bitmiyor. yöneticiler de aynı. adam 1 gün önce yönetiminde olduğu kurumu savunuyor. ama yönetimden ayrılınca başlıyor medyanın şakşakçılarıyla yan pas oynamaya.
benim için selçuk inan hepsinden daha değerli. adam şöyle galatasaraylıyım, böyle uçarım, kanımı akıtırım, aslolan galatasaraydır vs demeden işini yapmaya çalışıyor. ne tribüne oynuyor, ne kimseye trip atıyor, ne de malzeme veriyor akbabalara.
bırakalım artık şu saçmasalak işleri. parayı kazandıktan sonra sevdalı bir elemanlıktan maaşlı bir profesyonele dönüşüyor bu adamlar. sen ben demirören'in uzattığı kağıtla kıçımızı silmeyiz ama birileri imzalar onu, hem de gülerek. he canım, başbakan alnına silah dayıyor herkesin!
kusura bakmayın da; hiçbiri benden daha fazla galatasaraylı değildir. o yüzden artık acımasızım ve galatasaray dışında herkesi eleştiriyorum. bıktım kandırılmaktan. duygusallığın alemi yok artık, gerçekçiyim bundan böyle.
amentümüz, galatasaray'ı türlü bahanelerle ezip geçmeyi göze alabilenleri bir saniye bile düşünmeden ezip geçmek olmalı.
aksi takdirde, botoks yaptırsak da bir boka benzemeyeceğiz! -
292yaşamaya nail olduğum en büyük şereftir. maçlara çok çok nadir de gitsem, maddiyattan dolayı ekonomik olarak az katkı da versem, belki de daha nice taraftarlık görevini yapmıyor dahi olsam, kalbimin ilk attığı andan son atacağı ana kadar içimden eksilmeyecek olan büyük gururdur.
-
293galatasaraylılık ; tanımlar, kavramlar , imgeler , simgeler kısacası her şeyden farklıdır benim için . hangimiz kavga etmek ki galatasaraylılık yüzünden , hangimiz bir şeylerden vazgeçmedik . gurur kaynağıdır . konusu geçtiğinde gururla , gerine gerine galatasaraylı olduğunu söylemektir. galatasaray'ın bir maçını kaçırdığında takıma ihanet ediyormuş gibi hissetmektir. galatasaraylılık aşktır , candır . hayatın anlamıdır.
-
294teslim ol çağrısına, ateşle karşılık vermektir galatasaraylılık.
-
295sözlükte harflerin otomatik olarak küçük yazıldığını bildiği halde galatasaray'ın g'sini büyük harfle yazmaktır galatasaraylılık...
-
296dünden geleceğe uzanan tarihin sonsuz koridorlarında, galatasaraylı olmak demek; giderek büyüyen, giderek parlayan, erişilmesi mümkün olmayan bir ışık, inanılmaz uzaklıklara ulaşan bir ses ve hiç ölmeyecek bir ruha sahip olmak demektir.gerekirse övünürüm gerekirse dövünürüm ama ali sami yen'de belki de son yılların en kötü gecesini geçirdiğimiz o gece sonrası bile cimbom tişörtümle gezerim ve ne mutludur ki bana birkaç insan daha görürüm benim gibi, galatasaraylı. galatasaraylı olmak, dönmek nedir bilmemektir.
-
297hiçbir zaman anlatamadığım anlatamayacağım duygudur.adını duyduğunda içinin huzur kaplaması, herhangi bir yerde gözüne çarpan sarı kırmızı bir şeyle mutlu olmak, hayatta ne olursa olsun, spor dışında da, ben galatasaralıyım deyip başını kaldırmaktır, asla pes etmemek, imkansızın olmamasıdır, mutluluktur, aşktır, birlik dayanışmadır, gs store'dan alınan poşetleri, fişleri atmaya kıyamamaktır, yenilen maç sonrası takıma kızıp, sabahı marşlarla uyanıp formayı öpmektir, gururdur, sevinçtir.
-
298ne kadar soğuk, kar, kış, kıyamet de olsa üzerinde forman varsa göğsünü gere gere cümle aleme gösterme hissiyatı,
ali sami yen arena'ya giderken tüylerin diken diken olması,
tribünde hiç tanımadığın insanlarla çok yakın dostunmuşcasına samimilik,
golden sonra i will survive çalınca yaşadığın o çılgıncasına mutluluk,
gol yenince midene balyoz misali inen o yumruk,
en önemlisi de şükretme sebebi,
"iyi ki galatasaraylıyım" demenin tarifsiz duygusu. -
299
-
30030 milyon kişide birden olmasını beklemenin ve de iddia etmenin abesle iştigal olduğu olgu.
