• 3730
    içerisinde, bir işi tuttu mu kopartacak düzeyde olan bir sürü, dolu, bilgili, işten anlayan adam olduğunu biliyor, gözlerimle şahit olduğumu söylüyorum.
    toplaşmalarda, mini buluşmalarda ve herhangi bir ortamda, aniden denk gelişlerde, kendilerini ortamdan soyutlayarak, galatasaray için en ince ayrıntıyı, 1-2 dakikaya sıgdıranları tanıyorum. haberleşme desen, hızlı ve aniden yayılabilmektedir bu insanlar arasında. tribünlerde pankartlarla ses getirdiklerini hepimiz biliyor, gözlerimizle görüyor ve haklı olarak övüyoruz. burada yazmasa da arka planda olup, sürekli takipte kalıp, en ufak ihtiyaçta elini taşın altına sokmak isteyen, bundan onur duyan ve bu katkıyı çok sevdiği galatasaray'ı için yaptığını cümle alemin bilmesinde bir sakınca görmeyen kişileri zaman geçtikçe tanıyoruz.

    kafaya bir şey konulduğu zaman, hiç zaman kaybetmeden belirli mecralarda ses getirmeyi iyi becerdi galatasaray sözlük yazarları.
    son zamanların popüler tabiri ile, sosyal medya denilen, bir nevi kitle iletişim araçlarından sayılan bu twitter, facebook vs gibi platformlardan son derece iyi yararlanan yazarlar, 1-2 saat içinde seslerini duyurup, birkaç gün içerisinde bu ülkenin en büyük spor kanalı denilen kurumu dize getirmiş, akabinde de onlardan gelen davet ile bazı sorunları çözmek için sözleşmişlerdir.

    #nontvspor 'u bilmeyen var mı?

    #nontvspor ile twitter'da başlayan bu müthiş patlama, inanılmaz derecede korkuttu hedeftekileri, hedeflenenleri.
    fakat, bu kampanya tecrübesizliğe yenik düştü. zamanla eridi. sadece iyi ama anlık bir başkaldırı olarak akıllarda kaldı.
    peki o dönem, ntv spor yetkilileri ne yaptı ? cevap, krizi çok iyi yönetti. önü alınamaz bir şekilde akan tweetler, açılan internet sitesi ve toplanılan binlerce imza ve mesaj vardı. galatasaray taraftarı'nın başlatmış olduğu bu isyanı, fenerbahçe hariç, diğer takımların taraftarları da destekledi.
    baktılar ki bu iş böyle olmayacak ve ani müdahale lazım, hemen bir görüşme talebinde bulundu ntv spor yetkilileri.

    ve sözlükten de yazar olan kişilerle, davet gelen birçok kişi gitti.
    sanıyorum sorunları dinleyenler arasında fuat akdağ da vardı. özetle, o gün orada galatasaray taraftarı dinlenildi. aslında dinleniyormuş gibi yapıldı ve formaliteden çözümler üretildi. sonra taraftara teşekkür edilip bundan sonrası için sözler verildi. çok ani ama çok kritik bir hamleyle mükemmel bir baraj kuruldu #nontvspor kampanyasının önüne. taraftar sindirildi, isyanın yavaşlaması ve hatta eriyerek bitmesi sağlandı. o gün, bugündür de bir hayli rahat ve sorunsuz devam ediyor yayın akışına ntv spor.

    kısacası, o kriz anını nasıl yönettiklerini anlatmak istedim.
    şimdi ise farklı bir şeyden bahsetmek istiyorum. en başında söylediğim gibi, tuttuğunu kopartabilen insanlarız burada. hem birbirimizle olan saygı, sevgi, kardeşlik, takımdaşlık bağı, hem de burada bulunan her bireyin, kendi çevresindeki eli ve kolu uzantısı sayesinde inanılmaz yerlere şimşek hızında uyarılar gönderebilir, biz buradayız mesajını göğsümüz dik bir şekilde verebiliriz.

    açıkcası oturup düşünmedim. bu fikir aklıma gelir gelmez sadece yazmaya başladım.
    bu sesimizi duyurma kapsamında ne yapabiliriz diye sorduğumda ise kendime, ilk olarak, yazılı olarak başlattığımız kampanyaların başarasını, görsele kaydırarak, daha fazla vurucu ve akılda kalıcı olmasını yapmamız gerektiğini, gerekliliğine inandım. 2-3 dakikalık videolar ile, işi bilen, kurguyu mükemmel yapacak arkadaşlar sayesinde hiç tahmin edilemeyecek destek ramaklarına ulaşabiliriz.

    ve bunun gibi fikirler bizlere çok yardımcı olacaktır.
    fakat elimizi acele tutmazsak, galatasaray camiasının tek başına yürüttüğü onurlu dik duruşa, taraftar olarak en ufak katkımız olmadan, her şeyin ülke futbolu adına hüsranla sonuçlandığını görmekle yetineceğiz.

    bir katkımız olmasa bile,
    yarıda kalıp başaramasak da,
    hiç olmazsa, elimiz boş, kafamız yerde, olağanca durduk demeyiz.
  • 3731
    hala ve hala lube ayar olsun, ömer çavuşoğlu olsun, ercan saatçi olsun, bedri baykam olsun bir takım gereksiz febelilerin zırvalıklarının ciddiye alınıp, bir de üzerinde tartışıldığı sözlük.

    yahu tamam, bazı febelileri ciddiye almak zorundayız. aziz yıldırım'dı, mehmet ali aydınlar'dı, bunların zırvalıkları bizi bağlıyor. peki lube ayar kim allasen? bedri baykam kim? yahu bunları aklı başında fenerliler bile (az da olsa var bunlardan evet) ciddiye almıyor.

    bu tipitiplerin her birinin ismini sol tarafta görmekten midem bulandı artık.
  • 3734
    ortalıkta trollük yapıp bir takım yasal boşlukların arkasına sığınan çakal fenerbahçeli yazarlarından bir süredir uzak kalan sözlüktür. sebebi belli tabi... adamların bin tane derdi var, burayı karıştıracak neşe, kafa ve göt kalmadı...

    buna ek olarak uzun zamandır yazmayan galatasaraylı aslan yazarları dahi bunca gelişmeye kayıtsız kalamamış ve geri dönmüştür... ne mutlu!

    işkillendiğiniz isimler varsa aklınızda gidin ve bir bakın bakalım en son ne zaman ne hakkında nasıl bir üslupla yazmışlar... ve ne kadar zamandır yazmıyorlar... hafızamıza güvenelim...

    işte size fenerli dedektörü... *
  • 3747
    herhangi bir futbolcu, teknik direktör kısaca sözlük formatı içine giren yani sporun içinde olan kişilerin, dini, etnik ya da siyasi kimliği gibi tamamen sözlük formatı dışında kalması gereken konularda ırkçılığa veya nefret suçuna varacak derecede yazılar yazarak "kasıtlı" olarak polemiğe neden olan bazı kişiler tarafından zaman zaman çizgisinden saptırılan yalnız ve güzel sözlüğümüz.

    farkındaysanız az önce iddialı bir söylemde bulunarak bunların "kasıtlı" olarak yapıldığını söyledim ki bu aslında ciddi sayılabilecek bir ithamdır. bu durum sözlük açıldığından beri var ve bu tip yazılar yazan yazarların hiçbir zaman direkt olarak kasıtlı yaptığını düşünmeden en azından empati kurmaya çalışıp anlamaya uğraştım. zira sözlükte bazı konularda sözlük formatı dediğimiz sınırlar tam olarak çizilemiyordu ama artık fikrim tamamen değişti.

    neden diye soracak olanlara cevabım;

    çünkü,

    galatasaray sözlük formatı normalde bellidir, dediğim gibi bazı konularda kesin sınırlar koyamıyorsunuz, mesela küfür, hakaret içeren yazılar bellidir ve bunlara belalı entry dersiniz, bu kesindir ancak işte o sınırları tam olarak çizilemeyen malum konular hakkında inatla burada polemik çıkaran kişilerin internet üzerinde sayısız alternatifi olmasına rağmen gelip sözlüğün formatını zorlamasını kesinlikle kasıtlı olarak algılıyorum. istediğiniz her konuda yazabileceğiniz ve galatasaray sözlük'ten kat be kat fazla takip edilen birçok sözlük, sosyal medya dediğimiz twitter, digg, google+, facebook vb.leri gibi yüzlerce site, binlerce hatta milyonlarca forum sitesi varken, hadi bunların hepsini geçtim tek kuruş ödemeden anında bir hesap açarak sahip olabileceğiniz ve hatta akıllı bir insansanız üzerinden para dahi kazanabileceğiniz birçok blog sitesi varken sen gelip formatı zorluyorsan eğer bunu kasıtlı olarak yapmadığını bana kolay kolay anlatamazsın, bayağı zamanını alır ve o zaman da boşa gider.

    buraya kadar yazdıklarım konunun sözlükle alakalı kısmı idi, bir de işin diğer yönü var.

    şahsen hep şunu düşünürüm, bir spor kulübüne, ki bir de o kulüp galatasaray ise, onun taraftarlarına, taraftar gruplarına kısaca o camiaya yapılabilecek en büyük kötülük, o insanları taraftarlık ve kulübe destek olmak dışında siyasi görüşü, ırkı, dini vb. diğer kavramlar ile gruplaştırmaktır. kaldı ki bu zaten spor kulübü dediğimiz kurumun doğasına tamamen aykırı bir durumdur. çünkü taraftar olmak farklı bir şeydir, stadyumda takımını desteklerken birlikte üzüldüğün, birlikte sevindiğin binlerce kişinin kim olduğunu, hangi dine mensup, hangi ırktan ya da hangi siyasi görüşte olduğunu kısacası hiçbir şeyini bilmezsin, zaten o noktada bunların hiç bir önemi de yoktur, orada amaç bellidir ve herkes kulübünü, takımı desteklemek için vardır. zaten futbolu ve taraftarlığı en özel kılan durum da bu bana göre.
    dolayısıyla bir camiayı bu şekilde kategorilere ayırmak o kulübün temellerine dinamit koymak ya da tribünde omuz omuza vermiş binlerce insanın ortasına parça tesirli el bombası atmak gibi birşeydir.

    son sözüm,
    eğer ki o kulüp kökleri yüzlerce yıl öncesine dayanan, ülkesine malolmuş, dünya çapında milyonlarca taraftara sahip galatasaray spor kulübü ise ve sen de galatasaray taraftarı isen bunu yapamazsınız. çok net yapamazsın.

    not : naçizane şahsi fikrim budur ve bunun üzerine kimseyle tartışmaya girmekte istemem aslında, sevmiyorum çünkü. benim için "burada" aslolan "galatasaray" olduğundan gerisini önemsemiyorum. saygı, sevgi, his.
App Store'dan indirin Google Play'den alın