• 527
    (bkz: ne dediler/#2565604)

    başkan diyor ki alt yapıya 100 tane oyuncu girdi. ben sürekli duyuyorum. daha geçen gün kosovalı genç kaleci almadık mı denemeye? afrikalı çocuklar, falan gelmiyor mu? scoutlar bi işe yaramıyorsa sokaktan geçen adamı mı topluyorlar?

    bence her şeyde olduğu gibi burada da her kafadan bir ses çıkıyor. bizim insanımız zaten uçlarda yaşamaya aşık. başkan sürekli floryada devrim yapıyoruz diye. fatih terim demek ki memnun ki çalışmalarına izin veriyor.
  • 528
    aşşağıya 2 tane link koyacağım. birincisinin tarihi 2016, diğerinin de 2018. galatasaray scout ekibinin hiç birşeyden anlamadığının kanıtıdır.

    https://twitter.com/...549013678854144?s=21

    https://www.transfermarkt.com.tr/...rofil/spieler/343052

    hobi olarak futbolcu izleyen adam kadar futbolcudan anlamıyorlar.
    ayrıca deniyor ki, genç futbolcu alsak gelişmeyebilir. 150 bin euro'ya sidiki maiga'yı alana kadar git o paraya nicolas pepe'yi al. 150 bin euro'ya yetenek bulursan, hiç bir yönetim sana o parayı veremem demez. izleyip buldukları adam henry onyekuru işte...
    bu arada buraya yazayım dursun. jean ricner bellegarde'ın maliyeti 500 bin euro'yu geçmez. olur da 2-3 yıl sonra seviye atlarsa, bu entry hatırlatırım.
  • 530
    sözleşmesi bitmiş oyuncu bulmaktan ve istanbuldaki kupada parlamış brumaya bilmem kaç milyon avro seviyesine gelince referans olmaktan başka bir faydasını göremediğimiz ekip. bir de alex tellese 6 milyon vermişliğimiz var. kendileri bu işi pek yanlış anlamış galiba. bu arada gözlemcilik işi çok geniş bir ekip gerektirir mesela arjantin, brezilya, nijerya, fildişi sahili, ukrayna, çek cumhuriyeti, romanya, fransa gibi alt yapıdan sürekli oyuncu çıkma potansiyeli olan ülkelerde daimi temsilciler bulundurmayı gerektirir. bu adamlara maaşlarının yanı sıra buldukları ve kulübe faydalı olan oyuncular için pirim vermeyi, oyuncuların sonraki satışından pay vermeyi gerektirir. yoksa 20+ as kadro oyuncularının gözlenmesi için kimseye bu kadar para dökmeye gerek yok diye düşünüyorum.
  • 531
    bu konuda gerçekten uzun zamandır yazmak istiyordum. hazır gündemdeyken fikirlerimi paylaşayım.
    scoutluk dediğimiz elbette sadece 18 yaşında çocuğu bulup 50 milyon euro'ya satmak değildir. her yaş grubundan oyuncuyu takip edebilir. hocanın düşünceleri ve sistemine göre en uygun olan oyuncular için bir havuz yaratmasıdır. yani 18 yaşındaki oyuncuları da takip eder 30 yaşındakileri de esas önemli olan konu hocaların sistemine ve takımın kültürüne yakın oyuncuları izlemektir.
    bu oyuncuları aynı zamanda sadece saha içi yeteneklerini değil saha dışındaki durumunu incelemeleri gerekir. mesela hangi dilleri biliyor, özel yaşantısında sallantılar var mı vs.
    bu tarz bir yaklaşım transfer konusunda aldığımız riskleri azaltır. bana göre scoutların atlanan ama en önemli görevi oyuncuların piyasa değerlerini de incelemeleridir. şu an ki piyasa değeri, gelecekte oyuncunun ulaşabileceği potansiyel piyasa değeri, bize değil başka takımlara gitse senelik alacağı ortalama ücret bandı vb. konularda ciddi bir bilgi birikimi olması ve bu dataları en iyi şekilde incelemesi gerekmektedir.
    mesela bir oyuncuya senelik net ücret olarak 3milyon 350bin euro verildiğini varsayalım.(acaba kim?) bu oyuncu eğer başka bir takıma giderse de o takımlardan alacağı ortalama ücret hakkında data tutulup yönetimler uyarılıyor mu? hani kardeş bu adam maksimum 2milyon euro alabilecek seviyede bakın kazık yersiniz şeklinde uyarmak da bence scout'un görevidir. daha doğrusu iyi bir scout'u diğerlerinden ayıracak konu bence budur.

    farz edelim bir takımın forvet oyuncusuna ihtiyacı var.(acaba hangi takım?) kardeş transfer ücreti olarak ödeyebileceğimiz miktar 800bin euro oyuncuya da maksimum 2milyon euro verebiliriz. finansal olarak bu şartlara uygun aynı zamanda hocanın sistemine de uygun 4-5 oyunculuk bir havuz çıkarabilir misiniz dendiğinde bunu yapabiliyor olmak benim için iyi scoutluktur.

    emre utkucan 5.5 senedir galatasaray scout ekibinin başında. şu ana kadar saydığım şartları gerçekleştiriyor mu?
    belki gerçekleştiriyor ama bu konuda hiç kimsenin net bir bilgisi yok. bu yüzden bu konuda keskin yorum yapmayacağım...

    benim mesleğim danışmanlık ve sonuç odaklı bir insanım. kardeş öyle olmuyor iyi transferleri ben yaptım kötülerin hepsini hocalar ve menajerler yaptırdı demek. o zaman sert bir şekilde kötü transfere karşı çıkacaksın. tabi değinmeyi unuttum bu arada iyi transfer dediği oyuncular da gerçekten ortalama bir fm oyuncusu tarafından bilinecek seviyede. aldığı oyuncuların sistemlerimize uygunluğu da tartışmaya açık.

    benim şahsi fikrim dataları var gerçekten orası doğru. ama şu finans ve piyasa değerleri konusu hakkında katiyen bilgileri olduğuna inanmıyorum. tolga ciğerci'nin senelik 2milyon euro kazanacak bir oyuncu olmadığını belirtmeleri lazım mesela. belki yönetimler bu konuda söz hakkı vermiyolardır scoutlara orasını yine bilemeyeceğim. ama 5.5 senedeki transfer cv'lerine baktığımda tek gördüğüm şey başarısızlık. alınan oyuncuların bonservis ve ücretini de hesaba katarsak başarısız sayılmak için daha ne olması gerekiyor?

    bu işin olması gereken yolu daha sezon bitmeden yönetim,hoca ve ekibi, varsa futbol direktörü ve scout oturur masaya her şeyi planlar. der şu bölgeye şu kadar masraf yapabiliriz. öncelikler şunlar olması gerekiyor. hazırlanan bütçe bölgelere göre dağıtılır ve bütçe aşımı olayı engellenir. ama bu kadar profesyonel bir yapıya ne zaman kavuşuruz hiç bir fikrim yok!
  • 532
    sadece kendilerine gömülmesinin haksızlık olduğunu düşündüğüm grup. içeriğe tam hakim değiliz, o yüzden ben çok kızmıyorum kendilerine. bu adamlar yıllarca çok başka insanla çalıştı ve hepimiz de bu akçeli işlerde çok kişinin zengin olduğunu, çok garip iş ve ilişkilerin döndüğünü az çok tahmin etmekteyiz. devre arası 9 transferde mi dersin, 2'şer, 3'er menajerlere fişekleyen mi dersin, dışarıdan teminat mektubu isterler biz içeriden 4 taksit yaptırırız diyen mi dersin envai çeşit usulsüzlük eşliğinde çalışmış adamlar bunlar. kaldı ki profosyonele iş teslim etmek çok da bizim geleneklere ve iş yapma düzenimize uygun bir şey değil. çok defa "ya bunlar ne anlar, açmışlar bir ton rakam, bu işler öyle olmaz" tavırlarına maruz kalmışlardır. düşünsenize transferden sorumlu yönetici abdürrahim albayrak, sen daha neyi scout edeceksin, neyi raporlayacaksın, kime dert anlatacaksın.
  • 533
    uzerine fazla gidildigini dusundugum ekiptir.
    zira sirketlerde calisanlar bilir; ust yonetim tamam demeden isterse bu adamlar en kral gencleri bulsunlar birsey ifade etmez. teknik ekip ve yonetimin onune sunarlar, son karari onlar verir.
    yanlis ve dogru transfer etkileri olmustur, bu dunyanin heryerinde oluyor. uyum sureci, sakatlik vs vs.
    ayrica bu ekibi kiyasiya elestirenler, bu ekipten kac kisi ile tanisti, kac rapor gordu, yilda kac mac izlediklerini ve teknik yeterliliklerinin kotu oldugunu nasil biliyorlar.
    salla babam salla, türk isi. bilgin olmadan salla.
  • 534
    kim takar scout ekibini?
    siz mesela fatih terim'in ümit davala veya hasan şaş'a ciddi bir fikir danıştığını düşünüyor musunuz?
    veya onların dişe diş, laflarını sakınmadan, akıllarından geçen kadro tercihi, diziliş, taktik konularında ısrar edip fatih hocaya kabul ettirebildikleri gibi bir inancınız var mı?
    açıkçası ikisinin de bu yaşlarına kadar başarılı bir teknik direktörlük çizgisine ulaşamaması, zaten çok danışma potansiyellerinin olmadığını da gösteriyor ama neyse.
    peki onları kim yardımcı hoca yaptı.
    fatih terim.
    sizce hangi muhteşem fikirlerinden istifade etmek için yaptı?
    hangi antrenman eğitimleri ve bu konuda kendilerini sürekli geliştirmeleri sebebiyle antrönör yaptı?
    oyunculuk kariyerleri itibariyle deve dişi gibi ümit davala ve hasan şaş'ın lafının değerinin olmadığı yerde vay efendim scout ekibi şöyle yönetim böyle...
    hangi teorik düzlemde, hangi rüya aleminde, hangi ütopyada, hangi türk takımında, hangi zaman diliminde scout ekibi iş yapıyor bilmiyorum ama evet haklısınız galatsaray'da çok başarısız :)
  • 539
    ne yapsalar kimseye yaranamayacak ekip.

    adalberto penaranda söylentisine verilen tepkiler inanılmaz. haber doğrudur değildir, ama bu tarz bir transfere verilecek tepkileri görmüş olduk... ya siz değil miydiniz, bu ekibin, kimsenin bilmediği, duymadığı futbolcuları bulması gerektiğini söyleyen..

    neymiş hiç bir videosunu istatistiğini bulamamış iki dakikalık google araştırmasında.. bu yüzden çöp ilan etmiş... scout ekibi o senin bulamadığını bulmak için var zaten..

    gerçekten ülke genelindeki yozlaşma ne yazık ki sözlüğe de sirayet etmiş durumda.. üzülüyorum..
  • 544
    son günlerde haklarında sürekli bir şeyler karalamaya niyetlenip, hemen sonrasında bunu ertelediğim oluşum. içinde bulunduğumuz transfer döneminin* bizde oluşturduğu stresin sanırım doğal bir sonucu olarak sözlükteki -muhtemelen benimkiler de dâhil- ezber entry sayısının sanki biraz can sıkıcı bir hâl almasından mıdır nedir, bir şekilde bugüne dek öteledim yazmayı. hazır bugünkü maçı* da kazanmışken takımımız, ortam biraz daha sâkinken ifâde etmek istedim bu konu hakkındaki düşüncelerimi.

    sonda söyleyeceğimi başta söyleyim; yaz transfer döneminden bugüne varan süreçte devamlı olarak yönetimin eleştirilmesine neden olan transfer sorunlarının bir numaralı mesuliyetinin bu arkadaşların omuzlarında olduğunu düşünüyorum ben. tamam, yönetimin de birtakım yetersizlikleri var, bunu inkâr etmek komik olur zâten; özellikle de serdar aziz meselesinde çok net bir biçimde hep birlikte gördük sanırım bunu. her ne kadar o konuda hocanın da hatâ yaptığını düşünenlerden olsam da, yönetimin de o işi eline yüzüne bulaştırdığı çok açık. serdar'ın şu durumdaki bir fenerbahçe'ye üstelik de yok pahasına verilmesi skandalı, benim de zaman zaman ''yangıncı'' olarak nitelendirdiğim bir kısım taraftarımızın ferâseti sâyesinde engellendi çok şükür. ve, elbette yönetim hânesine eksi şeklinde büyükçe bir çentik olarak kazındı bu olay.

    fakat, yapılamayan transferlerle ilgili olarak sanki hemen hemen hepimizin gözden kaçırdığı ve bence problemin çıkış noktasını oluşturan bir unsur var; scout ekibi. misâlen, ara ara birçoğumuzca planlı hareket ettikleri düşüncesiyle takdir edilen malatyaspor'u ele alalım. şundan sanırım çoğumuz eminiz ki; malatyaspor'un başkanı olan adil gevrek'in futboldan aman aman anlayan bir adam olması pek de ihtimâl dâhilinde değil. yönetim kadrosunda da bu işi kotarabilecek birilerinin olduğunu hiç sanmıyorum ben. her kim ya da kimlerse, kendilerine doğru isimleri bir şekilde bulup öneren birileri olduğu muhakkak. bunun menajerler olması da mümkün, dışarıdan destek aldıkları bizim gibi futbolla ilgili olan gençten birileri olması da mümkün, teknik kadrodan birileri olması da mümkün; olasılıklar fazlalaştırılabilir. burada önemli olan, önlerine gerçekçi hedef olarak bâzı isimlerin bâzı kişiler tarafından sunuluyor olması. ve, bu cümlenin en önemli noktası da ''gerçekçi'' kelimesi.

    şimdi dönelim takımımıza, galatasaray'a. şunu biliyoruz ki; ön planda olan isimlerden başkan mustafa cengiz de, yönetici pozisyonundaki abdürrahim albayrak da, yusuf günay da futboldan ileri düzeyde anlayan isimler değiller, hatta belki hiç anlamıyorlar. şahsen bunun bir eksiklik olduğunu da düşünmüyorum ben. başkanlık makâmını ya da yöneticilik statüsünü zihnimde canlandırırken, bu adamların akşam kulüp binâsından çıkıp evlerine gittikten sonra oturup maç izleyerek oyuncu aradıkları şeklinde bir tablo belirmiyor gözümde. bu adamların işi de bu değil zâten. o zaman nasıl bakmamız gerekiyor bu duruma? ben şöyle düşünüyorum; bu adamların önlerine gerçekçi transfer hedefleri koymakla görevli olan insanlar ya yetersiz insanlar ya da işlerini ciddiye almayan insanlar.

    yaz döneminden beri bir santrafor sorunudur sürüyor. hoca, yaklaşık iki ay önce ilgili kişilere listenin ulaştırıldığını beyan etti bir konuşmasında. yanlış anlaşılmasın, hocaya kabahât atfetmek için falan söylemiyorum bunu; çünkü ben hocanın dahi futbolcu izlemek gibi bir görevinin olduğunu düşünmüyorum. 25 tâne adamın hem kişisel sorunları ile ilgileneceksin, hem onları taktik ve mental olarak maçlara hazırlayacaksın, hem rakip takım analizi ile uğraşacaksın, hem antrenman programını düzenleyeceksin, hem, hem... tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de akşamları oturup maç mı izleyeceksin oyuncu bulmak için? böyle bir şey imkânsız. burada, hem yönetime, hem de hocaya bu konuda yardımcı olmakla görevli olan insanlarla ilgili bir sorun var; bu çok açık bence. tam da bu noktada birkaç soru beliriyor aklımda... hocanın bahsettiği o listede kaç santrafor vardı acaba? takımımız açısından kangren hâlini almış bir santrafor meselesi varken ortada, diğer takımlar da bunun gâyet farkındayken, üstelik de ara transfer döneminde transfer yapmak zâten her takım için zorken, liste ne ölçüde alternatifliydi, listedeki santrafor sayısı ne ölçüde yeterliydi? peki, listede yer bulan ve sayısını bilmediğimiz bu santraforlardan kaç tânesi gerçekçi hedef olarak nitelendirilebilecek isimlerdi? gerçekten gerçekçi bir hedef olarak belirlenip yönetimin önüne konulan marcao'yu da yine bu yönetim transfer etmedi mi? marcao transferini de bu yönetimin yaptığı/yapabildiği göz önünde bulundurulursa, listedeki santraforların sayıca yeterli olmaması ya da gerçekçi hedefler olmaması gibi ihtimâller daha da bir güçlenmez mi? listedeki santrafor sayısı yetersiz ise, scout ekibinin hocanın da iknâ olacağı çok sayıda isim belirlemekte başarısız olduğunu düşünmemiz gerekmez mi? yöneticilerin -varsa- kişisel bağlantılarını kullanarak ve/veya menajerlere bir dünya para yedirerek transfer yapacaksak, böyle bir ekibe neden ihtiyacımız var? özellikle bugünkü maçtan sonra marcao transferinde şimdilik başarılı gibi görünüyor olmaları -ki o transferle ilgili ali ece'nin sözlerini de bence aklımızın bir köşesinde tutmakta fayda var- santrafor bulmak noktasındaki yetersizliklerini görmemize engel mi? eğer doğru profilde santraforlar buldu iseler, marcao transferine iknâ olan hoca neden bu arkadaşların bulduğu o santraforların transferlerine iknâ olmuyor da aylardır alan'ın peşinde dolanıyoruz? hem bu arkadaşlar çok sayıda santrafor buldular, hem de hoca o santraforlara olur verdi ise, kulüplerince fâhiş paralar istenen ya da bize gelmek istemeyen transfer hedeflerini ne ölçüde ''gerçekçi'' görmeliyiz? sorular çoğaltılabilir; ama bu soruların muhatabı pek de değişmeyecektir kanaâtimce. çünkü, en azından benim bildiğim kadarıyla, hocanın olur vereceği onlarca santraforu bulmak da bu arkadaşların işi, o onlarca santraforun kulübümüz açısından gerçekçi hedefler olup olmayacağını bir miktar araştırmak da bu arkadaşların işi. dolayısıyla, hocanın iknâ olabileceği hepi topu üç beş futbolcu bulabilip bu sayıyı 10'larla ifâde edilebilecek seviyeye getirememek de bir sorundur, kulübümüze transferi gerek ekonomik sebeplerle, gerekse futbolcunun kariyer planlamasından kaynaklanan sebeplerle pek de mümkün olmayan futbolcuları gözlemcilik adı altında liste hâline getirmek de bir sorundur.

    sonuç olarak, bizim devâsa bir transfer sorunumuz var. bu dönemde ''oyuncu alamamak'' şeklinde tezâhür eden bu sorun, geçmiş dönemlerin çoğunda da ''transferlerin mâliyeti'' şeklinde karşımıza çıkıyordu; tam da bu nedenle uefa'lık olup ffp belâsına mâruz kaldık zâten. yanlış anlaşılmasın, yönetimin transfer konusunda hatâsız olduğunu, eleştirilmez olduğunu falan söylemiyorum; bu entry'i buraya kadar sabırla okumuş olan hiçbir renktaşım da niyetimi böyle yorumlamaz sanırım zâten. tek derdim, transfer konularındaki problemin kaynağının doğru tespit edilmesi adına fikir teatisi ortamı oluşması için nâçizâne bir çaba göstermek; çünkü kulüp olarak şu transfer meselesini hem oyuncu nitelikleri yönüyle, hem de mâliyetler yönüyle bir hâlledebilsek, birçok sıkıntımız kendiliğinden ortadan kalkacak zâten. elbette yine yanlış transferler yapacağız ara ara, elbette fenâ çuvalladığımız zamanlar olacak, yine yönetimler saha dışında, hocamız saha içinde hatâlar yapacak zaman zaman; ama totalde ne böyle bir sinir harbi yaşayacağız, ne de uefa'lık olacağız bir daha. kalan konularda ise yine doyasıya eleştireceğiz yönetimleri, hocayı, yine didişeceğiz birbirimizle; o da tuzu biberi zâten adına taraftarlık denilen bu tutkulu şeyin. o sebepten mütevellit, kanaâtim odur ki; bu ekibe en kısa zamanda bi' el atılması gerekmekte. elbette topyekün lağvetme gibi bir tasarruftan bahsetmiyorum; ancak ekibin daha verimli bir hâl alması adına bir miktar kan değişiminde de fayda var sanırım.
  • 548
    2019 yaz transfer dönemi için orta sahamızın yeniden dizaynı üzerine planlarını hazırladıklarını umduğum ve güvendiğim ekip.

    belhanda'nın satışından 9 milyon euro gelecek gibi görünüyor. bunun 5 milyon euro'su christian luyindama nekadio'nun bonservisine gidecek. maicon'un opsiyonu 2020'ye kalıyor göründüğü kadarıyla. elimizde ffp nedeniyle oluşacak bütçe gereksinimi yeterli olacak mı?

    acil ihtiyaçlarımız neler? belhanda'nın gidişi sonrası bir 8 numara. n'diaye'nin tekrar kiralanması durumu olmazsa yeni bir orta saha planı. fernando ve yeni 8 numaramız eğer orta ikiliyi doldurabilecekse ilk hedefimiz kanat oyuncusu olmalı. feghouli dışında kanat oyuncumuz kalmıyor. bana sorarsanız fatih terim'e soso'nun maaşı batıyordur. kendisine teklif gelirse satışına onay verecektir. eğer öyle olursa iki kanat oyuncusuna ihtiyacımız olacak. bu kadar yüksek maaş alan adamı yüksek bonservisle göndermek biraz zor olsa da ben 7-8 milyon euro gibi bir bedelle elden çıkabileceğini düşünüyorum.

    bütçeyi 11 milyon euro'ya kadar getirdiğimizi varsayarak, yunus akgün'ün satışı da gerekli olacak muhtemelen. ve bir sonraki satıştan pay falan değil, nakit para talep etmemiz gerekecek. gerçekçi hedef 5-7 milyon euro arasında olacaktır. tabi fırtına gibi bir ikinci yarı geçirir farklı şeylerden konuşuruz orası ayrı. elimizde toplamda 18 milyon euro civarı bütçe oluşturabileceğimiz bir satış planı olarak bahsettiğim adımlar düşünülebilir. belhanda ve feghouli'nin yüksek maaşlarından da kurtulduğumuz düşünülürse uygun maaşlı yeteneklerle takım maaş açısından güzel bir noktaya gelecek. sözleşmesi biten oyuncular da cabası.

    tüm bunların yanında mariano'nun da güzel bir bonservisle ayrılması ihtimali düşünülebilir ama ben linnes ve alt yapıya güvenmek için erken olduğunu düşünüyorum. olası bir şener özbayraklı transferiyle kalite düşmek zorunda kalırız. eğer gerçekleşirse 5 milyon euro gibi bir bonservis de kendisinden gelecektir ama ben bunun olmamasını umut ediyorum.

    şimdi elimizdeki bu 18 milyon euro'yu gerçek kabul edip, bu senaryoya göre ihtiyaçlarımızı masaya yatıralım.

    ilk olarak 8 numara. oyunu hızlı yönlendirebilen, fiziken rakiple mücadele etmekten kaçmayan, mümkünse uzaktan şut tehditi olan bir oyun kurucu kesinlikle şart. belhanda yeterlidir değildir bu tartışılır ama bu rol bu zamana kadar onun üzerindeydi. onun gidişiyle bu transfer kaçınılmaz. n'diaye de gideceği için bir de yedek düşünülebilir.

    takımdan ayrılan iki kanat oyuncusu yerine iki yeni kanat transferi kesinlikle şart. bana kalırsa bir de yedeğe ihtiyacımız var. sinan gümüş veya emre akbaba'dan kanatta verim almaya çalışmak bizi zorlayabilir. bu arada emre akbaba'yı belhanda'nın yerinde 8 numara gibi değerlendirmek gibi bir fikre kapılmamak lazım. emre akbaba çok teknik, bitirici ve ayağı düzgün bir oyuncu. fakat kendisi rakiple birebir mücadele edecek yapıda ve özellikte biri değil. ancak iyi niyetli bir hücum baskısının bir parçası olabilir. defansif açıdan bize handikap yaratır.

    minimum 4 transfer ihtiyacımız olacak gibi görünüyor. bunun en az 1, muhtemelen 2 tanesinin kiralık formülüyle çözülmesi gerekli gibi duruyor. 18 milyon euro da iki - üç transfer için fena olmayan bir rakam. ben uygun şartlarda 5 kaliteli transferle (gidenleri de hesaba katarak) çok farklı bir takım haline gelebileceğimizi düşünüyorum.

    işin scout ekibi noktasına gelelim. bu başlığa yazmamın sebebi şudur:

    yaz transfer dönemine kadar teknik ekibe sunacakları liste gerçekten geleceğimiz açısından çok kritik olacak. çünkü dursun özbek zamanında yaptığımız yüksek harcamaları bir şekilde nakite dönüştürüp bir süreç başlattık. fernando dışında elimizde o dönemden kimse kalmaması gibi bir ihtimal var ki bence hasarsız atlatırsak bu dönüşümü çok büyük bir başarı olacak. ama yanlış yapacağımız hamleler bizi orta vadede kısır bir noktaya sürükleyebilir.

    marcos do nascimento teixeira marcao gibi düşük maliyetli, kaliteli, gelecekte iyi paraya satabileceğimiz ama en önemlisi geldiğinde ve takıma katıldığında direkt katkı verebilecek 2 uygun maliyetli futbolcu transferini, kendileri sayesinde yaparsak elimizdeki bu 18 milyon euro civarında parayla yanlarına çok kaliteli isimler de ekleyebiliriz. ben yüksek bonservisli oyunculara da karşı değilim. şimdiye kadar yüksek bonservis verdiğimiz oyuncuları büyük oranda zararsız elimizden çıkardık, hatta para kazandık. yeter ki yurt içinde kazıklanmayalım.

    --- muhasebeci taraftar mode on ---

    2 adet scout önerisiyle alınan genç yetenek: 6 milyon euro
    2 adet takıma direkt kalite katacak tecrübeli transfer: 12 milyon euro
    1/2 adet kiralık/serbest oyuncu * *

    toplam: 18 milyon euro + kiralama/imza parası maliyetleri

    --- muhasebeci taraftar mode off ---

    mevkiden bağımsız olarak transferlere aktaracağımız bütçe buna benzer şekilde dağılacaktır diye tahmin ediyorum. umuyorum 2019 yaz transfer dönemi scout ekibimizi göklere çıkaracağımız dönemin en önemli taşı olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın