galatasaray taraftari yaklasik 20 yildir "vizyon" kelimesinin futbol karsiligini ariyor. temelinde su var- galatasaray ve fenerbahce ayni ulkenin buyuk takimlari. biri avrupa'da ucup giderken, yerel ligi domine ederken, digeri avrupa'da ortada olmayan, mafyoz bir anlayisla yonetilen, sikeyle sikca adi anilan bir takim. "vizyon" kelimesi ise bu aradaki farki olusturan hersey olarak algilaniyor.
liselilere sorarsaniz galatasaray'in "vizyonunu" saglayan lisedir, genel kurulun cogunlugunun sahip oldugu ortak degerleri enjekte eden kurumdur. evet bu degerler galatasaray'a ciddi avantaj sagliyor. ancak diger yandan liseli korumasi galatasaray'a cok zarar da veriyor.
taraftarlara sorarsaniz vizyon sneijder, hagi, drogba, taffarel, mancini'dir. bilal, jem, hamza vizyon degildir. galatasaray'in basarilarinin en onemli sebeplerinden biri bu tur oyunculari takima katabilmesidir. ancak taraftarin bu yildiz oyuncu hayranligi bir cok hayal kirikligina defalarca yol acti, dolayli olarak finansal krizlere sebep oldu dahi denilebilir.
hamzaoglu'na sorarsaniz vizyon takimin dengesini saglamak, kendi degerlerine guvenerek uzun vadede istikrar saglamasidir. galatasaray'in gecmisteki basarisinin sebeplerinden biri de hakan sukur, okan, suat, ve bunlar gibi nice isimleri yillarca birarada oynatmasi ve degerlerine sahip cikmis olmasidir. fakat galatasaray bunyesinden cikan herkese sahip cikilmasi bir gereklilik midir?
vizyon aslinda bunlarin tumu. aci olan herkes basarinin sebebini kendince, ve cogu zaman eksik yorumlamasi ve bunlarin karsit gorusler olarak gorulmesi. yani liseliler ve taraftarlar hamzaoglu bakisini vizyonsuzluk olarak goruyor. terim ve hamzaozlgu gibi teknik direktorler, polat gibi yoneticiler lise tarafindan dislaniyor olmalarini vizyonsuzluk olarak goruyor. taraftar hem liselilerin ayrimciligini hem de "yerli seviciligi"nden yakiniyor...
vizyon fazla kullanilmis, neyi ifade ettigi belirlenmeyen, insanlarin sevdikleri seyleri savunmak, sevmediklerini elestirmek icin kullandigi ici bos bir laf. bunu kabul etmek lazim artik.
gerekli olan vizyon filan degil. gereken akil, gereken mantik.
***
"ali sami yen spor kompleksi turk telekom arena stadi"nin 2011'deki acilisindan beri bilet sistemi, fiyatlamasi oturtulamadi.
dunyada artik butun buyuk sirketler muthis miktarlarda data topluyor, ve bunlardan deger yaratiyor. buyuk teknoloji devlerini hadi bir kenara koyalim, en ortalama organizasyonlar veya en ufak startuplar dahi bir yerlerden data elde edip bilgi uzerinden deger yaratabiliyor.
galatasaray kulubunun elinde binlerce kombine sahibinin bilgisi var, stada giris cikis verileri var.
hangi maca gelmisler, hangisine gelmemisler?
hangi maca kac kisi gelmis? bilet fiyatlari neymis, hasilati nasil etkilemis?
bilet fiyatlari hem hasilati, hem doluluk oranini yuksek tutacak sekilde nasil ayarlanabilir?
bu fiyat kupa, derbiler, sampiyonlar ligi maclari icin nasil ayarlanabilir?
hava durumu, macin onemi taraftar sayisini ne kadar etkiliyor?
taraftar mactan ne kadar once stada geliyor? hangi tribun ne kadar erken geliyor?
hangi taraftarlar otoparki kullaniyor? hangileri ne siklikta store'dan alisveris yapiyor?
farkli taraftarlara gelis saatlerine gore ne tur urunler sunulabilir?
stada gelen taraftarin demografik ozellikleri nelerdir?
galatasaray bu sorularin hepsine yanit bulabilir. yukaridaki uc tarafin hangisi bu "vizyon"u gosterebiliyor?
***
galatasaray uefa youth league'de dun benfica'ya 11-1 kaybetti. galatasaray tarihinin en buyuk hezimetlerinden biri oldugunu tahmin ediyorum.
(
#1820532) surada yazdim. emre colak'in altyapida oynayip a takim maclarinda top toplayicilik yaparken sahaya atilan bozuk paralari toplamasini, hatta atilan bir nokia 3310'u nasil sattigini anlattigi bir video.
"vizyon"u olan bir kulupte bu video buyuk ses getirir. 11-1'lik maglubiyet olay olur.
neden bizim altyapimiz ulkenin en iyisiyken, milli takimi besleyip u-17 sampiyonalari kazanacak seviyeye gelmisken bugun bu halde?
oyuncularimiz neden bozuk para toplayacak kadar ihtiyac halinde? neden gerekli egitimi saglayamiyoruz?
neyi eksik, neyi dogru yapiyoruz?
neden altyapi duzenimiz ve kadromuz surekli her gelen teknik direktorle birlikte degisiyor?
iki senede bir teknik direktor / yonetim degistiren bir kulubun bu sekilde basarili bir altyapi sahibi olmasi mumkun mu?
bunlari cikip konusan yonetici gordunuz mu?
ben cikip "osman surada oynamaz" diyen yonetici cok gordum, ama bunlari sorani gormedim.
***
galatasaray basketbol takimi cemal nalga skandalini yasadi. o sene cem akdag'la baslayan ivme oktay mahmuti ile devam etti, ve galatasaray euroleague seviyesinde oynamaya basladi. ergin ataman'la devam etti, ve yillarca beklenen sampiyonluk geldi. sonra?
galatasaray fenerbahce'ye ulker'in hediye ettigi a lisansini bileginin hakkiyla kazanmaya her sene daha da yaklasirken, hersey tepetaklak oldu. yillarin birikimi ve devamliligi cope gitti. bugun darussafaka dogus isimli, ibb'nin basketbol dengi olan bir takim euroleague'de oynuyor! neden, nasil?
galatasaray'in herhangi bir unsuru, taraftari, lisesi, genel kurulu bunlari yeterince sorguladi mi?
***
galatasaray'in yonetimi ve divan kurulunun gelecekten bekledigi ne?
mecidiyekoy arsasi. otel insaati. riva arazisi.
galatasaray'in sorunlari bunlar degil.
galatasaray'in sorunu akil.
daha dogrusu akilsizlik.