• 2
    http://www.youtube.com/watch?v=HBk0HGfI_wM

    size bir "listening" alistirma olsun, ingilizcenizi gelistirmek icin bunu cevirmeye calisabilirsiniz. kucuk bir ipucu, dunyadaki anaakim medyanin haberi nasil bambaska sundugundan bahsediyor. (cok kucuk bir ipucu olmadi sanirim:/ )

    bu da reading alistirmasi olsun:http://bridenstine.house.gov/...niz_24%20March_0.pdf

    goruldugu uzere bunun uzantisi .gov'dur. yani hukumetin kendi sitesinden alinmistir. resmi bir evraktaki dili ogrenmeniz acisindan onemli bir okuma parcasi. burada da kisaca rusya'ya verilen "miles" silahlarin kirim olaylarindan sonra sadece savunma amacli ve nukleer silahlanma karsiti olarak kullanildigindan emin olmaliyiz diyor. ozellikle kullanilan dile ve grammar'e dikkat edin, guzel bir ornek.

    yazarin kisisel notu: winter is coming! seriously!
  • 3
    bir süredir üzerinde düşündüğüm işi sonunda yapıyorum. ingilizce öğrenmekte zorlanan, ingilizceyi kahır ve yük olarak görenlere naçizane birkaç tavsiyede bulunacağım.

    öncelikle, ingilizce'ye karşı olan korkuyu yenmemiz lazım. bunun için de ingilizce öğrenmek lazım. aslında çoğu kişi aynı dertten muzdarip, hep denilen, gırgırı yapılan şey çoğu kişinin baş ağrısı aslında.
    "anlıyorum ama konuşamıyorum" diyenlerle dolu. ancak bir kişi de "konuşuyorum ama anlamıyorum" demiyor. neden? çünkü kendini hep receiver, yani alıcı konumuna koymuş. hep passive kalmış, hiç active duruma geçmemiş.
    yani dile hiç expose olmamış. maruz kalmamış. kendini hiç zorlamamış, bunun için hiç çalışmamış, kendini determine etmemiş. azim göstermemiş.

    şimdiden 3-4 kelime öğrendik değil mi? "expose" ne ya? derken bir de baktınız "maruz kalmak" diye bir şey çıktı.

    eskiden bazı kaset kampanyanları vardı, dil öğretim, mega hafıza vs. işte onların kıymeti bilinmedi. onlar ingilizceyi öğreten ama konuşturamayanlardı. konuşmak içinse "yurt dışı şart" diye bir yalan çıktı.
    yurt dışı neden şart olsun? çünkü yurt dışında sen dil kullanmaya expose oluyorsun. burada kendi kendine de olabilirsin. e bunu nasıl yapabiliriz? şöyle.

    hepimiz öğrenci, çalışan, ya da evde boş boş oturan insanlarız. sanmıyorum ki aramızda "kafamı kaşıyacak vaktim yok" diyen olsun. eğer öyle birileri varsa, okumasınlar çünkü cidden emek isteyen bir iş dil öğrenmek.

    gelelim konumuza, öncelikle işe gramer ve dinleme ile başlamak lazım. gramer konularını gözden geçirmek sonra okuyup dinlemektense, bire bir götürmek daha mantıklı.
    iyi bir gramer kitabı edinebiliriz. eksik kaldığımız yerde yardımcı olması açısından. önereceğim kaynaklar şunlar.

    http://sydneyenglishteacherblog.com.au/...-in-use2-1twbyez.jpg

    http://3.bp.blogspot.com/.../s1600/els+resim.jpg

    iyi bir sözlük edinmekte de fayda var.

    http://www.panelkirtasiye.com/.../middle/u85443-1.jpg

    bunu tavsiye ederim. alacağınız sözlük mutlaka ve mutlaka "ingilizce-ingilizce" olmalı. sakın türkçe-ingilizce almayınız.

    peki kelime çalışması nasıl yaparız? birkaç yolu var. bunlardan 2 tanesini söyleyeyim. birincisi anlamlandırma.

    yani öğrendiğiniz bir kelimenin çağrıştırdığı diğer kelimelerle özdeşleştirme. mesela "milk" kelimesi akılda ne çağrıştırıyor? bottle, cow, cheese... gibi. gruplandırırsak kelime öğrenmeyi kolaylaştırabiliriz.
    kendimize küçük bir defter tutmak faydalı olacaktır. şemalandırarak çizer ve öğrenirsek ezbere gerek kalmadan görsel hafızanızda yer edecektir.

    ikincisi örgütleme/zincirleme. nasıl olur? kelimeleri fonksiyonları bakımından ilişkilendirmek. mesela colors, numbers, jobs, flowers şeklinde.

    diyelim jobs diye bir şema yaptık. altına bildiğimiz tüm meslekleri yazıyor ve ilişkilendiriyoruz. doctor, police officer, teacher, vinetaster gibi. buradan anlamlandırma da çıkarılabilir. nasıl?
    hospital deyince akla gelen meslekler. doctor, therapist, nurse vs.
    school deyince akla gelenler. teacher, student, officer, table, desk vs.

    bu şekilde kelime çalışması son derece faydalı olacaktır. yoksa birebir kelime ezberi "asla işe ya-ra-maz" en geç 1 yılda unutursunuz.

    dinleme. dinlemeyi nasıl yapabiliriz, burada öncelikli olarak aktif dinleme yapmak lazım. dikkatimizi çeken konular, güncel bilgilerden dinlemekte fayda var.

    www.voanews.com sitesini tavsiye edebilirim. burada hem haberleri dinlerken hem de okuyabilirsiniz. mp3 olarak indirip telefonlarınıza yükleyip kulaklıkla dinleyebilirsiniz. biraz meşakatli duruyor ama çok faydalı olacaktır.

    bunun dışında bildiğiniz gibi, bazı yabancı haber siteleri takip edilebilir. cnn gibi, eurosport gibi, sky gibi.

    kendinizi youtube'da falan nativeleri dinleyerek aldatmayın, kandırmayın. unutmayın ki ingilizce anlaşılmak için öğrenilir, bire bir ingiliz gibi konuşmak için değil.

    okuma. okuma için en büyük tavsiyem gazetedir. gazete okuyacaksın. dailynews olabilir, bazı ingilizce dergiler olabilir. çocuk dergileri olabilir. tabi okurken önemli olan şey, okuyup geçmek değil. ya da hemen sözlüğe sarılmak hiçbir fayda sağlamaz. önce genel bir okuma yani scanning dediğimiz işi yapacaksın. sonra tek tek, özüne inerek, deductive reading yani parçadan bütüne ilişkisini kuracaksın.

    bir paragraf düşünelim, o paragrafı iyi kavramak için önce ana temasını anlarız, sonra da özeline ineriz. bu şekilde okursak ancak verim alabiliriz. mesela bu paragraf ne anlatıyor? ne demek istiyor? hangi kelimeleri biliyorum? hangileri dikkatimi çekti? gibi düşünceler yardımcı olacaktır bize.

    yazma işi biraz daha profesyonellik gerektiriyor. yazma işini en sona bırakmakta fayda var, diğer 3 beceriyi kazandıktan sonra yazma da arkasından gelecektir onu daha detaylıca konuşuruz.
    ancak ön seviyelerde yazma işi daha çok tekrarlara bakıyor. ne kadar kalem kağıtla oynarsanız o kadar faydalı. yazarken içten okuma yapmak da çok önemli.

    yani şu cümleyi yazın, "we fucking played great the whole season" bunu yazarken tonlamalara, stress'e, rhtym'e dikkat edin. ve şunu unutmayın, dil her zaman anlaşılmayı gerektirir. milyonlarca şey bil ama aktaramazsan bir anlamı yok.

    birkaç soru soran olmuştu. ingilizceyi öğrenemiyorum ne yapmalıyım? diye.
    arkadaşlar, ne yapmalıyımdan ziyade ne yapmamalıyım diye düşünmeliyiz ve artık biraz zihinleri çalıştırmak lazım. "game of thrones izliyorum ingilizce öğrenemedim" demek bir bahane olamaz. sen altyazıyı takip ederken zaten perişan oluyorsun.
    ya da ne bileyim ingilizce rap dinlemek falan ingilizce öğretmez. sadece kafa bulandırır. önce öğren, sonra dinle.

    illa müzik dinleyeceksen de beatles dinle, pink floyd dinle. onlar zaten konuşur gibi şarkı söylüyor.

    ben elimden geldiğince yardımcı olurum, aklıma bir şeyler geldikçe bu yazıyı düzenleyeceğim, güncelleyeceğim, başka yazılarda da burada paylaşımlarda bulunurum eğer talep olursa. bu işi birlikte hallederiz.

    güncellemeler:

    kelime ezberi için ilk aktivitemiz şu olabilir. (bkz: #1468744)
    dinleme aktivitesi için baranakcok kardeşimizin hazırladığı şu başlıktan faydalanmalısınız mutlaka. (bkz: #1468765) *
    dil öğrenmekle ilgili çok güzel bir deneme. (bkz: #1488056)
    yabancı dizi, film, müzik... (bkz: #1505703)

    *
  • 4
    500 kelimelik bir liste var aşağıda. anlamlarını da yazdım, kolaylık olsun diye yoksa sözlük kullanmakta fayda var.
    kelime ezberi tabi ki böyle yapılmaz ama acil ihtiyaç dahilinde olan sınavlara hazırlıklarda bunlara göz atmanız göz aşinalığı açısından fayda getirir.
    kelime çalışması için bir tavsiyem şu olabilir.

    bu hani not kağıtları var, post-itler var. şu tarz şeyler,

    http://bugrakirtasiye.com/...r/Medium/72658_2.jpg

    onlardan edinin. bu yazdığım kelimelerden, yazabildiğiniz kadarını küçük kağıtlara yazın. ön sayfasına ingilizce, arka sayfasına da ingilizce anlamını ve eş anlamlılarını yazın.
    eve her gelişinizde, işe giderken, okula giderken ceketinizin cebine, çantanızın gözüne koyun birkaç tane. o gün boyunca zihninizde tekrar edin.
    kağıtları dizin tek tek anlamlarını söyleyip çevirin. bu şekilde, günde 4-5 kelime ezberi, 3 ayda 120 civarı kelime eder.
    ki bu sayı böyle kalmaz 1 kelime öğrenirken, 1 tane daha 1 tane daha derken artar gider.
    hem kolay, hem ekonomik hem de sıkmayacak türden bir çalışma olur.

    --- alıntı ---

    1 abate : azalmak
    2 abolish : yürürlükten kaldırmak
    3 accelerate : hızlandırmak
    4 accomplish : başarmak
    5 accountfor : hesabını vermek, açıklamak
    6 achieve : başarmak
    7 acquire : kazanmak
    8 act : hareket etmek
    9 act as : -lık yapmak, etme
    10 act on behalf of : nin lehinde
    11 activate : harekete geçirmek
    12 activein/on : da aktif olmak
    13 adapt : uyarlamak
    14 adjust : uydurmak, ayarlamak
    15 administer : yönetmek
    16 admonish : uyarmak
    17 adopt : evlat edinmek
    18 advance : ilerlemek
    19 advertise : ilan etmek
    20 advise : öğüt vermek
    21 advocate : desteklemek
    22 add : eklemek
    23 address : hitap etmek
    24 aid : yardım etmek
    25 align : düz bir yere koymak
    26 allocate : pay etmek, bölüştürmek
    27 allow : izin vermek
    28 amend : düzeltmek, ıslah etmek
    29 analyze : analiz etmek, çözümlemek
    30 anticipate : tahmin etmek, sezinlemek
    31 apply : başvurmak
    32 appoint : tayin etmek
    33 appraise : değer biçmek, değerlendirmek
    34 approve : uygun bulmak, hoş karşılamak
    35 arbitrate : hakem sıfatıyla karar vermek
    36 arrange : düzenlemek
    37 articulate : açıkça ifade etmek
    38 ascertain : tahkik etmek, soruşturmak
    39 assemble : monte etmek, kurmak
    40 assert : ileri sürmek, iddia etmek
    41 assess : değerbilmek
    42 assign (was) : ayırmak, tahsis etmek
    43 assimilate : benzetmek, özümlemek
    44 assist : yardım etmek
    45 assume : sanmak, üzerine almak
    46 assure : temin etmek, söz vermek
    47 attain : ulaşmak, erişmek
    48 attend : devam etmek, gidip hazır bulunmak
    49 audit : dinlemek, denetlemek
    50 augment : artırmak, artmak
    51 author : yazmak, yazarlık yapmak
    52 automate : otomatikleştirmek
    53 avoid : kaçınmak, çekinmek
    54 backtrack : aynı yere geri dönmek
    55 balance : dengede tutmak, karşılaştırmak
    56 become : olmak, yakışmak
    57 breakground : temel kazmak
    58 brighten : şenlendirmek, aydınlatmak
    59 bring : getirmek, neden olmak
    60 bring out : ortaya çıkarmak, göstermek
    61 budget : bütçe hazırlamak, planlamak
    62 build : inşa etmek, kurmak
    63 buy : satın almak
    64 calculate : hesaplamak
    65 calibrate : ince ayar yapmak
    66 canvass : oy veya sipariş toplamak
    67 catalogue : – in katoloğunu yapmak
    68 chair : başkanlık etmek
    69 challenge : meydan okumak
    70 change : değiş(tir)mek, para bozdurmak
    71 chart : tablosunu çıkarmak
    72 check : önlemek, durdurmak, kontrol etm.
    73 clarify : arıtmak, süzmek, açıklamak
    74 classify : sınıflara ayırmak
    75 clear : temizlemek, kurutmak
    76 close : kapa(t)mak, sona erdirmek
    77 coach : eğitmek, antrenman yaptırmak
    78 co-author : ortaklaşa yazmak
    79 co-develop : birlikte gelişmek
    80 co-direct : birlikte yönetmek
    81 collaborate : işbirliği yapm.forum.vatan.tc birlikte çalışmak
    82 collect : toplamak, biriktirmek
    83 co-manage : ortaklaşa yönetmek
    84 command : emretmek, yönetmek
    85 commend : emanet etmek, övmek
    86 communicate : nakletmek, bildirmek, haberleşmk, iletişimk
    87 compare : karşılaştırmak
    88 compile : derlemek
    89 complete : tamamlamak
    90 compose : bestelemek
    91 compute : hesap yapmak
    92 computerize : bilgisayarla hesaplamak
    93 conceive : tasarlamak, kurmak
    94 conceptualize : kavramsallaştırmak
    95 conciliate : gönlünü almak, yatıştırmak
    96 condense : koyulaşmak
    97 conduct : rehberlik etmek
    98 confront : yüzleştirmek
    99 conserve : korumak
    100 consolidate : sağlamlaştırmak
    101 construct : inşa etmek
    102 consult : bakmak
    103 contact : bağlantı kurmak
    104 contract : kapmak (a tutulmak)
    105 contribute : katkıda bulunmak
    106 control : kontrol etmek
    107 convert : dönüştürmek
    108 convince : inandırmak, ikna
    109 co-operate : işbirliği yapmak
    110 co-ordinate : koordine etmek
    111 correct : doğrulamak
    112 correlate : karşılıkl ilişkisi olamak
    113 correspond : uygun olmak, inkarş. bulmak
    114 corroborate : doğrulamak
    115 counsel : tavsiye etmek
    116 create : yaratmak
    117 critique : eleştiri yazısı
    118 culminatein : en son noktaya erişmek
    119 cultivate : yetiştirmek
    120 dealwith : ile meşgul olmak
    121 decide : karar vermek
    122 decrease : azaltmak
    123 defer : sonraya bırakmak
    124 define : tanımlamak
    125 delegate : yetki ile göndermek
    126 deliver : teslim etmek
    127 demand : talep
    128 demonstrate : göstermek
    129 deploy : açmak, yaymak
    130 design : planını çizmek
    131 detail : ayrıntılı olarak anlatmak
    132 detect : ortaya çıkarmak
    133 determine : kararlaştırmak
    134 devastate : harap etmek
    135 develop : geliştirmek
    136 devise : tasarlamak, icat etmek
    137 diagnose : teşhis etmek
    138 direct : doğrulamak
    139 discover : keşfetmek
    140 discuss : tartışmak
    141 disestablish : yerinden etmek
    142 dispense : dağıtmak
    143 display : göstermek
    144 disprove : çürütmek
    145 disregard own : aldırmamak, ihmal etmek
    146 dissect : dikkatle incelemek
    147 distribute : bölüştürmek
    148 divert : dikkatini dağıtmak
    149 document : belgelemek
    150 double : katlamak
    151 draft : taslağını çizmek
    152 dramatize : drametikleştirmek
    153 draw : resmini çizmek
    154 drawattention : dikkat etmek
    155 drive : araba sürmek
    156 earn : kazanmak
    157 edit : yayına hazırlamak
    158 educate : eğitmek
    159 effect : etkilemek
    160 electrify : heyecanlandırmk
    161 eliminate : elemek
    162 embark on : -e başlamak, girişmek
    163 embellish : süsleyerek güzelleştirmek
    164 empathize : kendini başkasıyla özdeşleştirmek
    165 employ : görevlendirmek
    166 enable : imkan tanımak
    167 enact : yasa çıkarmak
    168 encourage : cesaretlendirmek
    169 enforce : zorla kabul ettirmek
    170 engineer : değişiklik yapmak
    171 enhance : çoğaltmak
    172 enlarge : genişletmek
    173 enlist : askere almak
    174 ensure : garantiye almak
    175 entertain : eğlendirmek
    176 equip : donatmak
    177 establish : kurmak, tesis etmek
    178 estimate : tahmin etmek
    179 evaluate : değer biçmek
    180 examine : incelemek
    181 exceed : aşmak
    182 execute : idam etmek
    183 exercise : alıştırma yapmak
    184 exhibit : göstermek
    185 expand : genişlemek
    186 experiment : deney yapmak
    187 expiate : kefaret vermek
    188 explain : açıklamak
    189 express : ifade etmek
    190 extract : seçip çıkarmak
    191 fabricate : imal etmek
    192 facilitate : kolaylaştırmak
    193 familiarize : alıştırmak
    194 fashion : biçimlendirmek
    195 figure : biçim vermek
    196 file : sıralamak
    197 fill : doldurmak
    198 filter : süzmek
    199 finance : finanse etmek
    200 find : bulmak
    201 fix : düzenlemek
    202 focus : bir noktaya toplamak
    203 follow : izlemek
    204 forecast : tahmin etmek
    205 forge : devir dönmek
    206 form : oluşturmak
    207 formulate : formulleştirmek
    208 forwardto : göndermek, sevk etmek
    209 foster : beslemek
    210 found : desteklemek
    211 functionas : olarak işlev görmek
    212 gain : kazanç elde etmek
    213 gather : sonuç çıkarmak
    214 generate : üretmek, oluşturmak
    215 govern : yönetmek
    216 graduate : mezun etmek
    217 guide : klavuzluk etmek
    218 handle : control altında tutmak
    219 head : yönelmek
    220 help : yardım etmek
    221 hire : kiralamak
    222 identify : tanımak
    223 illustrate : örneklerle açıklamak
    224 imagine : hayal etmek
    225 implement : yerine getirmek
    226 improve : geliştirmek
    227 improvise : hemen söylemek
    228 increase : çoğaltmak
    229 index : sıralamak
    230 indoctrinate : öğretmek
    231 influence : etkilemek
    232 inform : haberdar etmek
    233 initiate : başlatmak
    234 innovate : buluş yapmak
    235 inspect : denetlemek
    236 inspire : ilham vermek
    237 install : yerleştirmek
    238 instigate : kışkırtmak
    239 instil : fikir aşılamak
    240 institute : kurmak
    241 instruct : bilgi vermek
    242 instrument : çalgı çalmak
    243 insure : garantilemek
    244 integrate : bütünleşmek
    245 interface : sınırlı olmak
    246 interpret : yorum yapmak, tercümanlık yapmak
    247 intervene : arada olmak
    248 interview : röportaj yapmak
    249 introduce : tanıştırmak
    250 invent : icat etmek
    251 inventory : sayım çizelgesi yapmak
    252 invest : yatırım yapmak
    253 investigate : soruşturmak
    254 involve : içermek
    255 judge : değerlendirmek
    256 juggle : hile yapmak
    257 justify : haklı çıkarmak
    258 keep : korumak
    259 kindle : tutuşturmak
    260 launch : piyasaya sürmek, hızla atmak
    261 lead : yönetmek
    262 learn : öğrenmek
    263 lecture : konferans vermek
    264 legitimate : yasal olmak
    265 leverage : etkilemek, kontrol etmek
    266 liaison : bağlantı
    267 lift : yükseltmek
    268 listen : dinlemek
    269 locate : yerini öğrenmek
    270 log/document : kaydetmek deftere
    271 maintain : sürdürmek
    272 manage : başarmak
    273 maneouvre : manevra yap(tır)mak
    274 manipulate : elle işlemek, beceriyle kullanmak
    275 map : haritasını çıkarmak
    276 market : pazarlamak
    277 master : e hakim olmak
    278 measure : ölçmek
    279 mediate : arabuluculuk etmek
    280 meetwith : biriyle tanışmak
    281 mentor : akıl hocası
    282 minimize : azaltmak
    283 model : modellik yapmak
    284 modify : değiştirmek
    285 monitor : kontrol etmek
    286 motivate : motive temek, harekete geçirmek
    287 navigate : yönlendirmek, gemi yolc. yapmak
    288 negotiate : uzlaştırmak
    289 nominate : tayin etmek
    290 observe : dikkat etmek
    291 obtain : içermek
    292 offer : teklif temek
    293 operate : ameliyat etmek, işletmek
    294 optimize : iyimser olmak
    295 orchestrate : uyarlamak
    296 order : düzenlemek
    297 organize : örgütlemek
    298 originate : başlatmak
    299 outmaneouvre : etkili hareket etmek
    300 overcome : üstesinden gelmek
    301 oversee : göz kulak olmak
    302 paint : boyamak
    303 participate : katılmak
    304 pass : geçmek
    305 penetrate : in içine girmek
    306 perceive : algılamak
    307 perfect : mükemmelleştirmek
    308 perform : rol oynamak, yapmak
    309 permit : izin vermek
    310 persuade : inandırmak
    311 photograph : fotoğrafını çekmek
    312 pilot : klavuzluk yapmk
    313 pioneer : öncülük etmek
    314 place : koymak, yerleştirmek
    315 plan : planlamak
    316 play : oynamak
    317 playacentralrole : merkezi bir rol oynamak
    318 playakeyrolein : anahtar bir rol oynamak
    319 playanearlyrole : erken bir rol oynamak
    320 position : yerleştirmek
    321 predict : önceden bildirmek
    322 prepare : hazırlamak
    323 prescribe : tavsiye etmek
    324 present : tanıtmak
    325 preserve : devam ettirmek
    326 preside : yönetmek
    327 prevent : engellemek
    328 print : yazdırmak
    329 process : bilgisayarda denetlemek
    330 procure : kazanmak
    331 produce : üretmek
    332 profit : kar etmek
    333 program : programlamak
    334 project : yöneltmek
    335 promote : terfi ettirmek
    336 proofread : yanlışları düzeltmek
    337 prophecy : kehanet
    338 propose : önermek
    339 prospect : araştırmak
    340 protect : korumak
    341 prove : kanıtlamak
    342 provide : sağlamak
    343 publicize : halka tanıtmak
    344 publish : yayınlamak
    345 purchase : satın almak
    346 pursue : peşini bırakmamak
    347 quadruple : dört katı olmak
    348 question : soru sormak
    349 quote : fiyat vermek
    350 raise : doğmak, yükseltmek
    351 ramrod : inat etmek
    352 rank : sıralamak
    353 realize : farkına varmak
    354 reason : sebep olmak
    355 receive : almak, kabul etmek
    356 recognize : farkına varmak
    357 recommend : tavsiye etmek
    358 reconcile : barıştırmak
    359 reconstruct : yeniden kurmak
    360 record : kayıt yapmak
    361 recruit : işe almak
    362 rectify : iyileştirmek
    363 redistribute : tekrar paylaşmak
    364 reduce : zayıflamak, azaltmak
    365 reenlist : yeniden askere almak, işe alma
    366 re-evaluate : tekrar değerlendirmek
    367 refer : atıfta bulunmak
    368 refine : arıtmak
    369 regulate : düzene sokmak
    370 rehabilitate : ıslah etmek
    371 rejuvenate : gençleştirmek
    372 relate : ilişkilendirmek
    373 relay : naklen yayınlamak
    374 remove : silmek
    375 render : ifa etmek
    376 renegotiate : yeniden uzlaşmak
    377 renounce : terk etmek, vazgeçmek
    378 renovate : yenilemek
    379 reorganize : yeniden organize etmek
    381 replace : yer değiştirmek
    382 report : rapor etmek, haber yazmak
    383 represent : simgelemek, temsil etmek
    384 request : gerektirmek
    385 require : dilemek istemek
    386 research : araştırmak
    387 resolve : tekrar çözmek
    388 respond : yanıtlamak
    389 restore : yenilemek
    390 restructure : yeniden tasarımlamak
    391 retrieve : geri almak
    392 revamp : yenilemek, değişiklik yapmak
    393 review : eleştirmek
    394 revise : gözden geçirmek
    395 revitalize : güçlendirmek
    396 revive : yeniden canlandırmak
    397 revolve (about) : etrafında dönmek
    398 rewrite : yeniden yazmak
    399 risk : tehlikeye atlamak
    400 salvage : mal kurtarmak
    401 satisfy : memnun etmek
    402 save : kurtarmak
    403 save (money/time) : saklamak
    404 schedule : saatini saptamak, listeye kaydetmek
    405 score : skoru yazmak
    406 screen : perdelemek, elemek
    407 secure : güvenceye almak
    408 select : seçmek
    409 self-finance : kendi kendine finanse etmek
    410 sense : hissetmek
    411 separate : ayrı yaşamak
    412 serve : hizmet vermek
    413 service : bakımını sağlamak
    414 setup : kurmak
    415 sew : dikiş dikmek
    416 shape : biçimlendirmek
    417 share : paylaşmak
    418 sharpen : kesinleştirmek
    419 shift : değiştirmek
    420 ship : göndermek
    421 show : göstermek
    422 sign : işaretlemek
    423 simplify : kolaylaştırmak
    424 sketch : tarif etmek
    425 solace : avutmak
    426 solidify : sağlamlaştırmak
    427 solve : çözmek
    428 sort : sınflamak
    429 spark : kışkırtmak
    430 speak : konuşmak
    431 spearhead : öncü olmak
    432 specify : açıkça belirtmek
    433 stabilize : sağlamlaştırmak
    434 staff : eleman sağlamak
    435 start : başlamak
    436 stimulate : harekete geçirmek
    437 stop : durmak
    438 straighten : düzeltmek
    439 streamline : verimlilik düzeyini arttırmak
    440 strengthen : güçlendirmek
    441 structure : yapılandırmak
    442 study : çalışmak, incelemek
    443 substantiate : kanıtlamak
    444 substitute : yerine geçmek
    445 succeed : başarmak
    446 suggest : önermek
    447 summarize : özetlemek
    448 supervise : denetlemek
    449 supply : tedarik etmek
    450 support : desteklemek
    451 survey : incelemek, teftiş etmek
    452 sustain : güçlendirmek
    453 symbolize : sembolize etmek
    454 synthesize : sentezle birleştirmek
    455 systematize : sistemleştirmek
    456 tabulate : çizelgelemek
    457 takecharge of : sorumluluğunu üstlenmek
    458 takethelead : liderliği ele geçirmek
    459 talk : konuşmak
    460 taskwith/to : görevlendirmek
    461 teach : öğretmek
    462 tend : eğilim göstermek
    463 test : test etmek
    464 tighten : sıkılaştırmak
    465 time : zamanlamak
    466 train : eğitmek
    467 transcribe : uyarlamak
    468 transfer : çevirmek
    469 transform : dönüştürmek
    470 translate : tercüme etmek
    471 transmit : göndermek
    472 travel : yolculuk etmek
    473 treat : davranmak, elden geçirmek
    474 triple : üç kat artmak
    475 troubleshoot : sorunu bulup gidermek
    476 tutor : özel öğretmen
    477 type : daktilo kullanmak
    478 uncover : meydana çıkarmak
    479 understudy : dublörlük yapmak, yedek aktör
    480 undertake : üstlenmek
    481 unify : birleştirmek
    482 unit : birleşme
    483 update : güncelleşmek
    484 upgrade : yükselmek
    485 use : kullanmak
    486 utilize : kullanmak
    487 validate : onaylamak
    488 verbalize : açıklamak
    489 verify : doğruluğunu kanıtlamak
    490 vitalize : yeniden hayata döndürmek
    491 volunteerto/for : gönüllü olmak
    492 wade : geçmek
    493 wash : yıkamak
    494 weigh : tartılmak
    495 win : kazanmak
    496 withstand : karşı koymak
    497 work : çalışmak
    498 wring : bükmek, sıkıp suyunu çıkarmak
    499 write : yazmak
    500 yield : teslim olmak, ürün vermek

    --- alıntı ---
  • 5
    uajovovich kardeşimin şu entrysinden (bkz: #1464884) yola çıkarak, alt yazılı ve nispeten seçkin klasik rock şarkılarının linklerini buraya eklemekteyim.
    ben bir oynatma listesi (playlist) hazırladım, genel olarak pink floyd ağırlıklı, yer yer metallica ve 3 doors down tarzı da bulabileceğiniz alt yazılı şarkılar mevcut;

    http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls

    "playlistini yerim, sana bir şey olmasın" diyenler için, şarkı isimleri ve ayrı ayrı linkleri de şu şekildedir;

    pink floyd, mother; http://www.youtube.com/...cVg6QGls&index=2
    pink floyd, comfortably numb; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, wish you were here; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    guns and roses, knocking on heavens door; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    metallica, nothing else matters; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    eye of the tiger; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    adele, set fire to the rain; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    adele, rolling in the deep; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    celine dion, my heart will go on; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, mother (live); http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, if; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, hey you; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, time; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    pink floyd, welcome to the machine; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    guns and roses, sweet child of mine; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    metallica, one; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    3 doors down, kryptonite; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls
    3 doors down, here without you; http://www.youtube.com/...Is5X4v3lHbKKcVg6QGls

    uajovovich kardeşimin önderliğinde, öğrenirken keyif de almak isteyen kardeşlerimiz için çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik.
    (bkz: biz şeklinde konuşma tarzı)

    elbette ki şarkılarla mükemmel bir ingilizce vaad edilemez; ancak günlük hayattaki bir çok deyim (idiom) vb. kalıpları şarkılardan öğrenebilir ve en azından kulak dolgunluğu ile telaffuzlarınızı geliştirebilirsiniz.

    ayrıca, bir pink floyd hastası olan ben, alt yazı olsun olmasın severek dinlediğim ve kısmen de gitarda çaldığım şarkılardan başladım listeye. çeşit sevenler için alternatif rock ve metal parçalar da mevcut.
    bu listeye yer yer beatles, evanescence, vb. de ekelenebilir, keza bu gruplar da anlaşılır ingilizceleri ve kaliteli çalışmalarıyla öne çıkmaktadırlar.
    güzel dinlemeler, iyi öğrenmeler dilerim.
  • 6
    ispanyolca meraklıları, öğrenmek isteyenler, homeschool tarzıyla ben bu işi halledebilirim diyenler.

    latin danslarına olan ilgimden merak saldım bu dile, sırf şarkıların anlamlarını bilip daha güzel dans ediyim diye, bi baktım, dansı bırakmışım ama dil çalışmaya devam. sadece 2 ayda bu dili kimseye bağlı olmadan, ispanyada hayatı idame edip, bar köşelerinde muabbet edip, futbol maçı yaparken taktik verebilecek kıvama getirebilirsiniz siz de.

    şurdan başlayalım.

    benim internette bulduğum en güzel site: http://ispanyol.com/

    fiiller 3 türlü bitiyor. bizim mastar ekleri gibi. sıkı çalışma ve bol örnekle anında yerleşir hafızaya.
    erillik ve dişilik durumu var kelimelerde. okudukça sindireceksiniz. genelde eriller o ile dişiler a ile biter.

    şimdi size çalışma yöntemini söyliyim.

    ilgili linkteki sitede konu başlıkları var. bidünde 5 bölüm atlamaya çalışmayın. bu dil oturana kadar kafa karıştırır ancak daha sonra çok kolay devamı gelir. özellikle ingilizce bilenler çok kolay öğrenebilir. peki ne yapacağız?

    her gün ilgili linkten 2 bölüm ilerleyeceğiz gramer kısmından. boş zamanlarımızda da basit ispanyolcaya bakacağız. bunları yaparken d&r da güzel bir gramer kitabı var, sanırım fiyatı 40 tl idi. ondan edinin. gün be gün örnekleme çalışmaları yapın. daha sonra her gün 2 tane ispanyolca şarkı dinleyin. aşağıda şarkı da paylaşacağım.

    sürekli merak edin. facebooktan rastgele ispanyol, güney amerikalı insanlar ekleyin. ilk günler "hola" diyerek merhaba diyin, sonra adım adım her gördüğünüz konuyu kaleme alın. ingilizce bilenler için bu dil çok kolay gelecektir.

    sözlük edinin. sözlük ispanyolca-ingilizce olsun. herşeyi bu dilde ingilizce düşünün. malesef türkçeye tek benzerliği yazıldığı gibi okunması.

    bi yerden başlamak isteyenler, öncelikle seviyelerinin benden daha iyi olduklarını bildiğim conquistadar de europa ve 3 korner 1 penalti ile temasa geçebilirler özelden, ya da bana yazabilirler. her türlü yardımı yaparım. hatta ispanyaya erasmus stajı yapmak isteyenlere şirketin bedelini ödemeleri koşuluyla staj da ayarlayabilirim.(şirket kabul için, bir miktar talep ediyor)

    bu dil vurguyu seven bir dil ve bol bol dinleme gerektiriyor. bunun için şarkılar yardımcı olacaktır.
    bu dile başlangıç için en güzel şarkı:
    manu chao: me gustas tu

    var eğer sorunuz, gelip özelden sorunuz. sevgiler.
  • 8
    yabancı dil öğrenmeden önce kendi dilimizi öğrenelim dedim: alın kültürlenin http://galeri12.uludagsozluk.com/...lenin-lan_610309.gif

    1. "güzele bakmak sevaptır" değil, "güzel bakmak sevaptır" biçimindedir.
    2. "azimle sıçan duvarı deler" değil, "azimli sıçan duvarı deler" bçimindedir.
    3. "göz var nizam var" değil, "göz var izan var." biçimindedir. (izan: anlayış, anlama yeteneği. nizam: düzen, kural)
    4. "eşek hoşaftan ne anlar" değil, "eşek hoş laftan ne anlar" biçimindedir.
    5. "aptala malum olurmuş" değil, "abdala malum olurmuş" biçimindedir. (aptal: alık. abdal: derviş)
    6. "kısa kes aydın havası olsun" değil, "kısa kes aydın abası olsun" biçimindedir. (aba bir giysidir ve aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır.)
    7. "su uyur düşman uyumaz" değil, "sü uyur düşman uyumaz" biçmindedir. (sü: asker)
    8. "saatler olsun" değil, "sıhhatler olsun" biçimindedir. (sıhhat: sağlık)
    9. "su küçüğün söz büyüğün" değil, "sus küçüğün söz büyüğün" biçimindedir.
    10. "elinin körü" değil, "ölünün kûru" biçimindedir. (kûr: mezar, gömüt)
    11. "sıfırı tüketmek" dğeil, "zafiri tuketmek" biçimindedir. (zafir: soluk)
    12. "eni konu" değil, "önü sonu" biçimindedir.
  • 9
    (bkz: #1544770)

    http://inciswf.com/biziyibiliriz.swf

    ey magician! dilimizi sizden öğrenecek değiliz.

    öncelikle şunları bir yana ayıralım:
    2. "azimle sıçan duvarı deler" değil, "azimli sıçan duvarı deler" biçimindedir.
    3. "göz var nizam var" değil, "göz var izan var." biçimindedir. (izan: anlayış, anlama yeteneği. nizam: düzen, kural)
    5. "aptala malum olurmuş" değil, "abdala malum olurmuş" biçimindedir. (aptal: alık. abdal: derviş)
    8. "saatler olsun" değil, "sıhhatler olsun" biçimindedir. (sıhhat: sağlık)

    geri kalanı için eksik ve yanlış bilgiler var:
    1. "güzele bakmak sevaptır" değil, "güzel bakmak sevaptır" biçimindedir.

    dil yaşayan bir varlıktır, sürekli değişir ve gelişir. deyimler de dili yaşatan halkın ağzında değişip, aslından çok farklı anlamları kazanabilirler. sözkonusu deyim artık "bakışın güzelliği"ni değil "bakılanın güzelliği"ni vurguladığından kullanılması yanlış değildir. ne de olsa galat-ı meşhur lugat-ı fasihten evlâdır.

    4. "eşek hoşaftan ne anlar" değil, "eşek hoş laftan ne anlar" biçimindedir.

    anlamı birinci örnektekinden de radikal bir biçimde değişmiş olmasına rağmen yine de "hoşaf"ın kullanımında bir sakınca yoktur. anlamı değişse de yanlış değildir. eşek hoş laftan anlamadığı kadar hoşaftan da anlamaz.

    6. "kısa kes aydın havası olsun" değil, "kısa kes aydın abası olsun" biçimindedir. (aba bir giysidir ve aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır.)

    kısalığıyla bilinen bir "aydın havası" bulunmadığından "aydın abası" versiyonu daha doğru olabilir. diğer yandan "aba" sözcüğünün kullanılmaması nedeniyle deyimin esas anlamının artık tutunamayacağı da söylenebilir. deyim "iki arada bir derede kalmış" diyebiliriz.

    7. "su uyur düşman uyumaz" değil, "sü uyur düşman uyumaz" biçmindedir. (sü: asker)

    yaşayan türkçede "sü" sözcüğü "asker" sözcüğünün yerine kullanılmamaktadır. sözcük kullanılmaz olunca halk, anlamca oturan en kolay ve yakın sözcüğe, "su"ya kaymış olabilir. sonuçta anlam problemi de olmadığına göre gönül rahatlığıyla kullanılabilir.

    9. "su küçüğün söz büyüğün" değil, "sus küçüğün söz büyüğün" biçimindedir.

    tartışılabilir. "sus küçüğün söz büyüğün" deyimi günümüz türkçesine de gayet uygundur. ancak tdk'nn açıklamasına göre deyimde "söz" yerine "yemek" ya da "sofra" sözcükleri de kullanılmaktadır. halk deyişine kolay akılda kalması ve kafiyeli olması için "söz" eklenmiş de olabilir. "sus"lu versiyon muhtemelen bundan sonra anlam sağlanması açısından ortaya çıkmıştır.

    10. "elinin körü" değil, "ölünün kûru" biçimindedir. (kûr: mezar, gömüt)

    "elinin körü" tıpkı "zıkkımın kökü" gibi bir ünlem deyimi haline gelmiştir. kökeni olduğu iddia edilen "ölünün kûru" ile hiçbir anlam ilgisi kalmamıştır. bu arada alakasız bilgi: kimi rivayetlerde köroğlu da mezarda doğan çocuk anlamında "kûroğlu" olarak geçer.

    11. "sıfırı tüketmek" dğeil, "zafiri tuketmek" biçimindedir. (zafir: soluk)

    dördüncü cümle için yaptığımız açıklamanın bir benzerini bunun için de yapabiliriz. deyim değiştiği gibi anlam da değişmiştir. artık söz konusu deyim "soluğu tüketmek" değil "sıfırı tüketmek", "hiç parası kalmamak" anlamlarında kullanılmaktadır.

    12. "eni konu" değil, "önü sonu" biçimindedir.

    günümüz türkçesinde "iyiyden iyiye" anlamına gelen "enikonu" anlamı olmayan bir ikileme gibidir. köken olarak "önü sonu"ndan gelmekteyse bile -ki bilmiyorum- artık ilgisi kalmamıştır. artık bu iki laf birbirinden ayrı olarak türkçede varlıklarını sürdüreceklerdir.

    tdk'nın online güncel sözlüğüne göre:
    1. "güzele bakmak sevaptır"
    2. yok
    3. "göz var, izan var"
    4. "eşek hoşaftan ne anlar"
    5. "abdala malum olur"
    6. "kısa kes aydın havası olsun"
    7. "su uyur düşman uyumaz"
    8. "sıhhatler olsun"
    9. "su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün"
    10. "elinin körü"
    11. "sıfırı tüketmek (üçüncü anlam olarak "ölmek" de veriliyor.)"
    12. yok

    "olması gerekenler" kısmındaki deyimlerle ilgili bir bilgim yok. sorumuluk sevgili magician'a ve paylaşımı aldığı facebook sayfasına aittir. *
    türkçe dil bilgisi kulübümüz olmadığından mülteci gibi buraya yazıyoruz.
  • 10
    insanlığa katkım olsun madem.

    ben de rosetta stone'dan bahsedeyim istedim biraz. ilginç bir dil öğrenme programı bu. daha önce denediğiniz yöntemlere hiç benzemiyor. bir dili, başka bir dil kullanarak öğretmiyor size. bebekken konuşmayı nasıl öğrendiyseniz aynen öyle öğretiyor. fotoğraflarla, heceleterek, söyleterek, yazdırarak öğretiyor. dili öğrenirken, programda sadece o dili görüyorsunuz, başka bir dil olmuyor. yani dili öğrenirken baz alacağınız bir referansınız (başka bir dil) olmuyor. kurulumu için ise şöyle yardımcı olayım;

    https://kat.cr/...ozulia-t8890098.html

    buradan esas programımızı indiriyoruz. yine torrent kullanarak dilleri aratıp ayrıca indirmemiz gerekiyor.

    italyanca;
    https://kat.cr/...taller-t9267232.html

    almanca;
    https://kat.cr/...l5-iso-t3890255.html

    fransızca;
    https://kat.cr/...-3-4-5-t7200851.html

    diğer dilleri de rosetta stone (dilin adı) şeklinde aratırsanız rahatlıkla bulursunuz.

    programı kurarken internetin kapalı olmasına dikkat edin. programı exe'yi çalıştırarak kurun. crack yapın. daha sonra

    [biçim]
    c:\windows\system32\drivers\etc[/biçim] içerisindeki hosts dosyasını yönetici olarak notepad ile açmanız gerekiyor. buna gerek kalmaması için önce dosyayı masaüstüne kopyalayın. notepad ile açın. sonra en altına şunu yapıştırın;

    [biçim]
    #16.217.0.0 = *.ip.att.net
    127.0.0.1 16.217.0.0
    127.0.0.1 rosettastone.com
    127.0.0.1 launch.rosettastone.com
    127.0.0.1 amp.rosettastone.com
    127.0.0.1 resources.rosettastone.com
    127.0.0.1 updates.rosettastone.com
    [/biçim]
    kaydedip kapatın. kaydetmiş olduğunuz dosyayı geri etc klasörüne atın, diğeriyle değiştirin yani. programın kurulumu bu kadar. yalnız sakın ama sakın güncelleme yapmayın programda. programı açınca, dili kurunca, kurarken falan güncelleme mesajı gelirse hemen iptal edin. cancel'e basın. çarpıya pasın, fişi çekin, sigortayı kapatın ama güncelleme yapmayın. hatta ayarlara girip otomatik güncellemeyi falan iptal edin.

    gelelim dil kurulumuna. dili kurmak için indirmiş olduğumuz dil dosyalarını mount etmemiz gerekiyor. dil dosyaları iso formatında.
    win 7 için; daemon tools ile bir sanal sürücü oluşturun. sonra bu iso dosyasını o sürücüye atın yine daemon tools yardımıyla.
    win 8 için daemon tools'a gerek yok çünkü çift tıkladığınız zaman otomatik olarak sürücüye atıyor kendi kendine.

    programı açın şimdi. dil ekle deyin. program atmış iso dosyasını attığınız sürücüyü otomatik olarak görecektir. yükleyin dili zaten kolay bir yüklemesi var. daha önce de dediğim gibi sakın güncelleme yapmayın her şeye en baştan başlamak zorunda kalırsınız alimallah. dili yükledikten sonra en baştan başlıyorsunuz işte. bu arada yüklerken l1 olanı yani ilk seviyeyi yükleyin ilk olarak. çünkü tam olarak öğrenme işi çoooooook uzun sürecek bir şey. çünkü başta da belirttiğim gibi bu program size tam olarak konuşmayı yeniden öğretecek bir yöntem izliyor.

    umarım faydası olur.

    edit: virüs programı uyarılarını dikkate almayın arkadaşlar muhtemelen crack dosyasını tehdit olarak görüyordur. programı pasifize edip indirin. virüs programını aktifleştirince silinmemesi için crack klasörünü rarlayın derim ben. herhangi bir virüs içermiyor ben kullanıyorum.

    edit 2: programın kurulumu tamamlanınca run rosetta stone now ın yanındaki işareti kaldırın. crack yapın sonra çalıştırın. bir de dili kurduktan sonra güncelleme önerisi gelirse reddedin. sonra ayarlara girip otomatik güncelleme seçeneğini iptal edin. yoksa aktivasyon filan istiyor.

    edit 3: ingilizce torrentleri de ekleyeyim de zorluk çekmeyin. bir iyilik yaptık tam yapalım eheh.

    ingiliz ingilizcesi;

    https://kat.cr/...-multi-t3466491.html

    https://kat.cr/...ozulia-t7354473.html

    amerikan ingilizcesi;

    https://kat.cr/...-multi-t3466473.html

    edit: linkler uçmuştu düzelttim. seed azsa veya ulaşılmıyosa ses edin bakalım.
  • 15
    https://i.hizliresim.com/7M0Gjm.jpg

    fince öyle böyle zor değilmiş. hatta şöyle bir kurgusal muhabbet oluşturmuşlar zat-ı şahaneleriyle ilgili:

    ingiliz: a dog.
    isveçli: what?
    ingiliz: the dog.
    ingiliz: two dogs.
    isveçli: okay. we have: en hund, hunden, två hundar, hundarna.
    alman: wait, ı wan't to try it too!
    ingiliz: no, go away.
    isveçli: no one invited you.
    alman: der hund.
    ingiliz: ı said go away.
    alman: ein hund, zwei hunde.
    isveçli: stop it!
    alman: den hund, einen hund, dem hund, einem hund, des hundes, eines hundes, den hunden, der hunden.
    fin: sup.
    ingiliz: no.
    isveçli: no.
    alman: no. finn, you go away!!
    fin: koira, koiran, koiraa, koiran again, koirassa, koirasta, koiraan, koiralla, koiralta, koiralle, koirana, koiraksi, koiratta, koirineen, koirin.
    alman: what?
    isveçli: you must be kidding us!
    ingiliz: this must be a joke...
    fin: aaaand... koirasi, koirani, koiransa, koiramme, koiranne, koiraani, koiraasi, koiraansa, koiraamme, koiraanne, koirassani, koirassasi, koirassansa, koirassamme, koirassanne, koirastani, koirastasi, koirastansa, koirastamme, koirastanne, koirallani, koirallasi, koirallansa, koirallamme, koirallanne, koiranani, koiranasi, koiranansa, koiranamme, koirananne, koirakseni, koiraksesi, koiraksensa, koiraksemme, koiraksenne, koirattani, koirattasi, koirattansa, koirattamme, koirattanne, koirineni, koirinesi, koirinensa, koirinemme, koirinenne.
    ingiliz: those are words for a dog???
    fin: wait! ı didn't stop yet. there is still: koirakaan, koirankaan, koiraakaan, koirassakaan, koirastakaan, koiraankaan, koirallakaan, koiraltakaan, koirallekaan, koiranakaan, koiraksikaan, koirattakaan, koirineenkaan, koirinkaan, koirako, koiranko, koiraako, koirassako, koirastako, koiraanko, koirallako, koiraltako, koiralleko, koiranako, koiraksiko, koirattako, koirineenko, koirinko, koirasikaan, koiranikaan, koiransakaan, koirammekaan, koirannekaan, koiraanikaan, koiraasikaan, koiraansakaan, koiraammekaan, koiraannekaan, koirassanikaan, koirassasikaan, koirassansakaan, koirassammekaan, koirassannekaan, koirastanikaan, koirastasikaan, koirastansakaan, koirastammekaan, koirastannekaan, koirallanikaan, koirallasikaan, koirallansakaan, koirallammekaan, koirallannekaan, koirananikaan, koiranasikaan, koiranansakaan, koiranammekaan, koiranannekaan, koiraksenikaan, koiraksesikaan, koiraksensakaan, koiraksemmekaan, koiraksennekaan, koirattanikaan, koirattasikaan, koirattansakaan, koirattammekaan, koirattannekaan, koirinenikaan, koirinesikaan, koirinensakaan, koirinemmekaan, koirinennekaan, koirasiko, koiraniko, koiransako, koirammeko, koiranneko, koiraaniko, koiraasiko, koiraansako, koiraammeko, koiraanneko, koirassaniko, koirassasiko, koirassansako, koirassammeko, koirassanneko, koirastaniko, koirastasiko, koirastansako, koirastammeko, koirastanneko, koirallaniko, koirallasiko, koirallansako, koirallammeko, koirallanneko, koirananiko, koiranasiko, koiranansako, koiranammeko, koirananneko, koirakseniko, koiraksesiko, koiraksensako, koiraksemmeko, koiraksenneko, koirattaniko, koirattasiko, koirattansako, koirattammeko, koirattanneko, koirineniko, koirinesiko, koirinensako, koirinemmeko, koirinenneko, koirasikaanko, koiranikaanko, koiransakaanko, koirammekaanko, koirannekaanko, koiraanikaanko, koiraasikaanko, koiraansakaanko, koiraammekaanko, koiraannekaanko, koirassanikaanko, koirassasikaanko, koirassansakaanko, koirassammekaanko, koirassannekaanko, koirastanikaanko, koirastasikaanko, koirastansakaanko, koirastammekaanko, koirastannekaanko, koirallanikaanko, koirallasikaanko, koirallansakaanko, koirallammekaanko, koirallannekaanko, koirananikaanko, koiranasikaanko, koiranansakaanko, koiranammekaanko, koiranannekaanko, koiraksenikaanko, koiraksesikaanko, koiraksensakaanko, koiraksemmekaanko, koiraksennekaanko, koirattanikaanko, koirattasikaanko, koirattansakaanko, koirattammekaanko, koirattannekaanko, koirinenikaanko, koirinesikaanko, koirinensakaanko, koirinemmekaanko, koirinennekaanko, koirasikokaan, koiranikokaan, koiransakokaan, koirammekokaan, koirannekokaan, koiraanikokaan, koiraasikokaan, koiraansakokaan, koiraammekokaan, koiraannekokaan, koirassanikokaan, koirassasikokaan, koirassansakokaan, koirassammekokaan, koirassannekokaan, koirastanikokaan, koirastasikokaan, koirastansakokaan, koirastammekokaan, koirastannekokaan, koirallanikokaan, koirallasikokaan, koirallansakokaan, koirallammekokaan, koirallannekokaan, koirananikokaan, koiranasikokaan, koiranansakokaan, koiranammekokaan, koiranannekokaan, koiraksenikokaan, koiraksesikokaan, koiraksensakokaan, koiraksemmekokaan, koiraksennekokaan, koirattanikokaan, koirattasikokaan, koirattansakokaan, koirattammekokaan, koirattannekokaan, koirinenikokaan, koirinesikokaan, koirinensakokaan, koirinemmekokaan, koirinennekokaan.
    isveçli: breath!!
    alman: whattaaa?
    ingiliz: okay, now you're just making things up!
    fin: and now the plural forms...
  • 22
    boğaziçi üniversitesi yabancı diller eğitimi bölümünden iki arkadaşım şöyle bir işe giriştiler, ingilizce öğrenmek & ingilizce'sini geliştirmek isteyenler için buraya sitenin linkini de bırakıyorum. eğitimlerle ilgili detaylı bilgi için sitenin ilgili bölümünden arkadaşlarıma ulaşabilir veya benimle de iletişime geçebilirsiniz. ilgileneirseniz veya çevrenizdeki ilgilenenlere ulaştırabilirseniz çok sevinirim. site linki: https://www.fluentkid.com/
    edit: sitede görüştüğünüz kişiye sözlükten geldiğinizi belirtirseniz %20 indirim uygulayacaklar.
  • 23
    dil öğrenimi sürekli egzersiz ve tekrar ister.
    ingilizce de okuma (pronounciation) ve fiil çekimleri içeren tabloları excell de yaparak devam edilebilir. kelime ezberlemek, yabancı yayınlar izlemek şarttır.
    çalışmak için ayrılan müsvette kağıtlara da yazılıp tekrar yapılabilir.

    ben dragonlance kitaplarıyla başlayan ingilizce kitap okuma alışkanlığı ve internet sayesinde döktürür hale geldim.
    kitap okurken - tablet veya telefondan sözlük seçeneğinden hemen bakılabileceği gibi sonradan bakmak için de bilinmeyen kelimelerin altı çizilebilir.

    grammer için "essential grammer in use - raymond murphy" çok kullanışlıdır. çok faydasını gördüm, artık 30 seneye yaklaştığından sanırım bedava internette var:
    https://www.academia.edu/...th_Answers_Cambridge

    bunu bastırıp çalışırsanız, çoğu dil kursundan daha iyi eğitim alırsınız.
    bir de muhtemelen varsa hobi platformları ve forumları , orada yavaş yavaş yazılara katkıda bulunarak geliştirilebilir.
    öğrenme tamamen kendi kendinizle olan bir mücadele aslında...

    4. lisanı unutmuş başka bir 4.lisanı öğrenen bir renktaşın olarak sabır dilerim ^^
App Store'dan indirin Google Play'den alın