2-3 yıldır gözü komple bir forvet görmeyen taraftardır. cidden şöyle bakıyorum geride kalan 2 sezona, şöyle yardıra yardıra giden, vurduğunu gol yapan bir forvetimiz olmadı hiç. burak'ın kaçırdıkları kanser etti zaten bu sezon oraya hiç girmiyorum ama sanki bizde bi forvet kabızlığı var gibi geldi. şöyle bi bakalım forvetlerimize.
didier drogba: bu sezonun da bittiğini varsayarsak, geride kalan 3 sezon içinde formamızı terletmiş en klas forvet. kalitesine en ufak lafımız yok. hatta ilk geldiği sezon şampiyonlukta da epey katkısı vardı. ancak doğal olarak adamın yaşı nedeniyle galatasaray taraftarının uzun zamandır beklediği yırtıcı forvet tanımına uymadı her ne kadar kaliteli olsa da. bu sezon ise fizik olarak daha da çöktü, bunun yanı sıra bazı kaprisleri oldu, galatasaray taraftarının bir kısmı küstü sanırım kendisine. ben de aslında onlardan biri olabilirim. çünkü yaptığı bazı şeyler var ki cidden kabul edilemez. ancak başta da dediğim gibi kendisi en kaliteli forvetimiz şu anda maalesef.
*burak yılmaz: takıma gol kralı unvanıyla geldi. transferine aşırı derecede sevinmiştim. beklenti büyüktü. ne de olsa türkiye'nin en kaliteli yerli forveti alınmıştı. ilk sezon allahı var iyi oynadı, 30 küsür gol attı her kulvarda. yine gol kaçırıyordu ama atıyordu da, ayırca takım da iyi oynadığı için pek göze batmıyordu. bu sezon ise benim en sinir olduğum şey olan, ligde berabere giden maçların çoğunda akıl almaz goller kaçırıp bizi puandan etmesi ve bunu artık istisnasız her maç yapması, bunlara ek olarak gereksiz el kol hareketleri ile iyice yaka silkitti taraftara. burak da bizim beklediğimiz forvet çıkmadı bana göre.
umut bulut: umut için yazılacak fazla şey yok. kendisi zaten yedek kulübesi adamı. tekniği ve futbol zekası belli. bu sene çok kritik goller attı ancak bunun yanı sıra çok kritik goller kaçırarak da saç baş yoldurttu. geçen sezon drogba gelene kadar epey golü vardı ancak sonradan kulübeye çekildi. geçen sezonun şampiyonluğunda önemli katkısı vardı ama benim görüşüm kendisi bizim kalitemizde bir golcü olmadığıdır.
johan elmander: belki de buraya yazdığım forvetler arasında taraftarın en sevdiği isimdir. zira kendisi galatasaray'lının oynaması gerektiği gibi, yürekten oynamıştır formamızı terlettiği sezonlarda. ne yalan söyleyeyim benim de en sevdiğim isim kendisi. karakter desen var, yürek desen var, azim desen çalışkanlık desen var. gel gelelim o da aslında çok yetenekli değildi ama bu saydığım meziyetleri sayesinde oldukça başarılı oldu kendisi.
necati ateş: 2011-2012 sezonunun 2. yarısında yuvaya geri döndü. kritik gollere imza atarak şampiyonlukta önemli rol oynadı. belli bir tekniği, yeteneği ve karakteri vardı. sağ olsun iyi işler de yaptı zaten ancak yine de aradığımız forvet değildi. zira 2012-2013 sezonunun başında yollandı. ama bana sorarsanız umut bulut'a tercih ederdim kendisini yalan yok.
*milan baros: belki de geride kalan 3 sezonda sahip olduğumuz ve komple forvet tanımına en yakın olan isimdi. hız, teknik, bitiricilik, kafa, topsuz alan, son vuruş kalitesi... bu özellikleri hep belli bir seviyenin üzerindeydi. zaten cv'si de oldukça iyiydi bize gelirken. yaşı da çok ileri değildi geldiğinde. ilk sezon gol kralı oldu ve o da taraftarın sevdiği isimlerin arasına girmişti. sonra sağ olsun uğursuz çubuklu tosun adamın hayatını kararttı, o günden sonra da kendine gelemedi. eski baros'u göremedik. dediğim gibi, oldukça kaliteli bir forvetti.
uzun lafın kısası bu taraftar uzun zamandır şöyle leblebi gibi gol atan bir forvete hasret kaldı sanki. hani şöyle kaleci ile karşı karşıya kalınca arkamıza yaslanıp izleyeceğimiz, at gibi koşan, ikili mücadelelerde rakibi sırtında taşıyıp mermi gibi şut çeken bir forvetimiz olsa tadından yenmezdi. ha tabi eğer drogba bize 2-3 yaş küçükken gelmiş olsaydı muhtemelen bu hasreti yaşamazdık ancak geldiği yaş itibarıyla bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. aslında hayal kırıklığı olmaması lazım zira bunun böyle olacağı belliydi.