hiçbir şey eskisi gibi olmadığı gibi bu da eskisi gibi değildir. neden böyle oldu, niye bu kadar basitleşti her şey anlamıyorum. galatasaray konusunda her zaman hassastım. ama bir kaç senedir bu hassaslık yerini sanki daha farklı duygulara bıraktı. yine gol attığında takımım deli gibi seviniyorum, o an ne hallere girdiğimi hatırlamıyorum. ama son on senede çok hızlı şekilde her alanda
* endüstrileşen futbol, duygularımızı da endüstrileştirdi sanki. ben sami yen'e girip o ilk yeşili gördüğüm andaki duyguyu eskisi kadar yoğun yaşayamıyorum. yada tribünlerde eski sevinçleri, eski samimiyetleri göremiyorum. ve eminim bundandır ki futbolcular da sahada bundan dolayı bir başka oynamıyor. avrupa maçına çıktığının farkında olmuyor ya en basiti. o duyguyu yaşayamıyor, yaşayamayınca da yaşatamıyor. biz ki duyguları çok yoğun yaşayan bir millet olmamıza rağmen, bu duyguları ingiltere'de
*, isviçre'de
*, monaco'da berlin'de dortmund'da eskiden çok rahat gösterebilirken şu an bir anadolu takımı ile yapılacak olan bir maçın verdiği heyecanla hareket ediyoruz. bu şekilde hareket eden sadece biz değiliz tabi. futbol artık böyle.
futbol izlemek bana eski tadını vermiyor. keşke o eski heyecanlarımız yerinde kalsaydı, daha yoğun yaşasaydık o duyguları. koptuk konudan bayağı bi ama dolmuşum bu konuda be sözlük. başlığın da bu yazdıklarımdan kaynaklandığını düşünüyorum ya... neyse boşver.