• 3754
    dün ve bügün sözlüğe erişim konusunda çeşitli problemler yaşanmakta maalesef.
    tahminlerimize göre bu problemler yurt içi ve dışından hizmet aldığımız domain ve hosting firmaları ya da türk telekom'da yaşanan ve bizim müdahele edemeyeceğimiz bazı sorunlardan kaynaklı olduğu yönünde. şu an sorunun nereden kaynaklandığını araştırma aşamasındayız, sorunu tespit edip gereken önlemleri alacağız. *
  • 3756
    yazarlarını anlayamıyorum bu aralar..

    * neill kraldı, yeni gelen ujfa bile onun ayarında değil, gitmemeliydi.
    * kewell candı, karizmatikti, yakışıklıydı hem de süper topçuydu, gitmemeliydi.
    * cluio süper yetenekti, bak orduspor'da nasıl frikik atmış, gitmemeliydi.
    * stancu genç yetenekti, patlamaya hazı bombaydı, gitmemeliydi.
    * barış özbek savaşçıydı, gitmemeliydi.
    * insua çok sevimliydi, hem taş gibi teknik bir sol bekti, gitmemeliydi.

    vs vs..

    tamam da kardeşim, madem bu adamlar bu kadar efsaneydi, biz neden 2010-2011 sezonunu şu şekilde bitirdik ?

    34 maç, 14 galibiyet, 4 beraberlik, 16 mağlubiyet.

    -5 averaj

    8. sırada bitirilen bir lig.

    ** takımda bir değişim olmalı, bu dengeleri sağlayacak da terim'dir. biraz güven, biraz sabır, birazcık da destek lütfen..
  • 3758
    hakan balta
    +
    servet çetin
    +
    gökhan zan
    +
    aykut erçetin
    +
    aydın yılmaz
    +
    (buralara siz isim koyun)
    +
    3 değişen teknik direktör
    +
    biraz kıpırdayan pino, culio, kazım

    sonuç: 8. lik

    ama servet'i zan'ı görmeden neill'e çemkirmek, orta sahasız oynayan takımda culio'ya laf atmak, forvetsiz takımda pino'ya bencil demek daha kolay değil mi?

    biz ligi culio, pino gibi oyuncular yüzünden 8. bitirdik ve şuanda yukarıda sayılan futbolcuların hepsine fatih terim özgüven aşılıcak ve muhteşem oynicaklar tamam mı? sen bu yalana inanıyorsan aynen devam et, işler kötü gidince fatih terim de harcanacak bu bakış açısıyla gerçi o da risk alıyor bakalım zaman neyi göstericek, ben bu oyuncuların geçen seneden daha iyi bir performans göstereceklerine inanmıyorum, napıcak fatih terim servet'i usain bolt mu yapacak, aydın yılmaz'ı beckham mı yapacak, aykut muslera'yı mı kesecek. geçen sene düzeldi aslan kaplan denilen, kaptan olsun ciğerimizi yesin denilen sabri* 2-3 maçtır fatih terim ile dökülürken yazan çizen yok ama. inandırın kardeşim kendinizi inandırın yalnız fatih terim adam ederle değil futbolcuya güvenerek inandırın biraz da.

    tanım: tüm dertleri sarı kırmızı olan sözlüktür.
  • 3760
    içerisinde bulundurduğu iddia edilen bozukluklara ve çarpıklıklara rağmen birçok memnuniyetsizin bir türlü vazgeçemediği oluşum. üç beş ucuz lafa, basit tespite bakıp hizaya gelecek bir yer de değildir, çok sesli, çok boyutlu, kompleks bir yapıdır.

    galatasaray taraftarının sesidir. sesinin tamamı değildir, ama sesidir. stadın önünde "ultraslan ultraslan oley oley!!! sebo reis sebo reis oley oley!!!" diyen kavruk bebeler ses ise burası bin defa sestir...
  • 3761
    elinde bulundurduğu potansiyeli iyi değerlendirmesi gereken oluşum. bu aşamada farklı projelere cesaret edebilmeli. misal galatasaray formatından sıyrılıp, kapısını herkese açarak büyük bir spor sözlük olma yolunda değerlendirebilir potansiyelini.

    edit: ekşi sözlük'ü düşündümde bi an. tüm sözlüklerin atası olmasına rağmen takım rekabetinin yaşandığı başlıklar, bir sidik yarıştırma mekanı ve çöp olmuş durumdalar. sadece spor'a yönelik bir sözlük olmadığı içinde, diğer başlıklarla ilgilenebiliyoruz, okunacak yazıları bulabiliriyoruz. her takımdan taraftarın yazdığı bir spor sözlük türkiye'de sadece hayal.
  • 3762
    her sözlük ortamında olduğu gibi burda da olan bazı kişiler yaptıkları trolllüklere tepki gösterilince önce "burası özgür değil" dediler. sonra "burasının yönetimi çok diktatör" dediler. şimdi de "burası galatasaray taraftarının sesi değil" diyorlar.

    evet doğrudur, sözlük galatasaray taraftarının tamamının sesi değildir, çünkü her isteyen yazar olamıyor. hatta internette galatasaray taraftarının sesi değildir, çünkü her galatasaraylı internete giremiyor. ama ben bu sözlüğün hiçbir zaman "biz galatasaray taraftarının sesiyiz" diye bir mottosu olduğunu görmedim.

    ayrıca galatasaray taraftarının sesi olduğunu söyleyen, hatta galatasaray taraftarının "tek" sesi olduğunu söyleyen ultraslan forumların durumuna bakınca burası galatasaray taraftarının en özgürce yazabildiği platform diyebiliriz bence.
  • 3766
    her şeyden öte, en azından hiçbir zaman trollerin gerçek manada sesi olmaması bile sevindirici. söz konusu galatasaray olunca, galatasaraylılık gibi önemli bir değeri kenara bırakıp hala polemik yaratmak, dikkat çekmek, ve sürekli birileriyle münakaşaya girmek derdinde olanlar hem buradan rahatsızlık duyuyor, hem de cezası bittiği ilk gün koşa koşa sözlüğe geliyor. çünkü kendisi de biliyor ki, sözlük dışında kendisinin dikkat çekebileceği hiçbir platform yok.
  • 3768
    her gün ugramadan yapamadigim yerdir. e$im ekranda ne zaman sariyi görse, yine mi cimbom, hastasin sen falan diyor. evet, hastayim, hastasiyim cimbomun diyorum ama yine de dikkatli olmak lazim. buradan gençler e tavsiyem, e$inizi ihmal etmeyin. ayriyeten i$yeri modu diye bir $ey var. benim için hatun modu, o ayri dava. *

    bildigin sözlük i$te, ne bilmek istiyorsan, aç, gir, bak, oku, bilgilen. yazabiliyorsan, elinden geliyor ise, sende bir $eyler yaz. bazi olumsuzluklardan bahsetmek istemiyorum, sonuçta insaniz hepimiz ve hataya meyilliyiz.
  • 3773
    burası galatasaray sözlük, amatör bir ruhla kurulmuş, sadece galatasaraylı bir takım kişiler tarafından yönetilen ve yine sadece galatasaraylı taraftarların "bireysel" olarak, belli bir format dahilinde, çeşitli konular üzerinde bilgi ve düşüncelerini paylaştıkları sosyal bir platform ya da öyle bi'şey.

    hal böyle olunca, doğal olarak içerik sistemi de dinamik. bu durumda içeriği devamlı surette artarak değişen bir platformun yönetimi söz konusu olunca, başarı kavramı da göreceli hale geliyor ister istemez. çünkü tüm bu içeriği oluşturan ve yöneten sözlük yazarlarının (buna herkes dahildir; yazar, muhbir, mod vs.) her biri farklı bir beyne dolayısıyla da farklı bir düşünce yapısına sahip. bu sebeple, sözlük yönetimi konusunda arzu eden her yazar, "hatalılar, yanlış yapıyorlar, tamamen başarısızdır, fiyaskodur, eh işte idare eder, gördüğüm en kötü, en berbat yönetimdir" filan gibi söylemler ile başarı konusundaki düşüncelerini istediği şekilde değerlendirir ve dile getirebilir. ha bunu iğrenç, rezil, bok gibi filan diye tanımlamakta var tabii ama o ayrı konu.

    işin yönetim kısmına gelince, sol üst köşedeki logoya tıklayınca bazı kullanıcı adları göreceksiniz. iyidir, kötüdür filan diye başarı seviyelerini ölçtüğünüz kişiler de onlar. işte bu kişiler sözlükte rahat rahat yazan, istediği vakit sözlüğe girip, yazacağını yazıp, okuyacağını okuyup ardından misler gibi hayatlarına devam ederken bir şekilde moderasyon denen bu belaya bulaştılar veya bulaştırıldılar. bunu yapanları bilhassa esefle kınamadan da geçemeyeğim (!) .
    ancak yazarken çok daha mutlu oldukları konusunda sadece kanaate değil ciddi belgelere ve delillere de sahibim. bu belaya bulaşan kişiler, yazar oldukları için öncelikle yazma zevkinden mahrum kalıyorlar. az yazıp okumayı daha fazla seven bir yazar ise belki eskisinden daha fazla entry okuyor olmasına rağmen bu zevkinden de feragat etmek durumunda kalıyor, çünkü bir süre sonra sadece formata odaklı entry okuma moduna geçtikleri için bi'çeşit robotlaşma durumu oluşuyor bünyelerde. yedikleri onca laf, hakaret ve hatta küfürler de üstüne bonus olduğu gibi işinden, gücünden, ailesinden kısaca hayatından bir bölümü buraya ayırıp, maddi manevi hiçbir karşılık beklemeden elinden geldiğince birşeyler yapmaya gayret gösteriyorlar. zira başta sözlükler olmak üzere benzeri platformların olayı da budur zaten.

    artık o günler geçti, eskisi gibi bir mail hesabı açıp o hesapla herhangi bir siteye üye olup aldığın nick'in arkasına saklanarak istediğin kişi ya da kuruma hakaret etme, istediğin gibi sallama dönemleri geride kaldı. evet, belki doksanlarda böyle bir durum vardı ama bugün artık internet eskisi gibi sadece sanal bir dünya değil. istersen yazılımcının kralı, donanım, iletişim konularında aşmış biri ol, ama unutma ki o günler çoktan bitti. kabul etsen de, etmesen de artık internet eskisi gibi bir yer değil. "vay ben uzmanım, her saniye ip değiştiriyorum, proxy'lerin kralını, internet üzerinde iz bırakmamı sağlayacak programların şahını yazıp kullanıyorum, feriştahı gelse beni bulamaz" filan diye düşünüyorsan sadece kendini kandırırsın. internet üzerinde yaptığın/yazdığın her şeyden bizzat ve de şahsen sen sorumlusun. eğer hukuka aykırı bir eylemde bulunursan ve devletin ilgili kurumları da seni bulmak isterse tahmin edemeyeceğin kadar kısa sürede gelip bulurlar ki buna sen bile inanamazsın. kısaca normal yaşantında her kim isen burada da o kişisin.

    sonuç olarak burası yoğurt satılan bir yer değil. öyle olsa "ulan bu ne iğrenç işletme, bu ne rezil yönetim, daha demin yoğurt aldım bozuk çıktı, aha bak küflenmiş" dersin ki sonuna kadar da haklısındır, o zaman yönetim de senden özür diler ve yapması gereken neyse onu yapar.

    yazardı, yönetimdi, yoğurttu bi'acayip yazı oldu sanırım, bir de üstüne yazının sonunu bi'türlü bağlayamadım gitti. hem anlat anlat nereye kadar. aha da bağlıyorum. bitti.
  • 3774
    diğer sözlüklerden farkı yazarlarının "anonim" olmamasıdır. kayıt olurken tüm kimlik bilgilerinizi verirsiniz. hayır bilmeyen/hatırlamayan varsa uyandırayım dedim. yani burada yazan insanlar "klavye delikanlısı" olarak nitelendirilemez. herkes kimlik bilgileri ortada yazıyor. ben bu özelliğini seviyorum sözlüğün. yazılanların değerini artırıyor.
  • 3775
    yöneticilerinin kaliteyi bozmamak adına çaba sarfettiği sözlük.

    işin zor kısmı tanım yapmaktı... neyse. bugün internet ortamında 54684456 tane sözlük var ama ekşi sözlük diye bir site varki yazar olmak için senelerce bekletir, sonra yazar olursun, en ufak bir hata yaparsın ve o güne kadar girdiğim tüm yazılarını saniyeler içinde mail box'unda görürsün. peki web sayfalarının amacı ne? sanal ortamda insanları biraraya getirmek ve para kazanmak. ne kadar çok insan, o kadar çok para... peki ekşi sözlük böyle yaparak nasıl para kazanıyor? kaliteyi koruyarak. adamlar 10 yıl önceki vizyonlarını hâlâ devam ettiriyorlar. buradaki mesele para falan değil. buradaki mesele kalite. ben bu web sitenin sahibinin ne kadar para kazandırdığını bilmiyorum ya da ssg'nin... hiç umrumda değil ve biliyorumki burayı kullanan 100 insanın 99'ununda umrunda değil. umrumuzda olan bir şey varsa o da kalite.

    ve yine hepimiz çok iyi biliyoruzki çok insan kaliteyi arttırmaz, aksine azaltır. okuyan, araştıran, objektif bir gözle yorum yapan, gerektiğinde bakış açısını değiştirebilen, özeleştiri yapabilen, yazdığı şeyleri insanlara sunmadan önce bir kez daha okuyan, noktasına virgülüne dikkat eden, kendisini ve kimseyi zor durumda / zan altında bırakmadan bir şeyler karalayan kişi sayısı o kadar azki... ve genel olarak internet kullanıcıları olarak bizlerin eleştirdiği en büyük konu olan bilgi kirliliği meydana gelmiş oluyor.

    site adminlerinin 1. ve 2. nesil yazarlara (muhbir) yolladığı özel mesaj zaten sözlük moderasyonunun sözlüğü ve sözlük yazarlarının zor durumda kalmamasına yönelik bir çalışmaya girmiş olması yazarları ve sözlüğü korumak adına yapılan bir çabadır. ayrıca şu saniye itibariyle online 66 yazar, 535 misafir ile sözlüğün insanlar tarafından beğenildiği ve kalitenin korunduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır.

    yine bir sözümde yazarlara...

    twitter çıktı mertlik bozuldu arkadaş! öyle yazarlar var ki -ki bu yazarlar gayet iyi şeyler yazan insanlar- sözlüğe her gün 1 tane entry girmezler ama twitter da galatasaray ve sporla ilgili her gün 100 tane twit atarlar. senin o yazdığını o an 3-5 kişi ya okuyor ya okumuyor ama burada binlerce insan okuyor. gel buraya yaz... twitter'daki takipçilerinin büyük kısmı sözlük yazarları olabilir, onlar burayıda okur. hem buraya yaz hem oraya yaz ne fark eder... entry oylama konusuna hiç girmiyorum bile... yine ekşi sözlük'ten örnek veriyorum ama bir entry saniyeler içinde en beğenilen/en kötü entryler listesine girebiliyor... ama bizde yok... twitter'dan rt alsın yeter...

    ben bu sözlüğü beğeniyorum arkadaş! 11 yıldır internet kullanıyorum, her türlü forumlarda/sözlüklerde (hele ki galatasaray ile ilgili) yazıp çizdim ama burası gibi bir yer yok. bunu buradaki herkes gayet iyi biliyor.

    not: site yöneticilerini tanımam etmem, buradan bir menfaatimde yok, kimseye şirin görünmek gibi bir çabamda yok ki beni yakinen bilenler bilir. ama bir site yöneticisi kalkıp; "ya arkadaş yazdıklarınıza dikkat edin, kimseye küfür etmeyin, kimseye hakaret etmeyin, hem sizin başınız yanar hem de site kapatılır" diyorsa iki dakika düşüneceksin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın