• 26
    tez zamanda olması gerekendir. yabancı dostlarımız kaybolan marka değerimizi iyi bir pr çalışması ve söz ettirecek transferler ile tekrar eski düzeye getirebilir. bu işlerde artık duygusallık yok sayın yazarlar. bi marka değerimiz vardı ama şu an yerle bir oldu. iyi sponsorlar, sıcak para, reklam ve tanınmış oyuncular bizim kurtarıcımız olacaktır. umuyorum yabancı bir sermaya acilen bize yatırım yapar.
  • 28
    klübün elindeki sportif aş çoğunluk hissesini elden çıkartmasıyla gerçekleşebiliyor sanırım.

    dernekler yasasını tam bilmiyorum ama, klüp çoğunluk hisseyi elde tuttuğu için yönetim seçme, seçtirme hakkına sahip oluyo galiba. bilen varsa detaylı anlatirsa bizde bilgileniriz.

    şimdiki yönetimin en doğru işi olur. dernek borcunu da kapatirlar hem. yaşlı amcalara da bi kaç sosyal tesis daha yaparlar çok paraya satabilirlerse. herkes mutlu olur.

    vay arkadaş ne günlere kaldık ya, şu beceriksizler gitsin diye şeytanla pazarlığa oturacaz utanmasak. allahınızdan bulun özbek biraderler ve ona o yetkiyi veren üyeler.
  • 29
    kulübün rengi ve armasını değiştirmedikten sonra bence olabilecek olaydır.. biz taraftarız, bugün de bilet, kombine ve ürün alıyoruz. yarın yabancı birisi aldığında da yine aynı şeyleri yaparız. yabancı yatırımcı para koyacağı için, kulübü bugünden daha güzel yönetecektir. takıma yatırım yapacak, alt yapıyı güçlendirecektir. en büyük gelir kalemlerinden biri taraftar olduğu için daha fazla önemseyecek, daha fazla değer verecektir. bizi bugün de müşteri gibi görüyorlar, yarın yabancı yatırımcı müşteri gibi görse birşey değişmeyecektir. yabancı yatırımcılar artık bu işi öğrendiler, öyle hesapsız para harcamıyorlar. monaco en iyi örnek bu duruma, ki biz potansiyel olarak monaco, marsilya gibi takımlardan fersah fersah öndeyiz. bence bizim yani taraftar için hayırlı olacak iştir.
  • 31
    galatasaray' ın etinden sütünden sonuna kadar yararlanan dinazorları korkutmaya yetecek olay. böyle bir şey olursa satın alacak kişi ve ya kişiler galatasaray 'ın değerlerini değiştirmeyecek(forma ve arma gibi),her branşta marka değerini arttıracak,bugünki yönetim biçiminin aksine taraftarlarıda yönetimin içine çekecek bir anlayış getirecek ve galatasaray'a kene gibi yapışan insanları bir an önce kapı dışarı atacak insanlar olursa her alanda bambaşka bir galatasaray izleyebiliriz.
  • 32
    klubun sahibi su an liseliler ustelik herhangi bir sermaye saglamadan sadece imkanlarından faydalanıyorlar. klubun tuzel kisiliginde herhangi bir degisiklik yapmayacak bir yatırımcının klubu satın alması buyuk basarılar icin olmazsa olmaz. kendi ekonomimiz ile bu seviyeyi bile zor koruyoruz.
    satın alma isi olursa eger;
    1- gercek profesyonel yonetim gelecektir ve donemine ozel degil gelecege yonelik planlarla calısacaktır.
    2- ciddi bir sermaye koyup surekli basarı hedefleyecektir.
  • 33
    ya dernekler yasası değişecek ve kulübü babasının malı gibi yönetip, borçlandırıp, mali yapıyı düzgün tutmayıp çekip gidenler hapis ile cezalandırılıacak, ya da bu kulüp yerli ya da yabancı bir sermaye veya ortaklık tarafından satın alınacak. başka yolu yok bunun. galatasaray'ın parasını kendi parası gibi yönetecek, sahip çıkacak insanlar lazım bu kulübe.

    abramovich'den 1 pound çal bakayım chelsea'de o zaman sonun ne oluyor, galatasaray'da ise ne hırsızlıklar döndü.
  • 34
    bravo size, elin arapları çinlileri gelsin ve kulübe parayla el koysun. yabancı sermayenin köpeği olalım.

    evrensel başarılar için paraya değil, iyi bir altyapıya ve ufku geniş yöneticilere ihtiyacımız var. bu takım uefa kupasını parayla pulla değil, yılların birikimiyle kazandı. dört sene üst üste şampiyon oldu ve avrupada kupa kaldırdı. o kadro gerek galatasaray'da gerek milli takımlarda yıllarca beraber oynadılar. başlarında da aynı hoca vardı.

    fenerbahçe ile ülkerin birleşmesini yerden yere vurup kendi kulübünün satılmasını normal karşılayan insanlar nasıl bir çelişkiye düştüklerinin farkında değiller galiba.
    devlet limanlar, köprüler satarkan kötü ama galatasaray yabancıya satılınca iyi, öyle mi?
  • 35
    dernek yasası olduğu sürece olması zor gözüken bir durumdur.
    ayrıca, galatasaray eğitim vakfına yıllardır verilen paralara engel çıkarması durumunda ise bu işin olması zor gözükmektedir.
    ilk önce külüplerin dernek statüsünden çıkması lazım ki bunu zamanında fatih terim dile getirdi.
    bir çok başkan buna karşı çıktı çünkü borçlanma yapıldığı zaman,kafasına göre kimse kulübü bırakıp gidemeyecektir.
    onun dışında her kulübün tüzük değişikliği yapmasıdır.

    (bkz: dursun az atta civcivler yesin)
  • 36
    yazar olur olunmaz yanlış yere bakıldığından bulunmayan ve bundan dolayı sevindiren ama aslında var olan ve kahreden başlıktır. renkdaşlardan bazıları bu fikri makul bulmuş. böyle bir şey olabilir mi? biz psg gibi sonradan uydurma bir takım mıyız? city gibi united gibi herhangi bir demografik kitleye dayanmayan bir kültürü olmayan bir kulüp müyüz? rangers iflas edince ne oldu, taraftarları sıfırdan takım kurup sahiplenip 2 yıldır yeniden şampiyonluk yarışına soktular, sokabildiler, niye? çünkü toplumsal karşılığı vardı, tıpkı celtic'in olduğu gibi. polonya'dan gelen tesisatçının da nenesi irlanda'dan göçmüş tersane işçisinin de evinin altındaki puba takılan iskoç dayının da kilise mensubu monsenyörün de hayatında belki ailelerinden bile fazla öneme sahip bu tür kulüpler.

    en yakın arkadaşınız, ortağınız, eşiniz, patronununuz, işçininiz, sevgiliniz hatta çocuğunuz dar zamanınızda nerede? arazi...ama hayatınızdaki en önemli en sıkıntılı en sorunlu en berbat anlarda gasilhanedeyken, hastanedeyken, karakoldayken, icra dairesindeyken, vergi dairesindeyken, emekli olamayıp çıktığınız sigortadayken tamamen bitik haldeyken psg'nin, monaco'nun, chelsea'nin türkiye'den de başakşehirin filan sizin yanınızda yer alması mümkün olabilir mi? bunlar ancak ve ancak liverpool gibi bayern gibi rangers gibi celtic gibi madrid gibi napoli gibi totenham gibi kulüplerdir. bakın bunlardan sahipliğe gidenler yavaş yavaş bu özelliğini kaybetmekte. hani nerede liverpool'un çocukları carragherlar, gerardlar. belki firminolar, coutinholar daha yetenekli de ne oldu beğenilmeyenler kupa kazandırdı bu apaçiler sevilladan fark yedi... başakşehir satılsın zira onlar mamül... ama liverpool satılırsa bir daha toparlayamaz ki satıldı ve toparlayamadı... monaco? chelsea? juventus? milan? psg diyenlere cevap bunlar ya zaten eskiden de birilerinin oyuncağıydı ve mülkiyetti (berlusconiler, agnelliler, prensler filan) yahut yarı mamül iken mamül olmayı bekleyen keyfekeder sahibinden satılık ham maddelerdi.

    hele ki galatasaray gibi geçmişi 1481'e dayanan en büyük rakibi feneri kuran kadroları içinden çıkaran, mensup olduğu devletinden yaşlı, dünyanın dört bir yanında taraftarı olan, geçmişi başarılarla dolu, global olarak 30 milyon taraftarı olan üniversitesi, adası, ormanı, lisesi, okulu ve diğer bileşenleriyle dünyadan eşi benzeri olmayan bir kulüp nasıl olurmda satılabilir? değeri nedir? bizi satın alacak kadar zengin herhangi bir tüzel kişilik var mıdır? biz satılırsak o zaman fenerin satışından da pay almalıyız öyle bizim var oluş sebebimiz batılıları yenmek fenerin varoluş sebebi bizi yenmek o zaman fener de satılır onun komisyonunu da biz alır öyle mi?

    zaten tüzük gereği dernekler kanunu ile yönetilen kulübümüzün tüm mal varlığı liseye aittir ama sportif aş satılır diyenlere gelsin. ya satın alan adam takıma pres değil pas oyunu oynatırsa, ya uefadan takımı çıkarıp nba gibi euroleague tarzı kapalı özel bir show liginde galatasarayı oynatma kararı alırsa, ya alanlar hayır olmadı metin oktay'ı atalım derse, ya ali sami yen'in duruşu adamların şirket politikasına ters düşerse, ya tevfik fikreti reddederlerse ya derwallin adını silerlerse, ya ünal aysal gibi kulübü türkiyeden almanyaya taşımak isterlerse (ki bu sefer sahip olacaklarından yaparlar), ya basketbol şubesini kapatırlarsa ya voleybol şubesini yahut paidar ağabeyin peluş oyuncağını yaparlarsa siz razı gelecek misiniz bunlardan.

    sahiplik isteyenlere son sorum bütün sıkıntılarınızdan kurtulacak olsanız bırakın satmayı muhterem annenizi rehin bırakmayı kabul eder misiniz? ne yaparsınız işbu entrynin yazarına sinirlendiğiniz gibi hiddetlenir katil olursunuz... galatasaray'ımızda bizler için annelerimizden sonraki en önemli kutsallardan biri değil midir? annenizin burnunuzu silmesiyle kubilay'ın nou campta attığı gol sonrası burnunuzu silmeniz arasında ne fark var, annenizin sakatlanıp ayağınızı kafanızı kırdığınızda size dua etmesiyle sizin omzu sarılı kaptan bülent'e dua etmeniz arasında ne fark var?

    işbu entrynin yazarı da girdiği tüm entrylerde galatasaray'ın yapısal sorunlarından bahsetmekte dert yanmakta, küçük aklınca fikir ve çözüm beyan etmekte ama işler kötü gidiyor diye kendimizi satacak halimiz yok. henüz o kadar mezhebimiz geniş değil meşrebimiz de hafif değil...dünyada galatasaray'ın özelliklerine sahip aynı zamanda hem kültür hem eğitim öğretim hem de spor kulübü olan başka bir kulüp yok yakın olanları entry başında belirtildiği gibi dini ve etnik temelleri olan kulüpler ve sadece spor kulüpleri. bizim yapmamız gereken kıskanılan ve yok edilmek istenilen bu özelliklerimizi satmak değil düzeltip daha iyi hale getirmektir.

    bitirirken hücum ederek bitirecektir nihal atsız gibi işbu entrynin yazarı; çinli minli diyenler olmuş da millet dış politika, ekonomi, siyaset programlarında birbirini kandırsın da biz renkdaşlar birbirimizi kandırmayalım dünya devi çin şundan başka bir şey değil, onlar mı bizi satın alacak???

    şu çin; https://www.youtube.com/watch?v=xG-meaGqg-M
    şu da japon; https://www.youtube.com/watch?v=33qxTMA9XTA
  • 38
    bu sözlükte çok romantizm dolu yazı okudum. hatta kendim de yazmışımdır. ama gel gör ki bu kadar ucuz şov hayatımda okumadım (bkz: #2275354) baştan sona galatasarayın içinde bulunduğu vehameti gözler önüne seren bir entri olmuş. galatasaray gasilhanede de hastahanede de yanınızda olmaz. dar görüşlülük, zamana ayak uyduramama gibi konularda galatasaray kulübü üyelerinin yansıması olmuş. işte tam da bu yüzden bu kulüp satılmalı. profesyonelce hak ettiği gibi yönetilmeli. sahip olduğu potansiyel gün yüzüne çıkarılmalı. bu kulüp bu birikimi ile şampiyonlar liginin gediklisi olup, kupaya uzanan, avrupa futbolunu yöneten takımın içinde kendisine yer bulan bir kulüp olmalı. bu vizyonsuzluktan kurtulmalı.
  • 39
    "hayır" olarak cevap verilmesi gereken istek.

    hiç öyle gül baba, hasnun galip, çanakkale, tevfik fikret filan gibi idealist argümanlarla değil günümüz ekonomik verilerinden faydalanarak açıklayacağım durumu.

    üretilen bir malın kalitesinin birincil belirleyicisi özel sermaye üretimi olup olmamasına bağlı değildir. özel sermaye ve emeğin verimliliği arasında doğrudan bir ilişki yoktur. hatta özel sermaye üretilen malın kalitesiyle ilgilenmez. özel sermaye, doğası gereği maksimum kârı hedeflediğinden 2 günde bozulacak malları satar ki tüketmeye devam edilsin. bütün bunların sağlamasını türkiye'nin son 30 yılına bakarak yapabilirsiniz. öncesinde devlet tekelinde olan ve sonradan özelleştirilen kurumların hali ortadadır. kapitalizm/liberalizm insanı ve doğayı talan etmekten başka hiçbir şeye yaramaz. değil galatasaray, içine girdiği bütün kişi ve kurumları ölümüne sömürür.

    en nihayetinde, asıl realist olmayan şey; ürünün kalitesini geliştirmeye çalışmak için üretim mekanizmasının içine girmeye çalışmak yerine asalak gibi "kurtarıcı" beklemektir.

    -ülke ekonomileri açısından refahı yukarı çekmenin yolu bellidir: dışa bağımlı olmamak için tarım ve sanayiye yönelerek ülke içi üretimi arttırmak. bunun dışında şeyler konuşanlar ya zengindir ya da üç kuruşa çalışıp bir gün voleyi vuracağını sanan hayalperest geri zekalılardır.
    -futbolda da para kazanmanın yolu bellidir: üretim yapmak. başka bir şekilde bu oyundan para kazanamazsınız. hazır parayla bu çark dönmez.

    taraftarın doğru şeyleri talep etmesi gerekiyor, asalak gibi kurtarıcı beklemesi değil.

    sahipliği savunan mehmet ayan denilen liboş hakkında karalamıştım bir şeyler, ilginizi çeker belki, buyurun. (bkz: #2257837)
  • 40
    bu konunun gerçek olması için bir seviye daha geçilmesi gerekiyor. daha bizleri kucaklamayan bir usule yönelik tüzüğü olan bir kulübümüz var. bir nevi kast sistemi şeklinde ilerleyen bu süreç değişmeli sonra yabancılara satış konusu tartışılmalı diye düşünüyorum. kulübümüze gönülden bağlıyız lakin o kürsüde söz sahibi olmak için deveye hendek atlatmak gerekiyor.
  • 42
    sevr anlaşması sonrası ingiliz mandasına geçelim diyenler ile aynı mantaliteye sahip insanların rüyasıdır
    ve öyle kalmaya da devam edecektir .
    yani onlar ne kadar hainse, bu fikri ortaya atanlarda benim için aynı durumdadır.

    bu kulüp kimsenin şahsi malı değildir olamaz da
    bu kulüp galatasaray lisesinin de malı değildir, kulüp
    milyonlarca cefakar galatsaray taraftarlarınındır, öyle de kalmaya devam edecektir

    ne yani iki üç tane iyi transfer gelecek diye özgür ruhumuzu satacak değiliz ya

    galatasaray'ımızın ve tüm türk kulüplerinin asıl sorunu finansal kötü yönetilmeleridir, bunun için alıp koca kulübü araba cinliye satmak gerekmez.
  • 43
    nasıl galatasaray gasilhanede de hastanede de yanında olmaz diyenleri gösteren başlıktır. olur renkdaş olur benim olmuştur da oradan biliyorum üstad belki dayınızı kaldırırken gün içinde sizinle cismani olarak değil ruhen birlikte olacak tek şey hagi'nin annesini defnedip 40 gün yas tutup gelip ikindi vakti bir karış kaba sakalla çıkmasını sırf içini ferahlatmasını beklemek ucuz show, romantizm olabilir kimileri için ama işbu entrynin yazarı için gayet gerçekçi olmuştur keşke olmasaydı da şov olsaydı dedirten entryleri kapsayan başlıktır.

    onun için galatasaray'ın satılması benim o acımın da satılması anlamına geleceğinden bedeli yoktur söz konusu satışın da dedirten başlıktır aynı zamanda. ben o günkü acımı hiç paraya satmam hagi'yi bekleyip kendimce onu özdeşleştirmemi hiç satmam dedirten bir başlık olmuştur beraberinde işbu entrynin yazarına...
  • 45
    satılsın satılmasın konusunda net bir düşüncem yok, tabi basketbol şubemizdeki durumları görüyoruz. ancak;

    misyonu türk olmayan takımları yenmek olan bir kulüp elbetteki türk olmayan insanlara satılabilir. aksinin sebebi ne olsun ki? alakasız bir durum. gayet de herhangi bir milletten insan ali sami yen'in mottosunu benimseyebilir. yabancı bir insan kulübü satın aldığında avrupa arenasında boy göstermek mi ister, yoksa fenerbahçe-beşiktaş bize yeter mi der?

    bunun yanında nick isimli arkadaş kaygılarını güzel dile getirmiş. ancak bana göre markalar tamamen satış yaparak değil, yeri geldiğinde değerli varlıklarını koruyarak da, marka değerini yükselterek de yapacağı satışlardan daha fazla para kazanabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın