• 7851
    yıllarca fenerbahçe taraftarının yaptığını yapmaya başlayan taraftar. "rakip takım bize gelince çanakkale'yi savunur gibi savunma yapıyor, köpek gibi pres yapıyorlar. boş alan bulamıyoruz" demeye başladı. ben işin doğrusunu buraya yazayım da ne kadar bilinirse o kadar iyi.
    öncelikle iki takımın birbiriyle mücadelesi konusunda takım kurgusu ve oyun planı çok önemli. fenerbahçe neden senelerdir rakip takımları domine edemiyor ve bunun sebebinin rakip takımların "art niyetli kazanma isteği!" olduğunu düşünüyor?
    1-) yeterli hücum gücü yok. ileride değerlendirilemeyen olgunlaşmamış ataklar dönüp kendi sahalarında tehlike yaratıyor.
    2-) defansif kurguyu ya da daha da genişletirsek, takım kurgusunu bir türlü oturtamadılar. takımları çok bölük pörçük. takım halinde hareket etmiyorlar ve maç içinde defans yapmak takım işidir. 4 kişilik defans kurgusu bu iş için yeterli değil. diğer oyuncular da yardımcı olmak zorunda. yıl 2021, hoş geldiniz. futbol artık böyle oynanıyor, evet.
    3-) oyun planları senelerdir topu rakibe bırakıp atak kovalamak üzerine. bu işe yarayabilir ve yarıyor da fakat işin kritik bir noktası var. hücum oyuncularınızın aldıkları topları çok tehlikeli ve ustaca kullanmaları gerekli.

    şimdi galatasaray üzerinden konuşacak olursak, takım ofansif kimliğinden çok uzaklaştı. özellikle orta alanda ve hücumda hiçbir planı, organizasyonu yok. istediğiniz kadar hocadan iyi mi bileceksin, bu adamlar şu kadar saat antrenman yapıyorlar gibi şeyler yazılıp çizilsin. bu iş çok net görülüyor. hoca takıma hücum organizasyonları çalıştırmıyor ya da çalıştıramıyor. istisnalar hariç çok düz ve bireysel yeteneklere bağlı olarak atak yapmaya çalışıyoruz. top çevirip boş gördükleri "kolay" noktalara paslaşmak bu takımın tek gayesi olmuş durumda. genelde kanatlara kalan toplar içeri şişiriliyor ya da yerden gönderiliyor ama bu konuda da kötüyüz ve yeterince sonuç alamıyoruz. rakip de hazırlıklı tabii ki.
    ısırgan bir futbol oynayamıyoruz. pres yapacak enerjiye ve plana sahip değiliz. çok durgun ve statik olan takımımız, oyuncularımız da öyle aman aman zeki olmadığı için çok kolay biçimde takılıyor. sahanın belli alanlarına sıkışıyor. yine de kadromuz şampiyonluğa yeter mi? beşiktaş'ın bu kadar yaklaştığı yerde evet. buradaki başarısızlığın sorumlusu da fatih terim'dir. galatasaray düşmanı değilim ve fatih terim'i çok seviyorum merak etmeyin. sadece doğruları ve gerçekleri yazıyorum. birileri yazıp çizmek zorunda çünkü. gerçekler kabul etseniz de etmeseniz de bunlar.

    elbette bazı takımlar hırs yaparlar, işin içine farklı motivasyonlar girer ama her maç sonunda rakip takımlar bize karşı farklı oynuyor denmesi tamamen bizim takımımızın acizliğinden kaynaklı. suçu kendimizde aramak yerine rakip takımlara yıkmaya çalışırsak fenerbahçe'nin düştüğü duruma düşeriz. taraftar da suçu kendisi hariç her yerde aramaya başlamış. çok kötü. o zaman hepimize geçmiş olsun. lütfen eleştirmekten korkmayın. eleştirdiniz diye kimse sizi galatasaray taraftarı olmamanızla falan yargılayamaz. bu taraftar objektif olmayıp suçu kendi takımında aramadıkça başarı yakalanamaz.
  • 7852
    bundan bir kaç yıl önce antu'da galatasaray'ın gizlice uefa'yı yönettiğine inanan bir kesim vardı. yavaştan bir kısmımızın o kafaya büründüğünü düşündüğüm taraftar grubu. hakem hataları, taraflı yönetim, tff'nin ve mhk'nın düşmanlığı belki de mevcut yönetim dışında tüm galatasaray taraftarları tarafından kabul edilen ve karşı çıkılan bir gerçek. fakat kötü futbol ve hakem hataları arasında denge kuramayan fantazi aleminde yazılar görüyorum. benim yıllardır öğrendiğim şey galatasaray taraftarı her zaman sorunlara sert eleştiriler getirir ve çözümler bulur. şu şöyle olmasaydı, bu böyle olmasaydı demez.
  • 7853
    beşiktaş'ın şampiyonluğunu tebrik etmesini yadırgadığım taraftar. galatasaray şampiyon olduğu zaman tinerciler her türlü pis iftirayı atıyordu. aleyhimize bildiri yayınlanan 2018-2019 sezonunda bile galatasaray şampiyon yapıldı dediler. onu da geçin galatasaray'a 1 gol yettiği halde kendilerinin 6 attığı ankaragücü'nü 8-0* yendik diye 30 senedir şike iftirası atıyorlar. o yüzden ben tebrik falan etmem bunların şampiyonluklarını. üstelik 2002-2003 sezonundan daha fazla kollanarak şampiyon oldular.
  • 7854
    amansız saçma bir paradoks içine düşmüş hali var maalesef.

    şöyle ki:
    bjk'nin olası şampiyonluğuna tebrikler mi dersin kutlamalar mı dersin; oynadığı oyunu göklere çıkarma, sergen'i yüceltip terim'e saydırmalar mı dersin hepsi var.
    yine bunları yapan büyük bir çoğunluk da hakemlerin bizi doğradığını, bjk'yi kayırdığını da haftalardır söylüyordu.

    şimdi hangisi doğru: biz hakemlerle doğranırken bjk hakem iteklemeriyle mi şampiyon oldu.
    yoksa biz rezil oynayıp bjk hak ederek mi şampiyon oldu?

    not: benim görüşüm (hocamıza ve takımımıza çok defa kızmama rağmen) rezil hakem yönetimidir. hız almamıza asla izin verilmedi. ve bu problem; oyunun ve takımın istikrarını, hocanın motivasyonunu bozdu.

    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)
  • 7855
    transfer konusundaki şımarıklığından vazgeçmesi gereken topluluk.

    sezonu şampiyon tamamlayacak beşiktaş'ın transferlerini biz yapsak ghezzal, montero ve rosier aidiyet duygusu olmayan kiralık, josef sakat ve 30 yaş üstü, abu sakat, wellington hem 30 yaş üstü hem anadolu topçusu, nskala anadolu topcusu, mensah hem kiralık hem anadolu topçusuydu. ersin ve rıdvan da altyapıdan yeni çıkmış pişmesi gereken futbolculardı.

    bugün fransa'da şampiyonluğa giden lillie 35 yaşındaki burak yılmaz'ı transfer etmesi sebebiyle buralarda. yani her transfer 20 yaşında genç yetenek olacak diye bir kaide yok. takımı doğru şekilde kurarsan 35 yaşında adam da oynatırsın 17 yaşında çocukta.

    uefa kupasını kazanmış sevilla banega'nın yerini 20 yaşında wonderkidle değil 33 yaşında rakitiç'le dolduruyorken 30 yaş ve üzeri her transfere burun kıvırmak komik oluyor. orta sahada taylan ve gedson kalacaksa oradaki üçüncü ismin 30 yaş üzeri olmasında hiçbir sakınca yok.
  • 7858
    özellikle sosyal medyada gördüğüm kadarıyla bir çoğunun iq seviyesinin yerlerde olduğu topluluk, bir çoğu hiç bir vasfı olmamasına rağmen üye olup kulüpte söz hakkı sahibi olmak istiyor.

    tutturmuşlar parası olmayan gelmesin diye. camianın değerli isimlerine yapılan saygısızlıklar zaten ayrı bir mevzu. daha bugün gördüm twitterda, burak elmas'ın listesine yorum yapmış beyefendi, alp yalman dinozorunun ne işi var demiş. galatasaray'a büyük emekleri olmuş değerli bir eski başkanımız hakkında böyle bir yorum yapabiliyor. ulan sen kimsin, ne vasfın var, ne hakla kendini söz hakkı sahibi zannediyorsun? bir de üstüne demiş ki parası olmayan gelmesin. paralı olan başkan gelecek yıldız transferler yapacak ya, onların beklentisi bu yönde, başka bir şeyle ilgilenmiyorlar. galatasaray değerleri, galatasaray'ın geleceği bunları ilgilendirmiyor, bir çoğu da bu değerlerin farkında bile değil zaten.

    ben de fatih hocam gibi ikiye ayırıyorum artık, "taraftar" ve "seyirci" şeklinde. bir üst paragrafta anlattığım tiplemeyi de kesinlikle seyirci olarak nitelendiriyorum. hiç bir vasfı yok adamın, sadece "ben galatasaray taraftarıyım" diyor, belki hayatında bir kere maça gitmiştir, büyük ihtimalle kulübe bir kuruş katkısı olmamıştır, almışlar ellerine klavyeyi, sosyal medyada cadı avına çıkmışlar. şu başkan olsun, bu olmasın, şu paralı, bunda para yok, o dursuncu, bu liseci, şu cengizci gibi gibi yorumlar.

    cidden büyük çoğunluğunun iq seviyesi yerlerde olan topluluk. bu yüzden kulüp taraftara açılmamalı. bunların üye olduğunu düşünün, bu kadar olayın üstüne mustafa cengiz 2-3 tane dünya yıldızı futbolcu ile anlaştığını açıklasa, transfere 50m € bütçe getirdiğini söylese gider başkan seçerler tekrardan. galatasaray'ın değerlerini ve geleceğini düşünmezler.

    https://youtu.be/gvO28jkHHGU

    kulübün taraftara açılma fantezisinin gerçekleşmesi durumunda bizim genel kurullarda böyle tipler artacaktır, bu seviyede muhabbetler dönecektir muhtemelen.

    edit: şimdi twitter'da karşılaştım, bu yazdığım entry ile ilgili tam anlamıyla bir somut örnek, yorum sizin;

    https://gss.gs/RJo.jpg

    işte iq seviyesini düşük galatasaray "seyircisi" örneği. bu tiplerin kulübe üye olabileceğini hayal edin, sonra bir daha kulüp taraftara açılmalı mı sorusunu düşünün.

    bir kaç somut örnek daha eklemek istiyorum yazdığım şey daha iyi anlaşılsın diye, burak elmas'ın listesine twitter'da gelen bazı yorumlar.

    mesela burada yazan arkadaşımız 3 kişilik mevcut yönetimin (mustafa cengiz-yusuf günay-abdurrahim albayrak) burak elmas'ın ekibinden daha iyi olduğunu iddia etmiş;

    https://gss.gs/SKt.jpg

    burada ise listede hiç tecrübeli isim olmadığı iddia edilmiş, altına bir arkadaşımız da çok güzel bir cevap vermiş bence;

    https://gss.gs/4s9.jpg

    burada yine zengin başkan fetişisti var, kulübe para hibe edecek, yıldız topçu getirecek, sonra fenerbahçeli ve beşiktaşlı arkadaşlarına hava atacak. yıldız topçu getiren zengin başkan gelsin de, galatasaray'ın geleceği önemli değil, borç önemli değil, galatasaray'ın değerleri önemli değil;

    https://gss.gs/3FJ.jpg

    buradaki arkadaşımızın ise yönetim listesinden tek ilgilendiği kişi transferle ilgilenecek olan yönetici, geri kalanın hiç bir önemi yok;

    https://gss.gs/Hez.jpg

    edit2: bir vaka daha çıktı karşıma bunu eklemesem olmaz, ayrıca nickini de kapatmıyorum bunun, anlaycaksınız baktığınızda, hesaba bir göz atmanızı tavsiye ederim, kimin trollü olduğunu çok net bir şekilde anlayacaksınız;

    https://gss.gs/8WB.jpg
  • 7861
    8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçı sonrası bayram eden taraftar. herkes niye bu kadar mutlu anlamış değilim. sezonu 3. tamamlamak üzereyiz. geçen sezon gibi bu sezonu da kupa alamadan ve futbol oynayamadan bitirdik. derbileri alıp hava atıyoruz başkalarına. biz fenerbahçe olmuşuz da haberimiz yok. kadıköy serisini bozduğumuzdan beri böyle.
    keşke biz şampiyon olsaydık da onlar bizi yenip bayram etseydi. önceden böyle oluyordu çünkü.

    galibiyet mutluluğu olacak tabii ki ama beşiktaş'ı yenmemiz, son 2 senede hem avrupa'da hem türkiye'de yokları oynayıp hiç kupa kazanamadığımız gerçeğini değiştirmiyor.
  • 7862
    beşiktaş taraftarı 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçına kadar galatasaray deplasmanında 10 senedir penaltı alamadığını dile getirip ağlıyordu. galatasaray ise 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçından bu yana beşiktaş deplasmanında penaltı kullanmadı ama hiçbir galatasaraylının bu konuda ağladığını görmedim. 1993 senesinde galatasaray averajla şampiyon oldu diye beşiktaşlılar 30 senedir ağlar. galatasaray 1986'da namağlup olarak averaj farkı ile jimnastik kulübü'ne şampiyonluk kaybetti ama galatasaraylıların bunu yüksek sesle dillendirdiğini pek göremezsiniz.
  • 7865
    cumartesine kadar en büyük işin kendisine düşen taraftar grubudur. 11 mayıs 2021 beşiktaş fatih karagümrük maçı sonrasında ghezzal, rosier, ghezzal'ın menajeri ve necip'in karıştığı bir tünel kavgası oldu. tff ligin son haftasına girerken bu işin üstünü örtüp ilgili oyunculara ceza vermemeye çalışacaktır. ancak galatasaray taraftarı bu konuyu kamuoyuna taşıyarak kamuoyu gücünü de arkasına alarak bu oyuncuların ceza almasını sağlamalıdır.
  • 7868
    asla ama asla son haftaya garanti şampiyonluk olarak bakmaması gereken taraftardır. evet mayıs ayı winnerlığı, evet tt arenada kombinesi olan ruhani varlıklar*, evet beşiktaşın panik hali hepsi avantaj gibi gözüküyor ancak her yarışta olduğu gibi geriden ivmelenerek momentumu eline alan taraf olarak, bırakın son haftaya geride başlayan, bunu bilen ve karşı tarafa da enselerinde olduğunu hissettiren camia olalım. son haftaya şampiyonluk kaybedebilir konumunda başlamak, şampiyonluk kazanabilir psikolojisinden daha ağır ve herkesin kaldıramayacağı bir yük olarak görüyorum. beşiktaş da fenerbahçe kadar olmasa da camia olarak bu kriz yönetiminde belli kas hafızası olan bir camia değil, üstelik oyuncu grubu da bu saçmalamaya müsait. bu sebeple belki garip gelebilir ama son maça averajla geride girmenin büyük bir dezavantaj oluşturduğunu düşünmüyorum(averaj farkı 1 ya da 0 olsa çok daha iyi olurdu tabii ama ne yapalım).

    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)
  • 7869
    hepimiz çok umutluyuz mutluyuz ama biraz sakin olmakta fayda var. umutlarımızı ne kadar büyük tutarsak hayal kırıklığımız ve kızgınlığımız da o kadar büyük olur. önümüzde bir maç var. şampiyon olma ihtimalimiz var ama avantaj beşiktaş'ta. bu sezon çok üzüldük olur olmadık maçlarda puan bıraktı takım. işin buraya kadar gelmesi bile ilginç. umarım 15 mayıs gecesi mutluluktan uyuyamayız hiçbirimiz.
  • 7870
    şampiyonluk konusundaki beklentisi dün sabah neyse bu sabah da o olması gereken taraftar. beşiktaş kaç farkla kazanırsa 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçında beşiktaş'tan +3 farkla kazanır şampiyon oluruz gibi bir beklentiye girmek bize yaramaz. beraberinde de gerçekleşmeyince yıkım getirir. bir kere fark atmak için çıkıyorsan fark atamazsın. çünkü rakibin de fark yemeyelim saçma sapan ithamlara mağruz kalmayalım diye oynayacak. bu tür maçlarda fark atmak hiç kolay değil. farklı galiyeti rahat takım rahat takıma karşı alır, ya da rahat takım kazanmak zorunda olan takıma karşı. averaj zorunluluğu ile çıkıp oyunculara da bunu yükleyince bir kere geriyi kimse düşünmüyor. geriden ileriye oyunu kurmayı da kör topal ataklar kovalıyorsun. dün denizlispor'lu oyuncu onyekuru'ya elini uzatıp penaltı yaptı. adam bütün hafta fark yiyecek duygusu aşılanmış, gururuna dokunmuş çünkü.

    bu sezon averajla şampiyonluk kaybedersek hatayı hatayspor'da arayalım. onlara gerektiği gibi baskı yapmadık, beşiktaş ise baskının kralını yaparak sindirip 7 gol attı.
  • 7872
    2020 2021 sezonunu şampiyon tamamlamış gibi davranan ve tuzağa düşen taraftarlardır. evet umudumuz devam ediyor ama işimiz hala cok zor.
    rakip puan kaybetmez ise fark atmak lazım ki bizim oynadığımız futbol ile fark atmak zor. küme düşen denizlispor'a bile 4 gol atabilmis takımız. denizlispor'dan daha zor malatyaspor'u nasıl farklı yeneceğiz o kadar acaba?
    çok umutlanmayın arkadaşlar şampiyonluk için sonra yıkımı daha büyük olur.
    ümidinizi diri tutun ama çok havaya da girmeyin.
  • 7873
    en yüksek yoğunluğunun olduğu kişiler 1980 ve 1990'arda ve sonrasında doğan çocuklar.

    yani bugünün 15-45 yaş aralığındaki kesim.

    para harcayan, ekonomiye can veren, istihdamın büyük çoğunluğu, yavaş yavaş patron olanlar, bürokraside yer tutmaya başlayanlar...

    kimse biz yokmuşuz gibi, hiçbir şeyin farkında değilmişiz gibi davranmasın.

    en akıllı ve en organize tepkiyi de gerektiğinde verebilirler.

    hâlâ anlamadiysaniz hatalarınızdan ders almıyorsunuz demektir.

    galatasaray türkiye'dir!
App Store'dan indirin Google Play'den alın