• 278
    17 nisan 2010 günü galatasaray org da yaptıkları açıklama ile 11 nisan 2010 galatasaray diyarbakirspor macindaki taraftar protestosu ile hiç bir ilgileri olmadığını iddia eden yönetim.

    -olur! ben de yedim!!

    edit: bir de "galatasay'ı rahat bırakın" demişler. millete çemkireceğinize önce siz rahat bırakın demek istiyorum kendilerine. alın ultraslan'ınızı çekip gidin buralardan bir an evvel..
  • 279
    onlar için kulup taraftarından çok müşteriyiz. bir yere kadar müşteri olmaya biz de razıyız. zaten store'dan bir ton alışveriş yapıyoruz, fakat bilet fiyatlarındaki politikası taraftarla resmen dalga geçmeye yöneliktir. bütün maçlara ayrı tarıfe. 11 nisan 2010 galatasaray diyarbakirspor macinda, şampiyonluktan uzaklaşıldı diye 20 milyona kadar düştü biletler. 25 nisan 2010 galatasaray bursaspor macinda ise şampiyonlar ligi ve şampiyonluk mücadelesinden dolayı 50 liraya çıkarıldı biletler. e zaten karaborsa olayını da organize bir şekilde yürüttüklerini biliyoruz.(u: yalan mı?)

    bazen sorguluyorum gereğinden fazla mı destekliyoruz acaba diye. icraatler bazen gözümüzü karartıyor eleştiremiyoruz, fakat kulubun bu kadar icraatın yanında taraftarı dikkate almaması, aksine karaborsacılarla işbirliği yapması beni çok üzüyor ve benim güvenimi sarsıyor adnan polat yönetimine karşı. he çok mu önemli onlar için. yoo. konuşuyorum ben de işte.
  • 280
    2010-2011 sezonu için adnan polat başkanlığında ki yönetimin en önemli görevlerinin başında kuvvetli bir sponsorla başta 2009-2010 yılı mücadeleleriyle herşeyin en iyisini hakeden galatasaray erkek basketbol takımı olmak üzere amatör branşlara gereken desteğin verilmesidir.

    galatasaray erkek basketbol takımı 2010-2011 sezonu için şampiyonluğa oynayacak iddialı bir kadro ile sezona başlamazsa iki elim yakalarındadır bu böyle biline.

    haydi yönetim göreve!!!
  • 281
    başarı için yanlızca doğru hamlelerin yeterli olmadığını anlamamı sağlayan, cenabet insanlar topluluğu.
    adamlar daha ne yapsın be sözlük. oyuncu istedik aldılar, teknik heyet dedik en iyisini buldular, sponsorluklar, galatasaray marka değeri derken bizi modern futbol seviyesine taşımak için olabildiğince çabaladılar.ama şans bir türlü bize gülmedi.sakatlıklar formsuzluklar vs. şansızlık fırtınası eksik olmadı penceremizden, damımızdan.
    inşallah içimizde biriktirdiğimiz o hırs bizi layık olduğumuz yerlere taşıyacak.
  • 284
    akıllıca bir transfer politikası izlemeye çalışan ancak her seferinde istenilen başarılar elde edilemeyince sil baştan yapan yönetimdir...

    rahmetli başkanız özhan canaydın'ın son döneminden bu yana cassio lincoln, tobias linderoth, morgan de sanctis, milan baros, harry kewell, elano blumer, abdul kader keita, leo franco, giovanni dos santos, joao alves, lucas neill ve shabani nonda isimleriyle anlaşıldı. 3 sene sonunda ise bu yabancılardan sadece milan baros ve lucas neill ile yola devam edileceği konuşuluyor...

    galatasaray futbol takımının sınırlı bir transfer bütçesi olduğunu biliyoruz. her sene sonunda gelecek sene için çok büyük bir transfer bütçesi bulunamayacağı konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor. kendi başkanımız çıkıp bunu destekler nitelikte açıklamalar yapıyor. yukarıda sayılan isimler düşünüldüğünde bu oyunculara ödenen paraların çok da az olmadığını biliyoruz. cassio lincoln için 5 milyon euro, linderoth için 1.5 milyon euro, milan baros için 5.5 milyon euro, kader keita için 8.5 milyon euro, elano blumer için 7.5 milyon euro, giovanni'nin ve jo'nun kira kontratları toplamı 1 milyon euro, lucas neill için 1 milyon euro'ya yakın paralar verildiğini biliyoruz. yani toplamda 30 milyon euro'ya yakın bir fatura geliyor önümüze*. ancak geldiğimiz noktada yabancı transferlerimizin çok uzun ömürlü olmadığını ve hep takımdan bedelsiz ayrıldıkları görüyoruz...

    bütün bunları düşündüğümüzde transfer politikamızın çok başarılı olmadığını görüyoruz. başarı için belirli bir kadro istikrarına sahip olmamız gerektiğini biliyoruz. ancak her yaz döneminde en az 3 oyuncu gidiyor, en az 3 oyuncu geliyor. kısacası harcanan para, planlanan yatırımlar sadece 1 senelik oluyor ve sonrasında hepsi çöpe atılıyor. en kötüsüyse 2,5 yıldır yönetimimizin tek bir ders bile çıkarmadığını görüyoruz...

    burada bazı şeyleri yazıp konuşmak elbette rahat, klavyenin başından atıp tutmak çok kolay. yönetimimiz son yıllarda yaptığı transfer hamleleriyle bizleri heyacanlandırdı. ancak bu transfer politikasında hala bazı şeyler yanlış gibi. para temin etmek elbette zor ancak bir seneliğe mahsus olmak üzere 35-40 milyon euroluk bir transfer bütçesi oluşturulsa ve 6-7 kaliteli, genç, başarıya aç isim için bu paralar harcansa; bundan sonraki yıllarda bütün dişlileri söküp çıkartmaktansa sadece 1-2 transferle sezonu kapatsak daha başarılı olmaz mıyız?...

    umarım yönetimimiz transfer politikasını değiştirir ve daha da akılcı bir politika izler...
  • 285
    özhan canaydın başkanlığından bu yana adnan polat'ta dahil olmak üzere beceriksizler ordusuyla doludur.

    voleybol şube kaptanının türkiye'nin en iyi voleybolcusu eşini * getirmekten acizdirler. rakip, dünyanın en kaliteli bayan voleybolcularını getirirken bir sponsor bulup aynı düzeyde oyuncular getireceklerine 2. sınıf yabancılardan vazgeçmezler. erkek voleybol takımını bir türlü büyük kaptan payidar demir zamanındaki kaliteye ulaştıramazlar kaliteli türk oyuncular ve yabancılar hep rakip formalarıyla oynarlar.

    2009-2010 sezonunda destan yazan erkek basketbol takımının bir bir dağılma haberleriyle taraftarı kahrederler. (bkz: simas jasaitis) (bkz: darius washington) . bayan basketbol takımı seneye dünyanın en iyi takımı olan spartak moskovanın hocası ve en iyi iki oyuncusunu transfer edecek malum rakibiyle mücadele etmek zorunda kalacak ve şampiyonun adı yine çok belli olacakken buna kayıtsız kalırlar. yine büyük başarılar için gerekli kaliteli türk oyuncular hep rakipte oynar.

    galatasaray taraftar ve camiasının gücünün farkında olmayan bu topluluk bu gücü pazarlık masasına yatırıp iyi şartlarda sponsor bulmakta aciz kalırlar. bize de gerek ekranların başında gerekse salonlarda ızdırap yaşatırlar.

    aslantepe'ye salon istiyoruz diye yırtınan taraftarlarına kulaklarını tıkayıp asıl büyük tehlikenin fenerbahçe ülker arena'nın tamamlanmasıyla yaşanacağını görmezden gelirler.

    futbol mu? hayır bu entryde futbol olmayacak. artık onlara diyecek ne bir sözüm ne bir kelimem var. allaha havale ettim tümden.

    ikincilikleri kupaların başka ellerde yükselmesini kabullenen beceriksiz galatasaray yönetimine buradan koskoca bir sıfır!!!

    icraat istiyorum ama öyle yalandan icraat değil şampiyonluğa oynayacak sponsorlar ve oyuncularla icraat istiyorum...ben galatasaraylıyım...ben ikinciliklere, takımlarımın diğer takımlar karşısında aciz duruma düşmelerine tahammül edemiyorum... mevzu o koltukta oturmaksa bende otururum. ya hakkını verin ya da çekin gidin.

    güle güle simas yolun açık olsun...
  • 286
    futboldaki başarısızlığın faturasını futbolculara kesmiş olan yönetimdir.
    --- alıntı ---

    "önce futbolcular gerekeni yapacak ki, ondan sonra hocalar yargılanabilsin."

    mehmet helvacı

    --- alıntı ---

    (bkz: #382918)

    2009-2010 sezonuna havlu atılmasıyla birlikte tribünlerde futbolculara bana göre utanç derecesinde yüksek şiddette protesto vardı. sözlükteki yazarlardan bi kısmı bunun altında yönetimin olduğunu iddia etmişti. kendilerine ben hak veriyorum, en azından durumun böyle olduğuna inanıyorum. elbet elimde kanıt yok, dediğim gibi sadece inanıyorum çünkü yönetime artık güvenemiyorum. neden bu futbolcu protestolarında yönetmin parmağında inandığımı kısaca açıklayim. bizim ülkemizde * üç büyük takımdan taraftarın beklentisi çok büyük. mutlaka bu üç büyükten en az bir tanesi sezonu oldukça başarısız tamamlıyor. bu başarısız takımda taraftarlar yıllar boyunca hemen bir suçlu arama refleksi geliştirmiş. şimdi bakıyorum galatasaray yönetiminin tavırlarına; frank rijkaard sonuna kadar korunuyor, oyuncular için gazetelerde yazılanlar, medyada çıkan haberlere resmi sitede sadece yazılı bir açıklamayla cevap veriliyor, özeleştiri hemen hiç yapılmıyor. ultraslan grubu maç öncesi takım oyuncularıyla ilgili yapacağı rezil protestonun haberini ve saçma tezahuratını yayınlıyor. burda yazanlardan öğrendiğim kadarıyla o grubun bazı üyeleri galatasaray yönetiminden maç biletlerini temin ediyor, bazı üyelerinin cep telefonunda haldun üstünel kayıtlı olmasına rağmen kulüp neden protestoyu önlemiyor? hadi önlemedi diyelim, uzamasına nasıl müsaade ediyor? neden protestoda teknik heyet yok, sadece belli oyuncular var? acaba protestoların kupa kaldırmadan galatasaray'dan bırakılmayacağı iddia edilen arda turan'a veya bonservis bedeli yüksek olduğu için kadroya dahil edilemeyecek joao alves'te yoğunlaşması tesadüf mü? takımını sivas'ta yalnız bırakarak belki de o maçta dört kazmayla sahaya çıkmamıza neden olmuş baros'un alkış alan tek isim olmasını hesaba katarsak bu kişilerin verdiği tepkilerin sadece oyuncuların takıma katkısıyla orantılı olduğuna inanıyor musunuz? hadi diyelim tüm bu olanlar kontrol dışında gerçekleşti. peki arda turan'ı yanına alıp adnan polat 10 numarayı verip kaptan yapmıştı ya; bir kez daha yanına alıp basına ve usturupsuz tepki veren taraftara neden bir gözdağı veya mesaj vermedi?
    bugün galatasaray tartışmalarına bakın hemen hepsi futbolcu ekseninde, neden hiç yönetimin adı geçmiyor?
    not: bu yazıdan suçlunun tamamen yönetim olduğuna inandığım düşüncesi ortaya çıkmasın. futbol takımı 2009-2010 sezonunda başarısız olduysa yönetim, futbolcu, teknik heyet ve etkisi bence çok olmasa da taraftarın da suçu vardir.
  • 290
    kendilerine çok güveniyordum, şu sezon sonuna kadar da başarısızlıklar güvenimi zerre sarsmadı. ama artık fark ettim ki, evren büker ve harry kewell olaylarından sonra şu zamana kadar arkasında duran, daha bir ay önce kongre sırasında seçilmeleri için dua eden yüzbinlerce galatasaray taraftarını zerre umursamadıklarını anladığım insanlardan oluşan yönetim. o kadar zırvalıyolar taraftar maraftar diye, sonra da böyle bir pankart açılıyor ve siz umursamıyorsunuz (http://staywithusharry.com/...s/2009/12/esss.jpg). basketbol takımının bir maçının 2-3 dakikasını izleyen bir adam bile, evren'in takımda kalmasının ne kadar gerekli olduğunu bilir. bilmese de yıl 2010 oldu, gsbasket'e bir göz atıp taraftarın sesini dinlemek zor mudur? zormuş. ama lafta "taraftar çok önemli bizim için hedehödö", kolpa grosso.

    liselilerden tek farkları lise diplomalarının üstünde galatasaray lisesi yazmaması, yoksa yine aynı aristokrat zihniyet*.
  • 291
    taraftar filan umurlarında değildir. iktidarlarının devamı için ihtiyaç duydukları çakma galatasaraylı grubun sahibidirler zaten.

    (bkz: ultraslan)

    yönetimle ultraslan bu kadar iç içeyken bizlere bok yemek düşer afedersin. semih'in de kıçını yalatırlar galatasaray taraftarı'na o tribünlerde. bu yönetim fenerbahçelileşmenin bile bokunu çıkarmıştır. ortakları ultraslan ile bir yönetim dönemi boyunca mutsuzluklar dilerim.

    edit: sinirden ölçüsüz bir kelime yazmışım. uyarıya gerek kalmadn kendim düzelttim.
  • 296
    2009-2010 sezonunun devre arasında taraftar tepkisinden korkup kewell'ı göndermeyerek hata yapmış yönetimdir. şimdi ise hatasını tekrarlamayarak kewell'a yol vermiştir.

    öncelikle şunun bilinmesi lazım; galatasaray spor kulübü bir yardım derneği değil, bir şirkettir. gelirleri, giderleri ve bunlara bağlı olarak kar ve zararı vardır. bir şirket düşünün ki, personelden bir tanesi her ay tıkır tıkır parasını alırken, işe gelmesin sürekli raporlu olsun. ama o personel, çok yakışıklı olsun, çok güzel gülsün ve çok tatlı fuck off desin. bütün bu özelliklerin şirkete ne kadar faydası vardır? bu adamı şirkette ne kadar çalıştırırlar? galatasaray yönetimi de her şirket yöneticisinin yapacağını yapmış ve verimsiz elemanını işten çıkarmıştır.

    empati derler adına, bir şey vardır. en basitinden kendini karşıdakinin yerine koymaktır tanımı. birilerine çemkirirken bir anlığına onun yerine koyun kendinizi ve ondan sonra çemkirin.
  • 299
    buradan kendilerine seslenmek istiyorum:

    lütfen yerli futbolcu transferinde olmuş * ve gelecek vaat eden oyuncular (u: mesela mehmet topal - şimdi olgunluğa doğru bir geçiş yapsa da sonuçta bize transfer olduğunda bu statüdeydi - ) transfer edilsin.

    artık yeni alınan cüzdanın otururken bizi rahatsız etmesinden rahatsız olup, kıçımızın şeklini alacağı günü bekleme misali gökhan zan, mustafa sarp, barış özbek gibi futbolcuların bize uymasını, yeterlilik göstermesini beklemek çok rahatsız edici bir durum halini almaktadır.

    not: 2 hafta önce aldığım yeni cüzdanım kıçımla bütünleşti ama 1 yıl boyunca takıma yeterli derecede katkı sağlamasını beklediğim gökhan zan ve mustafa sarp malesef takımımıza pek katkı sağlayamadı.
  • 300
    sanki bir acemilik dönemindeler. her sene farklı radikal kararlar alarak transfer politikasını belirler. geçen yıl ismi olan futbolcularla doldurdukları takımı bu sene aşı tutmadı hacı heralde bize 2008 ruhu lazım diyerek genc ve potansiyeli olan basan bir jenerasyonla doldurmak istiyorlar. futbol dışındaki branşlar da simas tan sonra evren bükerin de uçup gitmesi yaraya tuz basmıştır, eğer sophia young da giderse bu da yaraya basılan karbonat etkisi yapacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın