36
yazar olur olunmaz yanlış yere bakıldığından bulunmayan ve bundan dolayı sevindiren ama aslında var olan ve kahreden başlıktır. renkdaşlardan bazıları bu fikri makul bulmuş. böyle bir şey olabilir mi? biz psg gibi sonradan uydurma bir takım mıyız? city gibi united gibi herhangi bir demografik kitleye dayanmayan bir kültürü olmayan bir kulüp müyüz? rangers iflas edince ne oldu, taraftarları sıfırdan takım kurup sahiplenip 2 yıldır yeniden şampiyonluk yarışına soktular, sokabildiler, niye? çünkü toplumsal karşılığı vardı, tıpkı celtic'in olduğu gibi. polonya'dan gelen tesisatçının da nenesi irlanda'dan göçmüş tersane işçisinin de evinin altındaki puba takılan iskoç dayının da kilise mensubu monsenyörün de hayatında belki ailelerinden bile fazla öneme sahip bu tür kulüpler.
en yakın arkadaşınız, ortağınız, eşiniz, patronununuz, işçininiz, sevgiliniz hatta çocuğunuz dar zamanınızda nerede? arazi...ama hayatınızdaki en önemli en sıkıntılı en sorunlu en berbat anlarda gasilhanedeyken, hastanedeyken, karakoldayken, icra dairesindeyken, vergi dairesindeyken, emekli olamayıp çıktığınız sigortadayken tamamen bitik haldeyken psg'nin, monaco'nun, chelsea'nin türkiye'den de başakşehirin filan sizin yanınızda yer alması mümkün olabilir mi? bunlar ancak ve ancak liverpool gibi bayern gibi rangers gibi celtic gibi madrid gibi napoli gibi totenham gibi kulüplerdir. bakın bunlardan sahipliğe gidenler yavaş yavaş bu özelliğini kaybetmekte. hani nerede liverpool'un çocukları carragherlar, gerardlar. belki firminolar, coutinholar daha yetenekli de ne oldu beğenilmeyenler kupa kazandırdı bu apaçiler sevilladan fark yedi... başakşehir satılsın zira onlar mamül... ama liverpool satılırsa bir daha toparlayamaz ki satıldı ve toparlayamadı... monaco? chelsea? juventus? milan? psg diyenlere cevap bunlar ya zaten eskiden de birilerinin oyuncağıydı ve mülkiyetti (berlusconiler, agnelliler, prensler filan) yahut yarı mamül iken mamül olmayı bekleyen keyfekeder sahibinden satılık ham maddelerdi.
hele ki galatasaray gibi geçmişi 1481'e dayanan en büyük rakibi feneri kuran kadroları içinden çıkaran, mensup olduğu devletinden yaşlı, dünyanın dört bir yanında taraftarı olan, geçmişi başarılarla dolu, global olarak 30 milyon taraftarı olan üniversitesi, adası, ormanı, lisesi, okulu ve diğer bileşenleriyle dünyadan eşi benzeri olmayan bir kulüp nasıl olurmda satılabilir? değeri nedir? bizi satın alacak kadar zengin herhangi bir tüzel kişilik var mıdır? biz satılırsak o zaman fenerin satışından da pay almalıyız öyle bizim var oluş sebebimiz batılıları yenmek fenerin varoluş sebebi bizi yenmek o zaman fener de satılır onun komisyonunu da biz alır öyle mi?
zaten tüzük gereği dernekler kanunu ile yönetilen kulübümüzün tüm mal varlığı liseye aittir ama sportif aş satılır diyenlere gelsin. ya satın alan adam takıma pres değil pas oyunu oynatırsa, ya uefadan takımı çıkarıp nba gibi euroleague tarzı kapalı özel bir show liginde galatasarayı oynatma kararı alırsa, ya alanlar hayır olmadı metin oktay'ı atalım derse, ya ali sami yen'in duruşu adamların şirket politikasına ters düşerse, ya tevfik fikreti reddederlerse ya derwallin adını silerlerse, ya ünal aysal gibi kulübü türkiyeden almanyaya taşımak isterlerse (ki bu sefer sahip olacaklarından yaparlar), ya basketbol şubesini kapatırlarsa ya voleybol şubesini yahut paidar ağabeyin peluş oyuncağını yaparlarsa siz razı gelecek misiniz bunlardan.
sahiplik isteyenlere son sorum bütün sıkıntılarınızdan kurtulacak olsanız bırakın satmayı muhterem annenizi rehin bırakmayı kabul eder misiniz? ne yaparsınız işbu entrynin yazarına sinirlendiğiniz gibi hiddetlenir katil olursunuz... galatasaray'ımızda bizler için annelerimizden sonraki en önemli kutsallardan biri değil midir? annenizin burnunuzu silmesiyle kubilay'ın nou campta attığı gol sonrası burnunuzu silmeniz arasında ne fark var, annenizin sakatlanıp ayağınızı kafanızı kırdığınızda size dua etmesiyle sizin omzu sarılı kaptan bülent'e dua etmeniz arasında ne fark var?
işbu entrynin yazarı da girdiği tüm entrylerde galatasaray'ın yapısal sorunlarından bahsetmekte dert yanmakta, küçük aklınca fikir ve çözüm beyan etmekte ama işler kötü gidiyor diye kendimizi satacak halimiz yok. henüz o kadar mezhebimiz geniş değil meşrebimiz de hafif değil...dünyada galatasaray'ın özelliklerine sahip aynı zamanda hem kültür hem eğitim öğretim hem de spor kulübü olan başka bir kulüp yok yakın olanları entry başında belirtildiği gibi dini ve etnik temelleri olan kulüpler ve sadece spor kulüpleri. bizim yapmamız gereken kıskanılan ve yok edilmek istenilen bu özelliklerimizi satmak değil düzeltip daha iyi hale getirmektir.
bitirirken hücum ederek bitirecektir nihal atsız gibi işbu entrynin yazarı; çinli minli diyenler olmuş da millet dış politika, ekonomi, siyaset programlarında birbirini kandırsın da biz renkdaşlar birbirimizi kandırmayalım dünya devi çin şundan başka bir şey değil, onlar mı bizi satın alacak???
şu çin; https://www.youtube.com/watch?v=xG-meaGqg-M
şu da japon; https://www.youtube.com/watch?v=33qxTMA9XTA
en yakın arkadaşınız, ortağınız, eşiniz, patronununuz, işçininiz, sevgiliniz hatta çocuğunuz dar zamanınızda nerede? arazi...ama hayatınızdaki en önemli en sıkıntılı en sorunlu en berbat anlarda gasilhanedeyken, hastanedeyken, karakoldayken, icra dairesindeyken, vergi dairesindeyken, emekli olamayıp çıktığınız sigortadayken tamamen bitik haldeyken psg'nin, monaco'nun, chelsea'nin türkiye'den de başakşehirin filan sizin yanınızda yer alması mümkün olabilir mi? bunlar ancak ve ancak liverpool gibi bayern gibi rangers gibi celtic gibi madrid gibi napoli gibi totenham gibi kulüplerdir. bakın bunlardan sahipliğe gidenler yavaş yavaş bu özelliğini kaybetmekte. hani nerede liverpool'un çocukları carragherlar, gerardlar. belki firminolar, coutinholar daha yetenekli de ne oldu beğenilmeyenler kupa kazandırdı bu apaçiler sevilladan fark yedi... başakşehir satılsın zira onlar mamül... ama liverpool satılırsa bir daha toparlayamaz ki satıldı ve toparlayamadı... monaco? chelsea? juventus? milan? psg diyenlere cevap bunlar ya zaten eskiden de birilerinin oyuncağıydı ve mülkiyetti (berlusconiler, agnelliler, prensler filan) yahut yarı mamül iken mamül olmayı bekleyen keyfekeder sahibinden satılık ham maddelerdi.
hele ki galatasaray gibi geçmişi 1481'e dayanan en büyük rakibi feneri kuran kadroları içinden çıkaran, mensup olduğu devletinden yaşlı, dünyanın dört bir yanında taraftarı olan, geçmişi başarılarla dolu, global olarak 30 milyon taraftarı olan üniversitesi, adası, ormanı, lisesi, okulu ve diğer bileşenleriyle dünyadan eşi benzeri olmayan bir kulüp nasıl olurmda satılabilir? değeri nedir? bizi satın alacak kadar zengin herhangi bir tüzel kişilik var mıdır? biz satılırsak o zaman fenerin satışından da pay almalıyız öyle bizim var oluş sebebimiz batılıları yenmek fenerin varoluş sebebi bizi yenmek o zaman fener de satılır onun komisyonunu da biz alır öyle mi?
zaten tüzük gereği dernekler kanunu ile yönetilen kulübümüzün tüm mal varlığı liseye aittir ama sportif aş satılır diyenlere gelsin. ya satın alan adam takıma pres değil pas oyunu oynatırsa, ya uefadan takımı çıkarıp nba gibi euroleague tarzı kapalı özel bir show liginde galatasarayı oynatma kararı alırsa, ya alanlar hayır olmadı metin oktay'ı atalım derse, ya ali sami yen'in duruşu adamların şirket politikasına ters düşerse, ya tevfik fikreti reddederlerse ya derwallin adını silerlerse, ya ünal aysal gibi kulübü türkiyeden almanyaya taşımak isterlerse (ki bu sefer sahip olacaklarından yaparlar), ya basketbol şubesini kapatırlarsa ya voleybol şubesini yahut paidar ağabeyin peluş oyuncağını yaparlarsa siz razı gelecek misiniz bunlardan.
sahiplik isteyenlere son sorum bütün sıkıntılarınızdan kurtulacak olsanız bırakın satmayı muhterem annenizi rehin bırakmayı kabul eder misiniz? ne yaparsınız işbu entrynin yazarına sinirlendiğiniz gibi hiddetlenir katil olursunuz... galatasaray'ımızda bizler için annelerimizden sonraki en önemli kutsallardan biri değil midir? annenizin burnunuzu silmesiyle kubilay'ın nou campta attığı gol sonrası burnunuzu silmeniz arasında ne fark var, annenizin sakatlanıp ayağınızı kafanızı kırdığınızda size dua etmesiyle sizin omzu sarılı kaptan bülent'e dua etmeniz arasında ne fark var?
işbu entrynin yazarı da girdiği tüm entrylerde galatasaray'ın yapısal sorunlarından bahsetmekte dert yanmakta, küçük aklınca fikir ve çözüm beyan etmekte ama işler kötü gidiyor diye kendimizi satacak halimiz yok. henüz o kadar mezhebimiz geniş değil meşrebimiz de hafif değil...dünyada galatasaray'ın özelliklerine sahip aynı zamanda hem kültür hem eğitim öğretim hem de spor kulübü olan başka bir kulüp yok yakın olanları entry başında belirtildiği gibi dini ve etnik temelleri olan kulüpler ve sadece spor kulüpleri. bizim yapmamız gereken kıskanılan ve yok edilmek istenilen bu özelliklerimizi satmak değil düzeltip daha iyi hale getirmektir.
bitirirken hücum ederek bitirecektir nihal atsız gibi işbu entrynin yazarı; çinli minli diyenler olmuş da millet dış politika, ekonomi, siyaset programlarında birbirini kandırsın da biz renkdaşlar birbirimizi kandırmayalım dünya devi çin şundan başka bir şey değil, onlar mı bizi satın alacak???
şu çin; https://www.youtube.com/watch?v=xG-meaGqg-M
şu da japon; https://www.youtube.com/watch?v=33qxTMA9XTA