2603
anlaşılan o ki, yabancı sınırının kalkması ya da gevşetilmesi konusunda herhangi bir başarı sağlayamacaklar. koskoca ülke futbolu fenerbahçe denen kulüp hangi yöne üfürürse, o yana doğru savruluyor. 17 kulüp okey demesine rağmen, fenerbahçe veto ediyor diye yabancı sınırı kalkmıyor. galatasaray da bu 17 kulüpten herhangi biri, ha elazığspor, ha galatasaray. avrupa'nın ilk 10 kulübü içerisine gireceğiz, şunu yapacağız, bunu yapacağız diye süleyman demirelvari içi boş söylemlerle taraftar kitlesini uyutabilirsiniz sayın başkanım, geri gelelim kazın ayağı öyle değil. bayern münih, barcelona, real madrid, manchester united, chelsea, arsenal, manchester city, borussia dortmund, valencia, juventus, ac milan, inter milan, porto, benfica ilk anda aklıma gelenler, kaç etti 15 filan herhalde. üzgünüm de 5 yabancı futbolcu ile, bu devasa kulüplerin önüne geçeceğimiz iddiası, herkese 2 anahtar vaadinden bile komik.
hadi diyelim, federasyon fenerbahçe'yi kolluyor, adamların kadrosu görece yerli kalitesi açısından daha iyi konumda. ee avrupa'yla da işleri yok, uefa bunları sepetledi, yabancı sınırının kaldırılması işlerine gelmez, adamlar haklı bir yerde. fenerbahçe'nin borusu ülke sınırları içerisinde, siyasi kanadın da yardımıyla rahat rahat ötüyor. be kardeşim, biz koca galatasaray spor kulübü olarak yerel kanunsuzluğun, hukuksuzluğun esiri olmak durumunda mıyız? ben uluslararası ilişkiler mezunuyum, derslere pek girmedim eyvallah da bir şekilde mezun olduk, amk sınavlarını geçtik. orada bize öğretilen bir şey vardı : mütekabiliyet, yani karşılıklılık esası. yani iki devlet arasında uygulamalar konusunda eşitlik ve adalet, aleyhte hüküm olmaması durumunda da karşılıklı olarak aynı kuralların işlenebilmesi.
elimizde nihat kahveci diye bir örnek var, hukukta emsal karar olarak nitelendirilen, üst mahkemelerin vermiş olduğu kararın diğer hukuki sorunlarda emsal olarak kabul edilmesi gerektiği ilkesi var. avrupa birliği adalet divanı, nihat kahveci konusunda hüküm vermiş mi? vermiş, ne demiş türkiye'nin avrupa konseyi üyesi olmasından yola çıkılarak, türk futbolcuları avrupa birliği statüsünde oynayacak! yukarıda bahsettiğim mütekabiliyet esasına göre de aynı hükümler, türkiye'de de geçerli olacak. türkiye'nin avrupa birliği üyesi olmaması filan bunu etkilemez, cehaletin/hukukbilmezliğin esiri olmuş federasyonun bu yöndeki manipülasyonları da geçersizdir. uluslararası hukuk>yerel hukuk. bitti.
hal böyleyken, galatasaray yönetiminin bu konuda cılız birkaç ses harici aksiyon almaması düşündürücüdür. önümüzde çok kritik bir devre arası transfer dönemi var. burada 2 seçeneğimiz var, ya bu hukuksuzluğa boyun eğeceğiz, yabancı sınırına eyvallah deyip, türk oyuncu kalitesini yükselteceğiz, ya da çok acil bir şekilde, artık lobi faaliyeti mi, hukuk savaşı mı bir şey yapıp bu sınırlamayı kaldıracağız.
şampiyonlar liginde tur atlamamız göz boyamamalı, takımın yerli kalitesi yerlerde sürünüyor, yabancıların yarısı zaten çöp, dany, amrabat, riera vs. başkanımızın haklı olarak benzetme yaptığı şekliyle, önümüzdeki turda kafamızı keserler. başkanımız da tehlikenin farkında ama alınan hiçbir önlem yok ya da şöyle söyleyelim, biz bunu henüz göremedik. koca bir yaz transfer sezonunu bomboş geçirdik, hiçbir mevkiye güçlendirme yapamadık, geriye gittik hatta. diyelim ki fatih terim takımın başındaydı, o transfer yapmadı. bir kulubün yönetimi kulüp için hayati öneme haiz bir mevzuyu hocanın keyfine bırakamaz o ayrı da diyelim ki böyle oldu. o zaman, yakın gelecekteki bu transfer dönemi yönetimin ciddi manada test edileceği bir zaman dilimi olacaktır. bakalım sayın başkanımız nasıl bir yol izleyecek? transferi bülent tulun'a bırakıp serdar aziz gibi vasat yerli transferlerle göz mü boyayacak, yoksa federasyona savaş açıp yabancı sınırını kaldırıp, en azından ab statüsünü işletip, takımın oyuncu kalitesini yukarıya mı çekecek? mevcut sistemle yola çıkılarak ana hedefimiz olan şampiyonlar ligi'nde çeyrek finalden öteye gidemeyiz, 100 yıl da geçse gidemeyiz,gidemeyiz, gidemeyiz... endüstriyel futbol buna izin vermez, başkan da söylüyor kafamızı keserler, çok net.