• 14
    eşim ingilizce öğretmeni. çalıştığı okula meksika’dan yabancı misafir gelmiş bugün. öğrencilerle sohbet, muhabbet derken birisi en büyük fenerbahçe dedirtmek istemiş. adam eşime ne demek bu diye sorunca, eşim cümleyi tercüme etmiş. fenerbahçe nedir deyince de eşim futbol takımı olduğunu söylemiş. adam yalnızca galatasaray’ı bildiğini söyleyip bir de futbolcumuz vardı yakın dönemde sizde demiş. giovanni dos santos.

    marka budur. böyle bir şeydir. evrensel olmalıdır. lider olmalıdır. atatürk gibi. sen anlatmazsın markanı. bilen bilir.
  • 42
    dünya futbolunda kabul gören güçlü bir markadır. bunu dünyanın neresinde futbol muhabbeti açsanız çok net bir şekilde görürsünüz, hissedersiniz.

    sene 2015 in nisan ayları. yurtdışı seyahatlerini abarttığım ve ülkemden bir süreliğine uzaklaşmaya çalıştığım yıllar. arsenal ve chelsea taraftarı 2 arkadaşımla londra’da maçtan çıkıp eğlenmek için güzel bir kulüb e gittik. kulüp çıkışı topluca futbol muhabbet i yapılmaya başlandı. herkes city nin bir süre sonra ligi domine edeceğinin farkında. ancak herkes takımına fazlasıyla bağlı. chelsea, tottenham, arsenal, west ham ve 1 liverpool taraftarıyla müthiş bir futbol muhabbeti dönüyor. derken konu kimin daha büyük olduğuna geldi. kendi aralarındaki tartışmadan sonra gözler bana döndü ve arsenal i tutan arkadaşım biraz alaycı bir dille “konu büyük takım muhabbetine gelince sustun bakıyorum” dedi. ben de “en büyükler her zaman bi kenara çekilip küçükleri izler” diye attım bombayı ortaya. normalde gülmelerini bekliyorum ancak herkes sustu. arsenal li arkadaşım “daha sizi geçen sene 2 maçta 4 er golle yendik” dedi ve chelsea li arkadaş ve liverpool lu arkadaş araya girip birden benim tarafıma geçti ve şunları şöylediler “adamlar sizinle 2 final oynadı, birinde 10 kişi diğerinde de kendi evinizde kendi stadınızın adını taşıyan kupayı asil bir oyunla kazandılar, adams hagi’yi durdurmak için tahrik ederken, 10 kişilik galatasaray, tek kolu kopmuş kaptanıyla, 115. dakikada ümit davala ile kanattan baskı yapıyordu” dedi.
    sonrasında arsenalli arkadaş durumu kabullenip galatasaray’a saygı duyulacak konuları tek tek sıraladı ve şunları söyledi “galatasaray futbolu seven herkesin duvarında posterini asması gereken bir takım. şaka bir yana galatasaray’ı ben de seviyorum ve televizyonda maçını görünce kazanmasını istiyorum” dedi.

    galatasaray markası bizim gördüğümüzden çok daha büyük bir marka. arsenal i 2013 de londra'da drogba gibi icon bir adamla yıkmanın yankıları uzun yıllar sürdü. sadece ingiltere değil ;

    - real madrid taraftarına galatasaray ı sorsan “galatasaray bizim asil rakibimiz”
    - manchester united taraftarına sorsan “çocukluk dönemimizin ilk travması”
    - juventus taraftarına sorsan “asla favori çıkamadığımız maç”

    futbol u bir kenara bırakırsak, bir gün parayı pulu bulup dünyaları elde edecek bir maddi imkana, şan ve şöhret e sahip olsanız bile, genlerinizde asalet olmadığı sürece ne şan size yakışır ne de şöhret.
    işte galatasaray’ı diğer rakiplerinden ayıran en önemli özellik budur. galatasaray genlerinden gelen asaletiyle her daim türk futbolunun en büyük markası, dünya futbolununda saygı duyduğu bir kurum olarak yoluna devam edecektir.

    galatasaray çok büyük, daha da büyük yapacağız.
    mauro ıcardi
  • 26
    son dönemde kurulduğundan beri en dibi görmüştür. neredeyse avrupa’da galibiyeti puanı bırak gol atınca sevinecek duruma geldik.

    galatasaray terim’den önce de çok büyüktü, en büyük kupada yarı final, çeyrek final oynamışlığı vardı yani. terim bu çıtayı bir dönem daha yukarı taşıdı, ama yetti vallahi yetti, şu son 4 yılda bizi resmen avrupa’nın şamaroğlanı yaptı, itibar filan bırakmadı. üstelik mücadele ettiğimiz turnuvaların öyle en kötü en ucuz kadrosu filan da olmadık hiçbir zaman he, ortalama üstü bütçeler ile kendimizin yarı fiyatına kurulmuş takımlara karşı top göremeden evimize döndük, bu bambaşka bir rezalet seviyesi.

    (bkz: fatih terim’e mektuplar/@tmr)
  • 28
    valla kimse kusura bakmasın. fatih hocan markayı tek başına dibe çekti. hiçbir dönem kimseye huzur vermedi. yönetimleri, futbolcuları attı itin köpeğin önüne. hiçbir zaman ben hata yaptım demedi. bırakın avrupa’yı ligde bile şöyle arkamıza yaslanıp güzel bir maç izleyemedik.

    buradan şenol güneş’e saldıranlar kendisine laf konduramadı. bir de bizi galatasaray düşmanı ilan edip ölene kadar senciyiz hocam dediler. hep suçu başkasında aradılar. transfer, yönetim hikaye. teknik direktörsen bazen çözümler bulursun. kaç senedir hep hazır önüme getirseler yerine, bir iki tane oyuncu çıkarsaydın. elin bebeleri senin kanadını şamar oğlanına çevirdiler.

    hangi futbolcu bizde körelmedi. emre kılınç, mustafa muhammet, marcao, luyindama, ve daha nicelerinin hep oyunları geri gitti. hep futbolcular fatih terim için canını verir dendi ve bununla gurur duyuldu. sahaya oyunlarını yansıtamadıktan sonra hepsi serseri sokak kabadayıları gibi olsa ne fayda.

    marka marka dedik, bu oyundan bu yenilgiden sonra belki de imza aşamasına geldiğin futbolcuların şimdi çoğu vazgeçecek nazlanacak veya fiyat artıracak. artık görün şunu son yıllarda takıma en büyük zararı fatih terim veriyor. adı galatasaray markasının üstüne çıkmaya başladı. eleştirmeyeceğiz diye canım takımım ne hallere geldi. uyku uyuyamaz hale geldik. ele güne rezil olduk sayesinde.

    ya en basit iş; koşamıyoruz. kondisyon yerlerde futbolcuların. her gelen futbolcu ali babanın çiftliğine geliyor sanki. laubali, umursamaz, sinirli konsantrasyonu yerlerde. maça gitmeden önce lokalde toplanıp maç önü kahkalarla yemek yiyip maça çıkan mahalle takımı gibiyiz.

    bir markan var ve başına bir müdür atıyorsun. ve adam şirketin içine ediyor afedersin. sizce markanın sahibi kaç sene dayanır. izin verir mi şirketinin bu hale gelmesine. artık duygusallığı bırakın. sizin sayenizde kendisini severim ama ile başlayan cümlelerde olmayacak. hatta stattan, taraftar sitelerinden istifa sesleri yükselmeye başlayacak. ve öyle de bir gücü var ki kendi istemedikçe bu kangren kolu kesemiyoruz. o kol çürüyecek ve biz bu acıya katlanarak kolum kendi kendisine düşmesini bekleyeceğiz.

    benim için artık bu markanın gördüğü zararın bir numaralı sorumlusudur. gazetecisi, yöneticisi herkes kendinden korkuyor. soru sormaya, hesap sormaya korkuyorlar. ama kimse kusura bakmasın. kimse hayrına yapmıyor bu işi. hayrına maçı izleyen destek olan bizleriz. bir maçta bizim yıllarca ödeyerek hayalini kurduğumuz evin parasını kazananlar görevini yerine getirecek. bodrum’dan villadan mesajlar vermekle olmuyor bunlar. sonuçta maaşlı uykuları kaçan, tek sevdamız takımın ne hallere geldiğini görüp üzülen bizleriz. hocam asıl sen bizim hayallerimizin büyüklüğü anlayamamışsın. biz türkiye de avrupa’da parmakla gösterilecek bir takım görmek istiyoruz.

    sayende yıllardır karşımıza aldığımız adamların hepsi ellerini avuşturup kıs kıs gülüyorlar. beter ol diyorlar. sayende artık çok düşman kazanıp bir de onları haklı çıkarır oldun. valla helal olsun marka da yerlerde takım da. 6 ay istenilen zamanlar da 3 yıla çıktı. iyi de hocam sen kaç yıldır bu takımdasın. veya diyelim takımın başında değildin; sen bu takıma sevdalı değil miydin hocam izleyerek da bu takımın eksiklerini çözemez miydin? gelir gelmez hazır olman lazım. bir düşün artık hocam fayda mı veriyorsun zarar mı?
  • 36
    transferler, sosyal medya ve konvansiyonel medyadaki çalışmalarla tekrar ayağa kalkmış markadır. şu an kalıcılaşması için en önemli etken başarı. çünkü galatasaray'ın taraftarı var, belki de globalde kalıcı bir marka haline gelebilecek kadar destekçisi var. sadece o seviyelerde istikrarlı bir süre kalabilmek gerekiyor. bunun için gerekli adımları atıyor gibi duruyoruz. bir hayalimiz var, bakalım...
  • 1
    forbes dergisinin 2007 yılında yaptığı 10 piyasadaki en itibarlı markalar araştırmasında türkiye'den galatasaray markası ilk sırada yer almıştır. bu markanın ilk sırada kalabilmesi adına kulübümüzün lisanslı ürünlerini alalım, almayanları uyaralım, maçlara da elimizden geldiğince gidelim. kupalarımızla övünmeyi biliyoruz arkadaşlarımıza poz yapmayı da. kulübümüze bu anlamda da destek verirsek övünçlerimiz artacaktır.
  • 27
    acikcasi kontrolu kaybetmis sekilde asagi yuvarlaniyor. son 5 yilda avrupada yasadiklari ve yasattiklariyla 1970lere donmus durumda. ne oldu nasil oldu bilmiyorum ama son 5 yilda tam 50 sene geri gitti.

    isin kotusu ne oyuncularda ne de taraftarda ozguven kaldi. mac oncesi burda bile %90'imiz fark yeriz, icimizden gecerler demisti ki oyle de oldu. dun gece uzun zamandir bu kadar utanmamistim galatasarayi izlerken. bu takim avrupanin vasat alti takimlarindan biri oldu. bir sonraki turda uefa elemesini geceriz de diyemiyorum. artik yenebilecegimiz takimlar ancak bulgaristan 3.su, romanya 3.su, letonya 2.si falan. gercekci olalim. eskiden kimlere kimlere kafa tutan takimimiz simdi ancak keske kural hatasi yapsak da 3 0 hukmen maglup yazsalar bizi dedirtir oldu. 30 yillik galatasarayliyim, ilk kez boyle utandim.
  • 13
    türklerin tarih boyunca çıkardığı tek evrensel markadır. galatasaray dünyada manchester united, chelsea, liverpool, arsenal, aston villa, everton, celtic, real madrid, barcelona, atletico madrid, juventus, ac milan, napoli, inter, ajax, bayern münih, schalke, hamburg ve borussia dortmund'dan sonra en fazla taraftara sahip kulüptür.

    bu dediğime çoğu kimse iyi sallamış hani nerede city, tottenham, roma, sao paola, boca, river plate, rangers, psg, monaco v.b. takımlar diyebilir...

    ne var ki genelde bu tip benzetmeler sosyal medya takipçileri, bilet satışları, tv izlenme oranları, merchandising satışları, bilinirlilik, başarı gibi son derece subjektif kıstaslarla yapılmaktadır.

    city ve psg gibi takımlar bugün var yarın yoklar zira sadece para harcıyorlar...hani marsilya nerede? fulham nerede?

    tottenham ve roma gibi takımlar bugün var yarın yoklar zira sadece sadece başarılılar...notthingham forrest nerede? leeds united nerede?

    river plate ve boca juniors gibi takımlar dün de varlardı bugün de ama sadece varlar tıpkı kızılyıldız, steua, dinamo kiev gibi küreselleşemezler zira demografik bir dayanakları yok...

    united-chelsea-arsenal-atletico madrid-aston villa-everton-schalke-inter-dortmund gibi takımlar çin-kore-japon-abd piyasası sayesinde varlar...

    sadece real madrid-barcelona-ac milan-bayern-juventus gibi takımlar yapıları itibariyle dünya devidir

    kalanlardan celtic mezhepsel itikadi sebeplerden, hamburg ideolojik sebeplerden, ajax organizasyonel sebeplerden ve napoli ise sadece maradona sebebi :)nden ötürü dünya devidir.

    galatasaray ise bezer şekilde ideolojik sebeplerden ötürü küresel bir markadır ancak galatasaray kamuoyu yöneticisi, yorumcusu ve taraftarıyla bu durumun farkında değildir yahut birkaç kişi farkında olsa da bu gücün ortaya çıkmasını istememektedir dünya görüşleri nedeniyle.

    galatasaray gidip avrupadan kardeş takım alırsa ünal aysal zamanındaki gibi batar...gidip zavallı matkap fiko gibi çine giderse rezil rüsva olur hala genç kendini bir halt zanneden züppe spor yazarlarımız "bjk çok iyi yapıyor dünyaya açılıyor" diyor mallar kim ne yapar seni daha iyisi dururken zira çinliler kapitalizmi uşağı iti bekçisi olmuş durumda ne daha popüler ne daha trend ise kendini ona satacak ruh halinde bir çeşit banka hesabına dönüşmüş durumda her ne kadar "komünist" olsalar da...

    galatasaray çin'e, abd'ye açılmasın diyorum avrupalı takımlarla kardeş takım işine de girmesin diyorum uzun uzun küresel durumu da anlattım e peki ne diye küresel marka diye başlık açtın diyenler bir zahmet az bir sabır daha gösterip aşağı kısmı yukarıda belirttiğim ideolojik aslında kültürel bir bakış açısıyla okusun;

    galatasaray harsı batı karşıtıdır ve belli coğrafyalarda kendine ii.meşrutiyetin ilanı ile sempatizan toplamıştır cava'dan (endonezya), goa'dan (hindistan), karadağ'dan v.s.

    ancak bir kriterimiz daha olmalı zira iktisadi olmayan bir işe girişirsek evdeki bulgurdan olur dimyattan da boş döneriz yani galatasaray'ın kültürel olarak güçlü olduğu arnavut coğrafyası nüfusu itibariyle iktisadi değildir, arap dünyası ise zannedildiği gibi mısır ve katar halkları her ne kadar galatasarayı sevse de katar nüfus olarak az ve mısır ise ideolojik sebeplerden ötürü türk düşmanıdır ve bu yeni değildir 90larda mısıra gittiğimde yaşı 80 geçmiş adamların bazılarının şehadet parmağının kesik olduğunu zira türkler için savaşmak istemediklerinden babalarının böyle yaptıklarını hidivlikten nefret ettiklerini duymuştum bizatihi...

    o zaman galatasaray eğer mağrib'de nüfusu fazla olan cezayir, sahra alında nijerya ve sudan; iran'da güney azerbaycan (sepidrood ve tractor sazi taraftarlarının neredeyse tamamı galatasaraylıdır pek bilinmese de); hindistan, endonezya, bangladeş, malezya ve kore'de etkin pr faaliyetleri yapılır ve japonya-çin-tayland-katar-abd gibi para tuzakları baypas edilirse küresel marka olarak galatasaray yerini diğer büyük spor camialarının yanında alır rahatlıkla...
  • 23
    marka değerini bilmeyen futbolculara emanet edildikçe yıldan yıla eriyen değer.
    21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçında 5 tane gol yemeyi ruhlarına sindiren futbolcuları gördük yine bu gece.
    daha önce real, psg 5-6 koyuyorlardı onlar büyük takım diyip üstüne güzel uyku çekiyolardı. ama psvden 5 yemeyi sindiren futbolcuyla ekiple başkanla bizim işimizin olmaması lazım şayet marka değeri önemliyse.
  • 16
    (bkz: #1984256) sanıldığından da büyüktür. new york'ta da, meksika'da da, kamboçya'da da futbola az çok ilgisi olan herkes bilir büyüklüğünü. nyc'de yolda galatasaray formasıyla yürürken "drogba hala sizde mi oynuyor?" diye soran da oldu, 1 ağustos 2004 galatasaray porto maçını stadyumda canlı izlediğini anlatan komşum da.

    ama bu büyük potansiyeli doğru kullanma, pazarlama konusunda hala çok gerideyiz maalesef... galatasaray müzesindeki zaman tünelinin sadece türkçe olması en basit örneklerden biri mesela. küçük puntolarla ingilizce, fransızca, ispanyolca çeviriler yer alabilir, almalı da. aynı zamanda murat ulusan ile bir sohbetimizde kendisine sordum, braille alfabesi çevirilerinin de olmadığını söyledi. gs store konusuna hiç değinmiyorum, bir dokunup bin ah işitmek isteyen mesaj yollayabilir. *
  • 17
    bu kadar kötü pazarlanmasına rağmen, popüler olması tamamen öz başarısıdır. bilmiyorum, belki biz galatasaray taraftarı olduğumuz için duygusal davranıyoruz ve normalde bu kadar yüksek olmayan bir potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz ama bu normal potansiyelimizi bile gösteremediğimiz gerçeğini değiştirmiyor.

    pazarlama ve reklam departmanımız ne yazık ki çok yetersiz. store konusu zaten evlere şenlik. farklı kıtadan sipariş verdiğin ürün daha kısa sürede teslim ediliyor. sosyal medya hesaplarımızda etkileşim rekoru kırıyoruz ama baktığımız zaman çıkan içerikler çok sınırlı ve içe dönük, global içerik üretip marka değerini katlamak yerine bunu tercih ediyoruz.

    hem kendi ülkelerinde, hem de bütün dünyada tanınan bir çok sporcumuz oldu ve olmaya devam edecek. onların marka değerinden ne derece yararlanıyoruz, transfer edilirken karşılama ve imza töreni evet güzel ama aynı zamanda güzel bir veda töreni de düzenlesek. bu tören, stadyumda ve taraftara açık olsa. törenin görüntülerini sosyal medya hesaplarımızda paylaşsak, marka değerimiz artsa. mesela, ben yaklaşık olarak bir yıldır japonya'da yaşıyorum. eski futbolcumuz nagatomo'yu tanımayan yok ama galatasaray'da oynadığını bilen kişi sayısı çok az. bu son derece reel bir örnek. demek ki, bazı şeyleri iyi yapamıyoruz ki bizi tanımıyorlar. bunu sadece yabancı futbolcuları için yapmak zorunda değiliz, mesela bu sezon sonunda büyük ihtimalle futbolcu bırakacak olan selçuk için bir jübile düzenlememiz de gerekiyor. futbolu bizde bırakan bütün efsanelerimiz güzel bir jübile törenini sonuna kadar hak ediyor.

    benim hayalim, galatasaray spor kulübünün diğer türk spor kulüplerinden daha tanınır olması değil. hayalim, bizim en az bir real madrid kadar, bir barcelona kadar, bir manchester united kadar ve diğer aklıma gelmeyen spor kulüpleri kadar büyük bir marka olmamız. biraz ütopik olsa bile, zaman içinde bu diğer dünya devi markaları da geride bırakmamız.
  • 5
    iş bilmez yöneticilerin elinde rezil rüsva olan dünya markasıdır. arap dünyasında mısır'dan tut suudi arabistan'a kuveyt'e bae'ye kadar milyonlarca galatasaraylı var iddia ediyorum lisanslı ürünlerimizi kapış kapış ederler.

    ben galatasaray başkanı olsam antalya'da kamp yapacağıma giderim dubai'de kamp yaparım arap takımları ile maç yapar galatasaray markasını orada kullanır parama para katarım. ulan elin ingilizi ta nereden çıkıp geliyor biz iki adımdan gidemiyoruz.

    arap pazarı galatasaray için büyük fırsattır ve araplarda para bol.
App Store'dan indirin Google Play'den alın