• 15801
    ülkede siyasetin bulaşmadığı, yozlaştırmadığı bir mecra var mıdır ki bu sözlükte siyaset konuşulmasın. bugün kuru fasulye temalı bir sözlükte yazsak orada da mutlaka siyaset konuşulacaktı.
    bir çok taraftar bu ülkenin milli takımından soğudu bunların siyasi oyunları yüzünden. stadyumlardan atatürk ismini silmek ve inşaat çetesine rant kazandırmak için gerekli gereksiz bir sürü stat yapıldı; sahada futbol tribünde taraftar yok. stadyum meselesindeki mantığın aynısıyla başakşehir gibi suni takimlar alenen kollandı. sadece futbol değil, bir dönemler dünya çapında iddialı olduğumuz halter, güreş gibi sporlar bile erozyona uğradı bu ülkede; gel de siyaset konuşma.
    tabi depremden sonra bu siyaset tartışması spor ekseninden kaydı. bu biraz abes duruyor sözlükte belki ama çok canımız yandı. insanların acısını her türlü platformda ifade etmeye çalıştığı zor bir dönemdeyiz. depremden önce kaç kez hükümet istifa tezahüratı yapıldı tribünlerde. ya da sözlükte çok nadir gündem oluyordu siyaset. normal bir dönemde siyaset olmasın düşüncesi çok mantıklıydı ama tekrar edeyim, insanların canı çok yandı.
  • 15802
    gözümüzün bebeği, çok kıymetli sosyal platformumuz.

    son bir aydır yaşadığımız, tarifi pek mümkün olmayan hisler karmaşasının bir tezahürü olarak, ben ve tanıdığım-tanımadığım bir çok arkadaşımız sözlüğü siyasi eleştirilerini daha çok dillendirdiği bir yere dönüştürdü. ülkede ne kadar sosyal platform ve hesap varsa bu oldu, aksi bir şeyin beklenilmesi ne derece mantıklı olur bu da ayrı bir tartışma konusu.

    kıbrıslı arkadaşlarımızı düşünelim mesela… 32 kıbrıslı gencecik çocuk isias oteli’nde göz göre göre hayatlarını yitirdiler. diğer başka binlerce kişi gibi… bunun için oluşan öfkeyi, muhatap bulamama, dert anlatamama durumunu nerede karşılayabilirsiniz!.. tabii ki sözlükler, bloglar, tivitır sayfaları vb yerler bu gibi durumlarda artık öncelikli mecralar haline dönüştü ve dönüşmeye de devam edecek…

    korkuları anlayabiliyorum. biricik sözlüğün ekşi sözlük gibi ulaşılmaz hale getirilip, kapatılması tehlikesi var. bu dün de vardı, bugün de var… ama yarın… yarın böyle bir tehlikeden bahsedebilecek miyiz bilmiyoruz. bizden sonra gelecek olanlara o gün susmadığımızı, en azından düşündüklerimizi, sözlükte bile olsa, çekinmeden söylediğimizi gösterebileceğimiz, tarihe not düşebileceğimiz bir yer artık burası. bundan korkmak ne galatasaraylılığımıza ne de insanlığımıza yakışmaz.

    bazen acaba marjinal mi düşünüyorum diye sorguladığım oluyor kendimi. hatta bugün varian ile de konuştuk bunu. ama hayır, ben ülkeye, ülkenin fikri hür vicdanı hür nesline güveniyorum, güvenmek zorundayız! bugünler geride kaldığında hatırlayacağımız şeyler söylemekten korktuklarımız olmamalı!

    yazadurun hanımlar beyler…

    edit: imla
  • 15803
    yüzlerce kişinin bilinçli bir şekilde sözleşerek toplu hareket etmediği, manipülatif davranmadığı sözlük. dolayısıyla diğer örnekler gibi olumsuz durum yaşanmayacaktır. memlekette her konuda kendini kanaat önderi sanan bir sayfada değiliz. galatasarayımızı, diğer takım ve sporlar ile birazcık spora bulaşan konuları konuşuyoruz. dolayısıyla olumsuz konuşup olumsuzu çağırmanın anlamı yok.
  • 15804
    buraya yazılan her söz, her düşünce tarihe bir nottur. yıllar sonra bu sözlüğü okuyan bir galatasaraylı, bu günlerde neler yaşandığını ve spor dışı şeylerin spora nasıl sirayet ettiğini de okuyabilmeli.

    bir şeyleri yazarken korkmuyorum. her gün korkarak yaşamaktansa bir gün cesurca ölmeyi yeğlerim. onurlu olan herkesin de bunu böyle yapması gerekir.
  • 15806
    twitter, instagram vb. sosyal medya platformlarda yapılan paylaşımlar gereksiz bir önem kazanmaya başladı son 4-5 yılda. 2015'ten sonra başlayan bir moda bu ama özellikle 2019'dan sonra türkiye'de herkes twitter'ın bağımlısı oldu. spor ve siyaset dünyası arasında bu noktada bir fark yok. hayatı, hayatın içerisinde olan her bir bileşeni twitter şekillendirir oldu. bu hayatta twitter'da olduğun kadarsın maalesef. twitter'da ne isen, o'sun. twitter'ın sanal bir ortam olduğunun unutulup gerçek hayatın ta kendisi imiş gibi davranılması, hatta büyük kitlelerin hayatı bu sanal gerçeklik zannetmesi uzun zamandır nefret ettiğim bir durum. dün akşam galatasaray yönetiminin biraz da "sanal dünyayı gerçek yaşam olarak görme" modasına kurban edildiğini düşünüyorum.

    dün yaşananları twitter üzerinden değil, gerçek hayat üzerinden okumak lazım. dün öğlen saatlerinde federasyon'un davetiyle süper lig kulüplerinin başkanları bir araya geldiler ve bir toplantı yaptılar. o toplantıdan sonra da kulüpler birliği, bütün süper lig kulüpleri adına bir ortak metin yayımladı. ortak metin elektronik kopya olarak kulüpler birliğinin internet sitesinde ve twitter adresinde de duyuruldu. açıklama metninin mutlaka basılı bir kopyası da mevcuttur ve muhtemelen basılı kopyasında süper lig kulüplerini temsilen başkanların veya yöneticilerin imzası vardır. açıklama ortak bir deklarasyon metni olduğu için, mutabakat dahilinde oluşturulmuştur. gerçek dünya bu nokta işte. gerçek dünyada "kulüpler birliği" imzasıyla ve herhangi bir kulübün itiraz şerhi olmadan bu açıklama duyurulduğu anda, kulüpler açısından konu kapanmış oldu. o metin ne kadar galatasaray'ınsa, o kadar da fenerbahçe'nin. ne kadar trabzonspor'unsa, o kadar ümraniyespor'un. kulüp başkanlarının bir araya geldiği bir toplantı sonrası kulüper birliği adına yapılan açıklama bütün kulüplerin ortak açıklamasıdır ve bütünsel temsiliyetin yanı sıra her kulübün de ayrı ayrı açıklamasıdır aynı zamanda. bu konuda burada bulunan herkesin aynı noktada olduğunu düşünüyorum.

    şimdi gelelim sanal dünyaya. aslında gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan, olması da gerekmeyen kahramanlık hikayeleri burada başlıyor. dün saat 16.00 ile 19.00 arası burada ve twitter'da insanların işleri güçleri yokmuş gibi "galatasaray twitter sayfasından paylaşacak mı, paylaşmayacak mı?" sorusuna cevap araması ve paylaşım olmadan geçen her bir dakikadan yeni bir kahramanlık hikayesi türetmesi beni çok şaşırttı. anlam veremedim buna. gerçek dünyada süper lig'te yer alan kulüpler başkan düzeyinde toplantı gerçekleştirmiş; hiçbir kulübün itirazı olmadan bütün kulüplerin mutabık kaldığı bir metin hazırlanmış ve "kulüpler birliği" imzasıyla bir deklarasyon olarak kamuoyuna duyurulmuş. ali koç ve yönetimi ne kadar o metinden sorumlu ise; dursun özbek ve yönetimi de o metinden aynı derece sorumlu. sorumlulukları da metnin kulüplere ait resmi twitter sayfalarından paylaşılıp paylaşılmamasıyla bağlantılı değil. hiçbir ilgisi yok. toplantıda metin oluşturulup duyurulduğu anda, herkesin konuya dair yükümlülüğü oluştu. aynı saatte, aynı dakikada oluştu. fenebahçe saat 16.00'da, galatasaray saat 19.00'da twitter'dan bildirim yaptı diye, arada 3 saat fark var diye, onlar hain biz kahraman olmadık yani. çünkü ortada kahramanlık veya hainlik olup olmadığına dair konuşulacak ciddiyette veya önemde bir konu yok. "bizleri, stadyumları siyasi çıkışların konusu yapmayın. biz siyasi aktör olmak istemiyoruz" şeklinde özetlenebilecek ve aslında stadyumlara gelen kitleye yönelik bir rica içeren bir ortak deklarasyon var sadece. yandaşlık, yalakalık vs. yok içerikte. makul bir üslup var. normal bir istek ve beklenti var. sağduyuya davet ve kulüplerin sportif faaliyetlerine zarar verilmemesi yönünde çok basit ve sade bir istek sadece.

    bu kadar düz bir metin oluşturulup hayatın akışı içerisinde bütün kulüpler adına fiilen açıklandıktan sonra; twitter üzerinden neden bir kahramanlık hikayesi oluşturma sevdasına kapınıldı veya neden metin galatasaray twitter sayfasında duyuruldu diye yönetimin istifası istendi? galatasaray'ı yönetenler 16.00-19.00 saatleri arası istiklal savaşı kahramanları değillerdi. saat 19.00'dan sonra da hain olmadılar. çünkü dediğim gibi, ortada ihanet veya kahramanlık gerektiren bir konu yok. tevfik fikret'in, ali sami yen'in vs. kemikleri de sızlamadı. tıpkı sanal dünyanın (twitter) gerçek hayatın yerini alması gibi; tevfik fikret'in şiiri ve bunun galatasaray'a dair uyarlamasını yapmak da bir moda oldu ama inanın dün yaşananların tevfik fikret'le de, şiiriyle de bir ilgisi yok. bu noktada da ben artık insanların, galatasaray'ın sportif başarısına odaklanması gerektiğine inanıyorum. twitter'ın, sosyal medyanın yarattığı sahte gerçekliği hakiki hayat sanma yanılgısına bari bizler burada düşmeyelim. burayı da, sadece ve sadece galatasaray için kullanalım. galatasaray'a da 1905'ten bugüne sahip olmadığı misyonları, görevleri, vazifeleri, sırf biz şahsen olsun diyoruz diye, yüklemeyelim. hayatın kendisiyle ve bu sözlük özelinde sportif kısmıyla ilgilenelim. gerisi elbette ki gündelik hayatta veya başka internet sayfalarında bizlerin konuları, bizlerin birer gündem maddesi. siyaset, ekonomi vb. konular hepimizin hayatında bir öncelik. galatasaray'dan da daha önemli bir gündem maddesidir türkiye'nin istikbali ve siyasi konjonktürü. ama burasının gündem maddesi değildir. burasının oluşma amacı değildir. galatasasaray'ın da bir spor kulübü olarak oluşma amacı değildir. bu farkı kafamızda oturtabilirsek, hepimiz açısından daha faydalı ve sağlıklı bir sözlük ortamı oluşacağını düşünüyorum.
  • 15808
    sözlük ile ilgili bir konuda merakım var. girilen entrylerin on-of veya favorilenme istatistikleri neden görüntülenemiyor? bununla ilgili sayısal olarak verilerin (kaç on numara veya kaç ofsayt oylaması aldığı) görüntülenmemesinin özel bir nedeni var mıdır veya bu değişimin yapılması gündemde mi acaba?

    edit: yazar arkadaşlardan öğrendiğim kadarıyla daha önceden böyle bir sistem varmış ama tartışma ((''benim girdiğim entrye bilerek ofsayt veriliyor'' gibisinden)) çıktığı için bu özelliği kaldırmasına karar verilmiş.
  • 15810
    siyasî söylemlerin dozunda bırakılması gereken sözlük.

    açık ki sözlük'te mevcut düzene muhalif insanların sayısından çok çok çok az sayıda karşıt görüşlü insan var. birkaç kişi dahi olsa tek bir entry ile sözlük gereksiz yere gerilebiliyor. bu sebeple siyasî söylemlerin mümkün mertebe azaltılmasında fayda olduğunu düşünüyorum. çok hoş olmasa bile kısa sürecek cezalar faydalı olabilir. bir ay ceza yerine birkaç gün ceza faydalı olabilir.

    burada zaten çoğunluk aynıyız, birbirimize karşı propaganda yapmaya gerek yok ki buna ben de çokça dâhil oluyorum.
  • 15811
    galiba yabanci klavye ile yazdigim icin catir catir entrylerimin silindigi mecra. yazamaz olduk arkadaslar. hakkinizi helal edin.

    edit: evet, galiba demistim emin olmadigim icin. yabanci klavyeyle alakasi yokmus. hagi abimiz bilgilendirdi sag olsun. türkçe karakter kullanmamak silinme sebebi değilmis henüz. ileride bununla ilgili gerekli düzeltmeler yapilacakmis. entry'lerim çok sayıda yazım ve imla hatası içerdiği için ne yazik ki silinmis. elimden gelen budur. yurtdisinda ögrenebildigimiz türkce anca buna yetiyor renkdaslarim. biz de okur oy veririz napalim. herkese iyi yazmalar. *
  • 15814
    bugün fenerbahçe'yi avrupa'da desteklemenin bir vatan borcu olduğu ve desteklemeyenin "hain" ilan edildiği birkaç entry gördüm. az önce o desteklememizin vatan borcu olduğu takımın teknik direktörü bir avrupa maçından sonra avrupa televizyonlarının önünde galatasaray'ın olası bir şampiyonluğuna kara bulaştırmaya çalışmıştır.

    https://twitter.com/.../1636467865158074368

    https://twitter.com/.../1636467865158074368

    şu takımı senelerdir yaptıkları her türlü pisliğe ve hala yapmaya devam ettikleri her türlü pisliğe rağmen destekleyebilmeyi benim midem kaldırmaz.
  • 15816
    bu hafta kötü enerjisi işe yaramış sözlük, gerçi sözlük değil bütün ülke üzerimize kötü bir enerji gönderdi sonunda amaçlarına ulaştılar hoş memlekette mahalle maçında yenilenler bile suçu bize atacak kadar arsızlaşmışken ve biz onlara bu arsızlık karşısında gerekeni yapmadığımızdan biraz da bizim suçumuz var.

    (bkz: 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçı)
  • 15817
    belli bir yazar kesiminin beni üzdüğü sözlük. maç biter bitmez entry girmek istemedim, sebebi bir kesimin çok gergin, çok sinirli ve o sinirin verdiği yoğun duygularla oldukça unutkan bir yapıda olmasıydı. maç kaybedilebilir önemli olan hatalarından ders çıkaran bir yapıya sahip misiniz buna bakmaktır... bu ise bizde fazlasıyla var. takıma, hocaya, yönetime güvenimiz tam. yolun sonu şampiyonluk inşallah.
  • 15819
    çıkıntılık yapmayı, futbolcu en ufak kötü performans gösterse hemen takımdan kovmayı veya kadro dışı bırakmayı, hocayı tek maçta istifaya çağırmayı marifet sayan ama aynı zamanda kendi takımına çirkeflik yapan futbolcularla empati kuran, rakip futbolculara ve hocalara övgü dizmekten kendi topçusunu unutan değişik tipler ve ahmet ercanlar çakması truvalarla dolu olan sözlük. marjinal olacağım diye farklı bir şey oluyorsunuz genelde. kelimeyi sarf etmek istemiyorum ama g ile başlayıp a sonra da v ile devam ediyor.
  • 15820
    14 maçlık galibiyetin ardından ilk mağlubiyette karışmış olan güzide sözlük. 18-19 sezonundan sonra daha şampiyon olamayışımızın çok etkisi var bunda, artık en ufak bi puan kaybına daha tahammülü kalmadı taraftarın şu son 3 senede gelen üst üste kayıplardan sonra. birbirine laf atmalar hakaret etmeler arttı yine, kalan 9 maçımızın sonlarına doğru mu mağlubiyeti tercih edersin yoksa dünkü konya maçı mı deseler konya maçı derim çünkü hâlâ lideriz, hâlâ kalan dokuz maçı da kazansak şampiyonuz, hâlâ psikolojik olarak yıpranmadık loser fb camiası gibi. sözlüğü sükünete davet ediyor, bu sezon bütün derbileri kazanan ve lig tarihinin galibiyet rekorunu kıran takıma ve hocaya güvenmesini istiyorum. yollar taşlı da olsa şampiyon olacağız arkadaşlar sadece sakinliğinizi koruyun.
  • 15821
    yazar alınırken hangi takımın taraftarı olduğu araştırması yapılmayan, yapılması da çok mümkün görünmeyen sözlük. evet yazarın hangi takımı desteklediği ilk aşamada anlaşılmayabilir fakat, yazar olduktan sonra iletilerinin hangi amaca hizmet ettiğini tespit edip eleme yapılabilir. yapılmalı da.

    galatasaray dolu dizgin giderken suspus olanlar, gs aleyhine ciddi hakem kararlaryla karşılaştğımız17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçından sonra bir anda yalnızca teknik ekip ve futbolculara saldırıyor, sözlüğü kışkırtıyorsa bu normal değil!
  • 15822
    kullanıcı profilindeki gerçeklik algısının, toplumun geri kalanında olduğu gibi fena halde şaşmış olduğu sözlük. sanırım her şikayetçi olanın farklı şekilde ve farklı bir yönüyle dile getirdiği tüm saçmalıkların temelinde yatan sorun, gerçeklik algısının hakiki gerçekten tamamıyla kopmuş olmasıdır.

    izlediğini, okuduğunu, yazdığını sağlıklı şekilde değerlendirebilen insan sayısı azaldı ne yazık ki günümüzde. bunun bir tezahürü olarak sözlükte de bu problem ziyadesiyle yaygınlaşmış durumda ne yazık ki. bu da gerek iyi gerek kötü tüm duyguların çok şiddetli ve değişken şekilde yaşandığı sağlıksız bir ruh halini beraberinde getiriyor...

    en ufak olayda gaza geliniyor, en ufak olayda gemiler yakılıyor, en ufak olayda alınganlık oluyor, en ufak olayda kırılınıyor, en ufak olayda intikam yeminleri edilebiliyor...

    umarım toplum da sözlük de günün birinde bu ruh halinden sıyrılabilir...
  • 15823
    takımımız uzun süredir maç kaybetmediği için bazı reflekslerini unutayazdığımız canımız sözlüğümüz. neyse ki 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçı imdadımıza yetişti hemen ortalığı velvereye vermekten keyif alanlar ortaya çıktı. merak etmeyin taşlar yerine oturacak.

    arada kaç ay varmış yahu? bebekle ilgilenmekten, uykusuzluktan algılarım kapalı. *

    (bkz: 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı)
    (bkz: 17 mart 2023 konyaspor galatasaray maçı)
  • 15825
    şu galatasaray'ı izleyip, peşine şu fenerbahçe'yi izleyip, hala daha şampiyon olamamaktan korkmak için bu sene başında galatasaray'lı olmuş olmak gerekir. galatasaray'ın tarihinde en çok hakeden takım olup da şampiyon olamadığı tek bir sezon yok. gerçekten hakedip kazanamadığı maç da azdır.

    biraz sakin. boşuna ülkenin en çok şampiyon olan takımı, avrupa'da en başarılı takımı değil bu takım.

    14 maç sonra bir mağlubiyet ile manasız bir telaşın göründüğü, galatasaray'ı tanımıyormuşcasına yorumların yazıldığı sözlük.
App Store'dan indirin Google Play'den alın