"
türk olmayan takımları yenmek" amacıyla kurulmuş bir takımın yöneticilerinin türk düşmanı bir ırkçıyı (2012 yılında türkçe ile ilgili yaptığı "türkçe felsefe yapılmaz demek ırkçılıktır" açıklamasıyla itiraf etmiştir) ziyaret etmeleridir.
bunu normal karşılayan, "yarın ihtiyaç olabilir" diye gerekli gören arkadaşlara selam ederim.
"cumhurbaşkanı siyaset üstü bir figürdür" falan denilmesi de olasıdır o yüzden bunu diyecek olanlara da peşinen selam ederim.
ha malumun ilamıdır.
işin ırkçılık boyutunu bir kenara bırakalım; yarın lehimize en ufak bir hata yapıldığında ya da tamamen hukuki bir gereklilik lehimize hayat bulduğunda düşmanlar "kayriliyürsünüz" dediklerinde hayır diyemeyeceğimizi aklınızda tutun.
sırf bunun için bile gerek yok böyle şeylere.
aziz "şike davasında hedef erdoğan'dı" dediğinde sövüp, galatasaray yönetimi yaladığında övmek bana ters geliyor.
bir de vergi olayı olursa işimize yarar belki düşüncesi için bir-iki söz söylemek istiyorum.
bu ülkede işçinin-memurun-emekçinin gelirinin yüzde 30-40'a yakınına çöken devlet; azcık yetenekli bir muhasebeciyle gerçek kazancının yüzde 10unu bile vergi olarak ödemeyen patrona karşı kılını kıpırdatmazken, daha büyük kodamanları zaten pohpohlarken, sosyal güvenlik düzenlemelerini daima işveren lehine güncellerken, en ufak bir sendikalaşmayı kanunlarla, düzenlemelerle, kendi adamlarını yerleştirmekle ezerken, galatasaray kulübü veri kaçırıyorsa, galatasaray kulübü liseli yöneticileri kalkındırıp kulübün emekçilerini rahat rahat kapının önüne koyuyorsa kusura bakmayın da buna sebep olan yönetimleri de, buna göz yuman devleti de, bunu normal karşılayan taraftarı da allaha havale ediyorum.
galatasaray yönetimi, sağdan-soldan medet umacağına yüzünü taraftarına çevirmeli.
taraftarıyla bütünleşmeli çakalların sofrasına kons olmaktansa.