• 25
    katılacağımı söyleyip haldunustunelinsactokasi'nın yaptığı kolpalık yüzünden katılamadığım zirvedir. üstüne üstlük kendisi katılmıştır. tesadüfen kendisini aradığımda bunu öğrenip yakında olduğumdan, beni almasını istemişimdir. almıştır, fakat götürdüğü yer zirve değil nişan olmuştur. tüm sözlüğün önünde kendisine* saygılarımı sunmak isterim.

    kebabını, sur tatlısını, sonrasında içilen çay ve sohbetleri ballandıra ballandıra anlatan canım sözlük yazarları sayesinde katılamamamın koyduğu ve katılamama sebebimin bunların hepsini yaptığını düşündükçe daha da çok koyan zirvedir.
  • 24
    ayıp denen bir şey var. böyle zirve olmaz, böyle hayvanlar gibi yemek yenmez. lütfen... elit sözlük yazarları olarak purolarımız ve chivas regallerimizle sohbet ortamı oluşturmayı hayal ederdim hep fakat besmele çekip kebaplara, sac kavurmalara, tatlılara; hunharca, fütursuzca saldırırken bulduk kendimizi. ehi.

    önce zirvenin kağıt üzerindeki iki organizatörüne sövmek istiyorum.
    yamakasi: zirve öncesi belli bi grup kabataş'ta buluşacakken; kendisi de insanları kabataş'a yönlendirip, yanlışlıkla karaköy'e giderek müthiş bir olaya imza atmıştır. haldun üstünel tarzı var kendisinin sanırım; sağ gösterip sol vurdu. hem bize hem kendine.

    kalifiye jurnal, namı diğer kağje: kabataş grubu tamamlanıp; otobüse binilmesi gerekirken, kendisi bizi ters istikamette bekletmiştir. oysa gitmemiz gereken yön için, yolun karşısındaki durakta beklememiz gerekmekteydi.

    biliyoruz abi biz ayaklarına yattılar ama, ısınırken 2-0 geriye düştüler. olmadı.*

    sonra gittik efenim. grubun bi kısmı sur kebabıyla ilgili tecrübe sahibiyken, diğer kısmı tamamen cahildi.* bilir kişiler olaya el attı; napsak diye düşündüler. evet, bunu ben de düşündüm, benden ne fazlaları vardı anlamadım. daha sonra garson geldi ve öyle bir organizasyon yaptı ki, hele hele maşallah dedik. zira diyalog şu:

    garson: abi şimdi ben size ortaya 4 kişilik sur kebap yaptırıyorum, 3 kişilik de sac kavurma. herkese ayran getiriyorum. arkadan da tatlı.
    grup: he.(?)

    neysem burdan sonrasını anlatırsam spoiler olur. arayı atlıyorum ama şunu söyliyeyim ki; herkesin içindeki dark side çıktı ortaya kebapları görünce. ayrıca söyleden de geçemem: o tatlı nedir lan öyle. ayıp.

    ardından mekandan çıktık, yan taraftaki ocağa geçtik. yok lan ülkü ocağı değil, çay ocağı bildiğin. açık havada oturduk güzel güzel, çaylarımızı içtik, gece 12 ye kadar sohbetimizi ettik. çok pis kararlar aldık sözlükle ilgili ama açıklamıycaz. gelseydiniz oğlum ehe.

    bu arada, benim jo'ya benzetilmemin sözlükte bu kadar nick altımda ayyuka çıkmasıyla ilgili hagi'ye şikayetlerimi ilettim. bundan kelli, "kendisi jo'dur" tarzı şeyler yazana ban'ı basacak kendisi. oğa göre. (bkz: hagi ile konuştum haberler iyi)*

    son not: o tatlının üstündeki kırmızı şeyler yaban mersiniydi. yok size demedim, zirveye gelenlere diyorum.

    herkese teşekkür ediyorum, böyle müthiş bi zirve yarattıkları için.

    neyse. hadi öpt, bye.
App Store'dan indirin Google Play'den alın