699
galatasaray spor kulübünün üstünde kambur olan mezunlarının galatasaray spor kulübüne üye olma hakkının olduğu tarihsel bir geçmişi olan ve başarılı lise. ama buranın mezunları artık (istisnalar kaideyi bozmaz) galatasaray spor kulübüne zarar veriyorlar. varlıkları yüzünden uzun vadeli hiçbir proje yürümüyor, başarılar uzun vadeli ve sürekli olmuyor. 4 sene şampiyon olup uefa kupası kazanmış başkana 'artık aday olma' diyecek kadar iğrenç olabiliyorlar. cebinden milyonlarca euro veren, galatasaray için harcayan insanları yıldırmak için iğrenç dedikodular üretip baskı oluşturabiliyorlar. dışarıdan gelip başarılı olanları kıskanırlar, avrupanın en iyi basketbol koçunu kendi arkadaşları da ekmek yeşin diye taraftara linç ettiren çeteyi bünyelerinde barındırırlar. yaptıkları sorgulanamaz, sorgulansa bile gerekli tepkiler gösterilemez.
mezunlarının kendilerini (vizyonu olan çok az insanı tenzih ederim) ali sami yen zannettikleri ama aslında onun vizyonunun tek bir zerresine sahip olmayan asıl dertlerinin üyeliğin nimetlerinden faylanmak olan parazit bir topluluktur. ali sami yen'in vizyonu bunlarda olsa şu anda zaten real ile falan adımız sürekli beraber anılırdı. ali sami yen'in vizyonu türk olmayan takımları yenmek, olimpiyatlar, motor sporları demektir. peki bu lisenin mensupları bu vizyon doğrultusunda 117 yılda nereye getirdiler bu kulübü? cumhuriyet dönemindeki bir adamın vizyonunda olanlara bakın bir de olduğumuz noktaya bakın. o tarihlerde dünya üzerinde var olan hiçbir kulübün böyle bir vizyonu yoktu. ama öyle bir yozlaştılar ki bugün en büyük dertleri galatasaray adası, kulüpte bir pozisyona sahip olmak. taraftar değiller ve kendilerini sahip olarak görüyorlar. işin acı tarafı ise gerçekten de bu kulübün sahipleri bunlar. bu sevda uğruna hasta olup vefat edenler, sorgusuz sualsiz cebinden milyonlarca euro para harcayanlar, yağmur çamur demeden bu kulüp için her zaman her yere gidenler taraftar ama bunlar sahip maalesef. işte bu düzen yıkılmadan, galatasaray'a kambur olan bu lisenin etkisi azaltılmadan biz her iki senede bir çöküşe geçeriz. dibi görürüz ve dipten kurtarması için dışardan birini getirip her şey yoluna girdiği ilk anda da o kişiyi derdest ederiz. galatasaray demokrasisi dediğimiz şeyin arka bahçesi budur.
mezunlarının kendilerini (vizyonu olan çok az insanı tenzih ederim) ali sami yen zannettikleri ama aslında onun vizyonunun tek bir zerresine sahip olmayan asıl dertlerinin üyeliğin nimetlerinden faylanmak olan parazit bir topluluktur. ali sami yen'in vizyonu bunlarda olsa şu anda zaten real ile falan adımız sürekli beraber anılırdı. ali sami yen'in vizyonu türk olmayan takımları yenmek, olimpiyatlar, motor sporları demektir. peki bu lisenin mensupları bu vizyon doğrultusunda 117 yılda nereye getirdiler bu kulübü? cumhuriyet dönemindeki bir adamın vizyonunda olanlara bakın bir de olduğumuz noktaya bakın. o tarihlerde dünya üzerinde var olan hiçbir kulübün böyle bir vizyonu yoktu. ama öyle bir yozlaştılar ki bugün en büyük dertleri galatasaray adası, kulüpte bir pozisyona sahip olmak. taraftar değiller ve kendilerini sahip olarak görüyorlar. işin acı tarafı ise gerçekten de bu kulübün sahipleri bunlar. bu sevda uğruna hasta olup vefat edenler, sorgusuz sualsiz cebinden milyonlarca euro para harcayanlar, yağmur çamur demeden bu kulüp için her zaman her yere gidenler taraftar ama bunlar sahip maalesef. işte bu düzen yıkılmadan, galatasaray'a kambur olan bu lisenin etkisi azaltılmadan biz her iki senede bir çöküşe geçeriz. dibi görürüz ve dipten kurtarması için dışardan birini getirip her şey yoluna girdiği ilk anda da o kişiyi derdest ederiz. galatasaray demokrasisi dediğimiz şeyin arka bahçesi budur.
