• 801
    the mask
    http://www.imdb.com/title/tt0110475/

    haarika bir filmle karşınızdayım. valla adını duymam, bir yerlerde görmem bile keyiflendiriyor beni. kanal d'de çizgi filmi olurdu bölüm kaçırmadan dört gözle bekleyip izlerdim her gün. şu çizgi filmi: http://www.imdb.com/...064/?ref_=fn_al_tt_2
    bu da introsu: https://www.youtube.com/watch?v=KzdR421Ekv8 mutlaka bunu görüp izleyip yüzünde istemsiz gülümsemeler olacaktır. :) ne güzel günlerdi :)

    neyse filme dönelim. belki de en çılgın kahraman maskeyi dünyada en iyi oynayabilecek jim carrey'le birlikte izlemek daha da güzelleştiriyor filmi. çok komik, çok eğlenceli fantastik bir film.

    kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim. çok eğlendirir, çok güldürür her sahnesi ayrı güzeldir. konuya gelirsek; sıradan memur hatta biraz da hanım evladı olan kahramanımız bir gün bir maske bulur. bu ne yahu bi deniyim deyip maskeyi yüzüne takar. fakat suratına yapışır kalır bir türlü çıkmaz. ve kahramanımız bambaşka birine dönüşür. her maskeyi taktığında acayip özellikleri olan, deli, dahi, çılgın, komik ve aşırı özgüvenli birine dönüşür. bambaşka iki hayat yaşayacaktır artık. içinde efsane sahneleri barındırır.

    mutlaka izleyin derim. iyi seyirler. :)

    https://www.youtube.com/watch?v=sRUvbeP_vCo

    https://www.youtube.com/watch?v=eEQomU6iFtw hahahaha böyle bi troll yok ya. gelmiş geçmiş en troll karakter. :(

    türkçe dublajı da iyidir.
  • 803
    25th hour
    http://www.imdb.com/title/tt0307901/

    suç - dram türünde kaliteli ve çok etkileyici bir film. başrolde edward norton olması filmi daha da etkileyici kılıyor.

    suçlumuz biri tarafından polise gammazlanmış ve hapse mahkum olmuştur. hapse girmeden önce son bir 24 saati vardır. bu sürede hem içinde kalan şeyleri yapmaya hem de kendisine ihanet edeni bulmaya çalışır. filmin ismi de buradan gelmektedir.

    özellikle sonları çok çok vurucu ve etkileyicidir. öyle yerinizde çakılı kalırsınız.

    "i'm so tired but i cannot sleep..."

    iyi seyirler.
  • 804
    the fighter
    http://www.imdb.com/title/tt0964517/

    duygusal bir biyografi spor filmi. irlandalı boksör micky ward ve sorunlu eski boksör abisinin gerçek hikayesi. başrollerde christian bale ve mark wahlberg var. christian bale hayatının en özel ve farklı oyunculuklarından birini yapıyor. sorunlu dengesiz abi rolünde çok başarılı. 2 oscarlı etkileyici bir film.

    en iyi spor filmlerinden biri. güzel sahneler ve diyaloglar da var. gerçek bir hikaye olması da ayrıca ilgi çekici (ya aslında hikayenin gerçek olması benim için çok bir şeyi değiştirmiyor ama insanların genelinde değiştiriyor gördüğüm kadarıyla ondan ayrıca belirtmek istedim.) yapıyor filmi. tavsiye ederim, başarılı bir yapımdır.
  • 805
    a bronx tale
    http://www.imdb.com/title/tt0106489/

    çok kaliteli ve etkileyici duygusal suç filmi. robert de niro hem yönetiyor hem başrolde, chazz palminteri hem yazıyor hem başrolde... sonuç olarak da ortaya bu çok kaliteli yapım çıkıyor.

    oğlunun kötü yola düşmesini istemeyen bir babanın(robert de niro) mücadelesini izliyoruz. genç oğluna rehberlik etmeye çalışan, şoför ve maddi olarak iyi durumda olmayan baba oğluna, paşa beyimize, beyfendi hazretlerine yetemez(bak burada çuvaldızı kendimize batıralım, hatta sokalım. babalarımızın kıymetini bilelim lan. niye durduk yere atarlandım ben de bilmiyorum. :( )... daha sonra mafya babası(chazz palminteri) çocuğun aklına girmeye başlar. işte para olsun gösteriş olsun prestij olsun falan. olaylar böyle başlar.

    mutlaka tavsiye ederim, iyi seyirler.
  • 806
    equilibrium
    http://www.imdb.com/title/tt0238380/

    çok iyi bir bilim kurgu aksiyon. duygusal olarak da etkileyici. başrolde christian bale var. film gelecekte geçiyor. akıcı bir filmdir, heyecanlı bir filmdir. iyi kurgulanmıştır ve bazı düşünce temellerine oturtulmuştur. durumu biraz da sizin yorumunuza bırakır artılarıyla eksileriyle...

    yıllar sonra dünyada duygular yasaklanmış. insani duyguların dünyayı ve insanlığı mahvettiğine karar verilmiş. insan hırsının, öfkesinin, egosunun, açgözlülüğünün falan dünyaya büyük zarar verdiği ve giderek dünyayı yok olmaya sürüklediği düşünülmüş. artık tüm dünya günde birkaç tane hap içiyor ve duygularından arınıyor. peki sadece olumsuz tarafları mı götürüyor bu durum? bir de bu duruma karşı çıkan isyancılar falan var.

    ilginç bir film. duygularımız olmasaydı nasıl olurduya bir cevap nitelikte. hayal kurmanıza gerek yok, hayal dünyası yapılmış önünüze konmuş bile. tavsiye ederim, iyi seyirler.
  • 807
    small soldiers
    http://www.imdb.com/title/tt0122718/

    çok keyifli bir aksiyon macera komedi bilim kurgu filmi. aynı zamanda aile filmi niteliğinde. oturup çoluk çocuk tüm aile izleyebilirsiniz.

    bir oyuncakçı dükkanı sahibinin oğlu olan alan, bir gün babasının dükkanındaki asker oyuncaklarla oynamaya başlar. birbirine rakip iki orduyu temsil eden commando elite ve gorgonit'ler canlanıp gerçekten birbirleriyle savaşmaya başlayınca işler karışır. ama ne savaş. ölümüne değişik yollarla savaşıyorlar. oyuncaklara yanlışlıkla gizli bir askeri deneyle geliştirilen çipler takılmıştır ve iki taraftan biri diğerini yok edene kadar sürecek ilginç bir savaş başlamıştır.

    eğlencelidir, ilginçtir, komiktir. tavsiye ederim. iyi seyirler.
  • 808
    the game

    http://www.imdb.com/title/tt0119174

    şimdiye kadar izlediğim en kaliteli gizem, suç, gerilim filmlerinden biri. mindfuck denilen şeyi doruklarınıza kadar hissetiriyor. filmin son sahnesine kadar olaylar devam ediyor.

    başrollerde michael douglas ve sean penn var. nicholas (m. douglas) wall street'te piyasayı yönlendiren, hayvan gibi zengin ama karısı tarafından terk edilmiş yalnız ve asosyal bir adamdır, aksine, kardeşi conrad (sean penn) maceracı, hayatını yaşamayı seven, paraya değer vermeyen bir tiplemedir. filmin başlarında bu ikilinin çocukluğundan kesitler izliyoruz ama usta yönetmen david fincher bu flashback sahneleri öylesine kaliteli aktarıyor ki o dönemin karanlık ruh halini yaşıyorsunuz adeta, özellikle müziklerle. flashback'lerde bu iki kardeşin babalarının intihar sahneleri de var.

    kısa keseyim, conrad, asosyal abisine doğum gününde bir kartvizit verir ve muhakkak bu şirketi aramasını ister. bahsi geçen şirketin üzerinde tüketici eğlence hizmetleri yazmaktadır. nicholas sonunda şirketi arar ve geri dönülmez bir girdabın içinde kendisini bulur.

    son sahneye kadar mindfuck diyenlere tavsiye ederim.
  • 809
    sinan güler vs fenerbahçe
    https://www.youtube.com/watch?v=G6w5f12iMXY

    duygusal spor dalında tarihin en iyilerinden. her türlü imkansızlıklara rağmen maaşını dahi alamamasına rağmen; azim, inanç ve mücadelenin başarısı...
    film gibi maç, film gibi performans. filmde görsem saçma bulurdum! sinan güler hayatımda gördüğüm en iyi performanslardan birini sergiliyor.

    mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
  • 810
    yes man
    http://www.imdb.com/...8680/?ref_=tt_rec_tt

    hoş bir duygusal romantik komedi. başrolde jim carrey var. yarısı wikipedia'dan alıntı olan konuyu da yaayım.

    carl hiç sosyal olmayan arkadaşlarını sürekli eken karısından yeni ayrılmış ve bütün hayatı evde tek başına film izlemekten ibaret olan bir erkektir. fakat bir gün bir arkadaşının da ısrarıyla bir terapiye gider. terapide ona her şeye evet demesi ve asla hayır cümlesini kullanmaması aşılanır. o da nasıl olsa hayatım berbat bir de bu yolu deneyeyim diyerek bir sene boyunca her şeye evet demeye karar verir. örneğin dilenciler her para istediğinde para vermek gibi... fakat bu acayip olayları da beraberinde getirir.

    tavsiye ederim, iyi seyirler.
  • 813
    ace ventura: pet detective
    http://www.imdb.com/title/tt0109040/

    çok çok keyifli bir film. komedi macera filmi. çizgi filmi de harikadır. daha önce paylaştığım maske gibi kanal d'de yayınlanırdı. başrolde tam bu tarz rollerin adamı jim carrey var. en çok yakışan rollerden ikisi maske ve ace ventura.

    şapşal hayvan dedektifinin ilginç ve komik maceraları. sıkmaz, kafayı rahatlatır eğlendirir. türkçe dublajı da çok iyidir. dublajını iyi yaptığımız filmlerden. mutlaka tavsiye ederim. iyi seyirler.
  • 814
    insomnia
    http://www.imdb.com/title/tt0278504/

    kaliteli bir gerilim gizem filmi. başrollerinde al pacino ve robin williams var.

    konuyu güzel açıklayan wikipedia'dan kısmen alıntılıyorum:

    dedektif will dormer (al pacino) los angeles polis departmanında (lapd) görevli bir dedektiftir. genç bir kızın ölümünü araştırmak üzere alaskada küçük bir balıkçı kasabası olan nightmute'a ortağı dedektif hap eckhart (martin donovan) ile birlikte gönderilir. burada yerel polislerle birlikte olayı aydınlatmaya çalışacaktır.

    alaskanın coğrafi şartlarına uyum sorunu yaşayan dedektif will dormer bir yandan uykusuzluk problemi çekerken diğer yandan da içine düştüğü zor durumdan kurtulmaya çalışmaktadır. ancak kendisi gibi uykusuzluk problemi yaşayan bir kişi daha vardır.

    iyi seyirler.
  • 816
    awakenings
    http://www.imdb.com/title/tt0099077/

    hayatımda izlediğim en etkileyici filmlerden. biyografik dram. başrollerde robert de niro ve robin williams var.

    idealist bir doktorun bir nevi bitkisel hayat yaşayan "comatose" yani koma gibi bir hastlalığa tutulmuş, surat ifadelerini hiç değişmeyen, çoğu hareket dahi edemeyen katatonik hastaları tedavi etme çabasıdır film.

    gerçek bir hikayedir. çok temiz ve saf bir filmdir. ayrıca robert de niro'nun en iyi ve en farklı performanslarından birine sahiptir. benim için 10 üzerinden 10'luk filmdir. mutlaka tavsiye ederim, iyi seyirler.

    to run alone the freeway
    the day will fight against the uncoming dark
    you left me with the pills...
    we had plans but you couldn't make it
    through the trees
    what took you so long?
  • 817
    (bkz: ex machina)

    güzel bir bilim kurgu filmi. yapay zeka konusu işlenmiş. oyuncu kadrosu az ama izleyiciyi sıkmıyor. mekanlar ve dialoglar oldukça güzel ve anlamlı. 7/10

    (bkz: miss meadows)

    tom cruise'ın eski karısı katie holmes'ın rol aldığı bu filmde psikopat bir kadının kötü insanları öldürerek bir nevi kanunsuz (vigilante) tarzı hayatı konu edilmiş. fazla beklentiye girmeyin. çerezlik bir film. izle ve sil tarzı. 5/10

    (bkz: voices)

    ben çok beğendim. ryan reynolds bence harbi iyi oyunculuk performansı sergilemiş. yarı komedi- yarı gerilim tarzı filmlerden. hikayesi sağlam. sürekli kafasında sesler duyan şizofrenik bir insanın kendisi ile mücadelesi hem komik hem de üzücü bir dille anlatılmış. değişik bir film. mutlaka izleyin. 7/10

    (bkz: vice)

    bruce willis abimizin alışık olmadığımız şekilde kötü adamı oynadığı bu filmi ben o kadar beğenmedim. özellikle roy karakterini oynayan thomas jane fazla kalas. ayrıca filmde oldukça fazla saçmalık mevcut. makinalı tüfeklerden koşarak kaçan insanlar var bu saçma filmde. bir türlü de vurulmuyorlar. konusu orjinal ama 2.sınıf bir filmden öteye gidememiş. vasat 5/10

    (bkz: unbroken)

    gerçek bir hayat öyküsünün konu edildiği bu filmde olimpiyat koşucusu bir kişinin 2.dünya savaşı sırasında japonlara esir düşmesi ve esir kampında uğradığı şiddet ve işkencelere karşı inanılmaz direnci anlatılıyor. çekimler falan güzel. watanabe karakterine deli olacaksınız. angelina jolie filmin yönetmeni. film oscarlık bir film olabilirdi ama angelina sağolsun filmi piç etmiş. yönetmen deyip geçmeyeceksin. amatörlerle olmuyor işte. 6/10

    (bkz: the pyramid)

    basit ama hoş bir gerilim filmi. birkaç araştırmacı kazı sonucu mısır'da 3 yüzeyli yeni bir pramit bulurlar. tabii ki içine girerler ve olanlar olur. ölüm sahneleri mortal kombat'tan hallice. ben beğendim ama dediğim gibi basit bir film. 6/10

    (bkz: american sniper)

    klasik amerikan propagandasının işlendiği film. davalarını haklı göstermek için küçük çocukların ellerine tank bombası verip öldürmüşler. ayrıca film gereğinden fazla uzun. belli bir noktadan sonra sıkıyor. göreve gidiyor görevden geliyor. nakarat gibi. ayrıca tabutlarına öldürdükleri düşman sayısı kadar yıldız gibi bir şey takıyorlarmış onu da öğrenmiş oldum. filmin sonu leş gibi. bu clint eastwood adlı abdli vatansever bunak iyice bu tür filmlere el atmaya başladı. abd savunma bakanlığı herhalde bol sıfırlı çekler yolluyor kendisine ve yapım şirketine. bradley cooper'ı hiç sevmem aynı banka şubeleri gibi. bu filmde dayamışlar protein tozunu ayı gibi olmuş. hele karısı ile tanıştığı bir sahne var. kadın bildiğin kezban. öyle böyle değil ağır kezban. izleyin hak vereceksiniz. neyse işte tatatatututulu silah sesleri eşliğinde geçen içi boş bir savaş filmi. hiç beğenmedim. 4/10

    (bkz: fifty shades of grey)

    tek kelime ile rezalet. yanlış anlaşılmasın açık saçık filmleri severim. bir filmde iki göğüs görünce porno diyen abazan yobazların amk ayrıca. mesele açıklık falan değil. filmde konu, kurgu falan yok. yönetmenlik adına da hiçbir şey yok. hele o nasıl bir sondur? insan bu şekilde filmi bitirmeye utanır. baştan aşağı fiyasko. 14 şubat için bildiğin sazan.avi yapmışlar. birbirlerine aşkım, canişkom, balım, peteğim diyen aşıklar da hemen atlamış. zaten maksat film değil sinemada yiyişmek. (bkz: ağzından mı öpmüş) işte bu da böyle bir filmcik işte. 2/10

    (bkz: extraterrestrial)

    valla sağlam film. önce dandik gençler-kamp-gerilim tarzı bir film zannettim ama değil. alt metni var bikerem. kesinlikle filmin yapımcısı veya senaristleri hippi tarzı vietnam savaş karşıtı anti-nixoncılardan. john lennon abimizi de bu vesileyle sevgiyle analım. acayip göndermeler var. hele filmin sonu şahane. savaş filmi zannettiniz değil mi? değil işte. bildiğimiz uzaylı filmi. şakkadanak bayıldın değil mi? filmin bütçesi de büyük değil. eldeki malzemeye göre oldukça güzel iş çıkarmışlar. bravo diyorum ve sana puanım 7 qanqa. 7/10
  • 819
    the number 23
    http://www.imdb.com/title/tt0481369/

    hakkı verilmeyen kaliteli gerilim gizem. başrolde jim carrey var.

    bir aile babasının hayatı okuduğu bir romanla değişir. 23 numara isimli bu roman 23 sayısının çok güçlü olduğunu evrendeki her yolun 23'e çıktığını falan iddia etmektedir ve birçok ikna edici sağlaması yapılabilen teorisi vardır. adam bu konuyu takıntı haline getirir ve hem yazarı bulmaya hem de 23'ün gizemini çözmeye çalışır. hayatını buna adar.

    heyecanlı, merak uyandıran, gerilimli ve akıcı bir filmdir. sonunda büyük bir sürpriz beklemektedir. yüksek tempolu, heyecanlı, şaşırtıcı film. tavsiye ederim, iyi seyirler.
  • 820
    anger management
    http://www.imdb.com/title/tt0305224/

    hoş bir komedi filmi. başrollerde adam sandler ve jack nicholson var.

    konusunu wikipedia'dan alıntılıyorum: (konuyu özetlemek gerekirse sessiz sakin ve iyi niyetli bir adamın başına gelmeyen kalmaz ve tam bir psikolog sayesinde kurtuldum sanarken yağmurdan kaçarken doluya tutulur.)

    dave buznik (adam sandler) çok sakin, bir türlü terfi edemeyen ve tüm sorunları içine atarak kimseye bir şey söylemeyen iyi bir işadamıdır. sevgilisine ise bir türlü evlenme teklifi edememektedir; bir gün iş için uçakta giderken büyük bir yanlış anlama sonucu dave mahkemeye yollanır, mahkeme kararıyla aslında hapis onun için uygun görüldüğü halde, mahkeme salonuna birden daha önce uçakta yanında oturmuş olan dr. buddy rydell (jack nicholson) girer. yargıç ve buddy bir süre konuştuktan sonra dave'in öfke kontrolu tedavisi almasına karar verilir. dave'in tek isteği hayata geri dönmek olsa da uzman doktor buddy onu pek rahat bırakmayacaktır, bunlar da yetmezmiş gibi dave'in hayatını öğrenmek için onunla yaşamaya başlar.

    eğlenceli bir filmdir. komiktir, akıcıdır. tavsiye ederim.
  • 821
    metropolis
    http://www.imdb.com/title/tt0017136/

    (bkz: nasıl anlatalım bu filmi şimdi size) :(

    tarihin en iyi ve en kaliteli filmlerinden biri. 1927 yapımı. alman filmi. yalnız bu filme eski diye olumsuz ön yargıyla yaklaşana çok sert karşı çıkarım. çünkü film kafa olarak da düşünce olarak da hatta iddia ediyorum film yapımcılığı konusunda günümüzden bile ilerde! abartmıyorum. özellikle kafa olarak günümüzden bile net ilerde. zaten hazine gibi bir film, eksiksiz olarak daha yeni, yakın zamanda bulundu. eksik yerleri vardı falan.

    tarifsiz bir film. her gördüğümde nasıl yaptınız abi bu filmi?!! diyorum. neyse filme geçiyorum. film gelecekte geçen duygusal bir bilim kurgu. duygusal olduğu kadar düşünsel bir film, eleştirel bir film. insan hakları, çalışma koşullarının ağırlığı, eşitlik gibi konuları da ele alıyor. aynı zamanda distopik bir film. ayrıca sistem eleştirisi filmi. taa o dönemdeki endüstriyelleşmeyle adamlar geleceği görüp geleceği bile eleştiriyor. çok acayip bir şey. kafa olarak 100 yıl önümüzde belki de film. bu filmi uzaylılar yapmış olabilir. :( bilim kurgunun filmlerinin atası.

    gelecekte geçiyor demiştik filme. iki ayrı dünya var. yeryüzündeki dünyada "üst sınıf(!)" insanlar yaşıyor. zenginler falan. güllük gülistanlık bir yer. yer altında ise normal halk, işçiler falan çok kötü şartlarda yaşamaya çalışıyor. orası da tam tersi tabii... zenginler aşırı zenginleşiyor, fakirler aşırı fakirleşiyor(tanıdık geldi mi?!). daha sonra şehir kurucusunun oğlu bir şekilde alt dünyaya gidiyor ve orada bir öğretmene aşık oluyor. bugüne kadar o dünyayı hiç bilmeyen şımarık züppe kahramanımız bir anda hayatın gerçekleriyle karşılaşıyor. ki sonra çok acayip şeyler oluyor. kıyamet falan da konu alınıyor. yani konusunu anlatmak mümkün değil. çok acayip şeyler oluyor filmde sonrasında...

    tekrar tekrar soruyorum nasıl yaptınız bu filmi abi? bakın fragmanları atıyorum. fragmanları izleyince neyden bahsettiğimi daha net anlayacaksınız.
    https://www.youtube.com/watch?v=ObM0drwTshA
    https://www.youtube.com/watch?v=GrFBId1b8U0
    https://www.youtube.com/watch?v=ZSExdX0tds4

    1927 yılının(hatta 1926) teknolojisini bir düşünün. böyle bir bilim kurgu yaratacaksınız. bambaşka yeni 2 dünya bambaşka sayısız mekan, alet, fabrika, makineler falan yapacaksınız. inanılmaz bir şey.

    dediğim gibi tarifsiz bir film. mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. hem çok düşündürecek, hem eğlendirecek, hem duygulandıracak, hem merak ettirecek hem de çok şaşırtacak bir film. yorumlarınızı beklerim, iyi seyirler.
  • 823
    body of lies
    http://www.imdb.com/title/tt0758774/

    kaliteli bir psikolojik aksiyon gerilim filmi. yönetmenliğini efsane yönetmenlerden ridley scott yapıyor(gladiator, blade runner, alien, american gangster...). başrollerden biri russell crowe diğeri dicaprio.

    ürdün'e bir terörist liderini yakalamaya gizli göreve giden cia ajanını konu alıyor. bir de akıl hocası amiri var. temeli bu yani... normalde bu tarz filmlerde ağır propaganda dönüyor. özellikle amerika lehine. fakat bu filmin daha objektif olduğunu düşünüyorum. hatta genele nispeten çok çok objektif. zaten ridley scott, russell crowe gibi hiç bu tarz işlerde gözü olmayan, ihtiyacı olmayan kişileri barındırması biraz da bunun garantisi.

    akıcı güzel bir filmdir. tavsiye ederim.
  • 824
    space jam
    http://www.imdb.com/title/tt0117705/

    gelmiş geçmiş en iyi yarı animasyon. gelmiş geçmiş en eğlenceli ve komik filmlerden. looney tunes karakterlerine michael jordan eşlik ediyor. daha ne olsun?

    konusunu wikipedia'dan alıntılıyorum:
    yıl 1993'tür. michael jordan basketboldan emekli olup, beyzbola geçer. bu sırada nerdlucks adında bir çete, looney tunes karakterlerini tutsak eder. looney tunes karakterlerinin serbest kalmaları için, çete üyelerinden oluşmuş basketbol takımını yenmeleri gerekmektedir. çete üyeleri, birkaç tane nba oyuncusunun yeteneğini çaldığı için, yenilmeleri imkansızdır. bu yüzden looney tunes karakterleri michael jordan'ın yardımını ister.

    hayatımda izlediğim en güzel filmlerden. yüzümüzde gülücükler açtıran bir film. türkçe dublajı da çok iyidir. mutlaka tavsiye ederim, iyi seyirler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın