• 5680
    galatasaraylı galatasaraylıya küfür edemez görüşünün ortaya atıldığı platforum.

    kimse kusura bakmasın bunu söyleyen yaş olarak olmasa da kafa olarak hala ergendir, çocuktur. normal hayatta her türlü pisliği yapanlar, sanal ortamda işi gücü bırakıp insanlarla uğraşanlar, sırf can sıkıntısından uyuz olduğu bir yazarın her entrysini of'layanlar, sırf tutkusundan, bağlılığından, sevincini-hüznünü paylaşmak istediği için burada olan yazarları (iyi yazar olmayabilir ama iyi insanlardır) her şeyden soğutanlar bir anda ezilen taraf oluyorlar.

    ulan her şeyi bir kenara bırak, maç günleri hiç mi başına ters bir şey gelmiyor o çok savunduğun galatasaraylı kardeşlerinden. maç çıkışı kaç kız tacize uğramıştır, kaç erkek ota boka birisiyle sürtüşmek zorunda kalmamıştır o it herifler yüzünden. sikerim öyle kardeşliği beyler. burada ekran başından konuştuğun herkes gözüne en yakın arkadaşın olarak bürünüyor olabilir ama gerçekçi olmak lazım biraz.

    küfürü savunacak değilim ama madem ceza gerektiren bir durum, o zaman sorunların daha köküne inilsin, sözlükte yazar temizliğine gidilsin. sonra gelip buraya "sözlük çok bozuldu" diye ağlamayalım. şu hayatta yeterince can sıkacak şeyler varken burayı da iyice çekilmez bir yere dönüştürmeyelim.
  • 5683
    nba'den hic haberim olmamasina ragmen cok severim. atmosferini, cekismeli maclarini filan cok severim gercekten. bazen keske futbol gibi böyle kaliteli bir ligi takip etme aliskanligimiz olsa derim. özetleri denk geldikce (o da senede 1) seyrederim. dedigim gibi ama hic anlamam etmem. lakin hosuma gider. ama sol cercevede belirli zamanlarda alt alta 10 tane nba mac basligi görünce insan 'noluyo lan' diyo. cogunlukla acildigiyla kaliyor o basliklar galiba. hic tiklamiyorum bile. yani hangi arkadasin actigini bilmiyorum. ellerine saglik emek veriyo ama hem kendisi hem de bizim icin o haftaki maclari tek baslik altinda toplasa daha güzel olur sanki. hem merak eden hemen bulur istedigini, hem de sol tarafta ölüm sessizligi olmaz. insanin okuyasi gelmiyor zira sadece mac basligi, yaninda da sayi görmeyince. araya serpistirilince zenginlik katiyo ama bazen dedigim gibi 10 tane alt alta oluyor, yani >20 satir.
  • 5684
    yaklaşık 3 yılımı verdiğim, 7 aylık bir aradan sonra tekrar döndüğüm yer.
    galatasaraylılığına inandığım, sayısı az olan ama öz arkadaşlıklar kurduğum topluluk.
    demokratik olma adı altında yapılanların, ben oldumcuların, kralcıların, şikecilerin, paracıların, kalitesizliğin kenarında ayakta durmaya çalışan bir kurum.

    ben hayatım boyunca karşılaştığım her insana şüpheyle baktım. kafamda hep "acaba?" sorusu oluştu.
    takımını öğrendiğimde, karşımdakinin ağzından "galatasaray" çıktığı anda o'nu sevmeyi öğrendim.
    burada yüzlerce, binlerce insan var. kimi yazar kimi okur kimi kayıp...
    kadın veya erkek, hiç tanımıyorum. yüz yüze görüştüğüm insanın sayısı 1.
    ancak buraya geldim, dost olduk, arkadaş olduk. mesleğim gereği paylaşımlarımız oldu. bir şekilde yardımım dokundu birilerine.
    bana yardımı olanlar da oldu.

    burası elbette babamın yeri değil, belki yarın ben gideceğim belki sözlük bitecek. ne olur ne olmaz belli değil ama
    ben burada olduğum sürece de sahip çıkarım sözlüğe. kimsenin onurunu kırmamaya, kimseyi üzmemeye çalışırım.

    moderasyona güveniyorum, doğru da yapsalar yanlış da yapsalar onlar da insan onlar da senin benim gibi metroda sıkış tıkış stada gidiyor...
    onlar da senin benim gibi 5-6 yaşında pazardan 2 yıldızlı bir galatasaray forması aldırmıştır babasına.
    belki babamız yaşında, metin oktay'ı izlemiş sen ben daha babamızdayken...

    o yüzden, sahip çıkalım. madem var şu sanal alemde bir adımız, bir tanımımız.
    gelin sahip çıkalım şu güzel yere. en çok da birbirimize...
  • 5686
    19 kasım 2012 manchester united karşılama organizasyonu göstermiştir ki elitist insanların toplandığı bir yer olmuş. manchester kafilesinin geçtiği güzergahlada açılan pankartlara bile ıyyy insanlığımdan utandım diyenler var. sen niye insanlığından utanıyorsun, küfürü sana mı ettiler anlamdım ki. demekki yarın maçta* "fuck you manchester" diye bağırdığımızda kulaklarını tıkayacaklar var aramızda. bu maçın mazisi var arkadaş, beğenirsin beğenmezsin orası ayrı ama yok yapılanlar rezaletmiş te, yok dünyaya rezil olmuşuz da, yok galatasaraylılığımdan utunmışım da. bu nedir aga.
  • 5687
    sindirim sistemi gelişmiş yazarların içinde bulunduğu sözlüktür.

    bugün o havaalanına arkadaşın, eşin dostun gitti. taraftarlığı bırakıyorum bi kenara, bugün oraya inandığı şeyler uğruna cefa çekmeye hazır insanlar gitti. terbiyesizin biri çıkıyor, o insanlara hakaret ediyor. bulunduğumuz sözlükte haklı olarak bir tepki ortaya çıkıyor. ben görüyorum ki o tepkiyi küçümseyenler hatta gereksiz bulanlar da var bu sözlükte.

    abi nasıl bir mezhebiniz var bilmiyorum ama varsa o mezhepten 2 dönümlük arazide ben alayım.
  • 5691
    demokratik ortamin yok olduguna inandigim guzelim sozluk. eskiden bir elestiri yapilirken bir dusunce, farkli bir gorus olarak algilanirdi, saygi gosterilirdi. simdi baslik altinda entry yazan adama gondermelermi dersin, sallamalarmi dersin. bildigin ultraslanin forumuna donmus sozluk. bizi beyenmeyen, genele uymayan bizden degildir mantigiyla hareket etmeye basladi sozluk. yeni gelen yazarlarmi getirdi bu adeti yoksa fakli birseymi bilemiyorum. ozledim az ama oz olan sozlugu. maalesef birdaha geri gelmeyecek. hoscakal saf ve sicak galatasaray sozluk.
  • 5693
    adetimdir, genelde uzun yazarım oldukça, kelamımı kısaca anlatamadığım için, fakat bu hassas bir konu.
    galatasaraysozluk'un kurucusu hagi vatani görevini yerine getirdiği için uzun bir süre eskisi gibi vakit ayıramayacak bu oluşuma.

    çok fazla ön plana çıkmayı sevmediği için, sozluge kattıklarının boyutu konusunda fikir sahibi olabilmek pek kolay değil.
    fakat öyle bir boşluk oluşturdu ki gidişi, bunu da göz ardı edebilmek mümkün değil.
    zira hagi, uyku hariç hemen tüm vaktini, belki de hayatta kendisi ve ailesi için çok daha faydalı şeyler yapma şansı olmasına rağmen, sözlüğe ayırmaktaydı,
    bir gün galatasaray tribünlerine doğrudan olumlu katkılarının olacağı inancıyla.

    hemen tüm yazarlardan ricam, en azından hagi'nin olmadığı 9 aylık süreçte, oto kontrol mekanizmasını daha fazla işleterek, sözlükte kapanmaz yaralar açılmasının önüne geçmeleridir. hepimize dair çabanın adının galatasaray olduğu böyle bir ortamda, üstelik sözlük bize hagi'nin emanetiyken, bu ricayı gerçekleştirmenin çok da zor olmadığı inancındayım.

    daha nice şampiyonluklar, avrupa'da kupalar göreceğimiz bu platform hepimizin,
    lütfen değerini bilelim..
  • 5694
    2009-2010 sezonundan itibaren takip ettiğim, 2011 ekim'den itibaren yazarı olduğum sözlük.

    yazar olduğum ilk zamanlarda sözlükte bir birlik vardı. galatasaray çok büyük bir fetret dönemindeydi zira. tarihinin en başarısız sezonlarından birini* geçirmişti.* sadece sportif anlamda değil, mevcut yönetiminin* olaylar karşısında galatasaray kültürü'ne yakışmayacak şekilde davranmasıyla galatasaray çok sıkıntı çekmişti o sezon. gerek hükümet, gerek hakemler, gerekse diğer kulüpler... bize karşı iyi tutum içinde olan sayılı takım vardı sanırım o sezon. ha zayıflığımızı fırsat bilip bizi daha da çok kötü duruma düşürmek isteyenlerin hepsine dersleri fazlasıyla verildi bir sezon sonra.*

    neyse... yönetimin, teknik heyetin ve takımın nerdeyse tamamının değişmesiyle takımın çehresi tamamen değişmişti. bir hedef vardı; her şeye rağmen şampiyon olup şikecilere ve yandaşlarına derslerini vermek! bu da sıkı bir kenetlenme sağladı. farklı görüşte de olsa yazarlar herkes görüşlerini daha iyi bir dille anlatıyordu ki doğrusu buydu. ya da bazen yazarlar birbiriyle entry'ler üzerinden atışsa bile birbirlerine pek fazla küfür etmiyorlardı. yoksa bazı başlıklarda normal olarak küfür vardı yine. hele şike sürecinin üstüne bazı başlıklarda küfür olması kaçınılmazdı.

    son zamanlarda ise bakıyorum; birbirlerine bireysel olarak antipatileri bulunan yazarlar bazı başlıklar üzerinden birbirlerine küfrederek ve bunu çok sık tekrarlayarak sözlüğün kalitesini iyice düşürüyorlar. artık her puan kaybından ya da kötü oyundan sonra bazı başlıklara girdiğimizde okuduğumuz şeyler aynı; saçma sapan tekrarlar...

    en basitinden; milan baros-fatih terim meselesi üzerinden o kadar aynı içerikli entry'ler yazıldı ki artık benzer şeyleri okumak sıktı. eski günlerinden çok uzak olan baros'u göklere çıkartıp oynatmadığı için terim'i eleştirenler mi dersin, terim'in eleştirilemez olduğunu iddia edenler mi dersin... ve bu yazarlar birbirlerini eleştiriyorlar, halbuki aynı derecede tahammülsüzler ve aynı derecede mantıksız yazdıkları şeyler.

    bir an önce kendilerini mantık çerçevesinde yazmaya ve seviyeli şekilde tartışmaya davet ediyorum. bir takımda bazı şeyler çok yanlışsa bir oyuncunun gelişiyle her şey düzelmez ya da düzeliyor gibi görünse bile günlük başarıdır. temel sorunların düzeltilmesi gerekir. ya da iyi niyetli, seviyeli bir şekilde eleştirildiğinde herkes eleştirilebilir. hiç kimse eleştirilemez değildir. bu eleştiri senin hoşuna gider ya da gitmez, çok mantıksız da gelebilir. ama hakaret etmeni gerektirmez.

    bir eleştiri de moderasyona; sözlükte oylama şeklinde bazı konularda bir standart belirlenmeli ve herkese aynı şekilde uygulanmalı. adaletli olunmalı. hiç kimse düşüncesinin farklılığı yüzünden mağdur olmamalı. tabii ki herkes görüşlerini, güzel bir şekilde belirtecek. yoksa düşüncelerini düzgün bir şekilde ifade etmek istemeyen, niyeti kötü olan herkese hakettiği ceza verilmelidir.

    son olarak; şikeyi yapanlar dışarıda... şikeyi yapanlar sahada... şikeyi yapanlar uefa ile işi çözdü belki de... şikeyi yapanlar bir hatalı kart için bir hakeme, hakemliğini bıraktırtacak belki de... hem de o hakem derbilerde onları değil genelde bizi doğrarken... şikeyi yapanlar medyayı ele geçirmiş...

    biz hâlâ kendi içimizde bile birlik olamayalım. kendinize gelin; zaman birlik olma zamanıdır!
App Store'dan indirin Google Play'den alın