• 5800
    https://twitter.com/.../1730244129047679063

    --- alıntı ---

    beşiktaş başkan adayı serdal adalı: "söylemek istemiyorum ama sağdan soldan duyduğum galatasaray, riva projesi'nden elde ettiği gelir ile borcunu 1-2 seneye bitirir gibi söylemler var."

    --- alıntı ---

    rakip başkan adayı da açıklamış. asıl korktukları kısımda burası işte.
    2 sene içinde borçların büyük bölümü bitecek ve kulübün gerçek anlamda yükselişi o zaman başlayacak.
    yeter ki biz doğru yönetim biçimleri sergileyelim.
  • 2600
    anlaşılan o ki, yabancı sınırının kalkması ya da gevşetilmesi konusunda herhangi bir başarı sağlayamacaklar. koskoca ülke futbolu fenerbahçe denen kulüp hangi yöne üfürürse, o yana doğru savruluyor. 17 kulüp okey demesine rağmen, fenerbahçe veto ediyor diye yabancı sınırı kalkmıyor. galatasaray da bu 17 kulüpten herhangi biri, ha elazığspor, ha galatasaray. avrupa'nın ilk 10 kulübü içerisine gireceğiz, şunu yapacağız, bunu yapacağız diye süleyman demirelvari içi boş söylemlerle taraftar kitlesini uyutabilirsiniz sayın başkanım, geri gelelim kazın ayağı öyle değil. bayern münih, barcelona, real madrid, manchester united, chelsea, arsenal, manchester city, borussia dortmund, valencia, juventus, ac milan, inter milan, porto, benfica ilk anda aklıma gelenler, kaç etti 15 filan herhalde. üzgünüm de 5 yabancı futbolcu ile, bu devasa kulüplerin önüne geçeceğimiz iddiası, herkese 2 anahtar vaadinden bile komik.

    hadi diyelim, federasyon fenerbahçe'yi kolluyor, adamların kadrosu görece yerli kalitesi açısından daha iyi konumda. ee avrupa'yla da işleri yok, uefa bunları sepetledi, yabancı sınırının kaldırılması işlerine gelmez, adamlar haklı bir yerde. fenerbahçe'nin borusu ülke sınırları içerisinde, siyasi kanadın da yardımıyla rahat rahat ötüyor. be kardeşim, biz koca galatasaray spor kulübü olarak yerel kanunsuzluğun, hukuksuzluğun esiri olmak durumunda mıyız? ben uluslararası ilişkiler mezunuyum, derslere pek girmedim eyvallah da bir şekilde mezun olduk, amk sınavlarını geçtik. orada bize öğretilen bir şey vardı : mütekabiliyet, yani karşılıklılık esası. yani iki devlet arasında uygulamalar konusunda eşitlik ve adalet, aleyhte hüküm olmaması durumunda da karşılıklı olarak aynı kuralların işlenebilmesi.

    elimizde nihat kahveci diye bir örnek var, hukukta emsal karar olarak nitelendirilen, üst mahkemelerin vermiş olduğu kararın diğer hukuki sorunlarda emsal olarak kabul edilmesi gerektiği ilkesi var. avrupa birliği adalet divanı, nihat kahveci konusunda hüküm vermiş mi? vermiş, ne demiş türkiye'nin avrupa konseyi üyesi olmasından yola çıkılarak, türk futbolcuları avrupa birliği statüsünde oynayacak! yukarıda bahsettiğim mütekabiliyet esasına göre de aynı hükümler, türkiye'de de geçerli olacak. türkiye'nin avrupa birliği üyesi olmaması filan bunu etkilemez, cehaletin/hukukbilmezliğin esiri olmuş federasyonun bu yöndeki manipülasyonları da geçersizdir. uluslararası hukuk>yerel hukuk. bitti.

    hal böyleyken, galatasaray yönetiminin bu konuda cılız birkaç ses harici aksiyon almaması düşündürücüdür. önümüzde çok kritik bir devre arası transfer dönemi var. burada 2 seçeneğimiz var, ya bu hukuksuzluğa boyun eğeceğiz, yabancı sınırına eyvallah deyip, türk oyuncu kalitesini yükselteceğiz, ya da çok acil bir şekilde, artık lobi faaliyeti mi, hukuk savaşı mı bir şey yapıp bu sınırlamayı kaldıracağız.

    şampiyonlar liginde tur atlamamız göz boyamamalı, takımın yerli kalitesi yerlerde sürünüyor, yabancıların yarısı zaten çöp, dany, amrabat, riera vs. başkanımızın haklı olarak benzetme yaptığı şekliyle, önümüzdeki turda kafamızı keserler. başkanımız da tehlikenin farkında ama alınan hiçbir önlem yok ya da şöyle söyleyelim, biz bunu henüz göremedik. koca bir yaz transfer sezonunu bomboş geçirdik, hiçbir mevkiye güçlendirme yapamadık, geriye gittik hatta. diyelim ki fatih terim takımın başındaydı, o transfer yapmadı. bir kulubün yönetimi kulüp için hayati öneme haiz bir mevzuyu hocanın keyfine bırakamaz o ayrı da diyelim ki böyle oldu. o zaman, yakın gelecekteki bu transfer dönemi yönetimin ciddi manada test edileceği bir zaman dilimi olacaktır. bakalım sayın başkanımız nasıl bir yol izleyecek? transferi bülent tulun'a bırakıp serdar aziz gibi vasat yerli transferlerle göz mü boyayacak, yoksa federasyona savaş açıp yabancı sınırını kaldırıp, en azından ab statüsünü işletip, takımın oyuncu kalitesini yukarıya mı çekecek? mevcut sistemle yola çıkılarak ana hedefimiz olan şampiyonlar ligi'nde çeyrek finalden öteye gidemeyiz, 100 yıl da geçse gidemeyiz,gidemeyiz, gidemeyiz... endüstriyel futbol buna izin vermez, başkan da söylüyor kafamızı keserler, çok net.
  • 6212
    2024 2025 ara transfer döneminde takviye yapılması gereken en önemli bölgelere halen transfer yapmamış yönetimdir. stoper eksikliği ortadayken tüm medyaya bitirdik diye caka sattıkları elit stoper skriniar'ı kaptırmışlardır. morata hamlesi gelince bir an heyecanlandırıp son güne gelirken vasat stoper iddialarıyla yine modu düşürmüştür. 34 yaşında trippier'i bile getiremeyip bek transferi konusunda da çok kötü bir performans sergilemiştir. son olarak en üzücü olansa taraftar baskısı olmasa eksiklikten çöle dönmüş orta sahaya lemina hamlesi bile yapmayacaklardı. elle tutulan pozitif hamle ahmed kutucu ise başkanın galatasaraylı olması sayesinde gelmiştir. galatasaray yönetimi transferde yine sınıfta kalmıştır. transfer işini profesyonellere bırakması gereken yönetimdir.
  • 3115
    25 ağustos 2014 galatasaray fenerbahçe süper kupa maçında sahaya atılan maddeler için biz ceza alıyoruz, peki o sahaya o maddeyi atan adamlar ne ceza aldı?

    benim maça gitme hakkım, haksız bir şekilde elimden alınıyorsa bunun hesabını sormak zorundalar. gerekirse bu cezayı kabul etmeyerek, fenere verilen imtiyazlar sonucunda o stada seyirci almak zorundalar.

    ben bu cezayı kabul etmiyorum bu kadar basit!
  • 136
    son üç yıldır transferde kadrolarına isim bazında önemli transferler yapmalarına ve haklı olarak bende dahil olmak üzere çoğunluk tarafından haklı övgüler almalarına karşın, galatasaray'ın futbolcularına dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı koruyabilecek mekanizmalarını hala güçlendirememiş, geçen yıl federasyonla girdiği haklı münakaşadan yenilgiyle çıkmış ve üstüne onlarla barışma yolunu aramış, galatasaray futbol takımının iki sezondur savunmada ve ön libero pozisyonunda sakat futbolculara bel bağlamasını sağlamış ve galatasaray futbol takımının yumuşak diye tabir edebileceğimiz, rakibini yıldıramayan ön libero-orta saha futbolcularıyla oynamasına transfer olarak bir çare bulamamış, bazı futbolcuları aşırı derecede başının üzerine çıkarmış ve bazı yönlerden taraftarın gazına gelerek hatalar yapmış ve yapmayada devam eden yönetimdir.
  • 5396
    şu kriterleri tff'ye artık tavizsiz olarak kabul ettirmelidir;

    1) ilk 11'de yabancı sınırı tamamen kaldırılması.

    2) süper lig'de görev yapan hakemler tamamen değiştirilmesi (yerlerine objektif isimler gelmesinin takipçisi olunmalıdır).

    3) kariyerinde 5 maçta ciddi hata yapmış hakemler görevden ihraç edilmesi kuralı getirilmelidir. çünkü 5 maçta hata artık kasıtlı davranışa girer. ihraç da görevi kötüye kullanmada caydırıcı nitelik taşır (üzerinde tartışılabilir).

    4) 1959 öncesi şampiyonluklar yalanının bir daha açılmamak üzere kapatılmasının sağlanması. kafasına göre şampiyonluklar uyduran ve aksi yönde amblem kullanan takımlara küme düşme ya da ihlalden vazgeçmediği gün başına puan silme cezası gibi yaptırımların uygulanması.

    5) herhangi bir spor kulübünde yöneticilik yapmış isimlerin pfdk ve tahkim kurulunda yer almalarının yasaklanması.

    türk futbolu artık rayına oturtulmalıdır. mavi boncuk dağıtmakla olmuyor bu işler.
  • 4930
    vedat muriqi transferinden vazgeçip hasan kartal gibi muhatabımız olmayan şahısları konuşturmaması gereken yönetim. akıllanmadık türkiye’den futbolcu alma konusunda. muriqi’e teklif edilen para ile avrupa’nın alt liglerinden çok daha genç futbolcu bulunabilir ki o isimleri burada paylaşıp analizini yapan değerli yazar arkadaşlarımız var.
  • 4743
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı'nda verilen yanlış kararlar saracoğlu'nda verilse , mahmut uslu bir hafta boyunca tv'den düşmez, ağlar zırlar bir şeyler yapar, aziz yıldırım basın toplantıları düzenler idi.

    mevcut yönetimizin futbol ve yönetim anlayışı, takım iyiye gidiyor çok şükür, bu puan kaybı nazar boncuğumuz olsun, önümüzdeki maçlara bakacaz zihniyeti.

    hal böyle olunca; önümüzdeki 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçı nda bundan cesaret alan hakemler galatasaray'ı kıyıp lige yeni bir soluk getirecekler. öyle ilk haftalarda 10-12 puan farkı kimsenin işine gelmiyor. mayıs'a kadar dengede gitmesi lazım ligin!
  • 4452
    çok eleştirdik, hala ciddi soru işaretlerim var; ama hakkını da vermek gerekiyor 2016/17 transfer sezonunu şartlara göre başarılı geçirmiştir, tek sıkıntı serdar aziz'in bonservisi bir ölçü de tolga ciğerci'nin maaşı.

    ben hala geçen sezon galatasaray'ın linç edildiğini iddia ediyorum. evet rezil bir kadrosu vardı; ama o kadro daha içerdeki, sanırım 2. hafta oynanan mersin idman yurdu maçından itibaren hakemlerce biçildi üst üste. sonunda tamamen koptu. şampiyon olacaktı gibi bir iddiam yok; ama bu kadar hedefsiz bir duruma da düşmezdi daha ilk devre bitmeden. levent nazifoğlu transfer sürecinin arkasındaki akıl gibi duruyor, umarım transfer dönemindeki aktifliğini sezon içinde de olası hak yeme durumlarında gösterir. o zaman güzel bir sezon bekliyor diyebiliriz.
  • 5284
    yine yeniden 10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçı sonrasında hakeme, fenerasyona ve galatasaraya karşı yapılan bütün haksızlıklara karşı çıkıp bir kelime etmemiş adamlardır.

    yine bütün konuşmayı hoca yapmak zorunda kalıyor, yine hoca ceza sınırlarında dolaşıyor... hoca kendimi yalnız hissediyorum derken bunu kast ediyor zaten artık anlayın yahu.

    yeter ya, biriniz de çıkın vurun şu yumruğunuzu masaya. biz maç için hocayı eleştiririz, babeli sorgularız ama dışarıya karşı da koca camiayı savunma görevi her seferinde hocaya bırakılmaz ki. siz ne iş yapacaksınız. aman aramız bozulmasın albayrak bey neredesiniz?

    artık şu camianın hakkını savunun!!!
  • 4125
    işin fanatizm boyutunun dışındaki düşündüklerimden bahsetmek istiyorum ve bunların sportif başarıyı tamamen dışında bırakıyorum en başta belirteyim bunu.
    kendimi bildim bileli her zaman para büyük sıkıntı olmuştur.her gelen bir kaç kelam edip şöyle halledeceğiz böyle halledeceğiz deyip,daha fazla borca sokup kaçma veya gönderilmek suretiyle yönetimler değişti.
    senelerdir riva ve ada için bir çok proje söylenir dillendirilir ama ortada yine bir şey yok.
    arada bir futbolcu alacakları sorun olur ve işte o zaman yerli ağabeylerimiz çıkar takımın içinden ve kendi cebinden parasını verir,yirmi sene de bunu konuşur.sanki zorla ver diyen olmuş gibi.herkes senin kadar sevmeyebilir,herkes senin kadar vefakar olmayabilir,ki bu doğaldır.
    kendimi bildim biledi yerli-yabancı ayrımı olmuştur.düşünün hasan şaş hagi için diyor ki:"hagi 100 şut çeker bir şey yok,biz bir şut çekeriz auuu!" e iyi de kardeşim sen kendine sormaz mısın hagi kaç defa oradan taktı sen kaç defa atabilirsin bir sor kendine?ama yok. niye birisi hagi'ye bir şey desin ki?
    lincoln banyolarda su kireçli diye duş almaz özel su şişeleri getirirdi vs.
    yerliler açısından sürekli olarak kullanılan argümanlar:
    -biz bu camia'da gözümü açtık.
    -biz galatasaray'ın evladıyız.
    -en çok fedakarlık yapan bizleriz.
    -en çok vefakar olan bizleriz.
    -paramızı alamadığımızda dert etmeyiz gerekirse cebimizden veririz.
    -sahada varını yoğunu veren bizleriz.
    -sahada en çok koşan biziz.
    -türk teknik direktör dilimizden anlıyor kesinlikle türk olsun.
    -biz zam istemeyiz,istemişsse menajer istemiştir biz istemeyiz.
    -avrupadan envai çeşit teklif vardı gitmedik galatasaray'da kalmayı tercih ettik.
    liste uzar.tabiki de haklı oldukları da yönler vardır.ama benim takıldığım bunun sürekli dillenmesi.sinir bozucu.gereksiz bir faşistlik var.
    gelelim rakiplerimize,kısa bir kıyaslama:
    -fenerbahçe yıllardır en kötü ikinci olan bir takım.şike falan ayrı konudur.anlatacağım bunlar da dışındadır.
    -harcaması çok,futbolculara belki bizden bile fazla para veriyordur.ancak hiçbir zaman maddi sıkıntılarla bizim kadar uğraşmaz,uğraşsa da medya lobisi sayende sessiz sedasız işlerini yüzdürürler.
    -çok ama çok çok nadir yerli-yabancı ayrımı olur.
    -biz sportif başarı da her zaman daha iyi olduk bu bir gerçek ama diğer konularda fenerbahçe bizden çok daha kurumsal.
    -aziz yıldırım'dan nefret eden biri olarak söylüyorum.kendisi türk futbolunun katili olmasına rağmen fenerbahçenin kahramanıdır.sportif olarak eksileri tamamen ona aitse,diğer konulardaki başarı da ona aittir.(bkz: itin hakkı ite) tabiki de bunu kendi kulübü gibi işletmesinin nedeni en büyük etkendir.
    -gelelim beşiktaş'a.hem sportif hemde maddi olarak daima bizden çok geride kalan bir kulüptür.
    -fikret orman'ı çok eziklemişliğimiz olmuştur.ancak son 1.5 yıldır transferlerde inanılmaz az para ve kısmen iyi oyuncu olarak geçiriyor.yavaş yavaş topluyorlar.tabi stad'ın ekmeğini şimdiden yememişlerse,o konu hakkında fikrim yok.
    -yönetim olarak iyi veya kötü istikrar vardı beşiktaşta.
    -yerli-yabancı ayrımı bizdeki kadar olmadığını biliyorum.
    şimdi özete gelirsek.kulübün yukarıda bahsettiğim bir çok özelliği göz önünde bulundurursak futbolcular ve yönetimle alakalıdır.ve yönetim yapısı takımın kültürünü oluşturuyor.yani işin özü yönetimde bitiyor.bu da kesinlikle kulüplerin derneklerden çıkıp şahıslara verilmesiyle olunur.(bkz: ingiltere)
    siz kendi şirketinizi hiç bir zaman zarar görmesini istemezsiniz.yoksa bizde istediği kadar yönetim değişsin.fakirleşen her zaman galatasaray,zenginleşen kişiler çok fazla olacaktır.artık kulüplerin şahıslara ait olması ciddi anlamda tartışılması gereken bir konudur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın