içerisinde, bir işi tuttu mu kopartacak düzeyde olan bir sürü, dolu, bilgili, işten anlayan adam olduğunu biliyor, gözlerimle şahit olduğumu söylüyorum.
toplaşmalarda, mini buluşmalarda ve herhangi bir ortamda, aniden denk gelişlerde, kendilerini ortamdan soyutlayarak, galatasaray için en ince ayrıntıyı, 1-2 dakikaya sıgdıranları tanıyorum. haberleşme desen, hızlı ve aniden yayılabilmektedir bu insanlar arasında. tribünlerde pankartlarla ses getirdiklerini hepimiz biliyor, gözlerimizle görüyor ve haklı olarak övüyoruz. burada yazmasa da arka planda olup, sürekli takipte kalıp, en ufak ihtiyaçta elini taşın altına sokmak isteyen, bundan onur duyan ve bu katkıyı çok sevdiği galatasaray'ı için yaptığını cümle alemin bilmesinde bir sakınca görmeyen kişileri zaman geçtikçe tanıyoruz.
kafaya bir şey konulduğu zaman, hiç zaman kaybetmeden belirli mecralarda ses getirmeyi iyi becerdi galatasaray sözlük yazarları.
son zamanların popüler tabiri ile, sosyal medya denilen, bir nevi kitle iletişim araçlarından sayılan bu twitter, facebook vs gibi platformlardan son derece iyi yararlanan yazarlar, 1-2 saat içinde seslerini duyurup, birkaç gün içerisinde bu ülkenin en büyük spor kanalı denilen kurumu dize getirmiş, akabinde de onlardan gelen davet ile bazı sorunları çözmek için sözleşmişlerdir.
#nontvspor 'u bilmeyen var mı?
#nontvspor ile twitter'da başlayan bu müthiş patlama, inanılmaz derecede korkuttu hedeftekileri, hedeflenenleri.
fakat, bu kampanya tecrübesizliğe yenik düştü. zamanla eridi. sadece iyi ama anlık bir başkaldırı olarak akıllarda kaldı.
peki o dönem, ntv spor yetkilileri ne yaptı ? cevap, krizi çok iyi yönetti. önü alınamaz bir şekilde akan tweetler, açılan internet sitesi ve toplanılan binlerce imza ve mesaj vardı. galatasaray taraftarı'nın başlatmış olduğu bu isyanı, fenerbahçe hariç, diğer takımların taraftarları da destekledi.
baktılar ki bu iş böyle olmayacak ve ani müdahale lazım, hemen bir görüşme talebinde bulundu ntv spor yetkilileri.
ve sözlükten de yazar olan kişilerle, davet gelen birçok kişi gitti.
sanıyorum sorunları dinleyenler arasında fuat akdağ da vardı. özetle, o gün orada galatasaray taraftarı dinlenildi. aslında dinleniyormuş gibi yapıldı ve formaliteden çözümler üretildi. sonra taraftara teşekkür edilip bundan sonrası için sözler verildi. çok ani ama çok kritik bir hamleyle mükemmel bir baraj kuruldu #nontvspor kampanyasının önüne. taraftar sindirildi, isyanın yavaşlaması ve hatta eriyerek bitmesi sağlandı. o gün, bugündür de bir hayli rahat ve sorunsuz devam ediyor yayın akışına ntv spor.
kısacası, o kriz anını nasıl yönettiklerini anlatmak istedim.
şimdi ise farklı bir şeyden bahsetmek istiyorum. en başında söylediğim gibi, tuttuğunu kopartabilen insanlarız burada. hem birbirimizle olan saygı, sevgi, kardeşlik, takımdaşlık bağı, hem de burada bulunan her bireyin, kendi çevresindeki eli ve kolu uzantısı sayesinde inanılmaz yerlere şimşek hızında uyarılar gönderebilir, biz buradayız mesajını göğsümüz dik bir şekilde verebiliriz.
açıkcası oturup düşünmedim. bu fikir aklıma gelir gelmez sadece yazmaya başladım.
bu sesimizi duyurma kapsamında ne yapabiliriz diye sorduğumda ise kendime, ilk olarak, yazılı olarak başlattığımız kampanyaların başarasını, görsele kaydırarak, daha fazla vurucu ve akılda kalıcı olmasını yapmamız gerektiğini, gerekliliğine inandım. 2-3 dakikalık videolar ile, işi bilen, kurguyu mükemmel yapacak arkadaşlar sayesinde hiç tahmin edilemeyecek destek ramaklarına ulaşabiliriz.
ve bunun gibi fikirler bizlere çok yardımcı olacaktır.
fakat elimizi acele tutmazsak, galatasaray camiasının tek başına yürüttüğü onurlu dik duruşa, taraftar olarak en ufak katkımız olmadan, her şeyin ülke futbolu adına hüsranla sonuçlandığını görmekle yetineceğiz.
bir katkımız olmasa bile,
yarıda kalıp başaramasak da,
hiç olmazsa, elimiz boş, kafamız yerde, olağanca durduk demeyiz.