• 26
    elimizdeki bütçe ve cash para miktarının belirlediği transfer politikasıdır. zamanında miktarda anlaşmamıza rağmen ödeme planını kabul ettiremediğimiz için haaland transferini gerçekleştirememiş bir kulübüz. çünkü aynı kulüpten daha önce aldığımız martin linnes'in taksitlerini gününde ödememiştik. adamlar nakit getiriyorsanız getirin size daha taksitle oyuncu vermeyiz dediler.

    neden anadolu'ya yöneliyoruz?
    1- istediğimiz ödeme planı ile alabiliyoruz.
    2- taksidi 5 ay geciktirsek de bizi fifaya şikayet edip başımızı belaya sokmuyorlar.
    3- transfer taksidinden kalan 300-500.000 lik bakiyeyi oyuncu kiralayarak kapatma şansımız olabiliyor.
  • 28
    en son tudor döneminde olan şeydir. ondan sonra transferde hep saçmaladık. örneğin gomisi gönderip yerine diagne, falcao gibi transferleri yapmak bu saçmalıkların en büyükleriydi. ikisi de çeşitli sebeplerden dolayı bize uygun değildi. hala da değil. ama ikisine de tonla para verdik. maalesef transferde çok başarısısız. falcao, diagne, belhanda, feghouli gitmesi gerekenler. onlar gitmeden bu transfer döneminde de çok birşey beklememek lazım.
  • 29
    bir kere, işin taraftar kısmına bakarsak büyük bir sorun ve bu sorununa sebep iki futbolcu var: belhanda & feghouli.

    şöyle ki; bu adamlar, transfer gündemindeki oyuncuları değerlendirirken birer kriter , kalite eşiği olmaya başladılar. mesela; emre çolak adı geçiyor "gelsin, belhanda'dan ucuz ve en azından yerli" deniyor. aynı şeyler mensah için de deniyor. arda için de deniyor. feghouli keza öyle. galatasaray için son derece yetersiz jimmy durmaz gibi, yusuf erdoğan gibi isimler bu sebepten makul bulunuyor. hepsi gelsin gelmesine de takım oldu 40 kişi. bir dönem de sabri konusunda aynı sıkıntılar olmuştu. veysel, salih dursun, tarık çamdal dolmuştu daha iyidir diyerek.
  • 33
    menajerlerin futbolcu disindaki paydaşlara verdigi cukkanın miktarı ile belirlenen politika oldugunu dusunuyorum. tamamen sahsi fikrim. birsey bildigimden degil ha!

    genel itibariyle son dakikaya kadar fiyat dusurme politikasi guduluyor. hayir 500bin euro dusurmek icin adam 2 kamp kaciriyor. sonra 8-10 mac adaptasyon derken, kacan puanlar vs. daha pahaliya mal oluyor.

    hani bu meseleyi daha once dusunen yoksa uyandirayim ilgili yonetici zihniyetindeki profesyonelleri.

    ha bir de, ligi bilmek bir kriter degildir.

    oyun sistemin varsa, o sisteme uygunsa, dişlileri dogru yerlestirmissen istersen premier lig'de misafir takim olarak oyna, farkeden birsey olmaz.

    yani futbol 60'larda 80'lerdeki gibi degil. hatta 10 yil onceki futbol mantalitesi bile artik demode.

    gelismek lazim. o futbolculara taktiginiz performans yelekleriyle olcum alip, tonlarca veriyi elde ettikten sonra kaydi yapan laptop ile birlikte ardiye deposuna bir daha bakilmamak uzere kaldirinca modernlesme yapmis olmuyorsunuz. dostlar alisveriste gorsun hesabi, çin malı çakma iphone kullananlara benziyor. disaridan iphone x sistemi baslatinca isletim sistemi java tabanli symbian.
  • 38
    sadece galatasaray’da değil türkiye’de ve dünyada bulunan çoğu takımda menejer olayları var, örneğin karabükspor zamanında florin cernat etkisiyle takıma rumenleri doldurmuştu, kasımpaşa’nın transferlerini inceleyin, ingiltere’de wolwes’i portekiz’de benfica’yı takip edin hemen hemen her takım artık bir menejerle anlaşıp onun oyuncularını alıyorlar, artık yönetimler kulüpten önce menejerle görüşüp ona göre transfer işine giriyorlar. farklı farklı menejerlere öpülmektense tek menejere öpülmeli kabul ediyoruz. tabi son olaylar ışığında scouting biriminin galatasaray için gereksiz olduğunu da görmüş olduk transfer etmeyeceğimiz oyuncuları gözlemlemeye gerek yok.
  • 39
    ağustos böceği misali para varken yarın yokmuşçasına şov yapıyoruz, para bitince de "kombine alın, galatasaray'ın her kuruşu değerli" e arkadaş gomis'i 6'ya satarken, diagne'ye 10 ya da 13 bağlarken andone-nzonzi-lemina-seri 4'lüsüne 10milyona yakın maaş verirken, babel'e 2,5 imza 2,5 kemiksiz yıllık verirken bizim kuruşumuz değersiz miydi?
    d.a.ö transferlerini saymıyorum bile; galatasaray yüce divanında yargılanması lazım o kontratların-transferlerin, dursuncu demeyin hemen. hal böyle olunca amele pazarından adam bakar gibi adam alıyoruz ya da çavuş(inşaat çavuşu) d'avila ne getirirse ona tamah ediyoruz.
  • 40
    menajer üzerinden eleştirilen yönetim politikası. baştan söyleyeyim, daha önceki entry lerimde ben de çok eleştirdim mevcut yönetimi. ama menajer üzerinden eleştiriyi yersiz buluyorum kendi adıma.

    klüpte transfer için harcanacak para yok. bahsedilen menajer (bkz: william d’avila)
    son senelerde takımımızın yaptığı transferlere vesile olmuş, klübün durumunu bilen ve elinde çok geniş portföy olan bir menajer. şimdi sizin elinizde para yoksa ve son zamanlarda hem oyuncu alışı hem de satışı yapan bir menajerle çalışmaz mısınız?
  • 41
    finansal fair play sözleşmesi yapıldığı anda takımda para edecek çok az sayıda futbolcu vardı. ayrıca hareket kabiliyetimiz az olduğundan pazarlık gücümüz de çok düşüktü. malesef bir çok futbolcuyu elden çıkarırken bu durum aleyhimize kullanıldı. yine de futbolcu satışlarından gelen paralar da genelde doğru işlere kullanıldı.

    mustafa cengiz yönetimi devraldığı 17/18 sezonu 2. yarısında ndiaye'yi sattı.... parası kulübün masraflarına gitti, yerine transfer yapılmadı. bu sayede ffp anlaşmasını gerçekleştirebildik.

    18/19 sezonunda 11 milyon eu'ya ozan kabak satıldı. 9 milyon eu'ya rodriguez satıldı. 6 milyon eu'ya gomis satıldı. 2,4 milyon eu'ya cavanda satıldı. 1,7 milyon eu'ya maicon kiralandı. 750.000 eu da carole'den geldi. total gelir 30.850.000 eu. sezon başında 4 milyon eu'ya emre akbaba'yı satın aldık. bence doğru transferdi. hala sakatlık yaşamasa takımın kilit oyuncusu olur diye düşünüyorum. 4 milyon eu'ya marcaao geldi. 3 milyon eu'ya luyindama'yı kiraladık. sonra 5 milyon eu'ya bonservisini aldık(bu masraf sonraki transfer dönemine ait). 2,5 milyon eu'ya nagatomo'nun bonservisini aldık ki bu yaşı düşünüldüğünde yanlış, gösterdiği performans düşünüldüğünde doğru transferdi. onyekuru ve ndiaye kiralandı - kira bedelleri toplamı 1.550.000 eu, ömer bayram'ın maliyeti 400.000 eu. bu dönemin tek yanlış hamlesi diagne'ye ödenen paraydı. 13 milyon eu. hemen hemen kafa kafaya bitirdik. bence iyi geçmiş bir transfer dönemiydi.

    4,5 milyon eu'ya fernando satıldı. 3,3 milyon eu'ya diagne kiralandı. 1,55 milyon eu'ya babel kiralandı. 1,25'e kostas kiralandı. 200.000 eu'ya ozornfavor kiralandı. 100.000 eu'ya emre taşdemir kiralandı. tabi bu kira sözleşmelerinin bir kısmı oyuncuların maaş tutarına denk geliyor ve bu parayı biz ödedik. total gelir 10.9 milyon eu. luyindama bonservisi 5 milyon eu tuttu. 2,5 milyon eu seri ve lemina'nın kiralama ücretleri. esasında bu günkü mantıkla bu iki oyuncu yerine 1 tane scout transferi yapılabilirmiş. onyekuru 750.000 eu'ya kiralandı. andone 700.000 eu'ya kiralandı. saracchi 500.000 eu'ya kiralandı. 300.000 eu'ya ozornfavor'u satın aldık. 190.000 eu'ya emre mor'u kiraladık. onun dışında jimmy, taylan, okan koçuk, babel, falcao, adem takıma katıldı. bana göre sakatlıklar olmasa tarihin en iyi transfer dönemlerinden biriydi. falcao'ya rağmen... kafa kafaya bir transfer dönemi geçti.

    maicon'u sattık 1.43 milyon eu'ya. 291.000 eu'ya jimmy'i kiraladık. karşılığında emre kılınç ve omar bonservissiz olarak takıma katıldı. 675.000 eu'ya etobo'yu kiraladık. fatih öztürk, oğulcan çağlayan ve muhammet kerem aktürkoğlu da diğer transferler. bakıldığında 4 tane ilk 11 transferi ve 2 tane de gelecekte süre alabilecek oyuncu katmışız takıma. harcanan para sadece 675.000 eu.

    para daha iyi yönetilebilir miydi? diagne transferinde kesinlikle...
    falcao'yu herkes istiyordu. ben diagne ile devam edilmesi taraftarıydım. fatih terim diagne'yi harcamasa ve takımda tutsa, yönetim de taraftarın gazına gelip falcao'yu almasa en büyük 2 hatamızı yapmamış olacaktık. bir diğer hata fatih terim'e ait. çok iyi bonservis teklif edilen belhanda'yı bırakmadı. yani hatalar ortak.

    bu döneme baktığımızda kiralık oyuncuların takıma zararlı olduğunu düşünmüyorum. evet nzonzi ile terim anlaşamadı. ama son 5 senede nagatomo, saracchi, onyekuru gibi ciddi katkı veren kiralık oyuncularımız oldu. sahada 2 defa bacağını bırakan andone oldu. seri'den bana göre iyi verim aldık. fatih terim ligin ilk yarısı seri'yi kullanmayı düşünse çok çok daha iyi verim alırdık. lemina da oynadığı her dakka yüksek performans gösterdi. ancak kiralık oyuncunun sıkıntısı şu, çok maliyetli oluyor. 3 kiralık oyuncu yerine 1 tane scout transferi yapmak artık çok daha akıllıca. kiralık oyuncular bonservis ödeyemediğin ffp anlaşması döneminde can simidi olarak düşünülebilir. yani bizim açımızdan tek çıkar yoldu. mecburiyetti.

    onun dışında belhanda, feghouli, maicon gibi adamların satışının yapılamaması çok normal. dünyanın en kötü yönetilen kulüpleri türk kulüpleri. hiç bir salak gidip o maaşlara bu futbolculara bonservis ödemez. dahası bedava versen bu futbolcuları elinden çıkaramazsın. yine de bu yönetimin satış yapamadığını iddia etmek biraz insafsızlık. geldiklerinden beri güzel oyuncu satışı yapmışlar. transfer performansları çok daha iyi olabilirdi. yine de ben doğru transfer stratejisini artık öğrendiklerine inanıyorum. malesef ki ne onlar devam edebilecek ne de fatih terim.

    zira yeni gelecek yönetim fatih terim'i bu sezon şampiyonluk gelse dahi yiyecektir. zaten bu sezon şampiyonluk gelirse 3,5 sezonda 3 şampiyonluk kazanan mustafa cengiz de sağlığı izin verdiği taktirde yeniden başkan seçilir. ancak ben içinde bulunduğumuz sezondaki durumu normal karşılıyorum. kulübün ekonomisi ortada. dünya ekonomisi pandemi dolayısıyla ciddi darbe yedi. kadromuz da hiç fena değil açıkcası. biraz kısıtlı ama işini bilene ekmek çıkar.

    velhasıl galatasaray yönetimi hakikaten fırtınalı denizde yürüttü transfer dönemlerini. sadece alınan ve satılanlara bakarak eleştirmek insafsızlık olur. üstelik bu fırtınalı denizde çok ciddi tecrübe kazandılar. aynı şekilde fatih terim de sanıyorum bu açıdan onlarla hemfikir. mustafa cengiz yönetimi - fatih terim ortaklığı bir dönem daha devam ettiği taktirde ffp anlaşmasının bitmesi sonrası çok başarılı işler yapılacağına inanıyorum.

    onun dışında taraftarın dikkatli olması lazım. bu isimlerden birinin başını yemek diğerinin başını yemekle eşdeğer. açıkcası ben sürekli yönetime saldıran fatih terim'in bindiği dalı kestiğini düşünüyorum. teknik direktörlük performansını ve oyuncu seçimlerini de eleştiriyorum. yönetimin de eleştirdiğim eylemleri var. mesela federasyonun getirdiği harcama limitlerine olan desteğini herkes doğru bulurken ben eleştirdim. zira futbolla ilgili bir sınırlamanın eninde sonunda galatasaray aleyhine kullanılacağını bilecek kadar görüp geçirdim bu memlekette. ama totale bakıyorum ve gösterdikleri performans bana göre yakın dönem galatasaray tarihinin en iyisi.

    ben taraftarın da, yönetimin de, fatih terim'in de birbirlerine sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. zira bu çekişmeler galatasaray'a zarar veriyor.
  • 42
    ahmet davutoğlu'nun ortadoğu politikasını bile mumla aratır bir politikadır.

    1-bonservisi elinde olan futbolcular.
    2-galatasaray'a gelmek için tüm dünyayı karşısına alan futbolcular.
    3-william d'willa listesi.

    şu üç kriter haricinde futbolcu transfer etmek bu politikaya göre dünyanın en zor işidir. ki bunlar da yine en saçma ve dokuz doğurur şekilde transfer edilir.

    aksi halde; sızdırmaz bariyerler, beyne kan sıçraması ve alınan duşlar neticesinde transfer dönemi kapanır.

    (bkz: mustafa cengiz yönetimi)
  • 44
    son birkaç sezon ilgilenilen ve alınan bazı isimlerin doğru politikada olduğumuzu hele bir ffp kalksın cok daha iyisini yapacağımızı düşündürüyordu.

    gel gör ki bu sezon çıkan isimler tam bir hayal kırıklığı. istikrarlı bir transfer politikamızın pek olmadığını doğaçlama ilerlediğimizi gösteriyor. iyimser taraftan bakıp bunların birer yalan olduğunu düşünmek istiyorum.

    bu transfer sezonu ümit vermeyen politika.
    (bkz: 21-22)
  • 46
    başlığın “galatasaray’ın transfer politikası” olarak değiştirilmesi türkçe adına doğru olacaktır.

    (bkz: türkçe öğretmeni sözlük yazarları)

    başlık haricinde, herhangi bir politikamız olduğunu düşünmüyorum. kulüp, yıllardır menajerlerin kucağında malesef. yeni yönetim bunu değiştirebilir mi? çok zor gibi duruyor.

    not: entry, başlığın düzeltilmesi ile güncellenecektir.
  • 48
    taraftarlara, özellikle transfer taraftarlarına, eleştiri bombardımanı yapması için en güzel zemini hazırlayan politikadır. bu sayede transfer sezonu sınırları zorlayacak derecede akıl almaz paylaşımlar, %90'ı yalan ve üfürme olan duyumlar ve bu yalan ve üfürme duyumlar üzerinden yürütülen ve seviyesi bazen "yok devenin başı" dedirtecek yorumlarla doludur.
  • 49
    ocak/mayıs ayında tahtaya beş futbolcu ismi yazılıp , transferin son gününde en olmadık futbolcu ile kapatılan transfer sezonlarının ana öznesi olan politikadır.

    dünya üzerinde yuzbinlerce futbolcu arasından beş futbolcuyu filtreleyip menajerlerin oyuncağı olan kulübe kim başkan olursa olsun bu geleneği bozamadi.

    bu dönem bir de rakip takımların oyuncularını ayartma girişimi içine girdik. her sezon transfer loserliğinde level atlıyoruz. bir level üstü fenerbahçeli bir futbolcuya 15 milyon euro bonservis vermek heralde. bunu da yaşamadan ölmeyelim galatasaray'ım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın