21
beklenti farkının çok büyük bir etken olduğunu düşünüyorum. şu ana kadar tüm avrupa maçlarımızda açıkçası 1 puanın yeteceğini düşündüğümüz düzenlerde çıktık. işler de ilk maçtan itibaren iyi gidince hiçbir maçta kazanma baskısı hissetmedik. avrupa maçlarımızda topa sahip olma yüzdemiz yüzde 50 dolaylarındayken dün sivas maçında örneğin %65'te.
hepimizin ağzının suyunun aktığı son lazio maçı örneğin muhteşem bir savunma maçı örneği. biz aynı oyunu sivas deplasmanında da oynayamaz mıyız, bence oynarız fakat kim tatmin olur, oyun aynı olsa da eleştiriler hiçbir şey oynamadık, galatasaray böyle mi oynar seviyesinde olacaktı. üstüne kazanmak zorunda olmanın nispeten genç kadromuz üzerinde de olumsuz etki yarattığını düşünüyorum.
lazio maçında takımın motivasyonu istediğimiz skor olan 0-0 devam ettiği için her geçen dakika artarken lig maçlarında 0-0 devam eden tüm maçlarda işler tam tersine oluyor.
örneğin son 16 maçında da rakip kim olursa olsun deplasmanda özellikle ilk maçta amacımız yine lazio maçının oyununu oynamak olacak.
aslında derbi maçlarında bu oyunların benzerlerini oynadık ve oynadığımız tüm derbi maçlarında öne geçen taraf olmamız da tesadüf değildi, yine derbinin ekstra baskısı diyin hakemler diyin skorları koruyamadık fakat avrupa maçlarına yakın oyun o maçlarda sahadaydı.
avrupa'da tabii ki oyuncuların belki ekstra motivasyonunun da etkisiyle savunma oyununda hata yapmadık ve bitiricilik anlamında daha efektif oynadık fakat ligde farklı bir şey gerekiyor, çünkü roller tamamen yer değiştiriyor ve o yaratıcılık takımda eksik, hem teknik kadro anlamında eksik, hem oyuncuların özellikleri itibariyle eksik.
artık bence zaten şampiyonluk ümidimiz kalmamışken bu sezon diğer hedefimiz türkiye kupası olmalı. orada da maçlar eleme usülü oynanacağı için savunma oyunumuzu güçlendirip mart'a daha da güçlü kontra atakları nasıl yapabileceğimize odaklanarak maçlara kazanma baskısı olmadan ve savunma oyunumuzu güçlendirme hedefiyle çıkmalıyız. bu sezon için en ideal hedef bu olur diye düşünüyorum.
hepimizin ağzının suyunun aktığı son lazio maçı örneğin muhteşem bir savunma maçı örneği. biz aynı oyunu sivas deplasmanında da oynayamaz mıyız, bence oynarız fakat kim tatmin olur, oyun aynı olsa da eleştiriler hiçbir şey oynamadık, galatasaray böyle mi oynar seviyesinde olacaktı. üstüne kazanmak zorunda olmanın nispeten genç kadromuz üzerinde de olumsuz etki yarattığını düşünüyorum.
lazio maçında takımın motivasyonu istediğimiz skor olan 0-0 devam ettiği için her geçen dakika artarken lig maçlarında 0-0 devam eden tüm maçlarda işler tam tersine oluyor.
örneğin son 16 maçında da rakip kim olursa olsun deplasmanda özellikle ilk maçta amacımız yine lazio maçının oyununu oynamak olacak.
aslında derbi maçlarında bu oyunların benzerlerini oynadık ve oynadığımız tüm derbi maçlarında öne geçen taraf olmamız da tesadüf değildi, yine derbinin ekstra baskısı diyin hakemler diyin skorları koruyamadık fakat avrupa maçlarına yakın oyun o maçlarda sahadaydı.
avrupa'da tabii ki oyuncuların belki ekstra motivasyonunun da etkisiyle savunma oyununda hata yapmadık ve bitiricilik anlamında daha efektif oynadık fakat ligde farklı bir şey gerekiyor, çünkü roller tamamen yer değiştiriyor ve o yaratıcılık takımda eksik, hem teknik kadro anlamında eksik, hem oyuncuların özellikleri itibariyle eksik.
artık bence zaten şampiyonluk ümidimiz kalmamışken bu sezon diğer hedefimiz türkiye kupası olmalı. orada da maçlar eleme usülü oynanacağı için savunma oyunumuzu güçlendirip mart'a daha da güçlü kontra atakları nasıl yapabileceğimize odaklanarak maçlara kazanma baskısı olmadan ve savunma oyunumuzu güçlendirme hedefiyle çıkmalıyız. bu sezon için en ideal hedef bu olur diye düşünüyorum.
